Şenol Çorlu: Pereira, altyapıya Kocaman, Yanal ve Kartal'dan daha çok ilgi gösterdi
Fenerbahçe'nin unutulmaz futbolcularından Şenol Çorlu, Arda Güler'den Mesut Özil'e, Vitor Pereira'dan İsmail Kartal'a, Aykut Kocaman'dan Ersun Yanal'a kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.
"BENİ GÖRÜR GÖRMEZ BEĞENDİLER"
-Futbola ne zaman ve nasıl başladınız?
1977 yılında Ankara’da Petrol Ofisi’nde futbola başladım. O sene seçmelerine katıldım. Eski bir futbolcu olan hocamız vardı. Beni görür görmez takıma aldı. Forvet olarak oynadım. Lisansım ilk defa Petrol Ofisi’nde çıktı.
"CEMİL TURAN HAYRANIYDIM"
-İdolünüz var mıydı?
Vardı tabii… Olmaz mı? Fenerbahçe’den Cemil (Turan) abi var. Yıllar sonra onunla Fenerbahçe’de birlikte çalıştık. Yine rahmetli Osman (Arpacıoğlu) vardı. Onlar çocukluk dönemlerimizde hayranlık duyduğumuz futbolculardı.
"BENİ FENERBAHÇE’YE SEMİH BAYÜLKEN ALDIRDI"
-Fenerbahçe ile yollarınız nasıl kesişti?
Sakaryaspor’da oynarken Fenerbahçe beni istedi. Hocamız Necdet Niş’ti. Onun vasıtasıyla transfer gerçekleşti. Fenerbahçe’den rahmetli Semih Bayülken teklifi getirmişti. Hayallerimin takımında forma giymek bana da kısmet oldu.
SAKARYASPOR-FENERBAHÇE HATTI
-Fenerbahçe'ye sizden önce ve sonra da birçok Sakaryasporlu oyuncu geldi. Hepsi de hemen hemen başarılı oldu.
Sakarya futbolcu yetiştirmek için ideal bir kent. Dolayısıyla bu durum Sakaryaspor’a faydalı olmuştur. Oradan çok iyi futbolcular çıktı. Ben 1984’te Fenerbahçe’ye transfer oldum. Oğuz (Çetin), Aykut (Kocaman), Turhan Sofuğlu ve Serdar (Şenkaya) 1988’de geldi. Yıllar sonra da Tuncay Şanlı transfer edildi.
"103 GOLLÜK REKOR ASKIDA KALDI"
-Fenerbahçe’de iki şampiyonluk yaşadınız. Bunlardan biri de 1988-1989 sezonunda 103 gollük şampiyonluktu. O gol rekoru bir daha kırılır mı?
Kırılır tabii. Kırılmaması için bir sebep yok. Fakat maalesef daha iyi imkanlara sahip olunmasına rağmen ideal bir kadro kurulamadı. Daha doğrusu yönetilemedi. Bu nedenle o başarı hâlâ askıda kaldı.
"GERİYE DÜŞSEK BİLE KAZANACAĞIMIZA İNANIYORDUK"
-O sezon takım halinde gol rekoru için özel bir çaba sarf ettiniz mi?
Aradan uzun zaman geçti. Ama şöyle bir havamız vardı; her maçı kazanabiliriz inancına sahiptik. Çok ciddi bir özgüvenimiz vardı. Bu sahaya fazlasıyla yansıyordu. Bazen mağlup duruma düşsek bile endişelenmiyorduk. Maçı lehimize çevirecek yetenekte oyunculara sahiptik.
"GOLLERİM GALATASARAY’A DENK DÜŞÜYORDU"
-Galatasaray derbilerinde genelde boş geçmezdiniz.
Bunun nedeni ben de bilmiyorum. (Gülüyor) Fakat güzel bir tesadüf oluyordu. Galatasaray maçları bizim için önemliydi. Onlar da bize karşı farklı motive olurlardı. Gollerim de Galatasaray’a denk düşüyordu.
