Nesrin Olgun Arslan, Türk kadını için ilham kaynağı olmaya devam ediyor!
Manş Denizi'ni yüzerek geçen ilk Türk kadını Nesrin Olgun Arslan, o günden bu güne Türk kadınını dünya sularında temsil etmenin gururunu yaşıyor.
İngiltere ile Fransa arasında Manş Denizi'ni, 1979 yılında 15 saat 47 dakikada yüzerek geçen ve bunu başaran ilk Türk kadını unvanını alan Arslan, uluslararası yarışmalara katılarak, Türk kadının övünç kaynağı oluyor. Kariyerinde birçok ilki gerçekleştiren ve rekor kıran milli yüzücü, dünyanın farklı sularında kulaç atarak Türk kadınına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Ailesinin teşvikiyle 7 yaşında başladığı spor hayatına çok sayıda şampiyonluk ve dereceler sığdıran Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015'te Manş Denizi'ni geçen kadın takımının kaptanlığını yaptığını ve üç kez birer saat soğuk sularda yüzdüğünü söyledi.
2016'da ise Napoli Capri Maratonu'nda takım halinde Türkiye'yi temsil ettiklerini anlatan Arslan, bunların, kadınları yüreklendirmek adına mutluluk veren projeler olduğunu söyledi.
"Türk'üz biz, Allah'a sığınırız ve geçeriz"
Geçen yaz dünyanın en zorlu parkurlarından biri olarak kabul edilen Amerika'nın Catalina boğazında, üç erkek ve üç kadından oluşan takımla yarıştıklarını belirten Arslan, "Burada daha önce hiç Türk yüzmemişti, ama ben yüzdüm. Köpek balıklarının, deniz analarının arasında yüzdüm. Gerçekten zor bir parkurdu ama başardık. Korku yok, Türk'üz biz. Allah'a sığınırız ve geçeriz. 61 yaşındayım. Hedefim Türk kadınlarına örnek olmak. Türk kadınını dünya sularında temsil etmekten gurur duyuyorum. Adana'nın kenar mahallesinden çıkan bir Nesrin yüzebiliyorsa Türkiye'deki herkes başarabilir." diye konuştu.
Nesrin Olgun Arslan, eşi Zafer Arslan'ın, uzun yıllar Adana Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yaptığını ve belediyede üst düzey bürokratken emekli olduğunu kaydederek, artık yarışlara beraber katıldıklarını söyledi. Son olarak Dubai'de bir yarışmada yüzdüklerini anlatan Arslan, kendisinin 2,5 kilometre, eşinin ise 1 kilometre kategorisinde yarıştığını dile getirdi.
Arnavutluk'ta 4 kilometre yüzecek
Dünya çapındaki bütün önemli yarışlara gitmeye çalıştıklarını aktaran Arslan, şöyle devam etti:
"Arnavutluk'ta 2 Haziran'da yapılacak yarışmada ben 4, eşim ise 2 kilometre kulaç atacak. Türkiye'den katılan ilk yüzücüler olacağız. Orayı yüzdüğüm zaman Türk yüzücüler için yeni parkur olacak. Türk kadınının gücünü, gerçek değerini göstermek adına önemli."
Masterlar kategorisinde kelebek, sırtüstü, kurbağalama ve serbest stilde Türkiye rekorlarının bulunduğunu belirten Arslan, Adana Büyükşehir Belediyesi'nin yüzme organizasyonlarında görev aldığını, zorlukları sevdiğini ve her zaman hedeflerine ulaşmak için sonuna kadar gittiğini ifade etti.
"Haftada 15 kilometre yüzüyorum"
Haftada 15 kilometre yüzdüğünü dile getiren Arslan, şöyle konuştu:
"Kilometrelerce yüzmek kolay değil. Sağlıklı olmak, kendime bakmak zorundayım. Devlete sağlık harcamaları açısından yük olmuyorum çünkü hastaneye, doktora gitmiyorum. Onun için kadınlarımız spor yaparsa, sağlıklı olursa, koruyucu hekimlik ön plana çıkar. Ben sağlıklı olmak için yüzüyorum, yüzdüğüm için de yarışlara gidiyorum. Eşimle yarışlara severek gidiyoruz." " diye konuştu.
Arslan, herkesin yaşamında mutlaka bir sporun olması gerektiğini, planlı ve gülümseyerek yaşamının anlamlı olduğunu belirterek, "Sporda başarılı olan kadın, çalışma hayatında da başarılı olur, topluma sağlıklı çocuklar yetiştirir. Durmayın hareket edin, Türk kadının başaramayacağı hiçbir şey yok." dedi.