Neslihan Demir, veda tarihini açıkladı!
Türk voleybolunun efsanesi Neslihan Demir Güler, Sözcü'ye konuştu. Ağrısız bir gününün bile geçmediğini söyleyen Neslihan Demir Güler, bu sene parkelere veda edeceğini söyledi.
Sezon başında geldiği Galatasaray'ı tek başına Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali'ne taşıyan Neslihan Demir Güler, camianın gündeminde. İgor Gorgonzola maçında tarihe geçen 38 sayıyla yıldızlaşan efsane kaptan, kızı Zeynep ile birlikte ilk kez SÖZCÜ'ye konuştu.
Galatasaray öyküsü nasıl başladı?
Kariyerimde hiç kulüp takımı yoktu. Çok farklı bir fikir gibi geldi. Enteresan oldu benim için. Çok mutluyum o yüzden.
Müessese kulüplerinden farkı?
Aslına bakarsanız voleybolda her yerde baskı var. Oynadığım tüm takımlarda vardı. Oralarda yönetim baskısı vardı. Burada seyirci kaynaklı baskı var. Ama bu baskılar altında oynamaya biz alışkınız.
Vakıf, Eczacı ve Fenerbahçe üçlüsüne Galatasaray dahil oldu.
Geçen sezonki Fenerbahçe-Galatasaray finali sürpriz değil. Galatasaray az hatalı, temiz voleybol oynuyordu. Sezon içinde de elinden kaçırmıştı VakıfBank'ı. Bugünün görüntüleri o dönemde vardı. Galatasaray için bu üçlünün içine girmek zordu ama o kadar güzel bir arkadaşlık, aynı zamanda profesyonellik var ki, senelerdir burada oynamış gibi hissediyorum. Bu, sahaya yansıyor.
Son başarılar bunu gösteriyor.
Lige kötü başladık. Yeni bir takımdık. Çok sert maçlar yaptık. Bu biraz moralimizi bozdu ama yavaş yavaş sistemimiz oturdu. Herkes birbirini tanıdı. Ligin ikinci yarısından itibaren kapasitemizi gösterdik. Her gün üstüne koyarak gittik. Türkiye Ligi deneyimi, Avrupa'ya yansıdı. Dörtlü finali hak ettiğimizi kanıtladık.
Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu için iyi bir kadro var mı Galatasaray'da?
Libero olarak Gizem'i (Karadayı) – ki çok önemli bir figür – kadroya kattıktan sonra daha da güçlendik. Dörtlü final için bu kadronun yeterli olduğunu gördük. Herkes yüreğini koyarak çalışıyor. Şampiyon olmamamız için bir neden yok.
Türk finali?
İnşallah öyle olur. Dörtlü finalde herkesin şansı eşit.
Çok tecrübeli isimler var takımda.
Gençler de var. İyi bir uyum yakaladık. Sadece bizde değil, tüm kulüplerde gençler var. Herkes yatırım yapıyor. Desteklenmeleri ve milli takımlarda oynatılmaları gerekiyor. Uluslararası arenada kendilerini geliştirmeliler. Türk voleybolunun geleceği parlak.
En anlamlı kupa veya ödül?
Benim için en anlamlı ödül, iki kez üst üste dünya şampiyonalarında en skorer oyuncu seçilmem. Bunu yapabilen biri henüz yok. Ayrıca Eczacıbaşı ile Polonya'da kazandığımız Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu. Ama her kupa ve ödülün yeri ayrı.
Hiç ‘Keşke' dediğin oldu mu?
Hayır. Kötü geçen sezonlar oldu. Çeşitli nedenleri vardı. Ama ben üzerime almam gerekenleri aldım.
En çok sevindiğin ve en çok üzüldüğün maçlar?
Her maçı kazandığımda çok seviniyorum. En çok Ankara'da 2016 olimpiyat elemelerindeki İtalya maçında üzüldüm. Çok ağlamam, ağlamıştım. Benim gidebileceğim son olimpiyattı. Çok istedim gitmeyi.
Olimpiyat çok farklı değil mi?
Sporun nirvanası! Londra 2012'deydik. İnanılmaz bir deneyimdi. Avrupa şampiyonalarında 12 takım var. Aynı otelde kalıyorsun, herkesi tanıyorsun. Olimpiyatta yanınızdan Kevin Durant geçiyor. Roger Federer geliyor, Usain Bolt orada. Bu başka bir şey! Diğer branşlara da ilginiz artıyor.
Annelik mi oyunculuk mu zor?
Oyunculuk. Ben Zeynep'in omzumu, dizimi sakatladığını görmedim! Ağrı kesicilerle oynuyorum.
Ne kadar gidecek? Sen mi bırakacaksın, voleybol mu seni bırakacak?
Bence voleybol beni bıraktı. Ben hâlâ zorluyorum. Voleybolun sınırı yok ama uzatmayacağım. Bu sene son. Gerçekten yapamıyorum. Yapabiliyorsam devam ederim. Ama ağrısız günüm yok. İnşallah Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırarak bitiririm.
Bıraktıktan sonra?
Herhangi bir planım yok şimdilik. Hayatım voleybol. Ahkâm keseceğim tek konu voleybol. Bu camiada hizmet etmeye devam ederim muhtemelen.
“FENERBAHÇE’DEN TEKLİF ALDIM”
“Yurtdışına çıktığım dönemde voleybol duraklamadaydı. Sonra tüm kulüpler yatırıma başladı. Bu kadar kaliteli bir voleybol oynanıyorsa kendi ülkende, transfer bir şey katmaz size. Fenerbahçe'den de teklif aldım Tenerife'ye gitmeden önce. Ama o tarafa söz verdiğim için İspanya'ya gittim. Tenisi seviyorum. Voleybolcu olmasaydım tenisçi olurdum. Ama antrenmanını yapamazdım. Voleybolda kaytarabiliyorsun. Tenisin antrenmanında böyle bir şansın yok. Basketbol ve futbol izlemeye çalışıyorum ama sinirlerim bozuluyor! Maçın sonunu izleyemediğim için başını da izlemiyorum. Ofsaytı bilirim ama taraftarlık yönüm yok.”