"SADECE PEREİRA VE ADVOCAAT’TAN İLGİ GÖRDÜK"
-Biraz da günümüze gelelim. 2006’dan beri Fenerbahçe’nin altyapı birimlerinde görev yaptınız. Şimdiye kadar en çok hangi teknik adamdan ilgi gördünüz?
En çok Vitor Pereira’dan ilgi ve alaka gördük. Dick Advocaat için de aynı şeyleri söyleyebilirim. Ama onun dışındaki hocalar maalesef istediğimiz gibi olmadı.
-Anlaşılan Aykut Kocaman, Ersun Yanal ve İsmail Kartal gibi yerli hocalardan destek görmediniz.
İsim zikretmek istemiyorum. Onların olduğu dönem ilgiden yoksunduk.
"GENÇLERDE DÜNYA ŞAMPİYONU OLDUK"
-Yöneticilerden size gerekli ilgiyi gösteren oldu mu peki?
Ömer Temelli vardı. Şu anda yönetimde asbaşkanlık yapıyor. Yine Hüseyin Topbaş vardı. Onlar bizimle yakından ilgilendiler. Zaten bizim 1996-1996 jenerasyonu kendi yaş kategorisinde dünya şampiyonu olmuştu. Şu an o futbolcular hâlâ liglerde oynuyorlar. O takımların kurulmasında Ömer Bey ile Hüseyin Bey’in çok katkıları oldu. Başkan Aziz Yıldırım’ı da unutmamak lazım.
"ÇOCUKLARA ‘FENERBAHÇELİ MİSİN’ DİYE SORARIZ"
-Altyapıya oyuncu alırken kriterleriniz neydi? Bir röportajınızda, ’Önce Fenerbahçeli olmalı’ demişsiniz.
Fenerbahçeli olmak öncelikli kriterimiz değil. Çocuğun ilk önce atletik ve teknik özelliklerine bakarız. Bütün o kriterler olduktan sonra laf arasında sorarız; ’Fenerbahçeli misin’ diye. Çünkü daha sonraki yıllarda ters bir duruma düşmemek için Fenerbahçelilik de önem arz ediyor.
"ALTYAPI BİR KÜLTÜRDÜR"
-Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'a göre neden Fenerbahçe'den genç futbolcuları A Takım'da göremiyoruz?
Bu bir kültür tabii. A Takım'a gelen hocalarımız biraz daha gençlere önem verirlerse oyuncu çıkar. Mesela şu anda Arda Güler çıktı. Ama sürekli oynatmak lazım. Oynatamazsanız kiralık vermek zorunda kalırsınız. O da hoş bir durum değil. Tamamen baştaki teknik adamın vizyonu ve düşüncesiyle alakalı.
"KİMSE GENÇLERİ OYNATIP BASKI ALTINA GİRMEK İSTEMİYOR"
- Fenerbahçe taraftarı genç oyuncuları takımlarında görmek istemekle birlikte onlara karşı sabırsız sanki.
Genç futbolcunun oynadığı maçlarda eğer istediğiniz skoru almamanıza rağmen baskıya dayanırsanız ve bu süreklilik arz ederse bunda başarılı olursunuz. Fakat kimse o baskıyla karşı karşıya kalmak istemiyor. Herhalde o yüzden tercihlerini gençlerden yana kullanmıyorlar.
ARDA GÜLER’İ KİM ALDI?
- Arda Güler, transfer edildiğinde siz görevde miydiniz?
Görevdeydim ama Arda Güler’i şu anki yönetim aldı. Yani Tahir Karapınar hoca tarafından Gençlerbirliği’nden transfer edildi.
-Şu an Fenerbahçe’deki göreviniz nedir?
Faal bir görevim yok. Ama kulüpteyim. Danışmanlık gibi işleri yönlendirmeye çalışıyorum.
"ARDA GÜLER’İN KORUNMAYA DEĞİL OYNAMAYA İHTİYACI VAR"
-İsmail Kartal'ın ’Arda Güler'i kollamak ve korumak zorundayız. Onu oynatmak için maçlara göre hareket ediyoruz.’ şeklindeki ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İsmail Hoca’nın kollamaktan neyi kast ettiğini bilemiyorum. O seviyeye gelmiş bir futbolcunun korunmasına ihtiyacı yok. Futbolcu kendi kendini korur. Önemli olan ona inanmak ve sürekli görev vermek. Fakat İsmail Hoca’nın düşüncelerine de saygı duyuyorum.
