ÖZEL - Orhun Ene: 'Açıkçası bu sistemde ve düzende işimiz kolay değil'
- 2 sene önce bir alt ligdeyken, şimdi Süper Lig'de finale yükselerek büyük bir başarıya imza attınız. Bu kadar kısa bir süre içinde bu başarıyı nasıl elde ettiniz?
"Kolay değil gerçekten başardığımız iş. Ben Banvit'te de benzer bir organizasyon içindeydim. 4 sene aşama aşama ilerleyip ciddi noktalara gelmiştik ama orada bir alt ligden gelmemiştik.
Burada da her anlamda çok doğru seçimler yaptık. Tofaş idari anlamda mükemmel bir organizasyon, sadece basketbola odaklanan bir organizasyon. Belki inanılmaz bütçelerle yönetilmiyor ama inanılmaz rahat imkanlar sağlıyor antrenörlerine, oyuncularına ve çalışanlarına. Tofaş'ın Türkiye'de böyle bir farklılığı var ve bu farklılığı doğru bir sistemle ve organizasyonla birleştirdiğiniz zaman ortaya böyle bir başarı çıkabiliyor.
Doğru organizasyon kadar öğrenmek, çalışmak ve gelişmek geliyor. 2 sezon önce bir alt ligde birçok şey öğrendik, geçen sezon bu ligde üzerine koyarak öğrendik, bu sezonda öğrenmeye ve öğrendiklerimizi uygulamaya geçirmeye çalıştık. Ne mutlu ki çalışmalarımızın meyve verdiğini görüyoruz."
- Son yıllarda sanki basketbola küsmüş bir Bursa seyircisi vardı. Fakat bu sezon onları da tribüne getirdiniz, destekleriyle beraber iç sahada ciddi bir sinerji yakaladınız ve bu da saha sonuçlarına olumlu anlamda yansıdı.
"Bursa gerçek anlamda bir basketbol şehiri. Hafızası olan bir şehir... geçmişte şampiyonluklar görmüş, 5 tane kupa görmüş, Avrupa'da final görmüş bir şehir. Belki bununda getirdiği bir özellikle burada basketbol seviliyor. Sadece Tofaş sevilmiyor, rakipler de seviliyor. Burada şiddet yok, gayet güzel bir basketbol ortamı var. Aldığım bilgiye göre bu sezon kendi evinde Fenerbahçe Doğuş'tan sonra seyirci ortalaması en yüksek takımmışız. Bundan dolayı gerçekten çok mutluyum."
- Oyuncu olarak gerçekten önemli bi yıldızdınız ama koçluğunuz döneminde takımlarınıza baktığımızda, ciddi bir yıldızı ve süperstarı olmayan ama takım olgusu oturmuş, organizasyonu başarılı ve sistemli, mücadale gücü yüksek kadrolarla ve düşük bütçelerle çalışıyorsunuz. Sizi yüksek bütçeli, iddialı Euroleague takımlarında ne zaman göreceğiz?
"Ben oyuncu olarak, en üst düzey organizasyonların içinde bulundum. Antrenör olarak baktığınızda, bana Milli Takım'dan teklif geldiğinde, Tofaş'la 5 yıllık ciddi bir planlamanın içine girdiğimi belirtip, onlara şunu söylemiştim gene aynısını söyleyeceğim... Elbette koç olarak çalıştıracağınız takımların büyük organizasyonlarda yer almasının, büyük hedefler kovalamasının kariyeriniz açısından önemi inkar edilemez. Ancak ben Banvit gibi Tofaş gibi organizasyonları geliştirip bu noktalara getirmenin de ülke basketbolu açısından önemli bir hizmet olduğunu düşünüyorum.
Kısaca Euroleague takımı çalıştırmak gibi bir beklentim yok. Ben 2.ligde de takım çalıştırdım Milli Takım'da çalıştırdım. Önemli olan her yerde işinizi en iyi ve en başarılı şekilde yapabilmeniz. Bende bulunduğum yer neresi olursa olsun aynı ciddiyet ve hevesle çalışmaya devam ediyorum. Burada da Tofaş modelini Türkiye'ye örnek teşkil edecek şekilde geliştirmeyi hedefliyorum. Altyapısını efektif kullanmamızla, mütevazi bütçemize göre en uygun ve başarılı oyuncu seçimlerimizle, taraftarımızın bilinci ve desteğiyle örnek alınan bir kulüp olacağımıza yürekten inanıyorum."
- En kritik maçlarda bile genç oyuncularımızı sahaya sürmekten çekinmeyen bir koç olarak, son dönemde çok tartışılan Türk oyuncuların aldığı dakikalar ve yabancı kuralı hakkında görüşleriniz nelerdir?
"5 veya 6 yabancının kadroda olması, Türk oyuncuların süre almalarına engel olacak bir durum değil bana göre. Yalnız takımlarda yer alan bu 5-6 yabancının elit ve kaliteli oyuncular olması gerek. Bu oyuncularında, antrenörlerle birlikte özellikle Türk gençlere yardımcı olması ve onların gelişimine katkıda bulunması lazım. Önemli olan yetenekli oyuncu yetiştirmeyi ve onu geliştirmeyi başarabilmek. Bu ligde 30-40 tane çok yetenekli oyuncu yaratamazsınız belki. Fakat 8-10 tane yetenekli oyuncu olması Türk basketbolu açısından önemli ve gerekli. Bu oyuncuların da sahada olmasını sağlayacak yapı ve düzenin olduğu kanısındayım."
- Son olarak final serisi hakkında neler düşünüyorsunuz?
"Açıkçası bu sistemde ve düzende işimiz kolay değil. 2 gün arayla üst düzey maçlar oynuyoruz. Dışarıda bekletebildiğimiz ve dinlendirebildiğimiz yabancımız yok. Evet 12 tane yetenekli oyuncumuz var ama 12 tane aynı tecrübeye sahip oyuncumuz yok. Dolayısıyla biraz yorgunuz ama hemen dinlenip final maçına en iyi şekilde hazırlanacağız. Tabii ki rakibimiz çok güçlü ve tecrübeli bir ekip. Bu seri bizim içinde önemli bir deneyim olacak. Enerjimizi sahaya yansıtıp, izleyicilere keyifli bir final serisi izlettirmeyi hedefliyoruz."
"Biz de bu başarınızdan dolayı sizi ve takımınızı kutluyor, final serisinde de başarılar diliyoruz.
Çok teşekkür ederim."
Röportaj: Ziya Darende