Oyundan öte...
Beşiktaş'ın geçen yıldan farkı sadece Gomez'i değil! Atiba'nın istikrarı ve Necip'in gelişen görev ve taktik anlayışı ile Oğuzhan'ın klas gerçeğidir. Bu başarının doğmasının nedeni ise eğitim-öğretim kariyerini futbolcularına kullanan Şenol Güneş'in ...
Futbolumuz bu ara sosyal yapının etki ve tepkisi ile karışık bir travma yaşıyor. Ama yine de kendimize pay çıkarmayı beceriyoruz. Örneğin Fenerbahçe -Galatasaray karşılaşmasının sonucundan en mutlu olan taraf Beşiktaş’tı! Antalyaspor dün gece Arenasına kavuştu! Ama açıkçası zemin oturmadığı için kim bilir hangi düşünce ile (!) zemini oturmayan sahaya ayak basıldı!
Hafta arası Beşiktaş Lokomotif Moskova'yı elinden kaçırdığında bir zamanlar Türkiye'nin unutulmazları arasında konuşulacak başarılarımın rüya takımı Antalyaspor çok umutlandı Eto'o’su ile. Herkes davetli idi stadın açılışına! İki takıma neredeyse toplam 10 yıla yakın mucizevi emekler veren bir teknik adam olarak bir davetiyeyi dahi çok görenlerin o dönemde beni omuzlarında taşımak için verdikleri kavgalar aklıma geldi! Unutkanlık değil bizi ulus olarak bitiren hasetlik çatışmasının son canlı versiyonu bu olsa gerek diye düşündüm! Ben yine de buradan HAYIRLI OLSUN diyeyim!
Beşiktaş'ın geçen yıldan farkı sadece Gomez'i değil! Atiba'nın istikrarı ve Necip'in gelişen görev ve taktik anlayışı ile Oğuzhan'ın klas gerçeğidir. Bu başarının doğmasının nedeni ise eğitim-öğretim kariyerini futbolcularına kullanan Şenol Güneş'in takım üstündeki etkisinin ne olduğunu gösteren tablodur. Her fikre saygım olsa da gerçeği kalemindeki üstün edebi cümleleriyle donatan ve teknik direktörü ötekileştirme kampanyasına asla taviz vermeden direnmem bu nedenledir! Teknik direktörler saçlarını tarama biçimi veya yaşları ya da yabancı olmaları gibi saçma kriterlerle değil, liderlik ve yönetsel yapılarıyla konuşulmalıdır!
İkinci bölgeyi basit ve seri paslarla geçen ve topun kat ettiği her yerde sayıca üstün olan Beşiktaş, üçüncü bölgede daha müsait olana çıkan top ile golü atmayı öne almıştır. Şut ve gol vuruşu farkı iyi kavranmaya başlamıştır. Gomez gibi ustanın gollere değil oyuna katkısı dikkat çekmektedir .Dünkü kadroda bir avantaj da eksiklik olarak söylenme yanlışlığına taşınmamalıdır. Bunu aylardır ifade ediyorum. Gökhan Töre, Sosa ve Quaresma aynı anda ilk 11 de olamaz. Bu takım için lüks olur ve tempo düşürür. Şahsi oynama ve ofansif düşünce öne çıkınca kaptırılan topun kazanılma baskısı arıza yaşar. Kulübe zenginliği Beşiktaş için avantaj olup oyunun taktiğine uyan futbolculardan oluşmaktadır. Bu anlamda futbolcular artık skorun etkisinde değil oyunun içeriğine yani doğru futbola ve teknik direktörün kurallarına uygun oynamaktadırlar. Artık son dakikalarda kaybetme ve gol yeme korkusu yoktur. Yan pas ve lüzumsuz geri paslar ortadan kalkmıştır. Tolga'nın da oyuna katkısı artar ve topu ayağıyla iyi kullanma becerisi gelişirse artık sahada çok daha etkili bir Beşiktaş göreceğiz . Antalyaspor tempo olarak zaten Beşiktaş ile başa çıkamazdı. Bunu dünkü TV yorumumda da özellikle vurgulamıştım.
Beşiktaş çok şut atıyor ve çok pozisyona giriyor. Oyunda olan 5 gol kadardan fazlası kaçmıştır. Cenk ve Kerim de gerekli katkıyı bu saatten sonra daha da iyi yapacaklardır.
* * *
Fenerbahçe iyi oynadı kendine göre tempolu oynamaya çalıştı ve hatta rakibine göre daha aktifti. Ama el frenleri kabul etmek gerekir ki Van Persie'ydi..Attıkları gol harikaydı .Ama ilk yarıda iki bek G.Gönül ve Canere çare bulamayan Galatasaray'ın yorulduktan sonra orta alanda ki değişikliklerle oyun dengesini daha da kaybeden Fenerbahçe Olcan'ın kafa golü ile .Adeta yıkıldı .Fenerbahçe iyi götürdüğü süreçlerde ikinci golü bulsaydı sonuç Galatasaray adına çok değişik olacaktı .Fernandao ve ona katkı yapacak Şener ile Ozan oyuna alınmalıydı.
Galatasaray nedense Burak ile gereksiz bir açmaz oluşturuyor gibi! Daha iyisini ararken Podolski’yi görmediğimizi sanmasın! Hamza hoca mutsuz gibi! Muslera yine maça ağırlığını koydu. Ayrıca Sneijder ve Bilal iyi mücadele etseler de Yasin savaşçıların başında yer aldı. Chedjoue gerçekten takımın Hakan ile Fenerbahçe karşısında sonuca etki yapan bir dirençte başarı gösterdiler.
Benim asıl şaşırdığım maç sonu Pereira'nın gereksiz gerginliği ve medyayı anlamsız biçimde hedef alan açıklamalarıydı. Bu görüntü takımın liderliği anlamında ipucu verdi herkese. Hiç te iyi bir gelecek görülmüyor onun adına derim! Kendi adıma onun kadar beğenmedim takımını …
Biz bir süreç yaşıyoruz her alanda. Sahada, tribünde, hakemde ve yorumcularda! Hepimizde izdüşümünü hissettiğimiz bir gerginlik var ki işimizi etkiliyor! İyi ki hakemler var! İşin içinden çıkamazsak onları kurban edip sıyrılmayı ezberlemişiz. Bir de kulüpler çareyi teknik direktörü göndermekte buluyorlar . Onlar kulüplerin kurbanlıkları! Şaşkınlığımız da bir hafta önce bir başka kulüpten gönderilen hoca ile kapatılan yenilik! Komşunun tavuğu komşuya hoş görünürmüş! En önemlisi de kimilerinin haykırışlarına karşın teknik direktörlük belgesi tamam olmayan kişilerin görev almaları(!) ve TFF'nin ve ilgili antrenör kuruluşunun suskunluğudur! Bu durumu hangi sihirbaz yönetiyor acaba diye düşününce "DEĞMEZ! diyerek kendimi avutuyorum.
* * *
Yıllar sonra Beşiktaş'ın çok gol atarak şimdiden 4 puanlık farkı yakalaması ve yenilenen oyun anlayışı ile göz kamaştırması dışında futbolda pek büyük yenilik yok ama Kara Kartal'ın oyunu da alkışlanacak cinsten. Ben demiyorum; taraflı, tarafsız futbol severler söylüyor. Hatırlatayım dedim!