"Plansızlık sebebiyle oluşan çaresizlik..."
"Başakşehir ortaya bir vizyon koydu"
Medipol Başakşehir, ne kadar iyi bir takım olduğunu bir önceki turda göstermişti. Bir İngiliz, Alman takımı gibi takımı sportif anlamda yapısını iyi noktaya götüren, her gün aşama aşama ilerleme kaydeden bir takım olduğunu gösterdiler. 3 büyüklere de ders niteliğinde bir takım ve her yıl üzerine koyarak giden bir ekip olduğunu gördük. Sevilla karşısında ilk maçı 2-1 kaybetmesine rağmen ne noktaya geldiğini gözlemledik. İşin ne kadar zor olduğunu Abdullah Avcı da biliyordu. Son ana kadar da mücadele ettiler. Bir vizyon ortaya koydular. Sportif ve ekonomik bir hazırlık yaptılar. Böyle bir iklimde Başakşehir’in bu yıl da ligde şampiyonluk adayı olduğunu, Avrupa Ligi için de bir hazırlık yaptığını anlıyoruz.
"Başakşehir doğru yolda olduğunu gösterdi"
Başakşehir turu kaybetmesine rağmen teknik direktör Abdullah Avcı inancını kaybetmedi. Ligdeki Karabükspor maçında ciddi bir rotasyon yaptı. Bu en önemlisi takıma bir mesajdır. Tur için halen umutlu olduğunu gösterdi. O Başakşehir bu maça öyle çıktığı için 1-0 öne geçiyor. Turun favorisi Sevilla ve sonuç normal. Ama turu geçebilirdik. Sevilla’nın kurumsal hafızasıyla, tecrübesiyle bu tur hakkıdır. Başakşehir’in ise iki maçta da doğru bir yolda olduğunu gösteren birçok ibare var.
"Sevilla, Başakşehir'e saygı duyarak oynadı"
Sevilla saha, seyirci ve 2-1’in avantajıyla temkinli oynadı. İlk maçtaki gibi stratejisi çok değişmedi. Sevilla’nın oyun kültürü belli. Banega’yı kesmemiz gerekiyordu. Agresif futbolla ilk maçın skoruna takılmadan niye oynamayalım? En azından deneriz, elenirsek de böyle eleniriz. Abdullah Avcı bu mesajı, takıma ve rakibe iyi verdi. Ayağı yere basan ve rakibine saygı duyan bir Sevilla izledik. Sevilla, Başakşehir’e saygı duyarak turu hak etti. Eğer Başakşehir’i küçümseselerdi, kendilerine fatura kesileceğini biliyorlardı.
"Başakşehir rakibine kolay teslim olmadı"
Sevilla, sürekli Banega üzerinden topu dolaştırdı. Goller de yedik. Başakşehir’in kendi oyun planına sadık kalmasını turun ilk belli olduğunda da söyledik. Sevilla’ya kolay teslim olmadılar. Bugün söylediklerimizin %90’ı gerçekleşti. Başakşehir, bizim söylediğimizin de fevkinde tura yaklaştı. Başakşehir’i bir kere daha kutluyorum. Buradan başka bir mesaj da çıktı. Başakşehir Şampiyonlar Ligi seviyesindeki kalibreye çok yaklaştığını gösterdi. Avcı, bir Arsene Wenger gibi yetkilerle donatılmış şekilde çalışıyor. Böyle giderse Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalan bir takım olarak Başakşehir’i ilerleyen dönemlerde görebilme imkanımız olabilir. Başakşehir, bir sportif disiplin ve sportif kültür ortaya koyuyor. “Burada hocanın sözü geçer, patron hocadır ve burada bir mühendislik var” denildiğinde takım uyumu ortaya çıkıyor.
"Fenerbahçe'nin halen bir B planı yok"
Başakşehir, Avrupa Ligi’de minimum çeyrek final hedefleyen bir takımdır. Bu da bizi gururlandırıyor. Tesadüfen değil, bilinçli bir şekilde hareket ediyorlar. 3 büyükleri de ayırmadan konuşuyorum. Bir futbol şubesi nasıl yönetilir konusunda Başakşehir’den ders alabilirler. Elia’yı daha Cengiz’i satmadan getirdiler. Cengiz’i satarak kazanç sağladılar. Fenerbahçe örnek verildiği için söylüyorum. Fenerbahçe’nin halen bir B planı yok. Vardar maçının sonucuna göre bile transfer planlamaları değişebilir. Bugün hangi noktadayız? Zarar üzerine zarar eden ve her gün zararı büyüyen takımlardan söz ediyoruz. Bu noktaya bu imkanlarla nasıl geliniyor? Bu da bence bir başarısızlık örneğidir.
