Ndiaye: 'Ben bir aslanım'
Galatasaray'ın 2017-2018 sezonu öncesi Osmanlıspor'dan kadrosuna kattığı Senegalli oyuncu Papa Alioune Ndiaye, Galatasaray Dergisi'nin 173. sayısına konuk oldu.
İşte Badou'nun röportajından öne çıkan soru ve cevaplar:
2002 Dünya Kupası ile başlayalım. Turnuvanın açılış maçı olan Senegal–Fransa karşılaşmasını hatırlıyor musun?
Dün gibi hatırlıyorum. Hayatım sonuna kadar aklıma kazınmış bir maç olarak kalacaktır. O maçta büyük abilerimi taraftar olarak izleme şansına eriştim ve bugünse aynı takımda oynuyorum. Benim için büyük bir mutluluk. Ayrıca onlar gibi Dünya Kupası’na katılacağım. Ne diyebilirim ki, çok sevinçliyim.
Senegal’den çıkan oyuncuların genelde ilk durağı Fransa olur. Ancak bulunduğun Diambars Akademisi’nin Norveç’e olan ilgisi dikkat çekici. Sen de takım arkadaşınla birlikte Bodo’ya transfer oldun...
Norveç’in benim için iyi bir tecrübe olduğunu düşünüyorum. Aslında çok fazla tercihim yoktu. Yani Fransa’ya, İngiltere’ye, Belçika’ya veya Norveç’e gidiyim mi diye düşünmekten çok başlangıç yapmak önemliydi benim için. Bir çıkış noktası bulmam gerekiyordu. Avrupa’da bir ülkede oynayacaktım ve gerisi benim oyunuma bağlı olacaktı. Yani iyi oynarsam takımlar beni fark edecekti. Allah’a şükürler olsun Norveç’te çok iyi bir 3.5 sene geçirdim ve sonunda Türkiye’ye geldim. Norveç ise düşündüğümden daha soğuktu. Şubat ayında oraya gittim ve Norveç’in en kuzeyinde oynuyordum. O bölge aşırı soğuktu. Ancak kafamda iyi hazırlanmıştım. Dolayısıyla oraya çabuk uyum sağladım.
Şu an Dakar’daki Galatasaray taraftarlarının sayısı artmış olabilir mi?
Aralarda imkan oldukça Dakar’a gidiyorum. Her gidişimde yanımda aldığım formalardan götürüyorum. Ancak yeterli olmuyor. Dakar’daki herkes Galatasaray’ı destekliyor diyebilirim.
Osmanlıspor’dayken, Afrika’da tanınan bir kulüp olan Galatasaray’a karşı oynadığında ne hissetmiştin?
Osmanlıspor’a transfer oldum ve iki gün sonra Galatasaray’a karşı maça çıktım. Hızlı bir öğrenme oldu benim için. Çok hızlı bir şekilde ne kadar büyük bir takım olduğunu daha iyi anladım. Stadı, atmosferi, değerleri, tarihi çok büyük olan bir kulüple karşı karşıyaydık. Ve şimdi bu muhteşem takımın formasını giyiyorum.
Galatasaray’a büyük beklentiler altında geldin ve sezona iyi bir başlangıç yaptın, taraftarla da ilk andan itibaren aranda önemli bir bağ oluştu. Katılır mısın?
Bu soruya cevap vermem zor. Nasıl oldu bilmiyorum ancak doğal bir olayın sonucu gibi ortaya çıktı. Dediğim gibi cevabım yok ancak aramızdaki bağ mükemmel oldu. Halen çok güçlü şekilde devam ediyor. Olması gereken buymuş ve öyle de oldu.
Taraftarın senin için yaptığı beste hakkında ne düşünüyorsun?
Çok güzel bir şarkı. Yeğenlerim bile evde bu şarkıyı söylüyorlar. Bu duyguyu saf mutluluk olarak nitelendirebilirim. Tribünler söyledikçe çok büyük keyif alıyorum.
Norveç’te de senin için şarkılar bestelendi...
Evet, vardı onu hatırlıyorum. “Badou Badou what you gonna do, what you gonna do” diye bir şarkıları vardı. Halen de telefonuma kayıtlı.
Senin özelinde bir pozisyon tartışması da söz konusu… Forvetin arkasında mı ya da defansın önünde mi daha iyi diye bir tartışma var. Sen kendini nerede daha iyi hissediyorsun?
Her zaman söylediğim gibi eğer numaralar üzerinden belirtirsem 6, 8 veya 10 numaralı pozisyonda oynayabilirim. 8 numara olarak da oynamayı seviyorum. Savunmayla hücum arasındaki bağlantıda kalmak hoşuma gidiyor. Ancak burada önemli olan hocamın kararı… Hocam beni nerede tercih ederse orada oynarım. Tabii rakip takımın kalesine yakın oynamayı sevdiğimi de belirtmeliyim.
Önümüzde Fatih Terim ile birlikte yeni bir dönem var. O da mücadeleyi seven, baskılı futbolu tercih eden bir teknik adam. Beklentilerini bizimle paylaşabilir misin?
Fatih Hoca’yı hepimiz önceden tanıyor ve biliyorduk. Bizimle yaptığı konuşmada kazanmayı hedeflediğini, iyi futbol görmeyi ve en önemlisi Galatasaray’ın ne olduğunu göstermek istediğini söyledi. Açıkçası geleceğin çok iyi olacağını düşünüyorum.
Rusya’daki Dünya Kupası’nda Japonya, Kolombiya ve Polonya ile aynı grupta mücadele edeceksiniz. Nasıl bir grup sence, şansınızı nasıl görüyorsun?
Dengeli bir grup olduğunu düşünüyorum. Favori yok gibi… Tüm takımlar aynı güçte. Bizim kendimizi iyi hazırlamamız gerekiyor. İyi bir turnuva çıkaracağımıza inanıyorum.
Aile yaşantından biraz bahsedebilir misin? Annen bir eğitimci, baban orduda; kardeşlerin de iş hayatını başarıyla geçiren insanlar. Futboldan sonraki dönem için kafanda planlar var mı?
Söylediğim gibi aile kavramına çok bağlıyım. Farklı ilgi alanları ve meslekleri olan insanlardan oluşan bir ailem var. Bu durum çeşitlilik yaratıyor. İleride hep birlikte bir araya gelir ve iyi bir iş ortaya çıkarabiliriz diye düşünüyorum. Neden olmasın!
"Badou" ismini annenin sana verdiğini biliyoruz, herhangi bir anlamı var mı?
Aslında gerçek ismim Papa Alioune ama kendi ülkemde Alioune ismindeki kişilere Badou denir. Badou’nun bir anlamı yok. Fakat Ndiaye ismi çok şey ifade eder. Mesela çocukken herhangi bir nedenden dolayı ağladığımda “Sen bir Ndiaye’sin ağlamaman gerekiyor” derlerdi. Çünkü Ndiaye savaşçıdır. Cesareti, değerleri ve aslanı temsil eder. Dolayısıyla ben Ndiaye’yim, yani bir aslanım.