Ruhun Bonservisi Yok
Sezon başında alınan milyon milyon Euro’luk yıldızların bir kısmı piyasada yok. Bir kısmı ise İstanbul sefasına devam ediyor.
Falcao için neredeyse 2 ay gazeteler televizyonlar milyonlarca taraftar ve yönetim meşgul oldu. Ama Falcao ağrısı var diye maça çıkmıyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Nerede Adil Rami? Nerede Moses? Şimdi sakat diyeceksiniz Moses için ama sakatlığı düzeldi halen yok. Olduğunda da zaten var mıydı?
Deli para harcasınız da bonservisi alsanız da ruh satın alınacak bir şey değil!..
Emre Belözoğlu işte öyle bir ruh. Hem isyankar, hem fedakar, hem de yaşına başına bakmadan sakat dahi olsa gençlere taş çıkartacak bir ruh.
Bunun yabancı örneği de var. Beşiktaşlı Atiba… Yaşını başını almış, gir dersen giriyor çık dersen çıkıyor ama sahada kaldığı sürece elinden gelenin en iyisini vermek için yırtınıyor.
Bu ruhu satın almaya para yetmez. Futbolcu dediğin ilk önce karakterli olacak. Kılı döndüğünde Hocasına ‘’Ağrım var’’ diye ağlamayacak. İşini sevecek. Sorumluluk sahibi olacak. Hocası ona ‘’Sen bugün dinlen’’ dediğinde üzülecek. Ama bizdekilerin çoğu ‘’Nasılsa paramı alıyorum’’ mantığıyla hallerinden memnun olunca ortaya da haftada neredeyse 1 maça çıkan, hedefsiz, olduğu yerin önemini kavramayan daha da önemlisi formayı sahiplenmeyen bir güruh ortaya çıkıyor.
Bundan kurtulmanın birkaç yolu var. Trabzonspor bir örnektir. Forma için savaşan, hocasının gözünün içine bakan gençler bulup da takıma monte ederseniz on milyonluk yıldızlardan daha fazlasını size geri verir.
Ya da 20 yılda bir çıkacak bir Emre beklersiniz. O da çıkarsa…