Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk Şampiyonluk Yolundaki Hikayelerini Anlattı
Spor Toto Süper Lig'i şampiyonlukla tamamalayan Galatasaray'da teknik direktör Okan Buruk şampiyonluk yolundaki serüvenlerini aktardı.
AJANSSPOR-HABER
Spor Toto Süper Lig'de sezonu şampiyonluk ile tamamalayan Galatasaray'da teknik direktör Okan Buruk, TivibuSpor ekranlarında takımın şampiyonluğa uzanan yolunu izleyici ile paylaştı.
"Teknik adamlıkla mesai daha fazla, tatil daha az"
Teknik direktörlüğün futbolculuğa nazaran daha zor ve kapsamlı bir görev olduğunu vurgulayan Buruk "Tatlı bir yorgunluk. Mutluluktan, eğlenceden dinlenmeye geçen, ama aranızda kafanızda hem geçmişi yaşadığınız hem bir sonraki sezonu yaşadığınız dönem. Biliyorsunuz transfer başladı sezon biter bitmez. Bir yandan da kadroda onu nasıl tutacağız, kim gelecek, kim gidecek... Hocaların işi zor, futbolcuların işi gibi değil. Teknik adamlıkta mesai hem daha fazla, hem tatiliniz az. Oyuncu olarak yaşamak başka, teknik adam olarak yaşamak başka. Teknik adamlıkta biraz daha gurur duyuyorsunuz. Kendi eseriniz gibi. Kötü gittiğinde sizler biliyorlar ya, iyi gidince siz kendinizden biliyorsunuz. İyide çok fazla paylaşan olur, ama kötü gidişte hep teknik direktörler suçludur. İyi gittiğinde de daha gururlu oluyorsunuz. Tabii ki benim eserim değil, o takımı oluşturan, o takımın başında olan, yöneten en sorumlu benim. Aslında birçok kişi bunu yapıyoruz. Ali Yiğit de dahil. (Gülerek)'' dedi.
"Alanyaspor maçı kırılma oldu"
Bu sezon şampiyonluğa uzanan hikayelerini özetleyen Buruk ''Başkanımız, yöneticilerimiz, Erden Bey çok önemli bir rol aldı. Bütün vaktini bize ayırdı. Birçok yanımız var. Kendiniz en başta olduğu için gurur duyuyorsunuz. Sizi sahiplenen, destek olan taraftarlar var. En çok sevindiğim de, onlara karşı yüzünüz kara çıkmıyor. Onların mutluluğunu görüyorsunuz. Bunların hepsi çok değerli, özel. Onların da çok büyük payı olduğunu biliyorsunuz. Onlara karşı verilen sözleri tutmanız, bir yandan da bunun gururu var. Asıl tarif edilemeyen şey o olabilir. Ben hep ümitliydim. Antalya maçı başladık, son dakikada kazandık. Ondan sonra Giresunspor mağlubiyeti. Biz kadromuzu çok geç tamamladık. Icardi'nin ilk 11 oynadığı maç Kayserispor maçı, ikinci maç Alanyaspor maçı. Alanyaspor maçını kırılma olarak gösterebilirim. Oyun olarak Alanya maçı, maça başlangıcımız oyunu domine etmemiz, 2 gol attık sonra yanlış bir kırmızı kart, 2-2 bitti. Üzüldük, kızdık, sinirlendik, hakeme tepki gösterdik. Ama oyun olarak benim içimi çok rahat ettirdi o maç. Tamam dedim. 10 kişiyken bile belli dakikalarda çok iyi oynadık. Bundan sonra biz bu oyunu oturttuk dedim. Biz o maçtan sonra 14 galibiyet aldık. Kafamda düşündüğümü yaşadım.'' dedi.