-Siz olsaydınız Arda’yı her maçta oynatır mıydınız?
Eğer ona güveniyorsanız tabii ki oynatırsınız, niye oynatmayacaksınız?
"MESUT ÖZİL O HALİYLE NASIL OYUNA GİRDİ?"
-Arda Güler’in Trabzonspor karşısında ilk 11’de oynamadığını görünce şaşırdınız mı?
Arda Güler tercihi iyi güzel de Mesut Özil’in oyuna girmesini anlayamadım. Yani antrenmanlarda o adar fit mi ki maçta alternatif olarak düşünülüyor onu anlayamadım. Oyuna girer girmez ne kadar zayıf olduğu belli oldu. Mesut’u kullanmak yerine ben olsam Arda’yı tercih ederdim. Ama artık ben olsam sen olsan meselesi değil. Sonuçta bir teknik adam var. Onun görüşlerine de saygı duymak zorundayım. Fenerbahçe 10 kişi ile üzerine düşünenin en iyisini yaptı. Daha iyi bir kurguyla belki de maçı kazanabilirdi. Acaba Osayi Samuel ve Pelkas ile daha hızlı bir hat yapılabilir mi diye kendi kendime düşündüm.
"MESUT ÖZİL BENİ ŞAŞIRTMADI"
-Mesut Özil için yorumunuz nedir. Hayal kırıklığına mı uğradınız yoksa performansını normal mi buluyorsunuz?
Üç aşağı beş yukarı böyle olacağını tahmin ettim. Çünkü Mesut, hiçbir zaman fiziksel kapasitesi çok üst düzey bir futbolcu olmadı. Bu Real Madrid ve Arsenal’de oynarken de öyleydi. Türkiye’de futbol maalesef oynamaktan ziyade oynatmamak üzerine kurulduğu için fizik kapasitenizin çok iyi olması lazım. Mesut’un da böyle bir dezavantajı olduğundan ayak uyduramadı. Sadece teknik kapasite ile işler burada yürümüyor.
"FENERBAHÇE 10 KİŞİYLE BUNDAN İYİSİNİ YAPAMAZDI"
-Fenerbahçe’nin Trabzonspor karşısındaki performansını nasıl buldunuz?
Maçın 17.dakikasında 10 kişi kalan Fenerbahçe, kendisinden 20 puan önde şampiyonluğu koparmış bir Trabzonspor’a karşı olabildiğince iyi oynadı. Tabii ki İsmail Kartal’ın maçtan önce böyle bir düşüncesi yoktu. Sonuçta hiç kimsenin tahmin etmediği bir kırmızı kart var.
"HAKEMİN YÖNETİMİ MAÇIN ÖNÜNE GEÇTİ"
-İrfan Can Kahveci’nin pozisyonu sizce kırmızı kart mıydı?
Ağır çekimde seyredersen kırmızı kart. Ona benzer çok örneklerini gördük. Ama detaylandırırsan olmayabilir de. Nihayetinde hakemin bir kararı var. Bence hakemlerin yönetimi maçın önüne geçti. Aslında buna müsaade etmememiz lazım.
"EN BÜYÜK SORUN KADRO İSTİKRARI"
-Fenerbahçe, 8 yıldır şampiyonluğa hasret. Neden Fenerbahçe’de işler iyi gitmiyor?
Bence en büyük sebebi bir kadro istikrarın yakalanamaması. Her yıl çok sayıda futbolcu transfer edilmesi. Bir takım hüviyetinden uzaklaşılması. Aynı şekilde teknik adamların sürekli değişmesi. Bunlar çok önemli etkenler. Bu istikrarı sağlayamazsanız sportif anlamda netice alamazsınız.
"ALİ KOÇ’UN EKONOMİK BAŞARISI VAR"
-Başkan Ali Koç’u başarılı buluyor musunuz?