"Transferde masaya çaresizlik içinde oturuyoruz"
Mesela Fenerbahçe’de şu an ne konuşuyoruz? Stoper konuşuyoruz. Sarı-lacivertlilerin öncelikli ihtiyacı stoper. 23 Ağustos’ta halen stoper alamadılar diye tartışıyoruz. Belki Vardar maçından sonra planlama değişecek. Başakşehir ise bunları halledeli aylar, yıllar oldu. Elia’yı 1.2 milyon Euro civarına çekebilmek ne demek? Elia olmazsa bende 2-3 alternatif daha var demek. Türk kulüpleri masaya oturduğunda eli hep zayıf kalıyor. Neden? Plansızlık sebebiyle oluşan çaresizlik içinde masaya oturuyoruz ve günlük planlamalarla hareket ediyoruz.
Türk takımlarının Avrupa'daki hedefleri hakkında...
Şampiyon takımımız gruplara kaldığı için Türkiye’nin ikincisinin kalibresi kimse, 3. Ön Eleme’ye hep yetiyor. Fakat ; Play-Off’a çıktığında ise senin kalibrenin üstünde bir takımla karşılaşıyorsun. Geldiğimiz noktada Sevilla-Başakşehir eşleşmesinde bu kalibreyi zorlayan ve tura en çok yaklaşan Başakşehir oldu. Fenerbahçe örneğin Arsenal ile oynadı ve böyle kaybetmedi. Tabi ki hedef ikincinin de play-off oynamak zorunda kalmamasıdır. Fenerbahçe ve Başakşehir’in Avrupa Ligi’nde en azından bir çeyrek final hedeflediğini, Beşiktaş’ın da Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkmayı hedeflediğini biliyoruz. Bu ne anlama geliyor? Ülke puanı anlamına geliyor. Yarın öbür gün Şampiyonlar Ligi Play-Off Turu’nda rakibin istemeyeceği rakip haline gelmelisin.
"Sosa transferi Trabzonspor için önemli"
Jose Sosa’nın Trabzonspor’a transferi tamamlanmak üzere. Fenerbahçe’nin de devrede olması sebebiyle bu transfer %100 gerçekleşti diyemeyiz. Yusuf Yazıcı da yetişiyor. Trabzonspor’un hikayesini yazabilecek tarzda olan ve Trabzonspor kültürünü yansıtan bir örnek. Yusuf Yazıcı’nın çok iyi olmasını, Milli Takım’da banko oynamasını istiyorum. Ama şu an orada değil. Henüz olgunlaşmadı. O yüzden Sosa transferi Trabzonspor adına önemlidir. Yusuf Yazıcı kararsızlığını Trabzonspor’un kaderi yapmamak lazım. Bu açıdan Sosa transferi Trabzonspor adına önemlidir.
"Yanal, hem Sosa'yı hem de Yusuf'u idare edebilir"
Ersun Yanal, hem Sosa’yı idare edecek hem de Yusuf’u geliştirebilecek bir teknik adam. Oynamayan futbolcu sadece hocayı bahane etmemeli. Oyuncu küsmeyecek ve forma için daha çok çalışacak. Yusuf, Sosa bu takıma niye geliyor diye düşünmeli. Trabzonspor niye forvet bakmıyor? Ersun Yanal Fenerbahçe’deyken Salih’i oynatmadı, Salih Roma’ya gitti. Orada da oynayamadı. Bugün hatalı olan Salih Uçan’dır. O da çok yetenekliydi ve kendisini geliştiremedi. Oyuncu biraz kendine bakacak, çalışacak. Arsene Wenger’in Kante ve Oğuzhan pişmanlığını da biliyoruz ama gelişim göstermeyip daha sonra kendi göstereni de oluyor tabi ki.
"Demek ki Yusuf Yazıcı henüz güven vermiyor"
Trabzonspor neden bir forvet bakmıyor da Yusuf’un bölgesine oyuncu bakıyor? Demek ki Yusuf Yazıcı o kadar güven vermiyor. “Bana kimse fırsat vermedi” diyemez. Fırsat veriliyor da sen fırsatı kullanabiliyor musun, yoksa kullanamıyor musun? Cengiz nasıl sıyrıldı? Demek ki yapabilen yapıyor. Futbolunu oyna, rekabetin içinde yer al. Altınordu gibi takımların çoğalması konusunda TFF yetersiz olabilir. Bunların çoğalması konusunda kulüpler de yetersiz diyebiliriz ve bu vizyonu tartışabiliriz. Ama yabancı sınırını kısıtlayarak kulüp takımı seviyesinde de, milli takım seviyesinde de var olamazsın. Bizim Altınordu ve Başakşehir’i örnek almamız lazım. Konu yabancı kısıtlaması değil.
Şampiyonluk yarışı üzerine...
