ÖZEL - Ferudun Tankut'tan dikkat çeken açıklamalar! Yabancı sınırı...
YABANCI OYUNCU KONUSU TAMAMEN İSTEĞE BAĞLI
Benim yabancı oyuncu kısıtlasmasındaki fikrim çok net. Hiçbir kulübün 14 yabancı almak gibi bir mecburiyeti yok. Sıfır yabancı. 3-4 yabancı ile lige devam edebilir. Yönetmelik de zaten 14’e kadar diyor. Dolayısıyla yabancı oyuncu fazlalığına takılan arkadaşlar, kulüp başkanları varsa 14 yabancının 1'ini, 2'sini, 3'ünü alır; 14 tane almaz. Tamamen arz talep meselesi. Bakın TFF birinci liginde Altınordu’nun 5 yabancı hakkı var ancak bu haklarını kullanmadılar. Hem TFF birinci liginde, hem de Süper ligdeki takımlar yabancı hakların 14 ya da 5 olarak kullanmazlar.
BUNLAR ALTYAPIDAKİ CİDDİ SORUNLARDAN KAYNAKLANIYOR
Aslında sorunun temeline inmek lazım. Yoksa günü birlik yabancı sayısı şöyle olsun, böyle olsun... Her yıl bu konuyu tartışırsak doğru bir yöntem olmadığını düşünüyorum. Önce tesislerimizi çoğaltacağız, sonra altyapımızı güçlendireceğiz. Altyapıdan oyuncular çıktığı zaman, yabancı oyunculara ihtiyacımız kalmaz. Zaten yabancı yasağı var. 0-14 arası istediğin kadar alırsın. Dilersen hiç almazsın, tamamen kulübe ve başkanına kalmış.
YABANCI SAYISININ GÜNDEME GELMESİNİ DOĞRU BULMUYORUM
Yabancı sayısı Türk futbolunun çok ciddi bir şekilde marka değerini arttırdı. Son örnekeleri de verirsek Başakşehir’in Sevilla ile başabaş mücadele etmesi. Beşiktaş'ın Porto’yu deplasmanda yenmesi bunun en iyi örneği. Bu maçlarda yabancı oyuncuların katkısı çok büyük.
OLAYA SADECE MİLLİ TAKIM BAZINDA BAKMAYALIM
Yabancı oyuncu meselesine sadece milli takım açısından bakmamalıyız. Her yıl 5 takımıız Avrupa’ya gidiyor. Eskiden Avrupa maçlarında kendi sahamızda aldığımız bir beraberlik bile bizim için çok büyük bir olay oluyordu ama şimdi gidip Porto’yu yeniyoruz. Sevilla ile başabaş mücadele ediyoruz. O bakımdan olaya sadece milli takım bazında değil, kulüpler bazında baktığımızda; yabancı oyuncular Türkiye’de görsellik olarak da ligimizin izlenebilirliğini arttırdı.
LATOVLEVİCİ’DEN KAR ETTİK
Latovlevici’nin muhakkak ki eksikliğini hissediyoruz ancak belli bir yaşa gelmiş, üstelik de Galatasaray gibi bir takım istediğinde futbolcuyu o saatten sonra orada tutamazsınız. Yaş itibariyle 31 yaşında Galatasaray’a transfer olma şansı yakalamış bir oyuncuya bu şansı tanımadığınız zaman verim alma şansınız olmazdı. Tıpkı Traore örneğinde olduğu gibi. Hatta bununki biraz daha farklı. Zaten 1 yıl sonra sözleşmesi bitiyordu. Bu yüzden gitmesinin hem kulüp açısından hem de kendisi açısından iyi olacağı düşüncesiyle 550 bin Avro karşılığında Galatasaray’a sattık. Kaldı ki; Gençlerbirliği'nde oynamayan ve bedavaya aldığımız bir futbolcuydu. Bizde iyi geçirdiği bir sezondan sonra, kulübe de 550 bin Avro para kazandırdı.
ŞANSSIZ MAÇLAR OYNADIK
Beklentilerimiz altında bir 5 hafta geçirdik .Çünkü Gençlerbirliği maçında önde iken berabere kaldık. O maçta kaybettiğimiz puanlar var. Akhisar maçında 90+2 yediğimiz golle galip gelecekken berabere kaldık. Yine Beşiktaş maçı aynı sekilde. Rakip takım penaltıyı kaçırıp 10 kiş kalınca ümitlendiğimiz ve galip gelme şansımızın yüksek olduğu bir maçta mağlup olduk. Yani son 4-5 maçta daha çok puan toplayabilirdik.
YENİ MALATYA MAÇINDAN ÜMİTLİYİZ
Dediğim gibi çok şanssız maçlar kaybettik. Umarım oyuncularım bu puan kayıplarını yarın oynayacağımız Yeni Malatya maçıyla telafi ederler. Artık puan kaybına tahammülümüz yok. Kendi sahamızda oynayacağız. Mutlak 3 puanla ayrılmak istiyoruz"
(YASAL UYARI: KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ)