Romelu Lukaku: “Beş parasız olduğumuzu anladığım anı tam olarak hatırlıyorum”
Dış haberler… Inter’in Belçikalı golcüsü Romelu Lukaku, The Players Tribune dergisine hayatındaki önemli anlar ile ilgili duygu yüklü bir röportaj verdi. İşte detaylar…
İşte Harun Gündüz'ün derlediği röportajdan kesitler:
“Beş parasız olduğumuzu anladığım anı tam olarak hatırlıyorum. Annemin yüzündeki ifadeyi hala unutamıyorum. Altı yaşındaydım ve okul molası sırasında öğle yemeği için eve geldim. Annemin menüsünde her gün aynı şey vardı: Ekmek ve süt.”
Yoksulluk ile geçen bir çocukluk hikayesi…
Baba Lukaku’nun futbol hayatının son yıllarında, yoksulluğu ve çaresizliği küçük Romelu’ya hissettirmemeye çalışan annesi ile ilgili bir anısından bahseden Lukaku, “Çocukken aklından bile geçirmiyorsun. Ama sanırım buna gücümüz yetti. Sonra bir gün eve geldim ve mutfağa gittim. Annemi her zamanki gibi bir kutu sütle birlikte bir şeyler karıştırırken gördüm. Her şeyi sallıyordu, neler olduğunu anlamadım.”
Sonra öğle yemeğimi bana getirdi ve her şey yolundaymış gibi gülümsüyordu. Süte su karıştırıyordu. Bütün hafta yetecek kadar paramız yoktu. Beş parasızdık. Sadece fakir değildik. Babam profesyonel bir futbolcuydu ama kariyerinin sonundaydı ve paranın tamamı gitmişti.” dedi.
Televizyon, elektrik, sıcak su…
“İlk giden şey de kablolu TV oldu. Gece eve gelirdim ve ışıklar kapanırdı. Bir seferde iki, üç hafta elektrik yok. O zaman banyo yapmak isterdim ama sıcak su olmazdı.”
Sütü, su ile karıştıran bir çaresizlik…
“Annem ocakta çaydanlıkta su ısıtırdı duşta başımın üstüne ılık suyu bir fincanla sıçratırdım. Hatta annemin sokağın aşağısındaki fırından ödünç ekmek aldığı zamanlar oldu. Mücadele ettiğimizi biliyordum. Ama suyla sütü karıştırdığında, bittiğini anladım. Bu bizim hayatımızdı.”
Küçük Lukaku’nun büyük hayali: Futbol
Futbol ile kendini ve ailesini fakirlikten kurtarma hayallerini annesine küçük yaşlarında anlattığını belirten Romelu, “Ama yemin ederim ki o gün kendime bir söz verdim. Sanki biri parmaklarını şıklattı ve beni uyandırdı. Tam olarak ne yapmam gerektiğini biliyordum. Kardeşim ve annemle karanlıkta söylediğimiz duaları ve inancımızı, hatırladım.
Kendime verdiğim sözü bir süre içimde tuttum. Bazı günler okuldan eve gelir ve annemi ağlarken bulurdum. Sonunda ona bir gün dedim ki; Anne, bu değişecek. Göreceksin. Anderlecht için futbol oynayacağım ve bu yakında olacak. İyi olacağız. Artık endişelenmenize gerek yok.” dedi.
Oynadığı her maç finaldi…
Hayatında futbol oynadığı her anın final niteliği taşıdığını belirten Romelu Lukaku, “Babama, ‘Ne zaman profesyonel futbol oynamaya başlayabilirim?’ diye sordum. ‘On altı dedi’ ‘Tamam, on altı o zaman’ dedim. Size bir şey söyleyeyim, oynadığım her maç finaldi. Parkta oynadığım zaman finaldi. Anaokulunda, mola sırasında oynadığımda da finaldi. Kesinlikle ciddiyim.” ifadelerini kullandı.
Ayrımcılığa maruz kaldı…
Vücut yapısı ve ten renginden ötürü ırk ayrımcılığına uğradığını açıklayan Belçikalı futbolcu, “Her vuruşumda topun kapağını koparmaya çalışırdım. Tam güç. R1 tuşuna hiç basmadım çünkü FIFA'ya sahip değildim. Playstation'ım yoktu. Büyümeye başladığımda, bazı öğretmenler ve ebeveynler beni strese sokmuştu.
Yetişkinlerden biri ‘Hey, kaç yaşındasın?’ dediğini ilk duyduğum anı asla unutmayacağım. ‘Hangi yılda doğdun?’ 11 yaşındayken Lierse genç takımında oynarken ve diğer takımın ebeveynlerinden biri sahaya çıkmamı engellemeye çalıştı. ‘Bu çocuk kaç yaşında? Kimliği nerede? O nereli?’
Nereliyim diye düşündüm. Antwerp'te doğdum. Belçikalıyım. Babam orada değildi, çünkü deplasman maçlarıma gelecek arabası yoktu. Yapayalnızdım ve kendimi savunmam gerekiyordu. Gittim ve kimliğimi aldım. Belçika tarihinin en iyi futbolcusu olmak istedim. Amacım buydu.
