"Ozan Tufan Milli Takım'da ne arıyor kardeşim?"
Ukrayna'nın 2-0 kazandığı maçı yorumlayan Altaylı, "Tam bayrama yakışan, evlere şenlik maç oldu. İzlerken utandım! Bu maçın hakkı bu değildi. Gollerden ilki bariz ofsayt. Hakem kör olsa yine de hissiyatla görebileceği bir ofsayttı. İkinci golde de top bariz bir şekilde dışardan çevrildi. Bu maçın hakkı 2-0 değildi. Ama oynadığımız futbola bakınca da gazeteler dahil kimsenin 'Hakeme yenildik' dediği de yok. Aksini söylemek ayıp olurdu. O goller olmasa maç 0-0 bitse Ukrayna'ya ayıp olurdu. Verilmeyen penaltımız da net, adam Cengiz Ünder'i kolundan çekiyor, çok net. Hakem açısından birçok rezillik var. Uluslararası düzeyde iyi maç yöneten İspanyol görmedim gibi bir şey. İspanyollar genelde uluslararası maçlarda çok kötü hakemler oluyor. Türkiye veya Türk takımları olarak İspanyol hakemlerden de çok çekiyoruz. Şunu da söyleyeyim futbolda iyi oynayan her zaman kazanır gibi bir durum da yok. Biz bu rezil oyunla Ukrayna'ya bir çelme taksak bugün Dünya Kupası finallerine kalma en azından play-off'a kalmayı konuşuyor olabilirdik. Bugün bunu konuşmamız hemen hemen imkansız. Kalan üç maçımızı, gerçi imkansızlar Türkiye söz konusu olduğunda olabiliyor ama o Fatih Terim ve Ali Dürüst'ün balıyla olabiliyor. Lucescu'da olabilir mi bilmiyorum. Kıl kadar tüy kadar bir şansımız var. Biz üç maçımızı da kazanırız, Ukrayna iki maçını kaybeder o olur şu olur falan hala gidebiliriz. Ama bu saatten sonra çok zor görünüyor. Vahim olan şuydu, maçtan önce 'Ukrayna'yı yenemeyebiliriz' demiştim. Kimse Lucescu'ya bir şey söylemesin. Yıllardan beri söylüyorum, Milli Takım'a omurga olacak Avrupa'da başarılı bir takımın olması lazım, bu yok. Önceden 1996-2000 arasındaki Galatasaray'ın omurgasını alıyorduk ve eksikleri diğer takımlardan tamamlayıp başarılı oluyorduk. Ne zaman yabancılar, takımların omurgalarını oluşturdu ve bir takımın başarısı da kalmadı, o zaman Milli Takım çökmeye başladı." dedi.
Altaylı, 'Lucescu'nun yerinde olsan ne yapardın?' sorusunu yöneltti ve basın toplantısında söyledikleriyle ilgili olarak "Takımın en kötü yeri sağ ve sol bekti. Sahada facia olan Şener ve İsmail'di, ikisi de sahada yoktu. Karşı tarafta aynı işi yapan adamlara bak, bizimkilere bak. Bugünün futbolunda bu işlemiyor, çöküyor. Yıllardır söylüyorum bu Ozan Tufan'da ne var da bu teknik direktörler alıyor, hakikaten çözemiyorum. Aileden mi torpili var, babası zengin para mı veriyor anlamıyorum! Ozan Tufan Milli Takım'da ne arıyor kardeşim? Saçını düzelterek bize gol yediğinde Milli Takım'la ilişkisi kesilmeliydi! Bir hata yaptı diye değil, oynadığı oyun futbola benzer bir oyun değil. Sahada Kırkpınar pehlivanı gibi, kurbanlık koç gibi, tosun gibi maşallah dolaşıyor! Yakışmıyor... Federasyon başkanı olsam -olamam ya yapmazlar ya - Milli Takım kadrosu açıklandığında Ozan Tufan'ı kadroda görürsem hocanın sözleşmesini o an feshederim! Hatta sözleşmeye 'Ozan Tufan'ın Milli Takım'a alınması fesih sebebidir' yazarım. Ozan Tufan'ın bu formayı giymesi Süper Lig, 1 ve 3. Lig'de oynayan tüm futbolculara hakarettir! Lucescu ve Ozan'ı Milli Takım'a aldıran çünkü orada yöneticiler de var yardımcılar da var, hocaya gidip 'Ya hocam manyaklaşma' demesi lazım. Ama Türkiye'de sorun antrenör yardımcılarında değil. Lucescu ve yardımcı ekibi Türk futboluna diyor ki 'Allah sizi kahretsin, Ozan Tufan'ı alıyorum!' Ya Ozan alınır mı kardeşim? Hadi acayip bir sebeple aldın, sahaya çıkarılır mı? Hadi çıkardın, 60 dakika sahada tutulur mu? Kenardakilere bakıyorsun, yemin ederim ben Ozan Tufan'dan daha iyiyim. Ozan acaba Milli Takım'a alındığında bizden daha mı az şaşırmıştır?" ifadelerini kullandı.
