"Ortega, lavaboya gidiyorum diye çıktı, Fenerbahçe'ye bir daha dönmedi"
Futbolculuk döneminde Fenerbahçe ve Beşiktaş forması giyen Ali Güneş, Ajansspor'a özel bir röportaj verdi. Fenerbahçe'nin Mesut Özil ve İrfan Can Kahveci transferlerini değerlendiren Güneş, Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Jean Tigana için olay ifadeler kullandı. Ali Güneş ayrıca Fenerbahçe'nin eski oyuncusu Ariel Ortega ile ilgili de dikkat çeken ifadeler kullandı.
"Şampiyonluk son ana kadar gidip gelir"
-Bu sezon şampiyonluk ipini hangi takım göğüsler? Kimi avantajlı görüyorsun?
Üç büyük takımın da şansı eşit. Trabzonspor da form tutmaya başladı. Ancak her takım beklenmedik puan kayıpları yaşayabilir. Mesela Beşiktaş çok iyi gidiyordu. Fenerbahçe ise kötü oynamasına rağmen maç kaybetmiyordu. Ama her şey bir anda değişti. O nedenle şampiyonluk için konuşmak çok erken.
"Fenerbahçe'nin ara transferleri tam isabet"
-Fenerbahçe'nin bu sezonki transfer politikasını nasıl buluyorsun; kadro mühendisliği doğru yapıldı mı sence?
Sıfırdan bir takım kuruldu ki bence de bunun yapılması gerekiyordu. Belki bazı yaşlı futbolcuların yerine genç oyuncular tercih edilebilirdi. Samuel Osayi, Attila Szalai, Mesut Özil ve İrfan Can transferleri bana göre son derece yerinde transferler. Aynı şekilde Nazım Sangare'nin alınması doğruydu. Fenerbahçe sağ bekte uzun yıllar sıkıntı yaşamaz.
"Erol Bulut için yorum yok!"
-Başakşehir yenilgisinden sonra Serhat Akın, 'Erol Bulut Fenerbahçe'nin hocası değil' dedi. Senin bu konuda görüşün nedir?
Erol Hoca, benim arkadaşım. Onun hakkında yorum yapmam doğru olmaz.
"Ali Koç, Christoph Daum ile çalışmaz"
-Erol Bulut'un yerine Daum'un adı geçiyor. Sen Daum'la çalışma imkanı bulmuştun. Şayet Erol Bulut giderse Daum doğru bir tercih mi?
Christoph Daum, senelerdir takım çalıştırmıyor. Onun gelme ihtimalini düşük görüyorum. Bence Başkan Ali Koç, Daum'u getirmez.
"Gustavo'nun yokluğunu herkes hissetti"
-Eski bir orta alan oyuncusu olarak, Fenerbahçe'nin orta sahasını sakat ve cezalı olmaması halinde hangi isimlerden kurardın?
Tabii ki sisteme bağlı bir durum. Erol Bulut, genelde üç orta saha ile oynamayı tercih ediyor. Fakat ben kesinlikle İrfan Can ve Mesut Özil'i oynatırdım. Ozan Tufan da oynadığı zaman faydalı oluyor. Gustavo'nun eksikliğini hepimiz görüyoruz. Bu tercihler maçtan maça göre değişebilir.
"Yabancılar derbinin ruhunu bilmiyor"
-Galatasaray, son 20 yıldır Kadıköy'de maç kazanamıyordu. Ancak iki sezondur da üst üste galip geliyor. Ne değişti?
Söz konusu yıllarda Fenerbahçe, kaliteli bir kadroya sahipti. Futbolcular da Galatasaray maçlarına ayrı bir motivasyonla sahaya çıkardı. Ancak birkaç senedir futbolcularda bu ruhu göremiyorum. Özellikle Fenerbahçe'ye yeni gelen yabancı oyuncular, Galatasaray derbilerinin önemini bilmiyorlar.
"Boupendza bütün kulüplere örnek olmalı"
-Yabancı kontenjanının 16'ya çıkması sence doğru bir karar mı? Bu karar en çok hangi takıma yaradı?
Eğer maliyeti düşük kaliteli yabancı oyuncular bulursanız bu karar her takım için faydalı. Bunun en güzel örneğini Hatayspor, Boupendza'yı transfer ederek gösterdi. Kontenjan kalktığı zaman yeterli sayıda yetenekli Türk futbolcusu olmadığı için piyasa bir anda yükseliyor. Bu yüzden geçtiğimiz yıllarda birçok Türk oyuncu hak etmediği paralar aldı.
