Murat Ağırel tehditi açıkladı! Sanal bahis baronları...
Gazeteci Murat Ağırel, futbolda kara para aklaması ile ilgili açıklamalarına devam etti. Ağırel, sanal bahis baronları tarafından tehdit edildiğini açıkladı.
"Bana destek olun"
Ağırel, "Daha bu işin devamı var, menajerler var. Daha bu menajerlerin yanında bahis sitesi ve bahis oynayan futbolcular var. Bunların bağları var. Adım adım gidiyorum. Eğer temiz bir lig, temiz bir Türk toplumu, temiz bir gelecek istiyorsak, fanatikliği holiganlığı bir kenara bırakıp adı her kim olursa olsun kulübü hangi kulüp olursa olsun ligi hangi lig olursa olsun bana destek olun.
"Gitmeye çalıştığım kadar gitmeye çalışıyorum"
Elimden geldiğince üstüne gidiyorum, ulaşmaya çalışıyorum. Önümü kapatıyorlar, telefonlarıma çıkmıyorlar, ben deşe bildiğim kadar deşiyorum. Gitmeye çalıştığım kadar gitmeye çalışıyorum. Belgelediklerim. Herkesin cevap hakkını kullandırıyorum. Ben bir spor yazarı değilim, ben spor medyasının içerisinde çok bilgiye sahip bir insan da değilim. Bir dosyadan yola çıktım birleştire birleştire gidiyorum.
"Bu işin ucundan tutarsanız bu işin sonunda nihayete erecektir"
Ortaya bir tablo çıkacak. Bu işin içinde beni yıpratacağınıza, bu işin içinden herkes tutsun. Herkes tutarsa ki, özellikle spor medyasındaki değerli meslektaşlarım bu işin ucundan tutarsanız bu işin sonunda nihayete erecektir. Takımı kim olursa olsun, kişisi kim olursa olsun Fenerbahçe, Trabzon, Beşiktaş, Galatasaray, Adana Demirspor, Balıkesir, işte Ceyhanspor, Mardinspor... Aklınıza ne gelirse, aklınıza hangi takımlar gelirse.
"Yaka silkiyor herkes, lütfen diyor"
Bütün herkeste bunu istiyor. İnanın herkes bunu istiyor. 1. Lig'deki birçok spor kulübü yetkilisiyle görüştüm, birçok yönetici ile görüştüm herkesin söylediği şu: yaka silkiyor herkes, lütfen diyor. Bugünkü yazdığımdan dolayı Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Fenerli birçok kişi aradı. Murat Bey şu da var, Murat Bey bu da var, Murat Bey şuna da bakın. O kadar çok kişi arıyor ki, küfür de ederler linç de ederler. Etmeyin kardeşim.
"Tek amacım bu işin gidebildiği kadar gitmek"
Destek olun ya. Ben fanatik falan değilim. Ben bir tek alınterinin fanatiğiyim. Bir tek bu ülkeye hizmet eden gazetecilerin fanatiğiyim. Biz gazeteciliğin fanatiğiyiz. Umurumda değil, spordan anlamam bile. Zamanında 10-15 yıl önce yapmış olduğum bir paylaşım ile ilgili fanatiksin, sen busun. Değil kardeşim ya. Olsam zaten bunu söylerim. Gurur duğduğum şeylerden biri Adanalı olmamdır. Ceyhanlı olmamdır, söylüyorum. Dernek üyeliğim yok, meslek birliklerinden başka üyeliğim yok. Tek amacım bu işin gidebildiği kadar gitmek.
"Nereye kadar gidecek bilemiyorum"
Nereye kadar gidecek bilemiyorum. Görebiliyorum, isimlerini biliyorum, bağlantılarını biliyorum tek tek oluşturmaya çalışıyorum, altını doldurmaya çalışıyorum. Altını doldurduklarımı da belgelemeye çalışıyorum. Kişi kişi, belge belge, iz iz gitmeye çalışıyorum. Bununla ilgili zaten soruşturma başladı biliyorsunuz. Benim de bilgime başvurdular. Anlattım. Bildiklerimi anlattım. Savcılığın imkanı daha fazla. Yargının imkanı daha fazla. Eminim ki bu şeyin çok daha üstüne çıkacak.
"Bir kişi Fenerbahçeli olduğu için yazılmaz mı?"