Fatih Kuşçu'nun Ozan'ın Kosova deplasmanında ay-yıldızlı formayı giydiği ilk maç ve iyi başlangıcını hatırlatmasını yorumlayan Altaylı, "İyi başlayan bir sürü futbolcu var. Galatasaray'da rahmetli Jupp Derwall, Mustafa Kocabey için 'Gördüğüm en iyi golcü, Müller' falan derdi. O sıralarda acayip goller atardı, ben antrenmana onu izlemek için giderdim. Sonra hiçbir şey yapamadı." dedi. Fatih Kuşçu'nun oyuncuların pozisyonlarıyla ilgili söylediği ifadelerle ilgili olarak konuşan Altaylı, "Tolga Ciğerci sağ açıkta mı oynuyor acaba sağdan kimse gelmediği için kenara mı kaydı? Maçta Emre'nin dışında ayakta kalan kimse yok. Arda girdi ufak bir canlanma yarattı. Tek pozisyonumuz onun girmesinden sonra. Arda'yla başlasa 'Neden onla başladın?' deriz. Zor iş ama Ozan, Şener'le olmaz hele İsmail'le hiç olmaz. Caner kulübede." değerlendirmesinde bulundu.
Altaylı, Milli Takım'a çağrılması gündem olan Oğuzhan Özyakup'la ilgili olarak ise "Oğuzhan son dönemde kötü işte, son haftalarda kötü. Baskıyla aldığın belli, oyuna neden sokuyorsun?" dedi. Altaylı, Lucescu'nun Oğuzhan'la ilgili basın toplantısında yaptığı "Sadece aptallar fikir değiştirmez" açıklamasıyla ilgili olarak ise "Sadece aptallar değil ölüler de fikir değiştirmez. Lucescu galiba öldü. Şaka yapıyorum. Bu takım, Lucescu'nun takımı değil. Burada ona akıl, fikir veriyor, Lucescu takımı böyle oynatmaz. Ya Türkiye'ye geldiği için bir eyyam içerisinde ya özgüveninde ciddi bir problem var ya da henüz tanımadıkları için etrafındakilerin etkisinde kalıyor dedi ve "Ama şöyle bir şey var, Tayfur Havutçu kaç senedir Türkiye'de teknik direktörlük yapıyor?" sorusunu yöneltti. Kuşçu'nun "Lisansını alalı çok oldu ama teknik direktör olarak çok görmedik." ifadelerine cevap veren Altaylı, "Futbolda ekol ülkeler ne yapar, hocanın yanına birini koyar ve sonradan devam edecek kişi bellidir. Tayfur dahil kimse Lucescu'dan sonra bayrağı alabileceğini sanıyo mudur? Kimse sanmıyor ve öyle de olmayacak. Türkiye bunu Mustafa Denizli ve Fatih Terim'le yaptı. Büyük hocanın yanından gelip büyük hoca olan başka biri yok. Yabancı hocanın yanına elinde ileride teknik direktör olabilecek en iyi ismi koy, bu ismi bilmiyorum bilmek federasyonun işi zaten. Sergen Yalçın, Tamer Tuna ya da Abdullah Ercan kim diyorsan onu koy, sistem belli olsun ekol belli olsun öyle devam etsin. Biz her seferinde sil baştan başlıyoruz, böyle bir şey olabilir mi? Sonra Ukrayna'ya neden yenildik ona neden yenildik... Abi sistem için akıl, akıl için özgür irade lazım, özgür irade için de özgürlük lazım! Herkesin birilerinin ağzına baktığı yerlerde bunlar olmaz. 'Lucescu'yu getirdik Milli Takımlar sorumlusu kimdi, Luce'nin yanında Beşiktaşlı birini koyalım, bunlar dengeler' falan bunlar dümbüklük kardeşim ya..." ifadelerini kullandı.
