Okan Buruk: Beşiktaş-Fenerbahçe kupa maçında...
Teleset Mobilya Akhisarspor Teknik Direktörü Okan Buruk, "Geçen hafta Beşiktaş-Fenerbahçe kupa maçında gördük, futbolcuların niyetleri o kadar kötüydü ki bütün maçı aksiyon filmi haline getirdiler." dedi.
Salihli Belediyesi ve Salihli Belediyespor tarafından Zafer Keskiner Şehir Tiyatro Salonu'nda düzenlenen "Sporda Şiddet ve Tribün Terörü" paneline konuşmacı olarak katılan Buruk, futboldaki şiddetin önlenmesi konusunda kulüp yöneticilerine büyük iş düştüğünü söyledi.
Maç sırasında sporcular arasında yaşanan gerginliğin müsabaka sonrasına yansımadığını belirten Buruk, şöyle konuştu:
"İşte komik olan bu zaten. Maç bitiyor hemen oyuncular birbirine gidiyor 'kardeşim kusura bakma' diyor. Diğeri de 'ben de orada öyle yapmıştım' diyerek böylece gönüllerini alıyorlar."
Ziraat Türkiye Kupası'ndaki Beşiktaş-Fenerbahçe maçında yaşanan gerginliğe değinen Buruk, bu gibi önemli karşılaşmalarda futbolculara önemli görevler düştüğüne işaret etti.
Oyuncuların mutlaka kendilerini sorgulaması gerektiğini vurgulayan Buruk, "Geçen hafta Beşiktaş-Fenerbahçe kupa maçında gördük, futbolcuların niyetleri o kadar kötüydü ki bütün maçı aksiyon filmi haline getirdiler. Vurmalar itmeler ve kendini yere atmalar her şey vardı maçın içerisinde. Orada gerçekten hakemin ve taraftarın işi çok zor." ifadelerini kullandı.
Okan Buruk panel öncesi gazetecilere de açıklamalarda bulundu. Tecrübeli teknik adam Buruk, şiddetin sadece sporda değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyerek, “Sporun dışında da birçok yerde şiddetin var olduğunu görüyoruz. Bunun da önünün kesilemeyecek şekilde devam ettiğini görüyoruz. Bunu sporun içinde değil, hayatımızın içinden çıkartarak önleyebiliriz. Hepimizin aileleri ve çocukları var. Burada her şeyden önemlisi eğitmek çok önemlidir. Özellikle küçük yaştan itibaren terbiyeyi, özelikle kendi yaşantımızı gelecektekilere örnek olarak düzeltebilirsek, bu şiddet uzun vadede ortadan kalkacaktır. Kısa vadede onlar yapılsın, bunlar yapılsın yerine hepimiz baştan kontrol ederek, hayata şiddetten uzak bir şekilde, etrafımıza örnek olmalıyız” dedi.
Futbolcu ve teknik adamın her zaman baskı altında olduğunu vurgu yapan Buruk, “Bunun yanı sıra yöneticilerde baskı altında. Bunun için zaman zaman medyaya da büyük iş düşüyor. Bunlar neden baskı altındalar diye bunu da sorgulamaları gerekiyor. Burada sadece taraftara yönelik davranışlar içinde olduğumuz zaman, hem medya hem oyuncular hem de yöneticiler zarar görüyor. Bu yüzden bu baskıyı biraz daha azaltmak gerekiyor. Sonuçta sporun olduğu her yerde başarılı ve başarısızlığın olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Ama genelde başarısızlığa çok fazla yer verilmiyor, özellikle herkesin başarılı olması isteniyor. Bu da zaman zaman şiddetin nedenlerinden birisi olabiliyor” dedi.
4-5 takımın sezon öncesi hedefinin ligde kalmak olduğunu değinen Buruk, "Bizim gibi takımlar için ligin başından itibaren 4-5 takımı çıkartalım, diğer takımların hedefi lige kalmaktır. Takımlar ligin içerisinde kendisine hedef seçiyor. Biz de Teleset Mobilya Akhisar lige bu şekilde başlamıştık. Son 4 maçı üst üste kazandık. Puan olarak yukarıya doğru yükseldik. Burada bizim için ilk 5 takım içine girme hedefi oluştu. Bunu sonraki haftalarda korumak istiyoruz. Akhisarspor olarak bundan sonraki 10 maçın 6’sını kendi sahamızda 4’ünü ise deplasmanda oynayacağız. Kendi sahamızdaki maçlar bizim için çok önemli, çünkü şampiyonluğa oynayan takımlarla oynayacağız. Öncelikli hedefimiz kendimizi ilk 5 içerisine atıp, Avrupa kupalarına gidebilmektir. Kupada da yarı final oynadık, orada da ikinci maçımızı oynayacağız. Avrupa’ya gitmek için oradan da bir yol var” dedi.
Doğancı: "Maç kazanmak ve kaybetmek fazla kıymetli hale geldi"
Seramiksan Kadın Voleybol Takımı Antrenörü Mustafa Suphi Doğancı da son dönemde kazanma ve kaybetme olayının fazla kıymetli hale geldiğini belirtti.
Doğancı, şunları kaydetti:
"Fazla maç kazanma isteği olan birisi kaybedince ve bunu da kullanmak istediği zaman işler değişiyor. Bu silsile şekilde antrenör, oyuncu ve taraftara kadar gidiyor. Bir antrenör veya tek bir oyuncu tribünü galeyana getirmeyi başarabilir. Oyunu oynayan grubun antrenör ve yöneticilerin kesinlikle buna yeltenmemesi lazım. Bence voleybolda da son dönemde buna gidiş var. Çünkü maç kazanmak ve kaybetmek fazla kıymetli hale geldi. Bulunduğumuz liglerin zorluk derecesi yükseldi. O yüzden herkes elinde ne varsa kullanmaya çalışıyor. Kısa vadede getirisi var ama uzun vadede çok fazla götürüsü oluyor."