Sakın geç kalma erken gel!

Spor tarlasında SAP ile SAMAN karıştıranlar habercilik adına ve hatta gündem değiştirme yaratıcılığında konu  cehaletini ortaya koyarken değer yitirdiklerini unutuyorlar! Önce bir konuda iyi düşünmek ve toplumsal yarara dikkat etmek şarttır. SAP ile SAMAN karıştırıp nasılsa önümüze ne konuyorsa sessiz ve suskun,  ürkek toplum veya belki de bu konuda bilgi eksikliği olan kişileri mutlu edebilirsiniz! Ama işin içinden gelen ve hatta başarıları dahi inkar edilen çirkinliğin çarkında mücadele eden saygın kimselere de ne kullanırken ve ne de itham ederken dikkat etmezseniz bir gün tepetaklak gidersiniz kalitesizlik çukuruna.

Geçen sabah bir canlı yayında çok takdir ettiğim bir basketbol Koçu vardı. İşini ne kadar iyi yaptığını kanıtlarken hatta bir ölçüde değeri de bilinmezken başına gelenleri unutturacak bir gaza getirildi ve hiç beklenmeyen sorumluluklara alet edildi. İyi niyetin ve belki aslında projelerinin kendi alanında daha büyüyeceğine emin olduğum en iyi  süreçte kendi istasyonu ve raylarından çıkıp ters  makasa getirilip basketboldan sonra futbolu da düzeltebileceği yorumuna kadar sürüklendi.

Şaşırdım ve biraz buruk biraz üzüntü ve bir ölçüde de ayıplayarak izledim.  Sıcaklığı süren başarısının üstüne atılan buzlu  su gibi cızırtısına şahit olarak!

Futbola tabii ki yorum getirebilirdi. Ama düzeltirim diye talip olma mesajları ile değil. Spor ve kendi alanı ve en önemlisi de Futbol dünyamızda ki çarpıklıkları yıllarca ortaya konuşan, yazan ve çarpıklıklara karşı başarılar kazanan ispatlı emeklerin sahibi olarak herkesin söyleyebileceği reçeteyi  tekrar etmesi ama en önemlisi bunu da yapma ve başarma mesajı tuhaf kaçtı. Otomobil ehliyeti  ile dahi motosiklet kullanmanın yasak olduğu gerçek varken, hatta Tıp okuyan Doktor olarak dahi branşların net ayrı  olduğu bir bilgi dünyasında 5 kişi ile oynanan salon sporu ile 11 kişilik alan farkını unutmak olmaz! Birisinin elle ötekinin ayakla oynanmasından daha zıt bir gerçek yok iken,  sadece kendi teknik adamlık ölçüleriyle Futbol gerçeğinin ilgi ve benzerliği yoktur! Taraftar bakımından da hiç bir  benzer yanları yoktur. Birinde çember boştur ötekinde kalede kaleci vardır en azından. Daha önceleri Futbola Voleybol veya Basketbolda ünlü olan yöneticiler de gördük. Ama şimdi neredeler? Ve kaç kişi hatırlıyor büyük eserlerini varsa !?Teknik adam olma fikri olabilir ama el ile ayağı karıştıran beyinsel üretim farkı önemlidir!

Kulüpler varoluş nedenlerini futbol ile güçlendirip diğer branşlarda  yelken açarken sadece bir branşla,  salon sporu ile  futbol alanına dayatma yapamayacağı gerçeği ortadadır. Endüstriyel futbol dünyası özellikle bizim kulüplerde  hala dernekler yasası ile yönetilirken,  Futbol profesyonel şube ayrımına dahi zorlanırken öteki spor dalları amatördür.

Ayrıca bu kadar detaya inmeye gerek duymadığım yan şu.  Ülkemizin adı geçen ve her spor adamının teorik olarak hastalığımıza çare üreteceği bir gerçeğin Basketbol  başarılısı Koç'a sorulması Futbol teknik adamlarının yaralanması ve  dışlaması gibi de bir burukluk yaratabilir!. Ben kendi adıma uygun görmedim. Eğer o söyleşide bir futbol adamı da olsa bir başka kalıpta programın konuşulması doğal olabilirdi. Hiç bir futbol adamı ve derneklerinin  ünlü takımların başındakilerin de sesinin çıkmadığı bu konuda ben kendi adıma yıllarımı doğrularla basa basa haykırarak  "çağdaş futbol" adına hep söyledim. Şimdi  olduğu gibi  kimse önemsemedi duymadı ve duymak istemedi! Neden!? Bunu Koç da bilir"! Duymazlar!

Yine de duymasınlar ama başarılı Koç ve  programdaki masum gibi sunulan amaçların dünyasında isteseydim yok edilenlere   dahil olamazdım!

Spor bir bütündür ama branşlar özeldir. Ben Okul ve Akademik olarak spor eğitmenliği, atletizm ve basketbol hocalığı yapsam da tercihim  Futbol adına Profesyonel olarak sahada oldum.  Ulusal anlamda da başarılarıma reçeteler ürettim,  emek verdim,  takip ettim yıldız futbolcular yetiştirdim. Eksiğimiz adına  çok konuştum, yazdım çizdim! Yeni bir şey olmadı şimdi gelinen süreç.  Neden  böyle olduğumuz  çok belli iken yine de çok çok iyi niyetle de olsa konuyu  işin sorumlularıyla çözmek akılcıdır.  Konu Uluslararası ve kurumsaldır! Önce kuruluş ve zihniyeti gözden geçirmeliyiz. Bunun için de aklı selimin  ciddi adımlarla sadece transfere ayrılan  paraya dayalı  değil; eğitime ve öz kaynaklara kaydırılması ile  mutlu sona,  doğru futbol dünyasını benimseyerek sabır ve  imkanla ulaşabiliriz. Bu iş için de tavsiye değil üst akıl sahibi tavizsiz yetkili ve futbol adamları önde gelmelidir. Olmayacaksa ve yoksa bunu kabul ediyorsak o zaman Başarılı ve değerli Basketbol hocamıza  "Sakın geç kalma erken gel "demek mi  gerekecek yoksa! Futbol ilgilileri düşünsün !