Şansal Büyüka'dan çarpıcı yorum: 'Galatasaray, Aziz Yıldırım ve Mehmet Aydınlar ...'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerli otomobil üretimi için açıklama yaparken “Bu arabayı üretecek bir babayiğit arıyorum” demişti. Bu açıklamadan sonra “Babayiğit” kelimesi toplumun hafızasında ve dilinde yeniden güncellendi.
Galatasaray’da Dursun Özbek, “Baskın seçim” kararı aldığında, Özbek’e karşı duranlar, bu seçim kararına tepki koyanlar, karşısına çıkaracakları bir “Babayiğit” aramaya başladılar. O “Babayiğit” Mustafa Cengiz oldu.
Seçime 20 gün kalmasına, ekip ve yeni bir ekonomi yaratmanın müthiş zorluğuna rağmen “Ben varım” diye aday oldu. Mustafa Cengiz, “Üç ay sonra seçim yapacağım” diye açıklama yaparak, Dursun Özbek’in hatalarından yararlanarak, tepki oylarını toplayarak, belki de Galatasaray tarihinin en anlamlı seçim zaferlerinden birini kazandı.
Bir futbol gerçeği!
Fatih Terim’in Galatasaray’a gelişine dair bugüne kadar en güzel ifadeyi herhalde Selçuk İnan kullandı. Galatasaray Kaptanı, Kayserispor maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Terim’in olduğu yerde şampiyonluk vardır” dedi. Aslında Galatasaray adına defalarca kanıtlanmış bir futbol gerçeği bu...
Ne değişti?
Son dört deplasman maçında yenilen Galatasaray, ikinci yarının ilk deplasman maçında Kayserispor gibi güçlü bir rakip karşısında, hem de takımın “omurgasını” oluşturan çok önemli üç eksiğe rağmen kazanmayı başardı. Peki Galatasaray’da ne değişti? Çok basit; hoca değişti.
İsimler değil iyiler oynar
Galatasaray’ın Kayserispor maçında Belhanda’nın yedek kulübesinde oturması, Fatih Terim’in futbolculara verdiği, “İsimler değil, iyiler oynar” mesajıydı. Futbolcular için bundan daha kesin, bundan daha anlaşılır ve bundan daha etkili bir mesaj olamaz.
‘Biz daha ölmedik’
Selçuk İnan ile Eren Derdiyok, ligin ilk yarısında Galatasaray’da “yok” sayılan iki isimdi. Hatta Selçuk, “linç listesinin” birinci sırasındaydı. Kayseri’de gördük ki hem Selçuk, hem Eren, “Biz daha ölmedik, buradayız. Görevimizin başındayız” dedi.
Beşiktaş son iki yılda şampiyon olurken çıtayı o kadar yükseğe taşıdı ki, o Beşiktaş’ı bilenler doğal olarak bu Beşiktaş’ı beğenmekte zorlanıyorlar. Haksız değiller.
Beşiktaş son Antalyaspor deplasmanında çok önemli bir üç puan aldı. Zirve yarışına devam adına, Beşiktaş için son derece kritik bir üç puandı bu...
Sezona müthiş bir başlangıç yapan ve süper maçlar oynayan Quaresma, her geçen maç biraz daha düşerek, etkisini biraz daha yitirerek devam ediyor. Unutmasın, arkasında sakatlığı geçen ve hazır duruma gelen Gökhan Töre var. Orta alanda, Oğuzhan’ın son iki yıldaki savunmaların arkasına attığı ve herkesi çaresiz bıraktığı o “öldürücü” paslara ciddi anlamda ihtiyaç var. Talisca, sonuca giden yolda Beşiktaş’ın en özel adamı... İsterse geriye gelmesin... Forvet arkası için olağanüstü etkili ve bitirici... Bugün için gol yollarında Negredo’dan bile fazlası...
Cenk’ten para kazanınca...
Tümer Metin ilginç bir şey söyledi ki, bu görüşüne çok katılıyorum; Beşiktaş, Cenk Tosun’dan iyi para kazanınca herkes gözünü Beşiktaş’ın parasına dikti. Özellikle ara transferde Beşiktaş’ın talip olduğu futbolcular “1” ediyorsa, “3” istiyorlar. Ama bilmedikleri bir şey var; Beşiktaş’ın parası kıymetlidir. Yaş tahtaya basmayacakları için, Beşiktaş’tan para isteyenlerin ayakları yere bassın.
Islık değil destek
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Göztepe maçı sonrasında takımın bazı oyuncularını ıslıklayan seyircilerden dert yandı.
Aykut Hoca haklı... Kendi sahanda, kendi seyircin önünde ıslıklanmanın kimseye bir faydası yok. Üstelik sahadaki futbolcunun böyle bir durumda eli, ayağı dolaşabiliyor, doğal olarak sorumluluk almaktan kaçabiliyor.
Ama seyircinin haklı olduğu bir yer var; Fenerbahçe ısrarla kötü oynamaya devam ediyor. Mücadele ediyor, boğuşuyor, koşuyor ama buna kaliteyi, yaratıcılığı ve rahatça sonuca gidebilmeyi ekleyemiyor.
Aslında Fenerbahçe’nin puan olarak rakiplerinden fazla bir farkı yok. Kim ne kadar iddialı ise o kadar iddialı... Ancak seyirci diğer şampiyon adaylarının ortaya koyduğu futbola bakıyor, Fenerbahçe’ye bakıyor ve futbolun kalitesinden mutlu olmuyor, tatmin olmuyor.