İşte Murat Bey sen Fenerbahçeli olduğun için Fenerbahçe'ye sormuyor musun. Kardeşim soruyorum. Bir kişi Fenerbahçeli olduğu için yazılmaz mı? Mesela ben en çok kimi eleştiriyorum Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiriyorum, AKP'yi eleştiriyorum. Recep Tayyip Erdoğan hangi takımlı? Fenerbahçeli. Dilan Polat-Engin Polat'ı yazdım değil mi? Hangi takımlıymış? Fenerbahçe'de locası varmış adamın. Sponsordu Fenerbahçe'ye.
"Özellikle bir takıma doğru yönelmiyorum"
Şimdi Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın sponsoru yok mu, Trabzonspor'un yok mu. O sponsorları tek tek araştırmamız gerekiyor. Ya da bu kulüpler bunları araştırırken o kişilerin gelmişini geçmişini araştırıp imzaladıktan sonra kaldırmaları mı gerekiyor. Bütün hepsini araştırmamı istiyorlarsa ben seve seve araştırırım. Buradaki bahsettiğim şey şu: bu işlerin futbolu, osu, busu olmaz. Özellikle bir takıma doğru yönelmiyorum. Bulduğum belgelediğim ve üzerinde çalıştığım şeylerin üzerinde gidiyorum. Eğer bu yazıyı okurlarsa tarafsız şekilde orada neyin ne olduğunu anlayacaklar.
"Tuzlaspor'u eleştiriyorum bütün takımlar ayağa kalkıyor"
Son 4-5 yazımı okusunlar. Hepsinin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve nereye gittiğini çok iyi görecekler. Çünkü bir hedfim var, bulduğum yer orası. Oraya gitmeye çalışıyorum. Çok zorlanıyorum. Siyasette CHP'yi eleştiriyorsun CHP'liler ayağa kalkıyor. AKP'yi eleştiriyorsun AKP'liler ayağa kalkıyor. MHP'yi eleştiriyorsun MHP'liler ayağa kalkıyor. Takımda Fenerbahçe'yi eleştiriyorsun Fenerbahçeliler kalkıyor. Galatasaray'ı eleştiriyorsun onlar kalkıyor. Tuzlaspor'u eleştiriyorum bütün takımlar ayağa kalkıyor. Anlamıyorum.
"Adamın alnını karışlarız ya"
Dilan Polat davasında sanal bahis var diyorum, sanal bahisin baronlarının çeteleri giriyor. Sen ne bilirsin sanal bahisi, oradan bunu şunu yapıyorsun. Neymiş bir bahis baronu varmış Yunanistan'da kaçak Halk Tv'de biriyle anlaşmış da güya Halk Tv onun haberini yapmayacakmış. Adamın alnını karışlarlar. Kim neyini yaptırmıyor. Kim bize buraya talimat verebilir. Hangi bahis baronu, hangi şe...z, uyuşturucu kaçakçısı, hangi ahlaksız gelip de bize şu haberi yapın, bu haberi yapın, yapmayın diye söyleyebilir. Adamın alnını karışlarız ya. Çıkmışlar sosyal medyada dangalak dangalak, sonrada telefondan sizin niye yaptığınızı biliyoruz, şöyle oldu, size talimat vermiş Halk Tv bundan sonr abunun haberini yapmayacakmış. Açıklayın kardeşim kimle anlaştıklarını o zaman varsa böyle bir şey.
"Çayın parasını ödemek için adamlarla kavga eden insanlarız"
Açıklayın biz onun alnını burada karışlayalım. Kimse yaptıramaz. Kalemini namus bilen gazeteci, kimse satın alma cüretinde bile bulunamaz. Teklif dahil edemezler. Onun imasını bile yapamazlar. Bir bir kişi ile buştuğumuz zaman o buluştuğumuz yerin çayın parasını ödemek için adamlarla kavga eden insanlarız. Herkesi kendi zihinleri gibi zannediyorlar. Gazeteci diye geçinen taraftarların kölesi olmuş, fanatikleşmiş köşe yazarları çıkmışlar bugün, kaça satılıyorsunuz, şunu ne yapıyorsunuz gibi ahlaksızca cümleler kuruyorlar" dedi.
"Bir grup sizi yıldırmaya ve pes ettirmeye çalışıyor"
Açıklamalarına devam eden Ağırel şu ifadeleri kullandı:
"Anlatacağım şeyler Türk toplumunun genelini ilgilendiren şeyler ve ne yazık ki üzülüyorum. İnsanların en temel hakları olan hakları savunurken; fanatiklik, holiganlık, faşizm, adına ne derseniz deyin bir grup sizi yıldırmaya ve pes ettirmeye çalışıyor. Ve akıl almaz bir suçlama furyasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Evet bizler ateşe ateşe dokunmaya çalışıyoruz, ateşe yürürken ve dokunurken de daima belli kesimlerin hedefi oluyorsunuz.
"Türkiye'nin her yerinden şikayet dosyaları oluşturuyorlar"
Uyuşturucu baronlarını yazıyoruz, yazılarımız engelleniyor ve tehdit ediyorlar. Sahte ilaçları yazıyoruz, ya kadınları koruma kanunundan uzaklaştırma kararı aldırıyorlar. Çeteleri yazıyopruz, baronları yazıyoruz, bunlarla ilgili bize dava açıyorlar. Hırsızları yazıyoruz, dolandırıcıları yazıyoruz sayısız dava açıyorlar. Savundukları siyasetçiler savundukları başka kişiler adına konuştuğumuzdaysa aklına gelecek bütün Türkiye'nin her yerinden şikayet dosyaları oluşturuyorlar ve bizi bir şekilde pes ettirmeye ya da susturmaya çalışıyorlar.
"Sanal bahis baronları beni tehdit ediyor"
Şimdi Dilan Polat dosyasını yazdım, ondan sonra sanal bahis baronları sanal bahisle ilgili kişiler ve bu organizasyon içerisinde bulunan ucu nereye gideceği belli olmayan ve devamlı bir bağlantının çıktığı dosyayı yazıyorum bu sefer de sanal bahis baronları beni tehdit ediyor. Sanal bahis baronları tehdit ederken bunların yanında oluşturulmuş sosyal medya tetikçileri var. Bunları aklamak için, 'onlar sanki bizim paramızı çalmıyormuş da kendi yarattıkları bir dünyanın içerisindeki beslemiş oldukları parayı bize sunuyorlarmış' gibi, 'niye karışıyorsun' der gibi bir tetikçilik furvası var. Ve bu şekilde devamlı hedef gösteriliyorsun. Sadece ben değil, Barış Pehlivan, Timur Soykan... Aklınıza gelecek bütün gazeteci dostlarım hepsi tehdit ediliyor, hedef gösteriliyor. Buradaki şeyi anlıyorum, tezgah kuruluyor.
"Ben herkese hodri meydan diyorum"
Ve bu kurdukları tezgahla tehdit ediyorlar. Ben herkese hodri meydan diyorum. Elinizden geleni ardınıza koymayın. Ne o ateşe dokunacağımız için korkarız ne o ateşin vereceği ısıda herhangi bir zarar gelecek diye imtina ederiz. Onların rahatsız olduğu her konuyu işlemeye devam edeceğiz, onların gözlerinin üstündeki kaş, ayaklarının altındaki taş, eğemedikleri baş olmaya devam edeceğiz biz. İstediklerini yapsınlar. Bu dosya kimse giderse gitsin. Adı sanı, siyasi partisi kim olursa olsun, sonuna kadar gitmek bizim boynumuzun borcu ki biz gideceğiz"
Tuzlaspor ve Diyarbekirspor dosyalarını hatırlattı
Murat Ağırel, konuşmasının öncesinde ise Tuzlaspor, Diyarbekirspor ve Eyüpspor detaylarını hatırlattı. Ağırel, şunları kaydetti: "İddialara göre sanal bahis sitesi var ve ortaklarından birisinin uyuşturucu işi yaptığı. Diyarbekirspor kurulduğunda ortaklık yaptığı ve bu işin İngiltere'ye kadar uzandığı. Kendisine ilk aradığımda bu ortaklığı sormuştum, doğrulamıştı. Uyuşturucu ticareti yapan diğer ortak kim? Bunun cevabını bulmalıydım"
"Diyadin Kaya'ya Türkiye'nin en büyük uyuşturucu operasyonu"
"Başkanı aradım. 'Ne istiyorsun benden?' dedi. Tuzlaspor başkanının, Diyarbekirspor'un başkanı, Gebzespor'un, Bulgaristan'da bir takımın başkanı olduğunu ve sonrasında Tuzlaspor'un başkanı olduğunu yazmıştım. Bulgaristan'da yönetim kurulu değişiyor ve bir isim geliyor. Diyadin Kaya... Diyadin Kaya kim diye baktığımızdaysa Anadolu Ajansı'nın geçtiği bir haber çıkıyor. 2014 yılında Türkiye tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu yapıldığı bilgisi veriliyor. Altında bu kişi mi var diye baktım, doğru. Hatta cezaevindeki arkadaşına da ulaşıp bilgiler aldım. Diyadin Kaya emekli polis. İddiaya göre Feyzi İlhanlı'nın korumalığını yapıyor. Bulgaristan'daki şirketin yönetim kurulu üyesi"