"İrfan Can Kahveci bu paraya değer"
-İrfan Can, Fenerbahçe'ye 10 milyon Euro'nun üzerinde mâl oldu. Bu paraya değer mi sence?
İrfan, beğendiğim bir oyuncu. Evet, dünya genelinde rakamlar çok uçuk. Ama İrfan Can, kesinlikle çok yetenekli ve gelecek vadeden iyi bir futbolcu.
"Mesut Özil'in Türklüğü değil futbolu tartışılsın"
-Burak Yılmaz'ın Mesut Özil için 'milli' olmadığını ima eden bir açıklaması vardı. Bunun için yorumun nedir?
Bunu neden söylediğini bilemiyorum. Ama Mesut Özil'in Türklüğünü ve milliyetçiliğini sorgulamak doğru değil. Mesut'un yıllarca dünya futboluna neler verdiğini herkes biliyor. Bunları konuşmak gerek. Türk Milli Takımı'nda oynayıp oynamadığı o kadar da önemli değil.
"Tigana'nın karakteri zayıftı"
-Mustafa Denizli ve Jean Tigana, senin futbolculuk kariyerini etkileyen iki önemli isimdi. Onlar hakkında düşüncelerini aktarır mısın?
Mustafa Denizli'nin yeri bende her zaman farklıdır. Bana bir ağabey, bir baba gibi yaklaştı. Tigana için daha önce de düşüncelerimi çekinmeden anlatmıştım. Düzgün bir karakterde olduğunu düşünmüyorum. Egolu ve geçmişiyle yaşayan bir insandı. Zaten bunu Tigana'nın yüzüne de söylemiştim.
-Tigana'nın tepkisi ne oldu?
Beni kadro dışı bıraktı. (Gülerek)
"Beşiktaş Del Bosque'yi çabuk harcadı"
-Peki Beşiktaş'ta Vicente Del Bosque'nin ömrü neden kısa sürdü?
Del Bosque, bugüne kadar çalıştığım en iyi hocalardan biriydi. Hem karakter hem de teknik adam olarak üst düzeydeydi. Maalesef Türkiye'de kıymeti bilinmedi. Kendisine zaman tanınmadı.
"Almanya'da yetişmem büyük avantaj"
-Fenerbahçe'de iki şampiyonluk yaşadın. Adeta joker gibiydin. Bu özelliğini neye borçlusun?
Yeni gelen her teknik direktör beni farklı mevkilerde oynattı. Hırslı, azimli ve yüksek kondisyona sahiptim. Ayrıca ikili mücadelelerde gösterdiğim başarıdan dolayı her pozisyonda görevlendirildim. Tabii bunda Almanya'da aldığım altyapı eğitiminin de katkısı var.
"Ortega, lavabo yerine Arjantin'e gitti"
-Ariel Ortega'nın Fenerbahçe'den gidişine neler sebep oldu? Sürekli teknik direktör Werner Lorant ve Ceyhun Eriş suçlandı?
Evet, dışarıdan sanki onlar yüzünden gitti diye yansıtıldı. Ama kendi ayrılmak istedi. Ortega, Türkiye'de mutlu değildi. Samandıra Tesisleri'ndeki bir maç toplantısında ilk 11'de ismini görmeyince 'lavaboya gidiyorum' diye çıktı. Daha sonra eşyalarını toplayıp Arjantin'e gittiğini öğrendik.
"Baskıyı kaldıramayan büyük takımda oynayamaz"
-Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta forma giydin. Hangisinde daha çok baskı hissettin?
Her iki takımda da baskı aynı. Çünkü ikisinde de şampiyon olmak zorundasın. Yönetimlerden çok taraftarlar sizi etki altına alıyor. Sizden her sene şampiyonluk veya bir kupa bekliyorlar. Bu baskıyı kaldıran oyuncu başarılı olur ve üst seviyelere çıkabilir. Baskıyı kaldıramayanlar ise büyük takımlarda tutanamaz.
"Aziz Yıldırım daima en iyisini ister"
-Aziz Yıldırım'ın futbolcuların giyimine kuşamına; hatta özel hayatına karıştığı söyleniyor. Ondan çekiniyor muydun?
Hiç unutmam, bir gün Aziz Başkan bize,"Fenerbahçeli futbolcu en iyi evde yaşar, en iyi arabaya biner, en iyi kıyafetleri giyer ve en iyi restaurantlarda yemek yer" demişti. Başkana saygım sonsuzdu ama çekinmek başka bir şey elbette.
Yaş 42 ama yeşil sahaları bırakmadı...
