Şansal Büyüka, Beşiktaş için reçeteyi yazdı! Şampiyonluk için o 6 madde...
"Galatasaray ligin bitimine sekiz hafta kala Başakşehir’den bir, Beşiktaş’tan dört puan önde... Doğal olarak an itibariyle iki rakibe oranla daha şanslı... %51 Galatasaray... Niye Galatasaray?
1) Başakşehir ve Beşiktaş, Galatasaray’ın futbol mabedi Aslantepe’ye gelecek.
2) Başakşehir’in bir, Beşiktaş’ın dört puan önünde...
3) Galatasaray bu sezon henüz Aslantepe’de maç kaybetmedi.
4) Takımın başında lider ve şampiyonluk yarışlarına çok alışkın, çok tecrübeli Fatih Terim var.
5) Antrenmanını 30 bin, maçlarını 50 bin coşkulu, inanmış ve kendisini Galatasaray’a adamış seyirci izliyor.
6) Gomis gibi vurduğunu gol yapan müthiş bir santrfora sahip...
Ancak; Beşiktaş bundan sonraki ilk iki haftayı kendi sahasında Alanya ve Göztepe maçlarıyla geçirirken, Galatasaray kendi sahasında Trabzonspor’la, sonra da deplasmanda Gençlerbirliği ile oynayacak. Gençlerbirliği deyip geçmeyin... Kazanmaktan başka en ufak şansı olmayan bir noktada ve büyüklerden puan alabilme gibi bir özelliği var. Ne kadar katılırsınız bilmiyorum ama ben Gençlerbirliği karşılaşmasını Galatasaray’ın “kilit” maçlarından biri olarak görüyorum.
Galatasaray, 27 ve 28. haftayı 6 puanla kapatabilirse an itibariyle %51 dediğimiz şampiyonluk şansını çok daha ilerilere taşıyabilir.
Hakemliğin iflası
Fenerbahçe’nin biri “banko” penaltılarını veremedin...
Mehmet Ekici’yi atamadın...
İkinci yarının başında Fernando’ya, sonunda Valbuena’ya kırmızıyı çıkaramadın.
Bunlar gibi daha neler... Mümkün değil ama hepsi “kabul” diyelim, “hakem yorumudur” diyelim. Peki havadaki sağ elini tutup aşağıya indiren Soldado’ya sesini ve kartını niye çıkaramadın? Bütün kararlar bir yana, hakemliğin iflası burasıdır.
Çoban yoksa haklı mı?
Sabah gazetesinde okudum. Gözlemci Ünsal Çimen, Fenerbahçe-Galatasaray maçının hakemi Bülent Yıldırım’a 8.1 vermiş. Yani “tatminkar”... O zaman aklıma eski hakem Deniz Çoban’ın “Gözlemciler hakeme düşük not verirse uzun süre görev alamıyorlar” iddiası geldi. Bu sezonun en “berbat” yönetimi 8.1 not alıyorsa, Deniz Çoban iddiasında haklı demektir.
Rosetti muamması!
İtalyanların eski ünlü hakemi Rosetti, bizim hakemleri eğitmek ve ders vermek için sıkça ülkemize geliyordu. Son dönemlerde Rosetti’nin sesi soluğu çıkmıyor. Geliyor mu, gelmiyor mu, sözleşmesi tamam mı, devam mı bilmiyorum. Eğer geliyor da, hakemler böyleyse, zaten gelmesine de gerek yok.
Ey vefa, çık ortaya
Gazetelerde okudum, Alex’in Galatasaray maçını izlemesi için kapı kapı dolaşıp loca sahiplerinden yer istemişler, kimse vermemiş. Sonunda Sadettin Saran kendi locasında misafir etmiş. Koca Alex... Tarih yazdığı stada rahatça girip maç izlemek için kapı kapı dolaşmak zorunda kalıyor. Ey vefa, neredeysen çık ortaya...
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 3 Haziran’da yapılacak seçim için henüz başkan adaylığını resmen açıklamadı. Ama Aziz Yıldırım, etkin biçimde genel kurul çalışmaları yapıyor. Aday olmasa;
- Birkaç aydır yemekli toplantılar düzenlemez, düzenletmezdi.
- Yıllardır kırgın, küskün olduğu camia içindeki insanlarla barışmazdı.
- Türkiye’yi karış karış dolaşmazdı.
- “Benden sonra Başkan” dediği Ali Koç’a bu kadar sataşmazdı.
Aziz Başkan adaylığını resmen açıklamasa da, aday olduğunu herkes biliyor zaten…
Eğer doğruysa...
Fenerbahçe başkan adayı Ali Koç, pazartesi günü yaptığı etkinlikte “Bana salonda 4 bin 600 delege olduğunu söylediler” dedi. Eğer bu rakam doğruysa, Fenerbahçe delegasyonu üstünde ciddi bir etkinliği olduğunu düşündüğümüz Aziz Yıldırım’ın işi zor demektir.