İşin iki boyutu var. Öncelikle görünmeyen fakat çok önemli olan ekonomik tarafı var. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu kimse yadsımasın. Ali Bey, bu işi tek başına götürüyor. Bir kere bunun için hakkını vermek lazım. Maalesef sportif netice olarak eleştiriliyor. Orada da biraz daha dikkatli davranırsa başarılı olacağına inanıyorum.
"LİG BİTMEDEN HOCA DEĞİŞTİRİLMEZ"
-Pereira’nın gönderilmesi doğru muydu?
Dediğim gibi sürekli teknik adam değişikliği hoş bir şey değil. Birden oluyor. Bu tip değişimler lig devam ederken neticelere olumlu yansımıyor.
"PEREİRA, DERDİNİ ANLATAMADI"
-Pereira’nın gidişinde medyanın da etkisi oldu. Özellikle üçlü savunma oynatması tepki gördü.
Fenerbahçe’deki birinci döneminde onunla çalışmıştım. Bence onun yanında kulübü ve Türkiye’yi bilen birisi olsaydı böyle bir kriz yaşanmazdı. Orada iletişim ve diyalog sorunu oldu. Böyle bir şeye maruz kaldı.
LÖW GELSİN AMA NE ZAMAN?
-Şu anda Fenerbahçe’de teknik direktör arayışları var. Hatta Joachim Löw’ün adı geçiyor. Siz olsanız kimi teknik direktörlüğe getirirdiniz?
Löw’ü tanıyorum. Doğru bir isim. Ancak uzun yıllar bir kulüp takımını çalıştırmadı. Belki orada sıkıntı olabilir. Buna karşılık Fenerbahçe’ye ikinci kez gelecek. Camiayı tanıyor. Ortamı da biliyor. Kendi transfer politikasını uygularsa başarılı olabilir. Öyle bir zamanda gelecek mi? Onları bilmek lazım.
"UMARIM MUHAMMED GÜMÜŞKAYA DA KAYBEDİLMEZ"
-Fenerbahçe’nin gelecek vaat eden bir başka oyuncusu eski öğrenciniz Muhammed Gümüşkaya'nın Giresunspor'a kiralanması doğru muydu?
Muhammed’i bir futbol okulundan almıştık. O da çok yetenekli bir oyuncu. U21’de oynatmaya başlamıştık. Daha sonra Pereira onu A Takım’a aldı ve birçok maçta görev verdi. Fakat genç oyuncular süreklilik arz etmezse kiralık olarak veriyorsunuz. Sonrasında gittiği kulübün fiziki şartlarına uymak zorunda kalıyor. O zaman da gelişemiyor. Genç futbolcular hep bu şekilde kaybedilmiştir. Umuyorum Arda ve Muhammed de böyle bir şey olmaz. Ama sonuçta bu bir karar. Fikirler farklı olabilir.
"ÖMER FARUK YETENEKLİ AMA…"
-Ömer Faruk Beyaz’ın Fenerbahçe'den ayrılış sebebi neydi?
O da istediği süreyi alamayınca abisinin ısrarıyla Stuttgart’a gitti. Yetenekli bir oyuncu. Biraz mental düşüncesini değiştirirse ki Almanya onun için uygun bir ortam onun da çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum.
"MERİH DEMİRAL’IN JUVENTUS’TA OYNAYACAĞINI TAHMİN ETMEZDİM"
-Yine eski öğrenciniz Merih Demiral'dan böyle bir performans bekliyor muydunuz?
Juventus’ta oynayacağını tabii ki tahmin etmezdik. Çok iyi bir stoperdi. Bizde bir dönem A Takım’a çıktı. Ancak sanırım o zaman takımda Bruno Alves ve Simon Kjaer vardı. O yüzden oynayamadı. Genç yaşta bizden ayrılmak zorunda kaldı. Önce Sportif Lizbon’un B Takımı’na gitti. Orada süre buldu. Dolayısı ile bu seviyelere kadar geldi. Onu keyifle izliyoruz.
"FENERBAHÇE’DEN HABERSİZ GİTMEDİ"
-Daha önce Saffet Akbaş ile yaptığım röportajda Merih’in Fenerbahçe’ye haber vermeden gittiğini söylemişti.
