İstifa Eden TFF Başkanı Nihat Özdemir’in Fiyaskoları
3 yılın sonunda istifa eden TFF Başkanı Nihat Özdemir, gelmiş geçmiş en başarısız başkan oldu. Futbol hem idari hem mali skandallarla yere çakıldı...
En başarısız TFF Başkanı
Ancak Nihat Abi formülü tutmadı. Türkiye futbolunun en başarısız başkanlarının başında yer aldı. Yaptığı her icraat tartışma yarattı. 3 yıllık süreçte futbola olan güven düştü. Bunun sonucu da Süper Lig’in hem izlenme oranları hem de mali değeri resmen yere çakıldı.
Siyaset yönetime fiilen girdi
TFF Ana Statüsü, futbolu siyasi baskıya karşı korur. FIFA ve UEFA korumasına alır. Ancak buna karşın Nihat Özdemir yönetimi gönüllü şekilde özerkliğini rafa kaldırdı. Yönetimine aktif siyasetçi aldı. Yönetimde likayakata önem verilmedi. Yönetiminde birlik oluşturamadı. İçerideki kavgalar medyaya sıklıkla manşet oldu.
İktidar oldu muktedir olamadı
Özdemir, başkan olsa da TFF’nin birimlerinde kadrolarını oluşturamadı. 2012’den beri kurumda yer alan genel sekreter Kadir Kardaş, birçok tartışmaya konu olsa da koltuğunu korudu. Hukuk kurullarından MHK’ya kadar birçok yapıya nüfuz edemedi.
İlk kavga limitlerden çıktı
Özdemir yönetimi ilk tartışmayı Takım Harcama Limitleri ile başlattı. Limitleri ilan etmesiyle uygulama tarihi arasında çelişti. Akabinde başta Fenerbahçe olmak üzere birçok kulüple limit kavgası yaşandı. Geldiğimiz noktada limitlerin hakiki anlamda uygulanıp uygulanmadığı konusunda şüphe var.
Fenerbahçe üyeliğinden çıktı
Özdemir en büyük tartışmaları üyesi olduğu Fenerbahçe ile yaşadı. Limitler ve hakemler konusunda Fenerbahçe ile sık sık karşı karşıya geldi. Ve nihayetinde Özdemir, Ali Koç yönetimine tepki için Fenerbahçe Spor Kulübü üyeliğinden istifa etti.
Yabancı oyuncuya sınır kavgası
Yabancı oyuncu kontenjanına getirilen sınırlamalar belirlenen takvimde hayata geçirilmedi. Gerekçe pandemiydi. Ancak yabancı oyuncu sınırlaması konusunda kulüplerin muhalefetine aldırış edilmedi. Bu sezon 11’in içinde 3 yerli şartı getirildi. Gelecek sezon bu 4 olacak birisinin de altyapıdan olması koşulu aranacak. Teknik direktörlerin büyük çoğunluğu da bu karara karşı. Yabancı sayısına sınırlamayı kimin istediği de hep tartışma konusu oldu. Milli takım hocası mı yoksa TFF yönetimi mi? Soru cevapsız kaldı.
Pandemiyi eline yüzüne bulaştırdı
Pandemi süreci tüm dünyada futbolu etkiledi. TFF yönetimi, pandemi sürecinde aksiyon almakta çok zorlandı. Lige devam edip etmeme konusunda büyük kararsızlıklar sergiledi. Seyircili mi seyircisiz mi oynanacağı konusunda da uzun süre tutarsız bir çizgi izlendi. Pandemi talimatlarının adil uygulandığı konusunda ikna edici olunmadı.
Küme düşmeyi kaldırdı!