Bütün bunlara rağmen, iyi futbol için ıslık çare değil... Hep destek, tam destek sözde kalmamalı, eğer protesto isteği varsa, maçtaki ıslık yerine başka bir çare bulunmalı...
Yıldırım ve Aydınlar
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Acıbadem Sağlık Grubu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar arasındaki milyonluk sponsorluk anlaşması büyük yankı ve tartışma yarattı. Fenerbahçe camiasında bu anlaşmaya tepki gösteren ciddi bir kesim var.
Kendileri değil akılları gitmiş
Alanyaspor’u ayakta tutan iki oyuncu Vagner Love ile Emre Akbaba, ara transferin en gözde iki ismi... Vagner Love‘un aklında Beşiktaş, Emre Akbaba’nın aklında Başakşehir var.
Giderler mi gitmezler mi bilemem ama akıllarının gittiği çok belli... Bundan sonra Alanyaspor’a ne verirler Allah bilir. Büyük ihtimalle, bu iki oyuncunun kadrodaki varlığına güvenip Alanyspor’un teklifine ““evet” diyen teknik direktör Hikmet Karaman’ın kaderine bakar mısınız?
Ustalar bunu yaparsa!
Süper Lig’in ikinci yarısı, sonuçları damardan etkileyen çok ciddi hakem hataları ile başladı. Üstelik hatayı yapanlar, ligin yenileri değil; Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan, Halis Özkahya gibi ustaları... Diğerlerini saymıyorum bile... Ustalar bu kadar büyük hataları yapıyorlarsa kimi kime şikayet edeceksin?
Kaleci için telafi yok
Futbol garip bir oyun... Hele kaleciler için... Konya-Trabzonspor maçında sahanın en iyi iki adamı, iki takımın kalecileri Serkan ile Onur’du. Sayısız kurtarışa imza attılar, maç boyu alkışlandılar ama yedikleri çok hatalı birer golle sonucu belirlediler. Sahadaki bir oyuncu hata yaptığında telafisi var da, kaleci hata yaptığında skora yazıyor. İşin kötü tarafı bu...
Karabükspor geleceğe bakmalı
Karabükspor’un yerinde olsam, takımı takviye etmek için tek kuruş harcamam, tek oyuncu almam. Bütün enerjimi, paramı, gücümü gelecek yıla göre ayarlarım. Varsa altyapıdan gençlere şans veririm. Her sezon bir takım değiştirip, dikiş tutturamayanlara para verip almak yerine, ülkeyi tarayıp yarını olan gençler bulurum. Acı ama Karabükspor için doğrusu budur.
Üç ay için Galatasaray’a başkan olan Mustafa Cengiz, mayıs ayında yapılacak genel kurulda üç yıl görevde kalmak için yeniden aday olacak. Bu üç yıllık seçimde sanki Galatasaray genel kurul üyelerinin en sıkıntılı dönemde ortaya çıkan Mustafa Cengiz’e “Bir oy” borcu var gibi...
Ancak Mustafa Cengiz, üç yıllık başkanlık için, bu üç aylık süreyi son derece iyi kullanmak zorunda... Son seçimde gördük ki, söz konusu Galatasaray olunca oy sahibi delegeler kimsenin gözünün yaşına bakmıyor.
Beşiktaş’ta bu galibiyete rağmen bazı sıkıntılar bir kez daha görüldü. Nedir onlar? Pepe, Beşiktaş’ın savunma oyuncusu değil de sanki her şeyi gibi... Oynamadığında Beşiktaş görüntüsünde, etkinliğinde, kendine güveninde geri vitese takıyor gibi... Pepe savunmacı ama, o kadar büyük futbolcu ki, sadece savunmada değil, orta sahada, hücumda, duran toplarda, maçın her dakikasında ve sahanın her yerinde arıyorsunuz.
Negredo demişken; Beşiktaş, sezonu 30 golle bitiren, ele-avuca sığmayan Mario Gomes’leri, Aboubakar’ları, Demba Ba’ları gördü. Onlardan sonra bu Negredo, Beşiktaş’ı ve Beşiktaşlıları tatmin etmez. Yönetim de biliyor ki, yoğun biçimde golcü arıyor. Beşiktaş son iki yılda şampiyon olurken, futboluyla çıtayı o kadar yükseğe taşıdı ki, o Beşiktaş’ı bilenler, görenler, unutamayanlar, doğal olarak bu Beşiktaş’ı beğenmekte zorlanıyorlar. Haksız değiller.
Şu bilinmeli; Fenerbahçe’nin kasasına para girecekse, Aziz Yıldırım, babasına “Eyvallah” etmez. Bildiğini yapar. Bir dönemler Fenerbahçe Yönetimi ve camianın bir kesimi tarafından “Fenerbahçe düşmanı” ilan edilen Mehmet Ali Aydınlar’a gelince; Aydınlar 2 Temmuz’da federasyon başkanı oldu, 3 Temmuz’da “şike” olayını kucağında buldu. Aydınlar, bu kadar kritik bir olayda, konunun büyüklüğü ve karmaşıklığı, ilk günlerin acemiliği, bizzat federasyondaki bazı yönetim kurulu üyeleri ve federasyon profesyonellerinin yanlış bilgilendirmesi, hatta kendini kandırması ile yanlış adımlar atmış olabilir. Hatta bu yanlış adımları attı da... Ancak şike olayının patladığı ilk günden başlayarak Mehmet Ali Aydınlar’ın “Tarihe Fenerbahçe’yi küme düşüren federasyon başkanı olarak geçmem” dediğini sağır sultan bile biliyor. Aydınlar’ın bu sözlerinin canlı tanıkları var. Allah ömür versin, hepsi yaşıyorlar.