Altaylı, Lucescu'nun kadro ve ilk 11 tercihleriyle ilgili olarak "Kadro açıklandıktan sonra Ozan Tufan'ın ilk 11'de olacağını asla düşünmüyordum. Caner şahane oynamıyor ama o oynar diye bekliyor. En azından tel tel dökülen Fenerbahçe'den bu kadar fazla oyuncu olması acayip değil mi? Bunu anlamak mümkün değil. Fenerbahçe'nin patır patır gol yiyen savunması var ve sen savunma oyuncularını kullanıyorsun. Neden ön liberoda başarılı olan Mehmet Topal'ı stopere çekiyorsun? Ömer Toprak, Çağlar kenarda... Serdar Aziz gibi kırılgan bir adamı Milli Takım'da 11'e koymam. Ne oldu, birden bire bir oyuncu değişiklik hakkını kaybettin. Bundesliga'da oynayan stoperlerin var! Emre Mor ilk 11'de olmalıydı diyemem. Emre ne zamandır futbol oynamıyor, kafasında transfer var. Bir süredir antrenman bile yapmayan oyuncu. Kurgu baştan bozuk olunca o kadar aksayınca yapacak bir şey de kalmıyor. Diyeceksin ki 'Ozan kötü yerine Oğuzhan'ı alırım' Oğuzhan çok mu iyi? Makine bozuk olunca sahada da değiştiremiyorsun. Bir tane organize atağın, kenardan getirebildiğin top yok, ortadan uzun pasın yok, hızlandırılmış atağın yok. E peki nasıl yapacaksın? Emre sahanın en iyisiydi. Arda'nın girmesi iyi oldu. İlk pozisyonlarımızı Arda girdikten sonra bulduk. Süper miydi? Değildi. Ama oyuna o kadar süre kalmışken, takım da bitmiş, kimsenin umudu kalmamışken ne yapabilirdi?" dedi.
Altaylı, Fatih Kuşçu'nun "Lucescu'yu getiren ve ve kararlarının arkasında duran bir yönetim" var sözlerine "Çok iyi niyetli konuştun, 'Bir yönetim var.' diyerek federasyona iltifat ettin, nerede yönetim var? Yönetim falan yok federasyonda!" dedi. Hırvatistan maçıyla ilgili konuşan Altaylı, "Benim beklentim yok çünkü ligin kalitesine bakarak beklentim yok. Bu adamların hiçbiri ligde doğru dürüst top oynamıyor. Ben olsam Burak'la başlardım, uluslararası maç, büyük maç tecrübesi daha fazla, golcülüğü Cenk'ten daha iyi... Lige kötü başlangıç da yapmadı, bilemiyorum. Bana her zaman Caner, mevcut beklerden daha iyi geliyor. Hücum edemedin mi savunma da yapamıyorsun. Zaten Türk takımlarının savunmaları sıkıntılı, hücum da yapamadığın zaman iki topta pozisyona giriyorlar. Orta sahamız iyi mi o da değil bütün ikinci toplar adamlara mı gider ya? Tolga çok berbat top da oynamadı ama performansı takımla oluyor. Tolga tamam da Galatasaray'da Gomis, Belhanda var Ndiaye var... Futbol bir kişiyle oynanmıyor abi, Messi gibi bir süperstar bile tek başına olunca bir şey yapamıyor. Tarihte bir Maradona var, o da bugünkü futbolda aynısını yapabilir miydi emin değiliz. Galatasaray'da oyun sistemi farklı, oyun hızı farklı, rakipler farklı... Lucescu bu işteki son sorumludur. Türk futbolunun genel zaviyesi, Türkiye'nin bu işlere en fazla para harcayan iki takımın iki tane dandik takıma elendi. Biri Östersunds'a diğeri Vardar'a elenerek gitmiş! Sen bu saatten sonra Milli Takım'dan ne bekliyorsun? Beşiktaş'ta yabancılar olmasa süper Türk oyuncular üzerine mi kurulu? Takımların seviyesi ortada, o seviyesi belli takımlardaki yerli oyuncu ağırlığı ortada... Elde mal yok." ifadelerini kullandı.