"Icardi ülke futboluna bir hava getirdi"
Mauro Icardi'nin ne kadar özel bir oyuncu olduğundan bahseden genç teknik adam oyuncuyu ''Zorluklar oluyor. Biz zorlu fikstürle başladık. İlk 10 haftanın 6'sı deplasmandı. Hazır oyuncu almak istiyorsunuz ama herkesin farklı hikayesi oluyor. Icardi bile sezon başı kamp yapmasına rağmen transfer döneminde ara vermişti. İlk geldiğinde hazır değildi. Hazırladık. Icardi'deki avantaj şu, doğal bir gücü var. Antrenman yapması önemli ama aklı ve doğal gücü var. Bazısı fiziksel olarak kendisine bakmadığında onu fark edersiniz ama Icardi'nin doğal bir gücü var. Hem de aklıyla onu çok net bir şekilde kullanıyor. Icardi'deki en büyük avantajımız aklıydı. Oyun içinde çok hareketli bir oyuncu. Hep savunma arkası koşuları hazır. Icardi'nin maç sayısı azdı, daha fazla kaleye yakın yerlerde ona daha fazla top getirebilsek daha fazla atabilirdi. Icardi'nin kalmasını istiyoruz. Ülke futbolunda sevilen bir isim oldu. Oyunculuğu 10 numara, teknik adam olarak kalması çok isterim. Ülke futboluna da bir hava getirdi. Süper Lig'in marka değeri için de çok değerli oldu. Herkes istiyor. 1 sene anlaşması var PSG ile. Burada çok mutlu, arkadaş ortamları da var. İdare etmesi çok kolay. İyi bir karakter. Antrenmanını yapar. Ego yok. En önemli şey egonun olmaması. İyi de bir aile babası. Çocuklarına çok düşkün. Oyunculuğunun yanında iyi bir kişilik. İyi bir lider. Çok erken yaşta, Inter'in kaptanıydı. Kaptanlık da yapabilecek bir oyuncu.'' cümleleri ile tanımladı.
"Takım içi gülümsemelerini kaybetmediler"
Takım içindeki ortamın çok pozitif olduğunu ve sürekli oynamayan oyuncuların da ortama kötü etki etmediğini belirten Buruk ''Kötü gidince gruplaşma var derler, iyi gidince kolej havası var. Tabii ki birincisi sevgi, saygı ortamı oluşturuyorsunuz. Benden başlayan değil, bu sene Galatasaray camiasının içinde birlik havası oluştu. Başkanın aldığı rol, Erden Bey hep bizimle beraberdi. Ekibimle birlikte oyuncuları mutlu etmem gerekiyor. Güzel antrenman yapmaları gerekiyor. Oyundan mutlu olmaları gerekiyor. Ondan da zevk aldılar. Kazanmak çok önemli bir olgu. Kazandıkça da birbirine yaklaşıyor oyuncular. Oyuncu seçimi çok önemli. Kadro mimarisi, karakter seçimi de çok önem kazanıyor. Artık çok çabuk herkese ulaşabiliyorsunuz. Chelsea'den oyuncu baksan, orada çalışan eski çalışan hocadan oyuncunun kişiliğini, karakterini alabiliyorsun. Benim şanslı olduğum yer buydu. Gomis sezon başı oynadı. Daha sonra az oynadı. Mata az oynadı ama takım içinde gülümselemelerini kaybetmediler. Birçok kişi sayabilirim, Dubois de aynı şekilde. Aynı çizgisini, çalışmasını gülümsemesini devam ettiriyor.'' dedi.
