"Sen çok güzel maçlar yönettin ama yaşın yüksek"
AJANSSPOR ÖZEL - Amatör liglerde İzmir bölgesinde hakemlik yapan Hakan Demir, Radyospor'da yayınlanan Haber Aktif programında İlker Koç ve Emrah Karalinç'e özel açıklamalar yaptı.
İşte o açıklamalar:
"Öncelikle Radyospor için teşekkür ederim bu imkanı bana verdiği için. Günlerdir hakkımın yenmesini kendi kendime sindiremiyorum. Dile kolay 14 senedir camianın içindeyim, 14 senedir futbol hakemliği yapıyorum. Bunun bir fiil 7 senesi klasman hakemliği, bölgesel hakemliği olarak devam etmekteyim. Bu sene klasman yükseltmelerinde düşürüldüm. Neden olarakta gösterdiği için, yaştan dolayı düşürüldüğüm gibi neden koydular önüme.
30 yaşındayım yaşdan düşürülüyorum ama 32 yaşında olan arkadaşlarımız C klasmanına çıkarılıyor
Bu sene 38 yaşına çıkardılar bölgesel hakemliği. 38 yaşına kadar bir fiil hakemlik yapabilirsin. Böyle bir sistem getirdiler. Ve ben 30 yaşındayım. Ve Türkiye'de şöyle bir şey, Bursa'da 32 yaşında bir arkadaşımızı C klasmanına çıkarıyorlar. 32 yaşında bir arkadaşımı. Bunun böyle nasıl olduğunu ben anlamıyorum.
Bu sene Yusuf Namoğlu ekibiyle beraber bizim bölgesel amatör maç ataması sorumlusu Aykut Gümülü ve bölge yetkilimiz çoğu insan artık tanır, UEFA gözlemcimiz ayriyetten ve bizim bölgemizin sorumlusu Erol Ersoy.
Her şeyi anlatacağım zaten, Türkiye'de herkes duyacak, eminim ki MHK'da bunu dinleyecek . Ben tam anlamıyla bir açıklama alamadım. Ve ben tüm ayrıntılarıyla her şeyi açıklayacağım. İnsanların bana hak verip vermeyeceğini zaten tüm Türkiye görecek.
Çok güzel maçlar yönetmene rağmen bize gelen listede senin adın yoktu
Ben klasman listeleri açıklandıktan sonra adımı göremedim. Dedim ki yükselmemiş, yükseltmemişler beni. Bir baktım ki kendi bölgemde, bölgesel listesinde de adımı göremedim. Meğersem ben düşürülmüşüm. Bunun nedeni, bölge sorumlu mu arıyorum Aykut Gümülü'yü. İsim vererek herkesi tek tek anlatıyorum. Aykut Gümülü'yü aradığımda Aykut Gümülü çok üzgün olduğunu kendisinin bu işle bir ilgisi olmadığını ve senin İstanbul'dan İzmir'e gelen listede adın yoktu. Ve biz sana karşı çok mahcubuz, böyle bir şeyden haberim yoktu. Sen nasıl düşürüldün, sen benim elim ayağımdın, ben seni en zor şartlarda maça gönderdim, çok zor maçlara gönderdim, playoff maçlarına gönderdim ve sen burdan çok yüksek notlar aldın. Ben ne zaman bir hakem aradığımda hep seni alıp hep seni gönderdim, gönül rahatlığıyla. Ve bunda benim bir haberim olmadığını ve İstanbul'un belli listeleri değiştirdiğini bana bizzat kendisi dile getirmişti.
Erol Ersoy: "Sen çok güzel maçlar yönettin ama yaşın yüksek"
Ben bu konuşmayı sadece kendim için yapmıyorum, gerçekten yıllardır ezilen, bir yerlere gelemeyen, istemeden gelemeyen hakem arkadaşlarım için ben bağlandıktan sonra Türkiye çapında çok telefon aldım. Çünkü camianına içine girdiğin zaman konuaşmıyorsun. Hiç bir şekilde konuşmıyorsun, hakkın yok. Ondan sonra benim haberim yok, Erol hocamla da görüşemedim. Sonra telefonu kapattım. Peki dedim ne diyelim hocam hayırlısı olsun dedim ve telefonu kapattım. Erol Ersoy'u aradım, aradıktan sonra hocam ben neden düşürüldüm anlayamadım. Lütfen bana bu konu hakkında bir söz hakkı verirmisiniz, söyler misiniz. Bana dedi ki bire bir bizzat söylediklerini söylüyorum, "Sen bu sene çok güzel bir sezon geçirdin, çok güzel maçlara gittin ce çok güzel notlar getirdin. Ama ben senin yaşını yüksek gördüğüm için, yaş kriteri olduğu için seni ve iki arkadaşını daha düşürdüm. Bu sene sizi uygun gördüm. Seneyede senin akranların aynı yaşında olan hakemlerede aynı şekilde seneyede onlarıda düşüreceğiz. " Bana böyle bir konuşmada bulundu.