Habersiz gidemez. Lisansı kulüpteydi. Bedelsiz Sporting Lizbon’a gitti. Sonra kendini geliştirince Milli Takım antrenörü Vedat Hoca vasıtası ile Başakşehir’e gelmek istedi. Ama orası olmadı ve Alanyaspor’a gitti. Sonrasında buralara geldi. Sonuca bakmak lazım.
"NEDEN FENERBAHÇE’Yİ ÇALIŞTIRMADIĞIMI BİLEN VARSA SÖYLESİN"
-Sizi sürekli Fenerbahçe’nin altyapı takımlarında gördük. Fakat A Takım’da göremedik. Bunun sebebi ne olabilir?
Valla bilmiyorum. (Gülerek) Eğer sen biliyorsan bana söyle.
-Daha önce altyapı hocaları olan Tahir Karapınar ve Zeki Murat Göle teknik direktörlük yaptı. Sizin onlardan bir eksiğiniz mi var?
Bilmiyorum… Bir duyumun varsa söyle, ben de öğreneyim. (Gülüyor)
"ÖNDER KARAVELİ’YE DAHA ALIŞAMADILAR"
-Beşiktaş’ta Önder Karaveli de sizin gibi altyapı hocasıydı. Son dönemde tartışılıyor. Onu başarılı buluyor musunuz?
Bana göre başarılı. Maalesef kamuoyu ona alışma sürecinde. Bu süreç daha henüz bitmedi. Yabancı teknik adama verilen desteğin Önder Hoca’ya da verilmesinden yanayım.
"BU SAATTEN SONRA GERİ DÖNMESİN"
-Sizce Önder Hoca, tekrar Beşiktaş'ın alt yapısına mı dönmeli yoksa Süper Lig'de farklı bir takım çalıştırıp yoluna devam mı etmeli?
Artık dönememesi lazım. Kendi düşüncelerini, vizyonunu iddialı bir şekilde ortaya koymalı. Bu saatten sonra geri dönüş olmaz.
"VALENCİA’YA ÖĞRETMEN ŞART!"
-Eski bir golcü olarak Fenerbahçe'nin forvet oyuncularını nasıl buluyorsunuz?
Valencia’yı beğeniyorum. Çok hareketli bir santrafor. Fakat yönlendirilmesi gerek. Zaman zaman gol bölgesinden çok uzakta kalıyor. O yüzden gol vuruşlarını iyi yapamıyor.
"MENAJERİN DEMESİYLE YABANCI ALINMAZ"
-Fenerbahçe’nin yabancılarını yeterli buluyor musunuz?
Mevcut futbolcular üzerinden değil de genel anlamda yabancıların çok uzun süre takip edilmesi, kişileri ve karakterleri varıncaya kadar; iyi bir kanaat getirdikten sonra transfer edilmesinden yanayım. Bir menajerin veya başka birinin, ’Ya bu futbolcu çok iyi’ demesiyle transfer politikası yapılmaz. Özellikle yurt dışından getireceğiniz futbolcuyu çok iyi tahlil etmeniz lazım. Bunlar uzun konular. Ben bunların hepsine Juventus’ta Milan’da bizzat şahit oldum.
"REZERV LİG NEDEN YOK ANLAMIŞ DEĞİLİM"
-Size göre Türk futbolunun en büyük sorunu nedir?
Altyapıdan futbolcu yetiştirememek. Yetiştirdiğiniz oyuncuları da sürekli oynatamamak. Ve sistem problemi. 19’a getirdiğiniz bir futbolcuyu 21 yaşında oynatamıyorsunuz. Ben federasyonda U21 takımlarının neden kaldırıldığını sordum. Çünkü boş geçirilen bir haftanın oyuncu üzerinde olumsuz etki bıraktığının canlı şahidiyim. Dolayısıyla bu genç çocuklara oynama imkanı yaratamazsanız bırakın altyapıdan transfer ettiğiniz oyuncuları bile çıkartamazsınız. Kesinlikle rezerv lig lazım. Yıllardır bu sistem başarılı olamadığına göre neden bu sistemi değiştirmiyoruz. Bunu anlamış değilim.