"Kaya 8 yıl ceza aldı, tahliye oldu"
"Beylikdüzü'nde 2014 yılında operasyon yapılıyor. İki tane araba suç üstü yakalanıyor. Diyadin Kaya'da yakalanan uyuşturucu 448 kilo 628 gram. Bu çok büyük bir rakam. Biz o zaman rota halindeydik. AA'nın verdiği bilgiye göre uyuşturucu İran'dan geliyor, Avrupa'ya gidiyor. Diyadin Kaya Paşakapı Cezaevi'nde yatıyor. 8 yıl ceza aldı, tahliye oldu. Şu anda dışarıda"
"3 futbolcu, 1 menajerin boğazına kesici cisim dayatarak boş sözleşmeye imza attırıldı"
"Bununla ilgili eski bir futbolcu bana ulaştı. 'Ben size bir haber göndereceğim, lütfen bunu inceleyin' dedi. Hepsi mafyavari olmuş. Gazeteciyi tehdit etmek kolay. Burada da şöyle bir şey karşımıza çıktı. 3 futbolcu, 1 menajer Diyarbekirspor'dan ayrılmak istiyor. Alacakları var. Başkana 'Alacaklarımızı tahsil etmek zorundayız' diyorlar. Bunları Florya'da bir yere çağırıyorlar. Bunları ben anlatmıyorum. Ajansspor'a canlı yayında ve Zonguldak'ta Pusula Haber'e anlatıyorlar. Ajansspor'da Salim Manav'ın konuğu oluyorlar. Salih Sefercik, Raşit Sevindir, Serdar Ümit Deniz ve menajer Mustafa Solek... Feyzi İlhanlı tarafından odaya alınıyorlar. Odaya girdikten sonra kapılar kapanıyor. Kapıda adamlar var. Boğazına kesici bir cisim dayatıyor ve boş senet imzalatıyor. Çocukları korkutarak gönderiyor. Ardından canlarını kurtarmak için orada ses çıkarmıyorlar, sonrasında çocuklar itiraf ediyorlar. Futbolun neresinde var bu? Neye itiraz ediyorsunuz arkadaşlar? Hangi kulübün taraftarı olursanız olun, buna ses çıkarmaaycak mısınız? Bu nedir? Buna ses çıkarılmamış. Futbolcuların anlattıklarını dinleyin. Yapılan baskıları, sözleri dinleyin. Kulüpler Birliği Başkanları, Federasyon Başkanları var. Bir kişi çağırıp, hesap sormuş mu bu kişilerden? Neyinden çekiniyorsunuz? Bu yazıyı yazdıktan sonra Tuzlaspor'un transferlerini araştırmaya başladım. Bütün ligdeki gidenlere baktım. Fenerbahçe'ye de Galatasaray'a da gitmiş. Bütün takımlara gitmiş. Ama en çok Eyüpspor, Adana Demirspor ve Pendikspor'a gitmiş. Eyüpspor'un özelliği de şu: 8 tane futbolcu aynı anda gitmiş. Tuzlaspor'un şampiyon kadronun 8'i oraya gitmiş"
"Herkes tepki gösterdi... Galatasaray'la alakası yok bu işin"
"Tuzlaspor'un yüksek bilet satması Eyüpspor maçında. Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya'yı buldum. Murat Özkaya'yı daha önce yazdım dedim. Arşive gidip baktım, Sayıştay raporlarında yazmışım. Başkanı aradım. Randevu istedim, 'Lütfen gel' dedi. Gazetemde hata yaptık. Başlığı atarken Eyüpspor Başkanı ve Galatasaray Üyesi demiş olsaydık, bu daha net olacaktı. Sadece Galatasaray Üyesi diye yazdığımız için yanlış anlaşıldı, herkes tepki gösterdi. Galatasaray'la alakası yok bu işin. Buradaki gireceğimiz yer farklı bir yer. Uyuşturucuyu anlatıyorum başka takım taraftarı tepki gösteriyor, sanal bahisi anlatıyorum başka takım taraftarı tepki gösteriyor... Eleştirilere saygı gösteririm. Ama haddini aşan eleştirilere her zaman cevabım var"
"İliklerimize kadar sömürülüyoruz"