Fatih Altaylı, Mircea Lucescu'nun yabancı kuralına ilişkin yaptığı açıklamayla ilgili olarak ise "Takım kuramamasının sebebi yabancı kuralı mıdır emin değilim. Bu da etkendir muhakkak ama esasen takımlar arasındaki sert rekabetin etkili olduğunu düşünüyorum. Fiyatlar öyle bir noktaya geliyor ki para yetiştiremiyorsun. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor devreye girince fiyatlar öyle artıyor ki Türk oyunculardan omurga kurmak isteyince bu çok pahalıya mâl oluyor. Çünkü bir yandan Fenerbahçe bir yandan Galatasaray bir yandan Beşiktaş bir yandan Trabzonspor bastırınca bu oyuncuların paraları olması gerekenin üzerine çıkmaya başlıyor. Ondan sonra da kulüpler yabancıya dönüyor. Hatırla o dönemki Galatasaray'da Hakan Ünsal, Ergün Pembe, Emre Belözoğlu, Hakan Şükür, Hasan Şaş falan bütün ekibin büyük kısmını oluşturuyordu. Popescu hariç savunmanın 3'ü Galatasaray'dandı. Orta sahanın 2'si 3'ü, hücumun desen Galatasaray'dandı. Bu Galatasaray olduğu için söylemiyorum o dönem Galatasaray başarılı olduğu için söylüyorum. Bütün dünya öyle. Almanya Milli Takımı'da bazı dönemler dışında Bayern Münih'li oyunculardan oluşur genelde. Oyuncuları darmadağın oluşmuş milli takımların hiçbiri başarılı olamıyor. Örneğin İngiltere... Oyuncuları darmadağın, başarılı olamıyorlar. Ters örneği vardır, İspanya bile Real Madrid ve Barcelona'dan omurga kurduğunda başarılı oluyor. Federasyon başkanı ya da teknik direktör olsam desen ki 'Ne yaparsın?' hakikaten zor iş, çünkü Türk futbolu total bir kötüleşme içerisinde. Paralar garip, kulüplerin bütçeleri garip, oyuncular garip, başkanlar çok garip... Bunu garip bulabilirsin ama Türk futbolunun kötüye gitmesinde Aziz Yıldırım'ın tek başına bir etkisi var gibi geliyor bana! Şöyle düşün, Türk Milli Takımı ne zamandan beri büyük başarılara hasret? 2002'den beri diyebiliriz... Bu veri falan değil, bir fikriyat ama Aziz Yıldırım'ın başkanlık süreciyle Milli Takım'ın başarısızlık süreci yakın gibi duruyor." dedi.
Fatih Kuşçu'nun "Türkiye'de rekabet yüksek mi?" sorusunu yanıtlayan Altaylı, "Rekabet yüksek... Biz senle Kırkpınar'da, dünya şampiyonasında güreşsek iyi güreşçi olur muyuz, olmayız. Ama kendi aramızda güreşsek ben sana kafa göz derler ki 'Herifler arasında ne rekabet var!' Bir kalite, başarı var mı? Yok. Ama kendi aramızda müthiş bir rekabet olur çünkü kilolarımız yakın, yaşlarımız yakın... Muazzam rekabet var ama kalite yok. Türk basınında önceden muazzam rekabet vardı ama kalite var mıydı? Gerçi şu an 'Müthiş bir kalite varmış.' diyoruz da rekabet her zaman kalite demek değildir. Ligi seyrederken baygınlık geçiriyoruz! Adamlar da 'Türkiye Ligi seyretmesi keyifli bir lig.' demiyor ki, alttan tekme atarsın bu da rekabettir. Kaliteli futbol yok!" ifadelerini kullandı.