Şaka gibi
Dünyanın en büyük kulüplerinden biri , belki de birincisi olan Barcelona, Ali Koç’u kulübün kapısında karşılayıp “hazır ol”a geçiyor. Fenerbahçe’de Ali Koç’u kapıdan içeri sokmamak için elinden geleni yapıyor. Şaka gibi...
Tek sorumlu hakem mi?
Fenerbahçe, hakem yanlışları nedeniyle birçok maçta kötü sonuçlarla sahadan ayrıldı. Kabul, bu kötü sonuçların sorumlusu hakemler... Peki Fenerbahçe’nin sezon başından beri devam eden kötü futbolunun sorumlusu kim, ya da kimler? Herhalde kötü futbolun sorumlusu da hakemler değil...
Beşiktaş’ın şampiyon olabilmesi için...
Beşiktaş şampiyon olabilir mi? Elbette olabilir. Kolay mı, elbette değil... Beşiktaş’ın şampiyon olabilmesi için;
- Pepe’nin acilen iyileşip savunmada yerini alması...
- Quaresma’nın cezasının bitirip takıma dönmesi...
- Oğuzhan’ın yaratıcı özelliklerini ve formunu yakalayıp yeniden başrol oyuncusu olması...
- Negredo ve Vagner Love’un gol atmaya başlaması...
- Talisca’nın gol atmadığı maçlarda da iyi oynaması...
- Beşiktaş’ın Aslantepe’de Galatasaray’ı yenmesi gerekiyor.
Başakşehir’in şampiyon olabilmesi için...
Başakşehir, Beşiktaş maçı ile birlikte lige, etkili futboluna, şampiyonluk iddiasına keskin bir dönüş yaptı. Peki Başakşehir şampiyon olabilir mi? Niye olmasın? Ama;
- Sağ bek Caiçara’nın, sol bek Clichy’nin cezalı, Mossoro’nun sakat olduğu bir kadro ile önümüzdeki hafta gideceği Akhisar deplasmanından galibiyetle dönebilirse...
- Bu yan pas illetinden kurtulup, Beşiktaş maçında olduğu gibi hızlı hücum geliştirirse...
- 29. haftada Galatasaray’ı yenebilirse...
Dilerim yanılmam
Başakşehir-Beşiktaş maçında gol öncesi Tolgay’a faul yapıldığı çok tartışıldı. Kimine göre faul, kimine göre değil... Futbolda bunlar hep var. Ben maçın hakemi Halil Umut Meler’in kısa sürede Türkiye’nin en iyi hakemi olacağını düşünüyorum… Dilerim yanılmam.
Haftanın en feci yanlışı
Biz hep, göz önündeki maçlardaki hakem yanlışlarını konuşuyoruz. Oysa diğer maçlarda neler oluyor neler? Konya-Kayseri maçında Jahoviç’in tabanı, abartısız, rakibinin kafasına çıktı. Hakem Halis Özkahya’an “çıt” çıkmadı. Oyunda kalan Jahoviç daha sonra Kayseri kalecisini pozisyon gereği oyundan attırdı, sonra da son dakikada golünü attı. Haftanın en feci hakem yanlışıydı…
Kimin kime gücü yeterse
Konya’yı ayağa kaldıran Sergen Yalçın, bu hafta sahadan atıldı. beIN Sports’ta Güntekin Onay yorumculara, “hakemler size göre sahadan antrenör atarken eşit davranıyorlar mı?” diye sordu. Oysa eşit davranmadıklarını Sevgili Güntekin de biliyor. Bizim futbol aleminde kimin kime gücü yeterse..
Siyasal güç etkiliyor mu?
Ligin sonu yaklaştıkça, tehlike bölgesi alev aldıkça, bakıyorum kritik durumda olan takımların maçlarına bölgenin, o ilin siyasileri, milletvekilleri, bakanları gidip protokoldaki yerlerini almaya başladılar. Abuk-subuk hakem kararlarını da görünce, “acaba hakemler siyasi güçten etkileniyor mu?” diye düşünmeye başladım.
Takım yıldızı
Kasımpaşa (**) - Antalyaspor (**)
Kardemir Karabükspor (*) - Osmanlıspor (***)
Gençlerbirliği (*) - Teleset Mobilya Akhisarspor (***)
Bursaspor (**) - Demir Grup Sivasspor (**)
Fenerbahçe (**) - Galatasaray (**)
Atiker Konyaspor (***) - Kayserispor (*)
Aytemiz Alanyaspor (**) - Göztepe (**)
Trabzonspor (***) - Evkur Yeni Malatyaspor (*)
Medipol Başakşehir (****) - Beşiktaş (**)