Ronaldo doğru koşabiliyor mu?
Guillem Balague'nin RONALDO-Hayat Futbola Benzer adlı kitabını okudum. 411 sayfalık güzel bir çalışma. Bu türden doğru-dürüst bir kitap yazabilme olacağına sahip herkes gibi C.Ronaldo'nun doğumundan itibaren her yeri ve herkesi görüp konuşma olacağına sahip. Daha önce Messi kitabını da yazmış ama nedense o henüz çevrilmedi.
Elbette ki böyle bir kitabın üzerinde durulmaya değer pek çok yönü var ama ben sadece birini seçtim. C.Ronaldo'nun ‘doğru koşamadığı' gibi bir bilgiye ne dersiniz? Bunu başkası söylese aptalca bir iddia olduğunu düşünebilirsiniz ama acele etmeyin; bunu söyleyen Usain Bolt olunca orada biraz durmanız gerekir. İlgili bölümü kitaptan aktarayım:
“2009'da buluştuklarında Usain Bolt, Ronaldo'nun koşma tekniğinin geliştirilmeye ihtiyacı olduğunu fark etti ama bunun için geç olduğu sonucuna vardılar. Bolt, ‘Koşarken en yüksek hıza ulaşınca yalpalamaya başlıyor,' diyerek açıkladı. ‘Ayağını kütle çekim merkezine getirse, hatta önüne bile olur, işi daha da kolaylaşır. Çok daha hızlı koşar ve uzun süre hızlı gider.”
Doğrusunu isterseniz, işin beni ilgilendiren yanı biraz farklı. Sevgili ve acılı ülkemizde hemen herkes futboldan anladığını ileri sürer. Hatta yıllar önce bununla ilgili harika bir reklam yayınlanmıştı. Bu alandaki tekelin kalkmasıyla piyasaya girmeye çalışan rakı üreticisi firmalardan birinin reklamında, “35 milyonu teknik direktör yapan mucize” diye tanıtılıyordu ürünleri.
Yani o zaman nüfusunumuz 70 milyondu ve yarısının erkek olduğu, hepsinin de futboldan anladığı söylenmiş oluyordu. Elbette ki hem rakamlar hem de iddia konusunda abartı ortada ama işin özü değişmiyor; bu ülkede herkes futboldan anlar. İlgilenmek, sevmek, izlemek, eğlenmek gibi aşamalar kimseye yetmez, ille de anlamak gerekir.
Bazı futbol yorumcusu arkadaşlarımız da bu konuda okur-izleyici dalkavukluğu diye adlandırılabilecek bir tavrı benimser. Onlar, futbolun o kadar karmaşık bir oyun olmadığını, herkesin kolaylıkla anladığı ve bu kadar çok sevilmesinin bir nedeninin de bu olduğunu söyler. Bunun doğru olup olmadığını umursamaz.
Bu kadarının itiraz edilecek bir yanı yok ama iş futboldan gerçekten anlama boyutuna geldiğinde neleri bilmek gerektiği yolunda minik bir örnek, Ronaldo'nun koşmasındaki sorun. Daha bunun gibi, gerçekten uzman olanların bile aklına-hayaline gelmeyecek neler var futbolla ilgili olarak. Bunları da okuyup izleyerek-dinleyerek öğrenebiliyorsunuz.
Ömründe futbolla ilgili tek kitap dahi okumadığı halde bu işten en üst düzeyde anladığını ileri süren yüzbinlerce insan yaşıyor ülkemizde. Bunun çok tipik bir cehalet, en azından sığlık olduğunu da kimseye anlatabilmek olanaklı değil. Hatta ‘Ne yani, sadece sen mi anlıyorsun futboldan!' gibisinden cahilce bir saldırıya muhatap da olabilirsiniz.
Tam 60 yıldır fiilen top oynuyorum. (Rahmetli film yönetmeni ve Beşiktaşlı eski futbolcu Memduh Ün ağabeyim 72'sine kadar oynadı. Ben de onun rekoruna yaklaştım.) Futbolla ilgili olarak Türkçe yazılmış ya da dilimize çevrilmiş kitapların hepsini değilse de yüzde 90'ını okumuşumdur. Ülkemizdeki yerli-yabancı teknik adamların büyük bir bölümüyle defalarca konuşmuşluğum var. Sayısız kurs ve seminer izledim. Dünya Kupalarına, Avrupa Şampiyonalarına gittim. 13'ü futbolla doğrudan ilgili 15 kitap ve binlerce yazı yazdım. Yani bütün hayatım futbol, desem hiç yalan olmaz.
Gelgelelim, futboldan ne kadar anladığım konusunda hala kuşkuluyum. Bu da benim yetersizliğimden değil, işte böyle C.Ronaldo'nun doğru koşamadığı yolundaki bir bilgiyle karşılaştığınızda abandone oluyorsunuz. Kaldı ki son birkaç yılda özellikle İthaki'nin yayınladığı kitaplarda öyle bilgiler var ki, okurken ağzınız açık kalıyor.
Uzun lafın kısası kardeşlerim, futboldan anladığınızı ileri sürmek gibisinden saçmalıklardan vazgeçip şu kitaplardan bir-ikisini okumanızı önereceğim. Gerçi her okuduğunuz kitap gerçekte hiçbirşey bilmediğinizi anlatır size ama bunu kaba biçimde yapmaz, kalbinizi kırmaz. Belki, öğrenmenin büyüsünü keşfetmenizi bile sağlar. İsterseniz işe C.Ronaldo'nun kitabından başlayabilirsiniz.