-Futbolu yeni bıraktığını öğrendik. 42 yaşına kadar futbol oynamak nasıl bir duygu?
Hayır, daha bırakmadım. Hâlâ Almanya'da amatör bir kulüpte oynuyorum. Kendimi iyi hissettiğim sürece oynayacağım. Ben 5 yaşından beri spor yapıyorum. Sporu ve futbolu çok seviyorum.
"Para kazansam futboldan keyif almam"
-Bunun için herhangi bir ücret alıyor musun?
Ben para için değil, hobi ve spor amaçlı oynuyorum. İşin içine para girince futbolun keyfi kalmıyor.
"Kaybetmek bazen daha anlamlı"
-Geçmişte pişmanlık duyduğun bir şey oldu mu?
Hayır, olmadı. Hayat bir tecrübedir. Her zaman her şey yolunda gidecek diye bir kural yok. Kötü bir şey yaşandığında ondan ders çıkarmak önemli. Kazandığınız zaman çok şey öğrenmiyorsunuz ama kaybettiğiniz de her şeyin değerini daha iyi anlıyorsunuz.
"Ay yıldızlı forma ağlattı"
-Kariyerinde unutamadığın bir maç var mı?
Birçok unutamadığım maç var. Ama en çok duygulandığım an ise deplasmanda Avustralya ile oynadığımız özel maçtı. Ay yıldızlı milli formayı ilk defa o maçta giymiştim. Ersun Yanal, beni sonradan oyuna almıştı. Oyuna girerken gözyaşlarımı tutamamıştım.
"Hayalim yok ama planlarım var"
-Bundan sonra bir hayalin veya planın var mı?
Ben hiçbir zaman hayal kurmadım. Hep gerçekleştirebileceğim şeylere odaklandım. Planlarım tabii ki var. İlerleyen zamanlarda antrenör olarak görev almak isterim. Türkiye'de bu maalesef daha zor. İkili ilişkiler çok önemli. Belki biraz uzak kaldım. Ama her şey kader kısmet. Olmasa da dünyanın sonu değil.
"Sadece futbol yetmez, eğitim şart"
-Genç futbolculara tavsiyen nedir?
Her ne olursa olsun futbolculuk güzel bir meslek. Fakat eğitim de çok önemli. Sadece futbola odaklanmamak gerek. Futbolla birlikte eğitimi götürmeye çalışsınlar. Ben hem üniversiteyi bitirdim hem futbol oynadım. O nedenle çok şanslıyım.
Bir kelime bir cevap...
Futbol = Benim için artık sadece bir hobi
Kadıköy = İstanbul'un en güzel semti.
Mustafa Denizli = Baba gibiydi.
Şöhret = Önemi yok.
Aile = Her şey.
Sergen Yalçın = Oynadığım en iyi 10 numara.
Gol = Bir futbolcunun maçtaki en büyük hayali.
Taraftar = Ben de taraftarım. Taraftar olmak gerçekten zormuş.
Beşiktaş = Türkiye'nin en büyük kulüplerinden biri.
Galatasaray = Ezeli rakibimiz. En çok sevdiğim maç.
Korona = Sağlığın ne kadar önemli olduğunu öğretti.
Para = Bazı insanlar için huzur, kimilerine göre yaşamak için araç.
Kimlik kartı
ADI SOYADI : Ali Mehmet Güneş
DOĞUM TARİHİ: 23 Kasım 1978 (42 yaşında)
DOĞUM YERİ: Donaueschingen, Almanya
UYRUĞU : Almanya-Türkiye
MEDENİ HALİ: Bekâr
OYNADIĞI MEVKİİ: Merkez Orta Saha
FORMA NUMARASI : 30
FUTBOLCULUK KARİYERİ: 1997-2000 SC Freiburg, 2000-2004 Fenerbahçe, 2004-2007 Beşiktaş, 2007-2009 SC Freiburg, 2009-2010 Kasımpaşa, 2010 Bucaspor, 2012-2013 Türkgücü Bräunlingen, 2013-2014 FV Donaueschingen, 2014-2018 FC 08 Villingen, 2019- ..... FC Furtwangen.
MİLLİ TAKIM KARİYERİ: 1 kez A Milli
BAŞARILARI: 2000-01 ve 2003-04 sezonlarında Fenerbahçe ile Süper Lig şampiyonluğu, 2005-06 ve 2006-07 sezonlarında Beşiktaş ile Türkiye Kupası şampiyonluğu, 2006'da Beşiktaş ile Süper Kupa şampiyonluğu.