Önce olimpiyat, sonra akademik kariyer

Taha Akgül, Dünya Güreş Şampiyonası sonrasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, aktif sporculuk hayatını uzun yıllar sürdürmeyi planladığını ancak kariyerini sonlandırdıktan sonraki dönem için de hazırlıklarına başlayacağını belirtti. Güreşte hedeflerin hiçbir zaman bitmeyeceğinin altını çizen Akgül, "Sporculuk kariyerimde sadece olimpiyat madalyası eksik. Şimdi hedefim eksik olan olimpiyat madalyası. Sonrasında geleceğe yatırım amaçlı akademik kariyerime hız vermek istiyorum" dedi. 

Aktif sporculuk hayatının tamamlanmasından sonra da Türk ve dünya güreşine hizmete devam etmeyi amaçladığını ifade eden milli sporcu, "Bazı şeyler gençken kazanılıyor, hiçbir şeyi ertelemeyeceğim. Üniversite öğrencisiyim, okulumu bitirdikten sonra yüksek lisans yapmak ve İngilizce eğitimime ağırlık vermek istiyorum. Güreşin içinden gelmek bizlere çok şey kazandırıyor. Akademik eğitimimden sonra neden Dünya Güreş Birliği'nde (UWW) görev almayayım, neden orada bir Türk başkanlık yapmasın? Bu gücü ve potansiyeli kendimde görüyorum" diye konuştu. 

"2012'deki başarısızlığımı telafi edeceğim"
Taha Akgül, tüm sporcuların hayalinin olimpiyatlarda en üst noktaya çıkmak olduğunu vurgulayarak, eksik olan olimpiyat madalyasını da gelecek sene Rio de Janeiro'da almak istediğini dile getirdi. 

2012 Olimpiyatları'nda başarısız olduğuna dikkati çeken Akgül, "Olimpiyatların telafisi çok zor, 4 sene beklemek zorunda kalıyorsunuz. 2012'deki başarısızlığımı 2016'da telafi edeceğim. Benim 4 sene daha bekleme lüksüm yok. 'Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu' etiketini almak istiyorum" ifadelerini kullandı.

"Gücümü saklayarak güreştim"
Altın madalya kazandığı Dünya Şampiyonası'nı da değerlendiren milli sporcu, organizasyonun seyir zevki yüksek ve kaliteli maçlara sahne olduğunu belirtti. 

Sıkletinde yenmediği rakibi kalmadığını dile getiren Taha Akgül, şöyle devam etti:
"Yarı finaldeki rakibim Rus sporcu Bilyal Makhov, 2012 Olimpiyatları'nda, ikinci turdaki rakibim Ermeni Levan Berianidze ise 2009 Şampiyonlar Şampiyonası'nda beni yenmişti. İkisinden de rövanşı aldım ve kilomda yenmediğim rakibim kalmadı. Şampiyonada yarı finale gelene kadar yaptığım 3 maçı da tam gücümle oynamadım. Yarı final ve final maçlarını düşünerek gücümü saklamak zorundaydım. Yarı finalde çok iyi olduğunu düşündüğüm Rus güreşçi Makhov'u kilit oyunuyla 53 saniyede yenerek finale çıktım. Finaldeki rakibim Azeri Magomedov ile daha önce birçok müsabaka yapmıştım. Onu da kilit oyunuyla 62 saniyede yenmeyi başardım."

"Kilit oyununa ağırlık vereceğim"
Taha Akgül, yarı final ve final maçlarını kilit oyunuyla kazandığını, kendisinin de buna şaşırdığını söyledi. 

Serbest stil ağır sıklette genelde yerde oyun denenmediğinin altını çizen Akgül, şunları kaydetti:
"Antrenmanlarda bile kilit oyunu yapmıyordum. Yarı finalde önde olduğum için zaman geçirmek adına Rus rakibimin dizlerine inmiştim. Sanırım o da böyle bir oyun beklemiyordu. Kilit oyununu başarıyla yaptım ve rakibimi 10-0 yenerek finale çıktım. Finalde ise Azeri rakibim karşısında da aynı şans karşıma çıktı. Rakibimi yere indirmişken, ayakları çok uygun duruyordu. Ona da aynı oyunu yaparak kazandım. Açıkçası bu oyunla kazanmayı ben de beklemiyordum. Artık kilit oyununa antrenmanlarda ağırlık vereceğim."

Psikolojik üstünlük
Güreşte psikolojik üstünlüğün önemine değinen milli sporcu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz de o dönemlerden geçtik, iyi rakipler çıktığı zaman çekinerek güreşiyorduk. Artık sıkletimdeki tüm sporcular benden çekinir hale geldi. Antrenörler, tartıda 'Acaba Taha Akgül nereye düştü?' diye takipteler. Bu gurur verici bir tablo. 3-4 senedir UWW sıralamasının ilk basamağındayım. Rakiplerim de mindere çıktığında bunu bilerek güreşiyor. Zaten güreşirken nefes alışlarından bile çekindiklerini anlayabiliyorsunuz. Ben de atak güreşerek bunu daha da avantaj haline getiriyorum."