Onur Kıvrak derbi öncesi konuştu: "Trabzonspor Onuachu'dan çok Pina'nın eksikliğini hissedecek"

"Onuachu’nun eksikliği önemli ama bence Pina’nın eksikliği daha fazla hissedilecek"

Derbi öncesi Mackolik'e konuşan Onur Kıvrak, Trabzonspor’un son haftalardaki oyununa dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

''Trabzonspor’un Göztepe deplasmanındaki performansını çok beğendim. Kendi oyun planından ödün vermeden oynadılar ve bu planı Göztepe’ye kabul ettirdiler. Beşiktaş ise inişli çıkışlı bir grafik sergiliyor. Muhtemelen bu müsabakada kontratak anlayışını benimseyecekler. Trabzonspor’da Onuachu’nun eksikliği önemli ama bence Pina’nın eksikliğini Trabzonspor daha fazla hissedecek. Zor ve çekişmeli bir müsabaka olacağını ama Trabzonspor’un kazanacağını düşünüyorum."

"Öncelikli hedef ise Avrupa"

Onur Kıvrak, kendi dönemindeki kadro ile mevcut kadroyu karşılaştırarak yabancı oyuncu sayısındaki artışa ve kadro derinliğine dikkat çekti.

''Benim dönemimde daha fazla Türk oyuncu vardı, şimdi ise durum biraz daha farklı. Yabancı oyuncu sayısı arttığı için kulübümüz ticari anlamda da aktif bir kulüp olma yolunda aşama kaydetti. Bizim zamanımızda daha tecrübeli ve mücadeleci bir takımımız oldu. Son haftaya kadar hedefi kovaladığımız oyuncu grupları ile de oynadım. Şimdi ise kadro derinliği fazla, genç ve dinamik oyuncu sayısı fazla. Öncelikli hedef ise Avrupa.''

En beğendiği oyuncuları açıkladı

Onur Kıvrak, Trabzonspor'da bu sezon en çok beğendiği isimlerin 'Onuachu, Batagov, Pina, Oulai, Folcarelli ve Mustafa Eskihellaç olduğunu söyledi.

''Onana uzun yıllardır Trabzon'daymış gibi''

Bordo-mavili ekibe bu sezon katılan kaleci Andre Onana’yı da değerlendiren efsane kaptan, uyum sürecinin oldukça hızlı ilerlediğini vurgulayarak, ''Kısa sürede şehre ve takıma uyum sağladı. Sanki uzun yıllardır Trabzon’daymış gibi arkadaşlarını ve şehri benimsedi. Tecrübelerini hem takıma hem de genç kalecilere aktarması Trabzonspor için büyük avantaj. Hem sempatikliği ile hem de performansı ile sevilen bir oyuncu oldu.'' şeklinde konuştu.

Fatih Tekke ve Sergen Yalçın arasındaki fark

Onur Kıvrak, Fatih Tekke ve Sergen Yalçın’ın teknik direktörlük anlayışlarını değerlendirerek iki ismin oyun planlarına dair görüşlerini şöyle paylaştı.

''Fatih Hoca; daha çok denge, kompakt savunma ve doğru geçiş oyununa dayalı bir anlayışa sahip. Hücumda sabırlı oyunu tercih edip doğru anı bekleme yaklaşımını takımına uygulatmada başarılı buluyorum. Kariyerini genelde düşük ve orta seviyelerde geçirmesine rağmen takımlarında genellikle daha disiplinli ve kontrollü oyunu tercih ediyor. Taktiksel anlamda geriden oyun kurmada ısrarcı, yoğun presi değil; daha çok alan kapatma ve doğru pozisyon alarak oynamayı benimsiyor. Fatih Hoca, taktik tercihleri, iletişim biçimleri ve takım yönetimi üzerinden gerçekçi, bilimsel anlamda kendini geliştiren bir teknik adam görüntüsü içerisinde.

