Obra olmanın dayanılmaz hafifliği
FENERBAHÇE 84-63 PANATHINAIKOS
“OBRADOVIC olmanın dayanılmaz ağırlığı” evet bu cümleyi hak eden sadece Avrupa’nın değil, Dünya’nın en kariyerle Koçlarından biri. Türkiye’yi ve Fenerbahçe’yi çok ama çok sevdi. Basketbol Milli Takımını geçmiş ve bu federasyon devamlı halde onun yeddi eminliğine vermek isteseler de; O her seferinde usta manevralarla, “Ülkenizi seviyorum ama sizin Milli Takımdan bu şartlarda pek bir şey olmaz!” demek istiyor ama diyemeden, nazikçe teklifi red ediyor! Tüm enerjisini Fenerbahçe’ye harcıyor. Bunda da, haklı ve çok başarılı oluyor. Öyle ki, puan cetvelinde sırt sırta durdukları ve eskiden başarıdan başarıya koşturduğu Panathinaikos’u mutluka yenmeliydi. Maça başlamadan: “Bir iyi bir kötü haber! Udoh sakat oynamayacak. Bu kötü ötesi haber! NBA draft kralı yeni transfer Anthony Bennett; ayağının tozu ile takımla birlikte sahaya çıktı.” Her ne kadar büyük bir yıldız adayı olarak lanse edildi ama dört takım değiştirdi! Baktılar ki, bir türlü olmuyor. Benett’i adam etsin iyi basketbolcu yapsın diye Obrodovic’e “eti senin kemiği bizim” dediler! Her an maça girmeye hazır bekliyor! Bakalım ona iş düşecek mi?
Ancak Obradovic ne yapmış ki! Fenerbahçe takım olarak öyle bir savunma ile başladı ki! Yunanlı dostlar ellerini kaldıramaz hale geldi ve 15. Dakikada 40 sayı atarken, potamızda ancak 22 sayı gördük! İtalyan Datome sanki meşhur ülkesinin opera sanatçıları gibi “sonat” söylerken, kariyerinin en can alıcı ve rakibi yok edici maçını sergiledi. Sloukas her geçen gün Obradovic’in yeni “Dimitri Diamantidis’i” olmayı hak ediyor. Koca Ustanın beyninden geçenleri kusursuz yerine getiriyor. Bogdonovic, Nunnanly, Kalinic, Dıxon hatta zaman zaman eleştirdiğim Antic bile inanılmaz savunma isteği ile sahada yer alınca, Panathinaikos yerle bir oldu! Vesely’nin Obrodovic güzergahında hareket edince çok başarılı olduğunu bir kez daha gördük. Sıra geldi Ahmet’e: Öyle ki, seyircimi istedi, yoksa Ahmet istedi de, seyirci ortama uyup “Ahmet-Seyirci” ile el ele verince komşuyu talan etti! Ahmet öyle oynadı ki, Bennett’in kenarda maçı hayran hayran izlemesine neden oldu! Yunan cephesinde: Koç Pascual“James, Kenny, Gabriel, Rivers, Sıngleton “ beşi ile ikinci yarıya başladı! Kısaca Yunanlı oyunculara göz dağı verdi ama büyük hata etti! Kenarda oturan benim bildiğim Yunanlı oyuncular asla rahat durmaz ve bu sistemin hesabını dolaylı yolla sorarlar! Panathinaikos’da, kısa zaman sonra Koç değişikliği bekliyorum!
27/16 ilk çeyrek, 44/28 ikinci çeyrek, 60/45 üçüncü çeyrek, 84/63 maçın sonu. Bu skor bu sezona damga vurdu. Çok az sahne alan ve maçın MVP si Ahmet Düverioğlu, (Obrodovi’in ve seyircinin yıldızı.” Bu farklı neticeyi falcılar bile bilemezdi. Bu da Obrodovic ve öğrencilerine yakıştı. Daha önemlisi; geçen yazımda yazmıştım. Seyirci basketbolu iyi öğrenmeli ve her topa, her düdüğe ve rakibin hücumlarına baskı yapmalı demiştim sonunda oldu. Bence gecenin MVP si Fenerbahçe seyircisiydi.
Önemli not: 1- Yıllar sonra özel olarak başlayan dostluklarla bir araya geldiğim, İlk günden itibaren Yenigün gazetesinde yazılarıma yer veren Sevgili Engin Köklüçınar ve ekibine; zaman zaman Radyo Sporda programlarına bağlandığım ve yazılarıma Ajanssporda da yer veren Eyüp Yıldız ve ekibine sonsuz teşekkürler. Bunu zaman zaman unutuyorum ama. Lütfen teşekkürlerimi kabul ediniz.
2- Anadolu Efes Barcelona’ya yenildi, hani sıradan değil, kazanabileceği bir maçı resmen hediye etti. Çok üzüldüm inanın 10. Yenilgisini alırken, bana göre normal şartlarda puan cetvelinin zirvesinde yer alabilirlerdi. Çünkü çok güçlü bir kadroları var. Kısaca üzgünüm çünkü Efes benim her zaman gözdem olmuştur. Çünkü o bu günlere Türk Basketbolunu taşıyan en önemli etkendir. Efes bir Aşktır. BARCELONA 89-78 ANADOLU EFES
3- Galatasaray’dan mutlaka galibiyet beklediğim bir maçtı. Çünkü puan cetvelinin sonunda yapılan çok önemli çırpınışlardı. Ancak olmayınca olmuyor. EA7 EMPORIO ARMANI MILANO 92-87 GALATASARAY
İSMET BADEM