"Sacha formayı aldı bir daha da bırakmadı"
Sacha Boey'i Galatasaray'a kazandırma sürecinden anlatan başarılı teknik direktör "Sacha Boey, bütün sezonu neredeyse aynı oynadı. Belki bir iki maç, diğerlerini yüzde 90 üzeri oynadı. Kadroda olan bir oyuncuydu. Bir sene önce sorunlara yaşamış. Oynamadığında sıkıntıları olmuş. Benden önce Torrent bir program yapmış, 4 Temmuz olarak. Ben 27 Haziran'a çektim onu. Eski programa göre, kendisine program yapmış. 4 Temmuz'da geleceğim dedi. Onun kampa gelmeme sebebi oydu. İlk kampa gelmedi, o ara menajerleri de arıyor, ayrılmayı düşünüyoruz gibi. Kampa gittik, geldik, sezon başlayacak. Rezerv takımla antrenmanlara çıktı. Kampta Dubois sakatlandı, Antalya maçına 3-4 gün var, Omar sakatlandı. İki sağ bekimiz sakatlandı. Rezerv takımdaki maçlarını da izledim Sacha Boey'un, hemen çağırdık. Özür diledi bizden. Bizle antrenmanla başladı. Fizik olarak iyi gördüm. Sacha'yı koyduk, orada formayı aldı, bir daha da bırakmadı. Diziliş olarak bütün sezon aynı çıktık. Dizilişimiz hiç değişmedi. Oralarda çok oynamadık, çok da denemedik. İyi giden bir şeyi yakaladığınız bozma taraftarı değilim çok. Dominant bir takım olduğunuz için genelde size rakipleriniz önlem alıyor. Fenerbahçe maçında, Luan Peres ile oyun kurulduğu için biz sağ kenarımızı direkt 3'lü baskıya gönderdik. Karşılamalarımız ve oyun kurmalarımız oyun içinde değişti.'' ifadelerini kullandı.
"Torreira psikolojik olarak takıma güç kattı"
Bu sezon Galatasaray'ın şampiyonluk yolunda dinamosu olan Lucas Torreira'yı tarif eden hoca "Biz onun esprisini de yapıyorduk, transferi kendi boyumuza görüyoruz diye. Lucas, Mertens'in olması... Lucas Torreira çok kaliteli bir oyuncu. Topla da kaliteli bir oyuncu. Lucas iyi top kullanan bir oyuncu. Sergio ile genel olarak oynadığında, öne gitme isteği hep var. Biz geri kazanılan topları toplaması için onu tuttuk. Son Fenerbahçe maçında Berkan olduğu için 3-4 kere ceza sahasına girdi, golü aradı. Geçen sene 5 gol atmıştı. Daha çok gidebilse oralara, gol, asist sayısına ulaşabilecek bir oyuncu. Müthiş bir iş çıkardı. Çok sempatik, takım içerisinde sevilen bir oyuncu. Taraftarla da bağ kurdu. Yaşı da çok genç. Arsenal'in oyuncusu olduğu için çok zor olacağını düşünüyordum. Kendisi kabul etti, kulübüyle görüştük. Video call yaptık, takımdan ayrı çalışıyordu. Gel hemen sıkılma dedim. Sağ olsun Erden Bey gitti transfer işini çözdü. Psikolojik olarak takıma güç kattı. Icardi'nin en yakını oldu. İçerideki faydası da çok fazlaydı.'' dedi.
"Zaniolo, Erden bey'in başarısı"
Nicolo Zaniolo'nun Galatasaray'a transferinin Başkanvekili Erden Timur'un başarısı olduğunu dile getiren Okan Buruk "Mertens listemizde olan bir oyuncuydu ama soru işaretlerimiz olan bir isimdi. Yaş, performans... Ali Yiğit, Mertens'le ilgili hep şeyi vardı. Zaniolo da vardı. Zaniolo, Erden Bey'in özel başarısı. Bana Zaniolo dediği anda, ben hemen al getir dedim. Biz Zaniolo'ya karşı da oynadık Başakşehir'de. İnanılmaz beğenmiştim. Çok kaliteli, genç. Bu tür oyunculara ilk başta inanamıyorsunuz, Türkiye'ye gelecek mi diyorsunuz. Hiç seyretmedim mesela Zaniolo'yu. Önce evet diyorsunuz, ondan sonra bakıyorsunuz. Genel olarak hakemlerin performansından memnun değiliz. Eleştirilecek çok fazla şey veriyorlar insanların eline. Bu seviyede, o kadar fazla şey vermemeleri gerekiyor. VAR'ın bu kadar etkili olduğu, gidip izlenen bir şey içerisinde bu kadar hata yapmamaları gerekiyor. Bunu biraz da başlatan hakemler oluyor." dedi.