Mustafa Denizli'den flaş sözler:" Acı acı gülmek..."
Yine bir turnuva ve yine bir hayal kırıklığı. Belki de en son soracağımı en baştan sormalıyım. Türkiye Dünya Kupası’na gidemedi. Bunda ligde yabancı oyuncu fazlalığının ne kadar etkisi var?
Rusya’ya gidenlere bir bakın. Yabancı sayısı hangi ülkede ne kadar? Buradan kıyaslama yaparsanız direkt olarak başarısızlığı ona bağlamanın bir tutar tarafı yok. Futbol bir yarış, bir rekabet. Yani futbolcunun yerlisi-yabancısından ziyade, kalitelisi-kalitesizi tartışılır. Elimizdeki kadronun kalitesiz olduğunu söylemek mümkün mü?
Arda Turan, Caner Erkin, Burak Yılmaz gibi futbolcular yine her yenilgi sonrası olduğu gibi linç edildi. Artık bir operasyon gerekiyor mu Milli Takıma? Bu oyuncularla yollar ayrılmalı mı? Yoksa linç kültürümüz mü bu oyuncuları bitirdi?
Saydığın isimler kamuoyunda en fazla konuşulan isimler. Ön planda olan isimler. Yaşları kaç? 30’un üstü. Futbol oynamalarına mani bir yaştalar mı? Hayır. Ama bu kadar korkularla, bu kadar acabalarla sahaya çıkan futbolcuların normal verimlerini ve kapasitelerini ortaya koymalarını daha bugünlerden engellemiyor muyuz?
Arda protesto edildi oyundan çıkarken. Bana göre son derece insani bir tepki vererek gülümsedi. Ama bu gülümseme gündeme oturdu? Arda yanlış mı yaptı?
Gülmek başka bir şeydir, acı acı gülmekse ağlamaktan beterdir. Ben Arda’nın ikincisini yaşadığını düşünüyorum. Esasında bence Arda’nın çıkışı son derece dramatik bir çıkış. Arda’nın hissettiği de o. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu pozisyondaki bir futbolcu bu tepkilere bizim anladığımız manada gülmez, gülemez. O acı bir tebessüm, gülme değil. O bir ağlama...
Bu serüveni ikiye bölelim. Terim dönemi ve Terim sonrası. Terim dönemi daha mı başarılıydı?
İkisini kıyaslayacak kadar zaman yaşamadılar. Terim, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katıldı. Devam etseydi ne olurdu? En kötü ihtimalle bundan kötü olmazdı. Ama oradaki hadise başka. Fatih Hoca ile federasyonun ayrılış nedeni takımın aldığı sonuçlardan ziyade, daha değişik unsurlardan oluştu. Bu kıyas doğru olmaz. Oynadıkları maç sayısı ve rakiplere baktığınız zaman herkes bir şey diyebilir. Ama Terim, Türkiye Futbol Direktörüydü. Türk futbolunu yapılandıracaktı. Yerine Lucescu geldi. Lucescu yarışmacı bir hoca.
Şimdi ne yapmalı federasyon. Futbolu kim yapılandıracak?
Dünyanın hiçbir yerinde futbolu bir teknik direktör yapılandırmaz. Milli takımlar yapılandırma yerleri değildir, yarışma yeridir. Yapılandırmalar teknik adamlarla birlikte federasyonların da görevidir. Ve federasyondaki birimlerle de ilgilidir. Federasyonda niye o kadar birim vardır? Yapılandırma için görevlendirilmiştir. Sadece federasyon değil, kulüpler de altyapılarından oyuncu çıkaracak ki milli takıma kaynak oluşsun. Türkiye’de böyle bir şey yaşamıyor ki...
Son soru... Talisca’nın geçtiğimiz hafta Trabzonspor maçında çok tartışılan pozisyonu ile ilgili... Siz kırmızı kart olmadığını söylediniz. Çok tartışıldı. Biraz açar mısınız bu konuyu.
Ben kural gibi düşünmedim de ondan. Hâlâ aynı şeyi söylüyorum. Ama hakem yorumcuları “Veririm” diyor. Niye diyor? Eskiden yapılan bir sert hareketin kasıt içerip içermediğine bakılırdı. Bugün bakılmıyor. Ben onlar yanlış mı diyor diyorum. Hayır. Onlar da kendi yorumunu yapıyor. Benim “Kırmızı vermem” dememin nedeni Talisca’nın odaklandığı yer ve ayağının kullandığı bölüm. Ben doğruyum demiyorum. Ama bazıları bunu eyyam diye değerlendirip üzerine yazdılar çizdiler. Acaba bir beklentim mi varmış! Kusura bakmayın ama ben o beklentileri çoktan aştım. Üç büyüklerin ve milli takımın başına eyyamla mı geldim? Hepsinde görev yaptım.