Sergen Yalçın; hücumda oyunculara özgürlük veren, topa sahip olmayı isteyen ve kazandığı toplarla kenar hücumlarını benimseyen bir teknik adam. Savunma tarzı genelde agresif olmayan, daha çok hücumu düşünen bir teknik adam."

''O gün dedim ki doğru yerdeyim''

Kariyerindeki unutulmaz anları anlatan Onur Kıvrak, Avni Aker’de yaşadığı o anın kendisi için özel bir yere sahip olduğunu söyledi.

''Çok anım oldu. Şunu söyleyebilirim: İlk ağır sakatlığımdan 1 sene sonra kadroya girip Avni Aker’e çıktığımda tüm stadyumun “Onur, Onur” diye bağırması benim için hiç unutulmayacak bir andı. Çünkü o gün dedim ki doğru yerdeyim ve doğru bir şehir için mücadele etmeye hazır olduğumu anladım.''

''Ne zaman 'gel' derlerse hazırım''

Efsane kaptan, Trabzonspor’dan bir çağrı gelmesi halinde göreve hazır olduğunu belirterek ''Şu an ailemle vakit geçiriyorum. Trabzonspor benim evim ve yuvam. Ne zaman “gel” derse hazırım.'' dedi.

''Terimden çok kalbimi bıraktım o çimlere''

Efsane kaleci, Trabzonspor’dan ayrıldığı gün futbolu da bıraktığını ve bunun bir tercih değil, duygusal bir kopuş olduğunu anlattı.

''Ben o gün ''Trabzonspor’a rakip olamam, o yüzden futbolu bıraktım'' dediğimde aslında içimdeki duygu tam da Dozer Cemil’in dediği gibiydi. İnsan gönül verdiği yere ömrünü, gençliğini, her şeyini kepçe kepçe döker. Ben de öyleydim. O sahaya her çıktığımda, o formayı her giydiğimde bir işçi gibi değil, bir sevdalı gibi çalıştım. Terimden çok, kalbimi bıraktım o çimlere. O sözü söylediğim anı hatırlıyorum. Trabzonspor’la yaşadıklarımın üzerine başka bir şey yazmak istemedim. O duyguyu, o bağı kirletmekten korktum belki de. Trabzonspor’la sözleşmemin sonlandırıldığı gün, benim için de futbol sonlanmış oldu.''

''Oyunun akıcılığı artmalı''

Süper Lig’in temposu ve rekabetini değerlendiren Onur Kıvrak, oyunun akıcılığının artırılması gerektiğine dikkat çekti.

''Ligimizde çok fazla duraklama, sık fauller ve topun oyunda kaldığı sürenin kısa olması, izleyenler açısından diğer büyük liglerle kıyaslandığında durağan bir oyun algısı oluşturuyor. Bunu kırabilmek, ligin izlenebilirliğini artırmak için geliştirmemiz gereken birkaç madde söylemek istiyorum: Alt yapılarda veya genç oyuncu geliştirme konusunda daha dinamik ve tempolu oyuncular tercih edilmeli ve bu şekilde antrenman planlaması yapılmalı. Fiziksel hazırlık çok önemli. Özellikle yüksek şiddetli koşu sayılarının artması gerektiğini düşünenlerdenim. Hakemlerin de tempolu oyuna katkı sunması gerekiyor. Özellikle akıcı oyunu destekleyerek oyunu daha az durdurmaları gerekiyor. Sahalarımızın zemini de mutlaka düzeltilmeli. Pasın şiddeti ve kalitesi maalesef düşük kalıyor. Taktiksel yaklaşımların farklılık göstermesi, tempolu ve dikine oyunun benimsenmesi oyunun izlenebilirliğini artırabilir. Samsunspor, Göztepe ve Gaziantep gibi taktiksel anlamda farklı tarzları olan, ayrıca tempolu oyunu tercih eden Anadolu takımlarının sayısının artması ligimizdeki rekabeti artıracaktır.''