Altaylı, Lucescu'nun Milli Takım'ın 43. yabancı teknik direktörü olmasıyla ilgili ise "Milli Takım'a Lucescu gelmeseydi de kim gelseydi? Hayatın gerçekleri var. Yılmaz Vural'ı çok severim, hatta Galatasaray'ın başına da kötü dönemlerin birinde getirilsin demiştim ama laf başkadır. Getirilse ve bu sonuç alınsa şimdi ne olmuştu? Federasyon, Yılmaz Vural... Televizyonlarda abuk subuk, utanç verici hallerde spor yorumcuları var. İki senedir söylüyorum, Türk futbolu da total bir çökme içerisinde. Türkiye belli alanlarda çökme içerisinde. Futbolunla da her şeyinle evrensel olmaktan uzaklaşıyorsun. Hakem hatalarından bahsediliyor, 'Hakemler, Türkiye'yi yeme emri almadı'yı kim garanti edebilir? Niye Almanya'yla papazsın. Güçlü mü UEFA'da, FIFA'da? Evet. Sen Fransa'yla, İngiltere'yle papazsın... Bunların siyasi yansımaları olmuyor mu? 'Biz Türk taraftarları o podyumda görmek istemiyoruz.' denmiyor mudur acaba? Denmediğine garanti verebilir misin? Dendiğinden şüphe eder misin? Bunlar bir bütün... Yalnızlığını kendin yaratıyorsun. Bazen ben de kendi kendime bunu söylüyorum ama herkesle kavga edersen yalnız olursun." dedi.
Fatih Terim'le yaşadığı tartışma sonrasında bir grup öğrenci tarafından heykeli yapılan Selahattin Aydoğdu'yla ilgili konuşan Altaylı, "Onlar güzel sanatlar değil, 'Çirkin Sanatlar Fakültesi' öğrencisidir, çünkü yaptıkları baştan sona çirkindir, ayıptır. Gitmesini ben de istedim ama küfür ettiğin Fatih Terim bu ülkeye bir sürü onurlu hizmette bulunmuştur. Kebapçı Selahattin ne yapmıştır da heykelini dikiyorsunuz? Terbiyesizlik, dangalaklık, pisliktir, rezilliktir! Kamuya açık bir yere böyle bir heykel dikemezsin. O heykeli yapanlar alçaktır, kötü insanlardır, rezildir. Güzel sanatlarmış, ancak çirkin sanatları yaparsınız... Çok basit, ucuz... Yaptıkları heykel adama benzemiyor! Burada sanat nerede? Sanatınıza tüküreyim sizin! Okuduğunuz okula, hocalarınıza tavsiyem sizi atsınlar! Bunu yapan veletler hayatta ne yapmışlar ya da ne yapacaklar? Bir tane eseri uluslarası müzeye, galeriye konacak mı, birisi para verip alacak mı? Hadi orada yarışın!" ifadelerini kullandı.
Antalyaspor'a transfer olan Fransız yıldız Samir Nasri'nin bir röportajında yaptığı " Arda Turan transferi, Galatasaray'ı şampiyonluk yarışında öne çıkaracaktır." açıklamasıyla ilgili olarak konuşan Altaylı, "Nasri üç günde Türkiye'yi çözmüşse Milli Takım'ın başına getirelim! Gelmiş anında yorum yapıyor." dedi. Altaylı, Arda'nın kendi yorumundan bir gün sonra verdiği "Merak etmesinler gelmiyorum." demeciyle ilgili olarak ise "Arda, çok sevdiğim, takdir ettiğim bir oyuncu. Ama Galatasaray'ın bugün oynadığı futbolda Arda'ya ihtiyaç yok. Ha Galatasaray, büyük takımlar karşısında bu oyunu sürdürebilir mi bilmiyorum." ifadelerini kullandı. Barcelona'nın Liverpool'a Philippe Coutinho için yaptığı 150 milyon ve Arda Turan teklifiyle ilgili yapılan caps'leri komik bulduğunu söyleyen Altaylı, sözlerine "Arda'nın yüz ifadesini beğendim." ifadeleriyle devam etti. Ukrayna maçı günü yedek kulübesinde futbolcuların çekilen fotoğrafıyla ilgili de konuşan Altaylı, "Futbolcular maç sırasında da telefona bakar, bu ayıptır. Ben teknik direktör olsam telefonları soyunma odasında bıraktırırım. Herhangi birinde acil durumlar için bir telefon olur, ki o durumda Allah göstermesin birisi anne babasını kaybetse bile 40 dakika sonra söylenebilir, bu yapılan çok ayıp. Gülmelerinde bir şey yok. Babamı kaybettiğimde cenazede bir şey oluyor, gülüyorsun o ayrı. Ama telefonla olmak, konunun dışında olmak demektir, 'Ben seni ciddiye almıyorum, banane ne yaparsanız yapın.' demektir." yorumunda bulundu.
