Mustafa Denizli, haftanın maçı için favorisini açıkladı!

Akhisar’da zorlanmadan kazanan siyah beyazlılar cuma akşamından “Bensiz yarış olmaz” mesajını verdi. Galatasaray-Başakşehir maçından çıkacak her sonuç Beşiktaş’ın yararına olacak. Yaşanacak bir beraberlik ise siyah beyazlılar için duble avantaj olur.

Arda Turan büyük ihtimalle yarın eski takımı G.Saray’a karşı mücadele edecek. Taraftarların ona tepkisi malum. Bu durum Arda’nın performansını nasıl etkiler?

Arda Turan için çok duygusal bir maç olacağı kesin. ‘Galatasaray taraftarları Arda’ya tepkili’ diyorsun. Niye tepkili? Galatasaray ve başka kulüpler ona transfer teklifinde bulun muş da Arda Galatasaray’ı değil başka bir kulübü mü tercih etmiş? Öyle bir şey yok. Üstelik Arda her fırsatta Galatasaraylı olduğunu söyleyen bir insan. Dolayısıyla ben tepki gösterileceği kanaatinde değilim. Ama tabii ki Arda için böyle bir maçta görev yapmak, daha doğrusu bir insan için duygusallığın ağır bastığı bir ortamda görev yapmak kolay değil. Ama Arda, takımı için her şeyini ortaya koymak mecburiyetindedir.

Akhisar’ı rahat geçen Beşiktaş, G.Saray-Başakşehir maçı öncesi maç fazlasıyla liderliğe ortak oldu. Yorumunuz?

Beşiktaş dün akşam 3 puanı alırken sahanın da mutlak hakimiydi. Oyunun hiçbir bölümünde zorlanmadı. Akhisar kendi evinde kuvvetli bir rakip ama Beşiktaş’ı zorlayamadı. Oynanacak Sivasspor-Fenerbahçe ve Galatasaray-Başakşehir maçlarıyla da ilgili cuma akşamından mesaj verdi: Bensiz yürüyüş yok. Şimdi Başakşehir-Galatasaray maçından ne sonuç çıkarsa çıksın, 1 veya 2 takımın sonuçları da Beşiktaş lehine olabilir. Berabere biterse Beşiktaş lehine duble avantaj olacak.

Avrupa’nın birçok ülkesinde uygulanmayan ‘maç öncesi kamplar’ Türkiye’de sürüyor. Kamp illa gerekli midir?

İstanbul takımları için gereklidir. İstanbul’un yoğun trafiği nedeniyle, çeşitli bölgelerde oturan futbolcuların maç günleri bir araya gelmesi zor olabiliyor. ‘Avrupa ülkelerinde kamp uygulanmıyor’ diyoruz. Şu anda Türkiye liglerinde oynayan takımların yüzde 70’i Avrupalı zaten. Onların Türkiye’de olması mantalitelerini değiştirmiyor. Kamp, sadece maç günü yaşanan stresleri azaltmak için uygulanır. Geç kaldı vs. kaygılarını ortadan kaldırmak içindir.

Real Madrid’e Juventus karşısında turu getiren son dakika penaltısı çok tartışılıyor. Sizce penaltı mıydı?

Hakem penaltıyı biraz tereddütlü verdi, her şey bir anda allak bullak oldu. Dışarıda 3-0 kazanmış olmanın Real Madrid gibi bir takım için dahi yeterli olmadığını o maç bize gösterdi. Bundan sonra hiç kimse dışarıda
kazandığı maçlardan sonra, “Avantaj yakaladım” rahatlığını yaşamayacak. Pozisyona farklı açılardan bakınca, birinde “Penaltı”, diğerinde “Ağır” diyorsun. Ben hakem verdi diye, Real Madrid hakem kararıyla tur atladı diyemem.

Kocaman, Osmanlı maçında 2. yarı oynattığı Valbuena’yı hem övdü hem de, “Yeniden oynansa yine aynı 11’le başlardım” dedi. Neler söylersiniz?

Aykut Hoca bu düşüncesini maçtan önce uygulayıp oyuna Valbuena ile başlamamış. Olay böyle gelişince ne desin, fikrini mi değiştirsin? “Valbuena ile başlardım” mı desin? Kocaman’ın, “Maça başlayan takım kadar bitiren takım da önemlidir” lafı önemlidir, ama ondan daha önemlisi; maçı kiminle değil nasıl ve kazanarak bitirmendir. Aykut hoca muhtemelen gene düşündüğü gibi başlar. Çünkü elinde çözücü bir silah var. Demek ki onu da baştan kullanmak istemiyor.

G.Saray’ın deplasmanlardaki başarısızlığını neye bağlıyorsunuz? Yoksa Türk Telekom’da taraftar mı oynatıyor?