Pandemi gerekçesiyle 2019-2020 sezonunda küme düşme kaldırıldı ve liglerin dengesi alt üst edildi. Zaten küçülen yayın geliri pastasından alınan paylar daha da azaldı. Şaşırtıcı olmayan şeyse kümede tutulan kulüplerin TFF’ye değil şehirlerinin milletvekillerine teşekkür etmesiydi! Başka konularda da sezon ortasında kritik kural değişikliklerine gidildi. Limitlerin değiştirilmesi de bunlardan biriydi.
beINSports’ta müstemleke muamelesi
En büyük kaoslardan biri yayıncı kuruluşla yaşandı. Teminat mektubu her nasıl olduysa elden çıkartıldığı için beINSports’un tüm dayatmalarına boyun eğildi. Yayıncı iki defa büyük indirimler aldı. Döviz kurunu hep piyasa koşullarının altında sabitledi. Ödemeleri düzenli yapmadı. Sonunda dövizden tamamen TL’ye dönüldü. Yayıncının Türkiye futboluna ‘müstemleke’ muamelesine açıkça izin verildi.
Yeni yayın ihalesinde blöfçüye taviz!
Gelecek 3 sezonun yayın ihale süreci de fiyaskoya dönüştürüldü. Şartname doğrultusunda hareket eden, teminatlarını yatıran, tekliflerini imzalayıp gönderen Saran Group’a şartnamenin emrettiği sürede yanıt dahi verilmezken, kendisine rest çeken, imza hakkı elde ettiği paketleri imzalamayıp, süreçten çekilen beINSports ile ise arka planda görüşmeler sürdürüldü. Adil bir ihale sürecini mahal bırakılmadı.
MHK’ya en liyakatsız başkanı atadı
Her federasyon döneminde Merkez Hakem Kurulu (MHK) ve hakemler tartışma konusu olur. Ama hiçbir dönemde bu kadar kaotik bir durum yaşanmadı. Göreve gelen MHK Başkanları’nın spor yorumcuları tarafından atandığı iddialarına bile cevap verilemedi. Özdemir son olarak koltuğa kendi tanıdığı ama Süper Lig deneyimi sıfır denilecek bir ismi; Ferhat Gündoğdu’yu getirdi.
Futbolun en kariyerli isminin düdüğü asıldı
Bir önceki MHK Başkanı Serdar Tatlı’nın reddettiği hakem operasyonu Gündoğdu yönetimini yaptırıldı. Türkiye futbol tarihinin en başarılı kariyerine imza atan nadir isimlerden hakem Cüneyt Çakır’a sezon ortası düdük astırıldı. Onunla birlikte görevine son verilen hakemlerin itirazı Tahkim Kurulu’nca kabul edildi. Buna rağmen hukuk tanımazlık devam etti. Dünya Kupası’na 3. kez giderek rekor kırması söz konusu olan Çakır’a maç verilmiyor. Böylece Katar şansı yok edilmek isteniyor.
Milli takım sıfır çekti, Katar da hayal
Ve sportif tablo. Elde bir tek Euro 2020 biletinin alınması var. Ama oradan da sıfır çekerek döndük. Uluslar Ligi’nde küme düşüldü. En büyük hayal olan Dünya Kupası ise gerçekleştirilemedi. Milli takımın yaş gruplarında da istenilen gelişim sağlanamadı. Amatör futbol ile akademi futbolu özellikle pandemi sürecinde adeta yok sayıldı.
Futbol Nihat Abi ile yere çakıldı
Sonuç olarak 3 yıllık Nihat Özdemir dönemi her bakımdan büyük fiyaskoyla sonuçlandı. Kendi içindeki çekişmeyi futbolun tüm hücrelerine yansıttı. İktidar oldu ama muktedir olamadı. Özdemir’in TFF Başkanlığı’nı ne kadar ciddiye aldığı ve umursadığı da elbet ayrı tartışma. Belki de o şeklen orada oturduğu için tüm bu sorunlar yaşandı. Fakat sonuçta Nihat Abi ile futbolumuzun hem güvenirliliği hem de marka değerinde yere çakıldı.