"Sen takımını desteklemek için cebindeki 3 kuruşu verirken, bu takımların adını kullanarak yedikleri naneleri legalleştirmeye çalışan adamlar var. Adı kim olursa olsun. Temiz toplum diyoruz. Temizlik istiyorsak, benim hırsızım iyi hırsız olmaz. Üzerine gidilmesi gerekiyor. Artık yeter. İliklerimize kadar sömürülüyoruz"
"Sayıştay raporunda devlet 950 milyon TL zarar etmiştir diyor"
"Murat Özkaya'nın Eyüpspor Başkanı olduğu dönemde Ziraat Bankası iştiraki Central Oto'nun genel müdürü olduğunu yazdım. Ziraat Bankası şirketin yüzde 99'unu alıyor, yüzde 1'i Murat Özkaya'ya ait. Central Oto'nun genel müdürlüğünü yapan Murat Özkaya'nın ilk başta finans ihtiyacı var. Ziraat Bankası 250 milyon TL kasasına para koyuyor. Ardından diğer bankalardan 555 milyon TL para çekiyor. Bunları araba almak için yapıyor. O dönemde bu paralar hesaba yatıyor. Belli miktarıyla araba alınıyor ama Sayıştay raporuna göre diğer paralarla ilgili bilgi yok. Bu rapora yansıyınca ortalık karışıyor. Meclise soru önergeleri veriliyor. Sonrasındaysa o arabalar satılıyor. Arabalar satın alan Ziraat Bankası iştiraki genel müdürü olan Murat Özkaya'nın şirketi Metal Oto... Yani Ziraat Bankası'ndaki Centrat Oto'daki satılan arabaları kendi şirketindeki Metal Oto'ya alıyor. Metal Oto'ya aldıktan sonra aradan zaman geçiyor. Ziraat Bankası bana araba bul diyor. O satın almış olduğu arabaları tekrar alıyor Murat Özkaya... Bu sefer satarken araya başka ortak giriyor. Kim giriyor? Ziraat Bankası genel müdürünün oğlu. Otopya diye bir şirketi var. Sonuçta Sayıştay raporunda devlet 950 milyon TL zarar etmiştir diyor"
"Başkan, 'Ben devletimi zarar ettirmem' dedi"
"Bu soruları başkana sordum. 'Ben devletimi zarar ettirmem' dedi. 'Araç kiralama fikrini ben verdim' dedi. 'Buradan devletin çok para kazanacağını söyledim. Ziraat Bankası genel müdürü de kabul etti' dedi. 'Central Oto'yu 5 milyon Dolar'a satın aldım. Kuruş para almadan Ziraat Bankası'na sattım' dedi. 'Yapılan anlaşmada bu şirket büyüdükten sonra satıldığında ben yüzde 33 pay alacaktım' dedi. '250 ve 550 milyon TL paralar yattı. Kendi şirketim Metal Oto'dan 10 bin tane Ziraat Bankası'na araç sattım' dedi. 'Sayıştay zarar açıklayınca Ziraat Bankası yetkilileri satmak istedi. Ben yapmayın dedim dinlemediler. 55 milyon TL bu satıştan kar aldılar. Ben de arkadaşları çağırdım. Sonra Ziraat Bankası tekrar araç almak istedi, biz elimizdekileri tekrar Ziraat Bankası'na sattık' dedi. 'Satarken o dönemki kasko bedeli neyse oradan sattık, aradaki rakam kamu zararı olarak gözüktü' dedi"
"Pendik Belediye Başkanı aradı, alt ligden üst lige çıkardık, bizi de geçti"
"Murat Özkaya, 'Biz Ajax'ın altyapısını da alacaktık, alamadık. Biz Tuzlaspor'un şampiyon kadrosunu izledik, aldık' dedi. Başka bir takımla bağınız var mı diye sorduğumda 'Pendik'i mi soruyorsunuz?' dedi. 'Pendik Belediye Başkanı bu takımı kurtar diye beni aradı. Bir şeyler yapabileceğimizi gördüm. Yeğenim diye hitap ettiğim kişiyi oraya koydum, transferlerini yaptık. Alt ligden üst lige çıktı. Bizle aynı lige gelince ben ilişiğimi kestim hatta bizi de geçtiler, Süper Lig'e çıktılar' dedi. 'Aynı zamanda Galatasaray Kongre Üyesi'yim' dedi"