Trabzonspor’un şampiyonluk adına daha yolu var. Beşiktaş hazır takım. Onu kim zorlar? İlk akla gelen Galatasaray. Galatasaray’da daha takıma gelecek oyuncular da var. Şu anda ortaya koydukları performans ortada. Bir Başakşehir gerçeği de gözler önünde. Aykut Kocaman, Soldado, Valbuena, Giuliano parantezinde bir Fenerbahçe potansiyeli var. Trabzonspor’un, tüm rakipleri geçecek performansı Sosa gelince mi olacak? Bugün Samir Nasri’yi transfer etmiş bir Antalyaspor’dan söz ediyoruz. Zirve grubunun içinde oynayacak bir takım olarak adlandırabiliriz. Ama Trabzonspor, şu an şampiyonluğun favorisi diyemeyiz.
"Tudor'un da kendini geliştirebileceği bir iklim var"
Igor Tudor’un zeki bir adam olduğunu düşünüyordum. Kurduğu takımın altında kalır mı? Şu anda bu takım Tudor’u sırtlamış görünüyor. Galatasaray büyür ve gelişirken Tudor’un da teknik adamlığını geliştirebilecek bir iklim var. Arda Turan transferi bunu bozar. Arda, Fatih Terim’e, ”Diego Simeone ile de taktik konuşuyoruz. Bunda ne var hocam?” diyebilen bir futbolcuydu. Atletico’nun üstüne bir de Barcelona koymuş bir egoya sahip. Milli Takım’da racon kesmiş, Fatih Terim’e karşı da kendince bir tavır yapmış, milli takımı bıraktıktan sonra da Mircea Lucescu’yu ayağına getirtmiş bir futbolcu. Feghouli’yi, Fernando’yu küçük görebilir. Arda Turan bu iklimi bozar. Bozmasa bile bozacak potansiyeli var. Bunu Tudor da görüyor. Tudor’un kabiliyeti ortada. Ama Tudor’un ego idaresi 10 üzerinden 3’tür. Böyle bir ortamda Arda’yı ne yapacaksın?
"Galatasaray'ın şu anda Arda'ya ihtiyacı yok"
Arda Turan’da bambaşka bir hikaye var. Tudor, zaten Sneijder ve Bruma ile sorun yaşadı. Ayağının dibinde iki tane bomba patladı. Halen bu bombalardan kulağı çınlıyor. Onun üstüne yeni bir travma riskini neden istesin? Galatasaray halen yaratıcı oynayamıyor olsaydı, bir de Arda’yı deneyelim deselerdi Tudor da çaresiz kalıp belki isteyebilirdi. Galatasaray’ın şu an Arda Turan’a ihtiyacı yok. O oyun zekâsı zaten var. Belhanda, Gomis, Fernando, Ndiaye gibi isimler kadroda. Bir de Asamoah’ın gelmesi gündemde. Galatasaray’da işler iyi gidiyor. Arda Turan’ın şu anki Galatasaray’da ne işi var?
Gustavo Gomez'in Fenerbahçe'ye transferi...
Fenerbahçe ile adı anıldığından bu güne kadar Gustavo Gomez konusunda maliyet hep yukarıya gitti. Planlama ve vizyon eksikliği burada ortaya çıkıyor. Avrupa’daki takımlar 3-5 yıllık planlama yapıyor. Gustavo Gomez, Kjaer’in yerini doldurur mu bunu bilemiyoruz. Ama Fenerbahçe’nin bir stoper ihtiyacı olduğu kesin. Yönetim de bir panik içerisinde. Teknik adam için de bir aciliyet ve çaresizliktir stoper pozisyonu… Haziran ya da Temmuz’da konuşuyor olsaydık Gomez’in performansını, maliyetini tartışırdık. Şu anda öyle bir durum yok. Fenerbahçe aciliyetten ötürü bir çaresizliğin içinde.
"Mustafa Pektemek Beşiktaş'tan gitmek istiyor"
Mustafa Pektemek oynayacağı bir yere gitmek istiyor. Bu takımda üst düzey bir golcü olan Negredo’nun alternatifi Cenk Tosun’tur. Pektemek de oynayabileceği bir yerde olmayı istiyor. Pektemek gidince yerine bir alternatif gerekiyor. Demba Ba ismi de bu yüzden gündemde. Beşiktaş yoksa durup dururken oturup Pektemek’i gönderip Demba Ba’yı alalım demiyor. Şu anda Pektemek, ”Şenol Hocam ben takımda kalmak istiyorum. Forma için de elimden geleni yapayım” dese Şenol Güneş ona bence git demez. Ama Pektemek gitmek istediği için Beşiktaş yönetimi de ucuz bir alternatif istiyor olabilir. Demba Ba da bu açıdan Beşiktaş adına bir opsiyon haline geliyor.
YASAL UYARI : BU HABER AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR. KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.