Nabil Dirar: 'Tüm bunların bir rüya olduğunu düşünüyorum...'
Çocukluğumu normal bir erkek çocuğu gibi geçirdim. Oyun oynamayı çok seviyordum. Çok geniş bir aileydik. Dışarıda oyun oynamama çok izin vermezlerdi. Çünkü yaşadığımız mahalle tehlikeli bir mahalleydi.
Mahalledeki çocukların yolundan gitmemem için abilerim bana yol gösteriyordu. Babamı 1 yaşındayken kaybettim ve onu hiç tanımadım. Büyük abime baba diye seslenirdim.
Çocukken hayalim futbolcu olmak değildi. Abilerim oynamama çok izin vermiyorlardı. Çünkü bir kulübe yazılacak ve eşya alacak paramız yoktu. Daha sonra Belçika'ya gitme şansı doğdu. Ağabeyimin yanına gittim ve o da bana yardımcı oldu. Orada her yerde futbol sahaları vardı ve oynayabiliyorduk. Ancak bir gün profesyonel olmak hiçbir zaman rüyam değildi.
Araba tamir ediyordum. 2 gün okula gidip 3 gün çalışıyordum. Çocukken arabalara çok ilgim vardı. Ancak otomobil pilotu olmak gibi bir düşüncem yoktu. Haftasonları küçük bir parkta top oynardım ve futbol eşofmanı olan çocukları görürdüm. Sonra kendi kendime "nasıl ben oynamıyorum da onlar oynuyor, ben onlardan daha iyiyken" diyordum. Sonra bir denemeye katıldım ve denemeyi daha ilk günden kazandım. Sonra yavaş yavaş seviyeleri anlamaya başladım. Sonra da daha üst kademelerde oynamaya başladım.
Açıkcası bazen durup düşündüğümde tüm bunların bir rüya olduğunu düşünüyorum. Tüm bunların gerçekleşmesini beklemiyordum. Her gün Allah'a şükrediyorum. Bazen bu kadarı mümkün olamaz diye düşünüyorum.
Açıkcası bir aylık süreçte Monaco'yla görüşmeler geçti ve benimle ilgileniyorlardı. Benim Monaco'yla ilgili pek bir bilgim yoktu. Hiçbir zaman Fransa Ligi ilgimi çekmemişti. Ancak artık başka şeyler görmek istiyordum. Çünkü Club Brugge'de bir şeyler kazanamamıştım ve artık yaşım da ilerliyordu. O dönemde Monaco bana güzel bir sözleşme teklif etmişti. Ortaya koydukları yeni bir projeleri vardı. Ben de o projeye inandım ve Monaco'da geçirdiğim yılları düşündüğümde pişman değilim. Oraya gitmemin doğru bir karar olduğunu düşünüyorum.
Hoca değiştirdik, yeni oyuncular geldi ve iyi bir takımımız vardı. Hoca bize karşı çok sertti ve antrenmanlar da sert geçiyordu. O zamanlar Ranieri hocamızdı. Çok çalışıyorduk ve iyi skorlar alıyorduk. Sakalık yaşadığım dönem gerçekten çok zordu. Salonda veya dışarda tek başıma çalıştığım dönemlerdi. Benim için gerçekten zor dönemlerdi. Çünkü arkadaşlarımı oynarken görüyordum ve bir an önce geri dönmek istiyordum. Takıma katılıp onların yaptığını ben de yapmak istiyordum. Gerçekten iyi bir takımımız vardı. Falcao, James Rodriguez, Moutinho gibi isimler vardı. Onlardan bir şeyler öğrenip takıma katkı yapmak istiyordum. Sakatlığımdan döndüğümde kolay oldu benim için, çünkü futbol oynamayı seven futbolculardı. Böyle büyük futbolcularla oynamak benim için çok büyük kolaylık oldu.
Boş zamanlarımda Playstation oynuyorum ve dizi, film izlemeyi de seviyorum. Benim için en büyük keyif bu. Şu anda da Punisher dizisini izliyorum. İstanbulda yürüyüş yapamyı, bir yerlere gitmeyi çok seviyorum. Deniz kıyısına gidip oralarda yürüyüş yapıyorum. İstanbulda çok güzel yerler var. Bebek'i çok seviyorum. Büyük şehirleri gerçekten çok seviyorum. İstanbul'un frakı trafik. Buradaki trafik gerçekten delilik. Buradaki trafikte yaşlanacağım galiba. Böyle bir trafik olamaz. İnsanların araba kullanma tarzına baktığımda yoldaki çizgilerin çok gereksiz olduğunu görüyorum (Gülüyor). Hiç çizgi çizmeye gerek yok.