Altaylı, 12 Dev Adam'a verilen destekle ilgili olarak ise "Sporda alkışa takılmam. Spor taraftarı acayiptir, bugün alkışlayan yarın kafana bir şey atar. Şu net ki Türkiye'deki basketbol taraftarı çok daha bilinçli daha düzgün daha akılcı davranıyor. Kendi takımımın taraftarından utanç duyuyourum, Galatasaray içerisinde taraftarlığımı sorgulayacak kadar utanç duyduğum taraftar grupları var. En kötü taraftar Galatasaray'da..." dedi.
Altaylı, milli aranın ardından oynanacak Süper Lig maçlarıyla ilgili de konuştu. 3 büyük kulübün de zorlu karşılaşmalara çıkacağının altını çizen Altaylı, "Karabük sezon başından beri çok iyi, düzgün bir top oynama gayreti içerisinde. Beşiktaş için zor deplasman. Antalya ne yazık ki takım falan olamıyor. Yıldız transfer etseler de... Rıza Çalımbay bazı açılardan iyi teknik direktör bazı açılardan acayiplikleri var ama büyük maçlarda konsantre oynatıyor. Fenerbahçe - Başakşehir'e gelince... Normal şartlarda Başakşehir'in yenmesi lazım... Biraz Emre'nin performansına bağlı, Kadıköy'de oynamak ne kadar içinden gelir bilmiyorum ama son haftalarda şahane oynuyor. Fenerbahçe taraftarının duygusal baskısı da olacaktır Emre üzerinde diyor ama maçın favorisi Başakşehir'dir. Fenerbahçe taraftarı kadrodan yakınıyor ama ben onların kadroda sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçe'nin sorunu kadrosunu değerlendirme ya da teknik direktör sıkıntısıdır. Fenerbahçe - Başakşehir maçı keyifli bir maç olabilir." dedi. Lucescu ile Aykut Kocaman arasında yapılan benzetmelere cevap veren Altaylı, "Türk Milli Takımı savunma ağırlıklı oynar zaten ama tam aksine Fenerbahçe oynayamaz. Savunma ağırlıklı oynuyorsa taraftarını memnun etmez, o takımdan da kolay kolay bir halt olmaz. Fenerbahçe'nin Türk futbolundaki yeriyle Türk Milli Takımı'nın Avrupa'da dünyadaki yeri aynı mı? Türk Milli Takımı Avrupa'nın dünyanın en iyi 3 takımından biri değil ama Fenerbahçe, Türkiye'de öyle. O yüzden o karşılaştırma normal değil. Ama Türk Milli Takımı da ne yazık ki ne savunma ne de hücum yapmayı becerebiliyor. Takımların neyse milli takımın da odur. Vardar'a Östersunds'a elenen büyük takımların varsa Milli Takım'ın da bu olur. Daha ötesini kimse bekleyemez." yorumunda bulundu.
Altaylı, sözlerini "Hırvatistan karşısında Milli Takım'a başarılar. Kazanabilirler yine, tek tek baktığında iyi oyuncuların var, her şey olabilir. Hırvatistan gününde olmaz, hakem 2 ofsayttan golü onlara değil sana verir ama şunu da unutmasınlar ki Ukrayna maçındaki goller verilmese maç bambaşka olabilirdi bir yerden sonra, bilemeyiz. Hırvatistan maçı inşallah adil olur." ifadeleriyle noktaladı.