Bir takımın iyi oynamasında mutlaka taraftarın büyük rolü vardır. Fakat Galatasaray’ın dış sahada aldığı sonuçlardan ziyade, oynadığı futbol önemli. Kendi sahasında nefis işler yapan, tempo, akıcılık ve pozisyon yönünden büyük keyif veren Galatasaray’ı deplasman maçlarında göremiyoruz. Hakikaten bir tuhaflık var. Galatasaray, yenik tamamladığı Sivas, Kasımpaşa ve Gençlerbirliği maçlarından ikisini kazansa, neredeyse şampiyonluğu garantileyecekti. Acaba burada rakım farkı mı önemli? Çünkü Gençlerbirliği maçından önce Fatih hoca da söyledi; “Galatasaray için Ankara deplasman değildir.” Belki hiçbir yer değildir. Ama Galatasaray Ankara’da son zamanlardaki en etkisiz futbolunu oynadı ve büyük direnç gösteren Gençlerbirliği de galibiyet golünü buldu.

Galatasaray-Başakşehir maçını kazanacak takım için ‘Şampi...’ diyebilir miyiz? Bu maçtaki favoriniz kim?

Favorim Galatasaray. Ama şunu gözardı edemeyiz; Başakşehir’in şampiyon adayları ile oynadığı dış saha maçlarında alınan sonuçlara bakmak lazım. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzon deplasmanlarında hangi sonuçları almış? Bu maçlarda Başakşehir’in normalin çok üstünde iyi bir performans gösterdiğini görüyoruz. Ama Türk Telekom Stadı’nda bu havayı yakalayabilirler mi? Çok zor. Zaten maça da bu bilinçle hazırlanıyorlar. Başakşehir kazanırsa şampiyonluğun en büyük adayı olur.

Liverpool M.City’yi, Roma da Barça’yı eleyince ‘fizik futbolu tiki taka’yı yendi’ denildi. Katılıyor musunuz?

Hurafe... Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale kalan 4 takım içinde kendi liginin lideri olan sadece Bayern Münih var. Real Madrid, Roma ve Liverpool yerel liglerde çok erken koptular. ‘Fizik kapasite tiki taka’yı’ yendi mantığının çürüdüğü yer de burası. Madem fiziksel yönden bu kadar güçlüler, uzun soluklu yarışta niye yoklar? Premier Lig’deki birçok takımın fizik kapasitesi Manchester City’nin önünde. Yani Liverpool, Premier Lig’de oynarken fizik kapasitesi geride olduğu için mi City’den 5 yedi? Dolayısıyla, evet, fizik kapasite önemlidir. Ama bu durum ancak fizik gücü çok zayıf olan takımlar karşısında hissedilir. Barcelona ve City kendi liglerinde şampiyonluklarını neredeyse ilan etmiş takımlar. Bunlar fizik gücü olmadan mı başarıyorlar bu işleri? Ha şunu söyleyeyim; City de Barça da kendi liglerindeki farkı Şampiyonlar Ligi’nde gösteremiyor. Bu da bana anormal geliyor. Geçen haftaki yazımda, “Liverpool rövanşta da atar. City’nin elemesi için 5 gol lazım” demiştim. Öyle de oldu.

Cengiz Ünder’i nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha büyük takımlara gidebilir mi?

Cengiz Ünder Roma’da üzerine koyarak devam etmek zorundadır. Daha şurada 8-10 maçlık performansından bahsediyoruz. Form düzeyi her geçen maç yukarıya devam ediyor. Öncelikle bunu uzun süre devam ettirmesi lazım. Roma’nın Barcelona’yı elemesinde Cengiz’in de payı olmuştur. Cengiz’in en büyük avantajı hem takım arkadaşları hem taraftarlar tarafından seviliyor olması. Sempatik bir kişilik ama şu an Roma’nın bir üst çizgisindeki takımlar için erken. Hem de çok erken.

Karabükspor’dan sonra küme düşecek 2 takım için 7 aday var. Sizce ne olur?

Her an her şey olabilir, derler ya. Düşme hattındaki durum aynen öyle. Gençlerbirliği’ne bakıyorsun, lideri yeniyor. Antalya’ya bakıyorsun, Kasımpaşa’ya deplasmanda 3 gol atıyor. Osmanlıspor’a bakıyorsun, en ciddi rakiplerinden Konyaspor’u içeride yenemiyor. Böyle bir savaş var. Ama şunu net söyleyebilirim; alt taraftaki takımlar içinde en umut verici futbolu Konyaspor oynuyor. Şu anda işi en zor gözüken takım da Osmanlıspor. (Spor Arena)