Önder Karaveli Beşiktaş'ı taşıyamaz ama yazının tamamını okuyun!
Sergen Yalçın'ın yerine geçici göreve gelen Önder Karaveli, bu düzen değişmezse Beşiktaş'ı taşıyamaz. Değişirse de güle oynayan yönetir.
Bu kafalarla Önder Hoca Beşiktaş'ı taşıyamaz!
Ve her şey gelip şurada düğümleniyor: Beşiktaş'ı taşıyabilir mi?
Peşinen söyleyelim: Hayır taşıyamaz!
Bence taşır da, bu futbol ikliminde ve bu yönetim anlayışında Beşiktaş'ı taşıyamaz!
Bakın daha dün akşam bir avam futbol şov programında hoca hakkında küçük düşürücü yorumlar yapılmaya başlandı bile. Nezaketi, Beşiktaş'a olan tutkusu vahşi bulunmadığı için olsa gerek...
Yöneticiler Beşiktaş'ı taşıyabiliyor mu?
Önder Karaveli, Beşiktaş'ı taşır mı? diye soruluyor da, peki Beşiktaş özelinde tüm kulüplere soruyorum:
1-Tüm başkanlar kulüpleri taşıyabiliyor mu?
2-Tüm yöneticiler kulüpleri taşıyabiliyor mu?
3-Tüm taraftarlar kulüpleri taşıyabiliyor mu?
Neden ve nasıl yönetici olduğu belirsiz onlarca isim sorgulanmazken, kulüpleri batırıp giden başkanlar hesap vermezken, sadece şampiyonlukta sevinip başarısızlıkta sırt dönen taraftarlar eleştirilmezken, Önder Karaveli sorgulanıyor.
Bir gün önce futbolu bırakan lisansız topçu hoca olabiliyor ama!
Prolisansı olan ve yıllardır antrenörlük yapan Önder Karaveli, yetersiz bulunuyor ama;
1-Sezon ortası futbolu bırakıp, lisansı olmadan takım başına geçenler
2-TV'de yorumculuk yaparken 3 saat sonra takım başına geçenler
3-Başarısızlığı hep kendi dışında arayanlar, sürekli düşman yaratanlar
4-Medya mensuplarını aşağılayanlar, rencide edenler,
ise yeterli bulunuyor!
Yönetim değişirse Önder Karaveli de başarır
Johan Cruyff'un lafı orada asılı duruyor: Futbol basit bir oyundur, zor olan basit oynamaktır. Önder Karaveli, Beşiktaş'ı taşır. Taşır taşımasına da arkasında samimiyet olursa.
1-Futbolcular, Önder Karaveli'nin CV'sine değil, kısa süredeki deneyimlerine bakarlarsa
2-Yönetim tüm icraatlarıyla kendisini de değiştirirse
3-Taraftar gerçekten sevinmek için sevmekten vazgeçerse
4-Medya hakikaten dilini, fikrini yeni bir iklim için değiştirirse,
Önder Karaveli için en kolay iş takımı hazırlayıp, sahaya sürmek ve yönetmek olur.
Kan, ter ve gözyaşı vaat edeceksiniz
Her şey bir yana:
Bu ekonomik koşullar ve yaklaşmakta olan banka yapılandırma anlaşmasının ödeme takvimi ortadayken, daha pahalı teknik adamlar için kaynağı nereden buluyorsunuz? Daha pahalı teknik adam, kısa vadede başarı ister bu da daha pahalı bir takımı beraberinde getirir.
Yok, gelecek olan kişi 'genç, dinamik, başarıya aç ve altyapıya önem veren' hoca olacaksa, elindeki zaten aynısı. Sadece cesaret ve bedel ödemeyi göze almanız gerekiyor.
E yani, Winston Churchill laf olsun diye, "Size kan, ter, gözyaşı vadediyorum" demedi!
Çebi ilk fırsatı doğru kullanamadı
İçinde bulunduğumuz koşullar radikal olmayı, devrimci bir tutum almayı gerektiriyor. Fikret Orman çekip giderken, Ahmet Nur Çebi, devrim yapma koşullarına ve geleceğe yönelik hamle yapma kredisine sahip olarak göreve geldi. İlk fırsatı kaçırdı. Şimdi hayat ona bir fırsat daha veriyor, tarihe oynaması için.
Arabanın arkasından kurumsal iletişim!
Ama Çebi'nin önce ekibine dönüp bakması lazım. Bu kadar reorganize bir ekiple gelecek planlanamaz. Kurumsal iletişimde devrim yapacağız diyerek, 40 yıllık Beşiktaş muhabiri İsmail Er'e "Evet sizi tanıyalım" sorarak giriş yapan ama bugün arabanın arka koltuğundan TV'lere görüntülü bağlanmaya gerileyen bir iletişim modeline geçilmiş durumda. Bu küçük örnek, çok büyük bir fotoğrafı çiziyor esasen.
Ceyhun Kazancı şansını kaybetti mi?
Çebi, futbol şirketinin başına Ceyhun Kazancı'yı getirdi. Artık Beşiktaş'ı profesyonel aklın yöneteceğini söyledi.
1-Kazancı'nın ekibi kaç kişiden oluşuyor?
2-Futbolun karar alma mekanizmasında ne kadar etkili?
3-Bruno Pinheiro'yu önermek onun son hakkı mıydı?
4-Portekizli olmadı diye, önerebileceği ikinci bir isim onaylanmayacak mı?
5-'Sen şansını harcadın' denilecekse, bunun adı profesyonel yönetim mi oluyor?
Özetle, Çebi, bu profesyonel yönetim konusunda da radikal bir karar vermeli. Bu iş 'öte yandan' olacak bir iş değil. Ama bu iş bir kişiye transfer edileceklerle görüşmekten de ibaret değil.
Çebi ya tarihe oynayacak ya da...
Ahmet Nur Çebi, ya tarihe oynayacak ya da bundan önceki Beşiktaş Başkanları'nın akıbetine uğrayacak.
1-Ekonomik kriz
2-Banka yapılandırma anlaşması ödemeleri
3-Yayın ihalesi gelirinin düşecek olması
4-Şampiyonlar Ligi doğrudan katılımın uzun süre hayal olması...
Bu tablo, Çebi'ye radikal eyleme geçmek için tarihi fırsat sunuyor. Her gelen başkanın ağzından düşürmediği 'Süleyman Seba tarzı' kadar, ondan önceki 'Mehmet Üstünkaya yolu' da bugün Çebi'ye devrimci bir tutum almayı şart koşuyor.
Ancak bunun yerine, yönetiminden başlayarak, herşeyi ve herkesi idare edip günü kurtarma peşinde koşacaksa da bilemem...
Bozuk düzende şampiyonluk kurtarmıyor
Ama şurası bir kez daha netleşti: Bu bozuk düzende kulüpleri şampiyonluklar artık kurtaramıyor. Çebi, Orman zamanında da buna tanıklık etti, kendi başkanlığında da... Bugün Beşiktaş'a da diğer kulüplere de lazım olan aşçıdan teknik direktöre, güvenlikçiden yöneticisen kadar, baştan aşağıya büyük bir dönüşümdür. Çebi buna karar verirse, Önder Karaveli ve onun zihniyetindeki çalışanlar, işine en çok yarayacak olanlar olacaktır...