Risk aldı ama kazandı
Levent Tüzemen, Galatasaray - Eskişehirspor maçını Takvim'de yorumladı..
İşte Tüzemen'in yazısı;
Hamza hocanın yoğun maç trafiği nedeniyle uyguladığı "Derin rotasyon" doğrusu bana "Yürüyen tekerleğe çomak sokmak" gibi geldi. Galatasaray'ın kadro yapısı derin değildi.
Hele hele Sneijder'in yokluğunda istikrardan vazgeçip Hakan Balta, Chedjou, Bilal Kısagibi formda oyuncuları düşünmemek riskliydi.
Kulübe müdavimleri Emre Çolak, Jem Karacan, Semih Kaya'nın, Olcan'ın ve Denayer'in yer aldığı Galatasaray hiç sırıtmadı. Hamza Hoca'nın cesaret gibi görünen bu kadro seçimi aslında elindeki oyunculara güvendiğinin bir mesajıydı.
Kaptan Selçuk istikrar dışı kadroyu aklıyla, zekasıyla, yetenekleriyle bir orkestra şefi gibi yönetti. Öncelikle kazanma adına oyuna damgasını vururken yine çok koşarak diğer arkadaşlarında "Sizden de aynı mücadaleyi bekliyorum" algısını oluşturdu. Selçuk tıpkı İzlanda maçındaki gibi yine mükemmel bir frikik golüne imza atarken kazandırdığı penaltıyı kankası Burak'a attırması moral açısından önemli bir jest oldu. Penaltıda Togo'nun bir el teması vardı ama bu Selçuk'un düşmesi için bence yeterli değildi. İyi taraftar kendi oyuncusu için "Yoğurdum ekşi" muamelesini yapmamalı. Emre Çolak kolay şımarsa da yetenekli ve kaliteli bir oyuncu ama kötü de oynayabilir. Ancak ıslıklamak, yuhalamak Emre'ye ve Galatasaray'a zarar verir. Sneijder'in, Bilal'in olmadığı ortamda Emre çok koştu ve Burak'ın arka direkte attığı vuruş olarak kalite kokan kafa golünün ortasını mühendis tarzında yaptı. Kadıköy'de tarihi gole imza atan Olcan zorunluluktan solbek oynamasına rağmen koşu kalitesini yükselterek hücuma ciddi katkı sağladı. Löw'ün izlediği Podolski fazla güç harcamadı ama golü aradı ama direklere takıldı.
MAÇIN EN iYiSi SELÇUK İNAN
Mükemmel frikik golüyle yıldızı parladı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ GEKAS
Eski formunda değil. Kötü oynadı.