"TÜRK FUTBOLCULARA HAKSIZLIK YAPILIYOR"
-Yabancı futbolcu kontenjanı hakkında düşünceleriniz neler?
Yabancı oyuncuların kalitesi çok önemli. Ama Türk futbolcusuna da eşit imkanları tanıyacaksınız. Aksi halde haksız bir rekabet yaşanır. Eşit şartları sağlarsanız yabancı sayısı sınırsız olabilir. Ama dediğim gibi bütün sistemleri tekrar gözden geçirmelisiniz. Şu anda herkes işin kolaycılığına kaçıp yabancıya yöneliyor.
"DİPLOMASIZ HOCALARLA BU KADAR"
-Son dönemde Süper Lig’de pro-lisansı olmayan hocalar çoğaldı. Bunun için yorumunuz nedir?
Bu konu hakkında söyleyecek hiçbir şeyim yok. Maalesef yöneticilerimiz böyle bir tercihte bulunuyorlar. Futbol Federasyonu da buna seyirci kalıyor. Bunu anlamak mümkün değil. Takdiri kamuoyuna bırakıyorum. Sonuçta böyle kalitesiz maçlar seyrediyoruz. Siyasi desteğiniz varsa teknik direktör oluyorsunuz.
"VESELİNOVİC GİBİSİ YOK"
-Yine geçmişe dönelim. Futbolculuk kariyerinizde olumlu anlamda etkilediğiniz teknik direktör kimdi?
İlk başa Todor Veselinovic’i koyarım. Guus Hiddink ve Yılmaz Yücetürk’ü de söyleyebilirim. Onlar benim için önemli teknik adamlardı.
"BORDEAUX ZAFERİ UNUTULMAZ"
-Unutamadığınız maç veya goller var mı?
Çok var tabii…Mesela Fransa’da 3-2 kazandığımız Bordeaux maçı. 3-0 mağlupken 4-3 galip geldiğimiz Galatasaray derbisi de unutulmazdı.
"KEŞKE ONLAR DA YAŞASAYDI"
-Geçmişe dönüp baktığınızda en çok neyi özlüyorsunuz?
Çok sevdiğimiz arkadaşlarımız erken yaşlarda rahmetli oldu. Hüseyin Çakıroğlu, Aykut Yiğit, Kayhan Kaynak, Selçuk Yula gibi…Keşke onlar yaşasaydı.
-Pişmanlık duyduğunuz bir şey var mı?
Futbolu erken bıraktım. Belki biraz daha oynayabilirdim.
"ŞİMDİKİ FUTBOLCULAR KIYMET BİLMİYOR"
-Sizin döneminizdeki futbolcularla şimdikiler arasında yetenek açısından bir fark görüyor musunuz?
Şimdi de yetenekli oyuncular var. Sadece kısa sürede birtakım şeyleri elde ediyorlar. Onun için kıymetini bilmiyorlar. Çok çabuk harcıyorlar. Mesela sürekli takım değiştirmek benim tasvip etmediğim bir şeydir. Aidiyet duygusunu yaşayamıyorlar maalesef.
"NİYETİM SÜPER LİG’DE ÇALIŞMAK"
-Son olarak gelecekle ilgili beklentileriniz nedir?
Benim niyetim Süper Lig’de bir takım çalıştırmak. Olursa Fenerbahçe’de görev yapmak. Bakalım… Hayırlısı olsun.
KİMLİK KARTI
Adı soyadı: Şenol Çorlu
Doğum tarihi: 3 Aralık 1961 (60 yaşında)
Doğum yeri: Ankara
Mevkii: Forvet
Forma numarası : 9
Altyapı kariyeri: Petrol Ofisi
Profesyonel kariyeri: 1979-1981 Orduspor, 1981-1984 Sakaryaspor, 1984-1992 Fenerbahçe, 1991 Antalyaspor (Kiralık)
Milli Takım kariyeri: 17 kez A Milli
Başarıları : Fenerbahçe ile 1984-1985 ve 1988-1989 sezonlarında Süper Lig şampiyonlukları. 1985 ve 1990’da Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonlukları.