Rodrigues: Derbiler çok fantastik! Fenerbahçe’ye karşı olunca…

"Hollanda'da çok tanınan bir futbolcu değilim. Bazı şeyler çok çabuk gelişti, genç yaşta yurt dışına gittim. Eskiden burada (Hollanda) çok tanınmıyordum ama şimdi işler değişti çünkü Galatasaray gibi büyük bir kulüpte oynuyorum."

"İlk önce küçük olduğum için beni Feyenoord'dan kovdular. Sonra Almanya'ya gidip 2. ligde bir takımda denemeleri geçemedim. En sonunda amatör ligde oynamaya başladım, hala inanıyordum ve çok istekliydim. Sonuç olarak buradayım."

Hollanda Milli Takımında hiç oynamadım. Genç yaşta Yeşil Burun Adaları'nı seçim. Levski'ye gittiğimde beni aradılar, o zaman tercihimi yaptım. Feyenoord'da oynadığımız için kendimizi kral sanıyorduk. Ama o işler öyle gitmiyor. Bunun doğurduğu sorunlardan dolayı okulu bitiremedim.

"Şu an Galatasaray'la sözleşmemi uzatmaya çalışıyorum. Kalmayı tercih ederim, 27 yaşındayım, kendimi iyi hissediyorum ve Şampiyonlar Ligi'nde oynayacağız. Aldığım ücret de iyi. Gitmek istemiyorum. Ailemin de orda keyfi yerinde."

Galatasaray Türkiye’nin en büyüğü

Sokağa çıkabiliyorum ama Türkler çok tutkulu. Futbolculara çok saygı duyuyorlar. Her yerde durduruyorlar. Tabii bir de Galatasaray Türkiye'nin en büyüğü. 'Foto, foto...' Fotoğraftan sonra video soruyorlar. Ne sorabilirlerse soruyorlar, para bile soruyorlar. Güzel ama bazen kafayı yiyorsun. Yine de orada yaşamak çok güzel.

Derbiler çok fantastik! Fenerbahçe’ye karşı olunca…

Stadyum hep dolu oluyor. Her yerde. Bizim stada 58 bin kişi girebiliyor. Derbiler fantastik, çok çılgınca. Maça çıkmadan önce milyonlarca mesaj alıyorsun. Hele Fenerbahçe'ye karşı olunca, çılgınca.

"Galatasaray'daki 2. senem. Wesley Sneijder ve Nigel de Jong ile oynadım ama şimdi sadece Ryan Donk var. Diğer oyuncular gitti. İleride ne olacak çok merak ediyorum. Ryan (Donk) ile dışarı çıkıyorum hatta Babel ve Lens ile de çıkıyoruz onlar da Beşiktaş'da oynuyor. Biz birbirimizi çok görüyoruz. Elia da İstanbul Başakşehir de oynuyor, o da büyük bir kulüp."

"Çok Hollandalı oyuncu var ve hepsi de İstanbul'da, çok eğlenceli oluyor. Birbirimize karşı oynadıktan sonra bir süre görüşmüyoruz, uzaklaşıyoruz. Çünkü yenilirsek Türkler çok deliriyor. O zaman 'go home, go home' diyorlar. Eve git dinlen diyorlar. Kaybettikten sonra nerede görseler... Ama çok güzel bir şey herkes kendini takımına adamış ve kulübü için ölüyor. O hissi de maça çıkınca veriyorlar, o zaman da ne için orada olduğunu anlıyorsun."

Tutku sayesinde şampiyon olduk

"Tutku çok önemli, onun sayesinde şampiyon olduk. Şampiyonluk günü tuhaftı. Deplasmanda oynadık ve her zamanki gibi geri uçuyorduk. Havalimanından çıkana kadar 4-5 saat geçmişti çünkü taraftarlar otobüsün önüne atlıyordu. Herkes durdurmaya çalışıyor sanki."

Apartmanda oturuyorum

Bir apartmanda oturuyorum, tesislere yakın bir yer. Çünkü İstanbul çok büyük. Ama İstanbul'un kötü bir yanı trafik. Bu yüzden yakın bir yerde oturup hiç geç kalmıyorum. Ben ailem için bir şoför ve minibüs tuttum; Mercedes Vito. Ama kendim jeep kullanıyorum, kulübün arabası. Kia Sportage. Yabancı futbolculara ondan veriyorlar.

Çocukken part time çalışıyordum

Çocukken part-time TNT Post'ta çalışıyordum. Gece vardiyasıydı, öğlen kalktığımda da antrenman yapıyordum. Hoşuma gitmiyordu ama günlük rutinim böyleydi.

Feyenoord’da oynarken Ajax taraftarıydım

Feyenoord'da oynuyordum ama ben bir Ajax taraftarıydım, babam yüzünden. Küçükken senin (Andy van der Meyde) hayranındım, benim idolümdün. Hollanda'nın en iyi kanat oyuncularından birisin.

Fatih Terim tam bir efsane

Sezon başında Tudor ile çok sıkı çalışıyorduk. Ama şimdi Türk bir adam var, bir efsane Fatih Terim. Müthiş biri, tam bir efsane, tam bir patron. Fatih Terim'in gelmesine çok sevindim. Benim için de baba gibi. O geldikten sonra ben iyiye gitmeye başladım.

Aslında 11 numarayı severim ama şimdi 24 numara giyiyorum çünkü anlamı 7/24'den geliyor. 7/24 aktifim. Son senelerde bana şans getiriyor. Sol kanatta daha iyiyim. Eski stil çizgiden giden kanat oyuncularını daha çok seviyorum şimdikiler çok içeri giriyor. (galastuff)