Şenol Güneş istifa edecek mi? Cevap bende
Türkiye, Hollanda'ya 6-1 yenildi. Herkes aynı soruyu soruyor: Şenol Güneş istifa edecek mi? İstifa çare mi, TFF yönetimi ne yapacak? İşte yanıtlar..
Şenol Güneş'in defterinde istifa yazmaz. 2003'te Letonya bizi elediğinde de istifa etmedi. Görevine son verildi. O dönem Haluk Ulusoy yönetimi, Güneş'in hak edişlerini ödememek için işi yokuşa sürdü.
Güneş de haklı olarak bunu yıllarca mevzu yaptı. Bizzat tanık olduğum bir olayı da anlatayım: Mehmet Ali Şahin spor bakanıydı. Bir spor fuarının açılışında Güneş, bakanın yanına gidip, federasyonla yaşadığı bu sıkıntıyı ayaküstü konuştu.
Para sorusuna neden alerji duyuyor?
Güneş, ne zaman maaşı gündeme gelse, büyük tepki veriyor. Ez cümle "Paragöz" olmadığını anlatmak zorunda kalıyor.
Ben oldum olası Güneş'in para sorusuna böyle alerji duymasını anlamadım. Neticede profesyonel bir iş yapıyor. Milli takım için atılan 'Vatan millet Sakarya' nutuklarını kimse amiyane tabirle yemiyor. Kaç kez prim kavgalarına tanıklık ettik.
Mustafa Denizli'den Fatih Terim'e kadar, hiçbir hoca milli takımda bedava çalışmadı. Hatta Terim'in maaşı Güneş'ten de yüksekti. Ve unutmayın, Terim, işine son verildiğinde TFF'den yüklü bir tazminat da aldı. Sözleşme, sözleşmedir. Terim, o tazminatı Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışlayacağını açıklamıştı. Geçenlerde avukatı Rezan Epözdemir'e de sordum, o bağışın yapıldığını söyledi.
Dön dolaş Emre Abi!
Diğer yandan Güneş'e ne vakit maaşı sorulsa, "Gidin TFF'ye sorun" dedi. TFF'ye soruldu ama resmi bir yanıt alınamadı.
Üç-beş ay önce 4 attığımız Hollanda'dan 6 yedik.
"Final oynarız" havasıyla gittiğimiz Euro 2020'de SIFIR çektik.
Döndük, "Hocam sorun neydi" diye sorduk.
Cevap, "Bilmiyoruz, biz de çözemedik" oldu.
Güneş, kabahati teknik heyetinde buldu. Bu yüzden Emre Belözoğlu'nu almak istedi.
Neden? Millilere bir 'Abi' lazımdı.
Fenerbahçe'nin yollarını ayırdığı 'Alo Emre Abi' biçilmiş kaftandı!
Belözoğlu, Güneş'e 6 kişilik ekiple katılmak istedi.
Bildiğin, 'Gölge Teknik Direktör' olmak istedi.
Güneş, reddetti.
Kim bu Kerem Yavaş, kim bu Emrah Karakovan?
Ama teknik heyetteki sorun ortada durduğu halde Güneş, başkasını düşünmedi. Arada Kayserispor'a gönderip geri aldığı Bayram Bektaş ile devam etti.
Teknik heyetinin en likayatlisi Bektaş!
Heyette başka kimler var?
Kerem Yavaş. Tanıyan var mı? Pek yok. Profesyonel bir kariyeri bile yok.
Gazeteci Mustafa Çevik'in sosyal medyasında yazdığına göre Fatih Terim'in dostu Ali Yavaş'ın oğlu. Zaten Terim döneminde Vedat İnceefe'nin yerine Ümit Milli Takımı'ın başına getirilmiş.
Emrah Karakovan... Kaleci antrenörü. Süper Lig'de hiç forma giymemiş bir isim. Volkan Demirel ve Tolga Zengin gibi yıllarca üst seviye oynamış, milli formayı giymiş isimler orada dururken, Emrah isimli bir milli takımda!
Yardımcı antrenör Şeref Çiçek ile yolların ayırldığı söylendi ama TFF sitesinde ismi duruyor. Diğer yandan Çiçek, bu ekipte en az itiraz yiyecek kişi. Çünkü yıllardır Güneş ile çalışıyor.
Güneş, Euro 2020'deki hezimetten sonra aynı kadroyla Dünya Kupası elemelerine devam etti. Bu şu demek: "Takımda hiçbir sorun yok. Sorun bende. Hatta bir yardımcı da almak istedim, ama olmadı."
Karadağ'a 2-0'dan 1 puan verdik.
Cebelitarık'a ilk devre gol atamayan ülkeler arasına girip, zorlukla yendik.
Ve geldik Hollanda'dan 6 yedik.
İstifayla çözüm olmayacak ama...
Üç maçın ardından Güneş, sorumluyu açıkça tarif etmedi. Çünkü, 1 numaralı sorumlu kendisi.
Bunu biraz net söylediğinde, istifa sorusu geldi.
Cevapsa hep, "Gelin sizinle şöyle bir gezintiye çıkalım" oldu. Yani hoca topu dolaştırıp, taca attı. Hatta bazen soruyu soranı sorumlu tuttu.