İyi değil. Harika değil. En iyisi. Birçok şey yüzünden çok öfkeyle oynadım. Evimizde dolaşan fareler yüzünden… Şampiyonlar Ligi'ni izleyemediğim için… Ebeveynlerin bana nasıl baktığını gördüğüm için… 12 yaşımdayken 34 maçta 76 gol attım ve hepsini babamın ayakkabılarıyla yaptım.” ifadelerini kullandı.
Dedesini kaybetti…
Hayatındaki en önemli insanlardan biri olan dedesini kaybettiğini söyleyen Lukaku, “Bir gün dedemi aradım. Hayatımdaki en önemli insanlardan biriydi. Annem ve babamın geldiği Kongo ile olan tek bağlantımdı. Ona telefonda ‘Evet, 76 gol attım ve ligi kazandık. Büyük takımlar beni fark ediyor.’ dedim ve genellikle o, her zaman futbolumu duymak isterdi. Ama bu sefer garipti.
Bana; ‘Evet, Rom. Bu harika. Ama bana bir iyilik yapar mısın?’ diye sorduğunda, ‘Evet, nedir büyükbaba?’ diye sordum. ‘Kızıma bakabilir misin lütfen? Bana söz verebilir misin? Kızıma göz kulak ol. Benim için ona göz kulak ol, tamam mı?’ diye sordu. ‘Evet, büyükbaba anladım. Sana söz veriyorum.’ dedim.
O konuşmadan sonra kafam çok karışmıştı ne olduğu anlayamamıştım. Beş gün sonra dedem vefat etti. Ve sonra gerçekten ne demek istediğini anladım. Düşünmek beni çok üzüyor, keşke Anderlecht için oynadığımı görmek için dört yıl daha yaşayabilseydi. Sözümü tuttuğumu görmek için…” dedi.
Verdiği sözleri yerine getirdi…
İçinde ukte kalanları ve annesine verdiği sözleri bir bir yerine getirmeye başladığını anlatan Romelu, “Anneme 16 yaşımda başaracağımı söylemiştim fakat 11 gün geciktim. 24 Mayıs 2009. Playoff finali. Anderlecht’le Standard Liege'e karşı. Anderlecht ile profesyonel sözleşmemi 13 Mayıs doğum günümde imzaladım. İlk paramla hemen yeni bir FIFA oyunu ve bir kablolu tv paketi satın almıştım.” şeklinde konuştu.
Irkçılık hep devam etti…
Kongo asıllı bir insan olarak, Belçikalı olmanın zorluklarından bahseden yıldız futbolcu, “İşler iyi gittiğinde, gazeteler bana Belçikalı forvet Romelu Lukaku diyorlardı. Kötü gittiğinde de bana Kongo asıllı Belçikalı golcü Romelu Lukaku diyorlardı. Oynama şeklimden hoşlanmıyorsanız, sorun değil. Ama ben burada doğdum. Antwerp, Liege ve Brüksel'de büyüdüm.
Kendi ülkemdeki bazı insanların neden başarısız olduğumu görmek istediklerini bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Chelsea'ye gittiğimde ve oynamadığımda bana güldüklerini duydum. West Brom'a kiralık gönderildiğimde bana güldüklerini duydum.
Anderlecht için oynamayı hayal ettim. Vincent Kompany olmayı hayal ettim. Fransızca olarak bir cümleye başlayıp Felemenkçe bitireceğim ve geldiğim yere bağlı kalarak biraz İspanyolca, Portekizce veya Lingala konuşacağım diye hayal ettim. Ben Belçikalıyım.
Bu insanlar mısır gevreğimize su döktüğümüzde yanımda değildi. Hiçbir şeyim yokken yanımda olmayanlar, beni gerçekten anlayamazlar. Çocukken 10 yıl Şampiyonlar Ligi izleyemedim. Okulda bütün çocuklar final hakkında konuşurken ne olduğu hakkında fikrim olmazdı.
Neden bahsettiklerini biliyormuş gibi davranmak zorunda kaldım. 2002 yazında Ronaldo’yu, Dünya Kupası Finali’nde izlerken ayakkabılarımda delikler olduğunu hatırlıyorum. Büyük delikler. On iki yıl sonra Dünya Kupası'nda oynadım.” ifadelerini kullandı.
“Keşke onunla bir kez daha görüşebilseydim”
Dedesinin ölmemesini ve ailesine rahat bir hayat sunduğunu görebilmesini istediğini belirten Romelu Lukaku, “Sadece gerçekten dedemin bunlara şahit olmasını isterdim. Premier Lig'den bahsetmiyorum. Manchester United değil. Şampiyonlar Ligi değil. Dünya Kupaları değil. Demek istediğim bu değil. Keşke dedem şu an sahip olduğumuz hayatı görebilseydi. Keşke onunla bir kez daha telefonla görüşebilseydim ve ona haber verebilseydim. Sana söylemiştim. Kızınız iyi. Dairede daha fazla fare yok. Artık yerde uyumak yok. Artık stres yok. Artık iyiyiz. Kimliklerini kontrol etmeleri gerekmiyor, artık adımızı biliyorlar.” diyerek sözlerini noktaladı.