Rekortmen annenin zor anları
Rekortmen annenin zor anları
Milli serbest dalış sporcusu Bilge Çingigiray, 2017 yılında 67 metreyle kırdığı ’Su altında tek nefeste en uzun mesafe yürüme’ rekorunu tekrar elde etti. Daha önce Rus bir sporcu tarafından 69 metreye çıkarılmıştı. Ancak milli sporcumuz su altında nefessiz şekilde tam 81 metre yürüyerek, rakiplerine büyük bir fark attı. Erkeklerdeki rekorun da 79 metre olduğu öğrenilirken, su altında 2 dakika 15 saniye kalarak rekoru elde eden Bilgi Çingigiray gururumuzu ikiye katladı. Milli sporcunun rekoru kırdığı anlar, Beng’s Production tarafından su altından görüntülendi.
4 yaşındaki oğlu sporcuyu bırakmadı
Ataşehir’deki bir havuzda gerçekleştireceği rekor denemesi öncesinde havuzun kenarında ısınma ve konsantrasyon çalışmaları yapan Bilge Çingigiray, 4 yaşındaki oğlu Doruk’un kendisini bir an bile bırakmak istememesi nedeniyle zor anlar yaşadı. Yakınlarının tüm çabalarına rağmen tekrar tekrar annesinin yanına gelerek sarılmak isteyen Doruk’un bu sevgi dolu isteğini annesi de bir kez olsun geri çevirmedi. Saniyeler sonra havuza giren Bilge Çingigiray, su altında tam 81 metre yürüyerek yeni rekorun sahibi oldu. Havuzdan çıktığında büyük alkış alan sporcu anne, ilk olarak yanına yüzdüğü oğlu Doruk’u öptü. Havuzdan çıktığında havuzda kendisini destekleyen takım arkadaşları ve yakınlarından büyük alkış alan milli sporcu, "81 metrede kırdığım bu rekoru, Türkiye’nin 81 ilindeki tüm kadınlara armağan ediyorum" dedi.
İHA’ya konuşan milli sporcu Bilge Çingigiray, "Çok mutluyum. Büyük bir hedefimiz vardı. 2 senedir gerçekleştirmek istediğim bir etkinlikti bu aslında. Sponsorlarımızı ve gerekli olanakları ancak sağlayabildik. Bugün muhteşem bir rekor performansı gerçekleştirdim. Guinness Dünya Rekorları Kurumu’nun bizden istediği tüm delilleri sağlıklı bir şekilde topladık. Artık rekor onayını bekleyeceğiz" dedi.
Rekor öncesi oğlu Doruk’la yaşadıklarını da anlatan Çingigiray şunları söyledi: "Aslında başta anlaşmıştık. Beni kenarda baş gözlemcinin yanında bekleyecekti. Ama dayanamadı tabi, yanıma geldi. Çünkü biz antrenmanlarda da her zaman beraberiz, her zaman yanımda. Benden uzak kalmak istemedi. Ben de çok mutluyum tabi onun yanımda olmasından dolayı. Ama girişte tam olarak konsantre olamadığımı söylemeliyim. Performansım esnasında da ’Acaba risk alıyor muyum? Bıraksam mı? İkinciye tekrar mı denesem?’ diye bir düşünce geçti aklımdan. Ama sonra dedim ki kendi kendime, ’Yapabilirsin. En azından denemelisin’ ve denedim. Gerçekten de çok mutluyum gerçekleştirebildiğim için."