Ben böyle uygun gördüm.
Bende kendisine, ya hocam bak ne güzel söylüyorsun, çok güzel bir sezon geçirdim diyorsun, bütün her şeyi yapmışım ve 32 yaşında sen Bursa'dan adam çıkarıyorsun. 32 yaşında adamı C klasmanına çıkarıyorsunuz. Burası İzmir'se Bursa farklı bir yer mi. Türkiye'nin bir bölgesi değil mi? Ya da MHK'nin talimatlarında İzmir farklı mı, Bursa farklı mı diye yorumluyorsunuz. Ben böyle uygun gördüm dedi. Ben kendi bölgemde böyle uygun görüyorum dedi. Ondan sonra dedim ki, hocam ben yıllardır camianın içindeyim, evladınız gibiyim ama ben hakkımı aramak istiyorum. Tahkime başvuracağım dedim. Ben arkanızdan bir şeyler yapmak istemiyorum bilginiz olsun dedim. Bana söylediği kelimeyi söyleyim size, Şimdi belli bir talimatlar vardır. klasman çıkarılma ve düşürülme diye. Bunlarda gözlemci notu, müsabaka notu, zorluk derecesi 10 maddelik diye talimat var. Bu talimatların dokuzundan hiç birinden beni düşürme yetkisi yok. Yani şöyle yetkisi yok , yani düşüremez. Ceza puanım yok, yaş durumum yok ama düşürülüyorum. Tek bir madde var geçen sene konulan MHK değerlendirmesi diye bir madde koyulmuş.
Paranı boşa harcama
"Bu maddenin içinde Erol Ersoy diyor ki bana Hakan'cım bir den yirmiye kadar bir not var, ben sana bir verdim düşürdüm" diyor. Ve bu kadar diyor, bunun bana kimse bir açıklamasını ne yapabiliyor ne hakkını arayabilirsin diyor. Boşuna gidip '1000-1500 lira yatırıp paranı harcama' dedi bana. Resmen bunu söyledi bana.
Aykut Gümülü: "Seni futsal hakemi yapalım"
Ayriyetten şunu söylemek istiyorum, Aykut Gümülü hocam sonradan beni tekrar aradı. Tekrar yine söyledi ben çok mahcubum, biz senin bu şekilde bırakmanı istemiyoruz dedi. Seni dedi biz şöyle bir karar alalım dedi seni futbol hakemi klasman futal hakemi yapalım dedi. Bakın ben futsal hakemliğin f'sini bilmiyorum. Hiç futsal hakemliğide izlemedim ve hiç bir şekilde bilmem. Ve ben futsal hakemi değilim. Ya futsal hakemliğide mi bu kadar kolay. Ben hiç bir şey yapmadan, yönetmeden ben direk futsal nasıl klasman hakemi olabilirim. Ya futsal yöneten arkadaşıma da bir haksızlık olmaz mı? Bu kadar mı kolay. Yani ben büyük ikramiyeyi tutturamadım sana amorti gibi bir seçenek sundular önüme. Biz bu işe emek verdik. Bölgesel ligde ne bir para için hakemlik yapıyoruz, biz sadece gönülden yapıyoruz. Sevdiğimiz, saydığımız için. Arkadaşlarımızla emek harcayarak yapıyoruz. Ben 14 senedir camianın içindeyim, bu işten emek harcayan para kazanan insanlar var. Yani biri gelipte çok kısa zamanda tanıdık hakemlerini bir yere getiriyorlar. Dayısının, ahap, çavuş ilişkisi işliyor bir yerde. Ondan sonra siz yayına girerken ne dediniz. Biz her hafta hakem hatalarını tartışıyoruz, Türkiye'de doğru mu? Evet, doğru. Türkiye'de iyi bir hakemin çıkması için iyi bir hakemi gerçekten arkasında dayısı olmadan, bir tanıdığı olmadan çıkıp bir yere getirebilmektir.
En çok maça giden benim.
9 maçta sezonu bitiriyorum. Şuan 9 maçtan fazla artısı yok. En çok maça giden benim, benim altımda maça gidenler var, düşürülmemişler ve bizim not skalamız, yüksek notumuz dokuzdur. Çok güzel maç yönetmedir Dokuz bir de ekstra bir avantaj oynatıp gol atmış , skora etki etmişsindir budur. Ben bütün camianın önünde söylüyorum, benim dokuzun altında notumda yoktur, ayriyetten 2 tane 3 tane dokuz birim vardır. Zorluk dereceleri maçları yönettim, canlı yayınlı maçlara çıktım ve hiç birinde başarısız olmadım hepsinide başarıyla bitirdim. Bunların hepsi belgeli olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun sitesinde ve MHK sitesinde vardır. Bunlar haricinde en ufak bir şeyim varsa ben tüm Türkiye önünde özür dileyip bu camiadan çekip gitmeye hazırım. Bu kadar net söylüyorum.