Güneş, dolambaçlı cevaplarının arasında sıklıkla "Çare benim istifa etmem değil. Geçmişte hep bu oldu ama sorunları çözmedik. Zihinsel bir devrim lazım" dedi.
Çok haklı. Evet, Şenol Güneş bugün istifa etsin, bizim futbolumuz düze çıkmayacak.
Bu istikarsızlık devam edecek. Bir turnuvada zirve yapacağız, sonrakine katılmayacağız.
Kulüplerimiz de aynı istikrarsızlığı sürdürecek.
Ve federasyonumuz, dünyayı ayağa kaldıran çözümünü sunacak: Yabancı sınırı! Kâh üç-beş artıracak, kâh azaltacak!
60'lardan bu yana, 20 kez sunulan reçete: Aç kapa artema!
Peki Güneş ne öneriyor? Hiç!
Peki zihinsel devrim öneren Güneş, ortaya somut bir çözüm attı mı?
Öyle ya, o milli takımın baş sorumlusu.
Hayır, bir çöküm atmadı. Yabancı konusunda bile "Ben fikrimi söylerim, gerisine karışmam" diyerek topu federasyona attı.
"Fatih Terim, Sergen Yalçın ve Ersun Yanal, 'Yabancı kuralı bize sorulmadı' diyor. Meslektaşlarınızın bu tepksine ne diyeceksiniz?" sorusuna Güneş, "Federasyona telefon açıp sorsunlar" dedi!
Peki hocam, bu sözünü ettiğiniz zihinsel devrim nasıl olacak? 'Meslektaşlarınızın telefon açmasıyla mı olacak?
Fatih Terim, somut bir adım atmıştı:
Tüm teknik direktörleri Haliç'te topladı.
İki gün konferans düzenledi ve 14 yabancı kuralını açıkladı.
Kendi projesi olarak açıkladı. Yıllarca da arkasında durdu.
O da sizinle aynı koltukta oturuyordu.
Terim, böylesine inisiyatif alırken siz nasıl olur da "Ben fikrimi söylerim, gerisine karışmam" dersiniz?
Yabancı kuralında milli takımın hocasının dediği olmuyor da müteahhitin, bankancının veya toptan eşya satan yöneticinin mi olacak?
Düzen yeni bozulmadı ki!
Sizin göreviniz sadece milli takımı maçlara hazırlamaksa, bugün gelinen noktada bunu da yapamaz oldunuz.
Hem kendinizi futbolun tüm dizaynından azade tutacaksınız hem de kendinizi sınırladığınız sahada çare üretemeyeceksiniz?
Böyle olur mu hocam?
Yani istifa sorusu gelince "Bu meseleyi çözmez, büyük resme bakalım" diyeceksiniz, başka zaman sizden büyük resim tarif istendiğindeyse "Valla ben karışmam" diyeceksiniz!
Böyle olur mu hocam?
Şenol Güneş'in çelişkilerine rağmen, çözüm istifa değil. Çünkü DÜZEN bozuk! Ama o düzen yıllardır bozuk. Yani Güneş ve Burak Yılmaz'ın 6-1'lik hezimetinden sonra bozulmuş değil.
TFF'ye atanmış değil seçilmiş yönetim
- 1-Futbol fena halde siyasete angaje edilmiş durumda. Yabancı kuralı için bile TFF yönetimi, kulüplere "Yukarıdan isteniyor" diyor.
- 2-Futbolun yönetimi atamayla belirleniyor. Herkes bunu kanıksamış.
- 3-TFF, yayın ihalesinden limitlere kadar, hiçbir sorunu doğru düzgün çözemiyor.
- 4-Milli takımların diğer birimlerinde de liyakate göre hareket edilmiyor. O koltuklar, ya 'boşta'taki hocaya veya torpil bulana veriliyor.
- 5-Kulüp futbolu da krizde. TFF yönetimi, oturup bugünü ve yarını da içeren bir master plan hazırlamıyor. O da kulüpler gibi skora bağlı bir yönetiyor.
- 6-Galibiyetlerde soyunma odasında yönetici ve bakanlık temsilcilerinden geçilmiyor. Hepsi telefonu futbolculara tutup, Cumhurbaşkanı'nın gözünü boyama yarışına giriyor. Dün akşamki gibi hezimetlerdeyse, kimse soyunma odasına uğramıyor, telefon tutmuyor.
- 7-Hezimeti akılcı şekilde tartışmak yerine, milli takımın hocası ve kaptanı, federasyonun maaşlı danışmanının attığı tweet'i yenilginin önüne geçirip "Kuşa bakın" diyor. Her zamanki gibi fatura 'İçimizdeki İrlandalılar'a' kesiliyor!
- 8-Gurbetçi ağırlıkı jenerasyondan oluşan takımın sorumlu yöneticisi uluslararası bir kariyeri de olan 38 yaşındaki Hamit Altıntop olacağına, 80 yaşındaki Selim Soydan oluyor.
- 9-Hamit Altıntop'u milli takımın için almak yerine, hâlâ daha arkaik bir anlayışla 'abi' aranıyor. Üstelik bu da becerilemiyor.
Yabancı futbolcuyu hepten yasaklayalım!
Kulüp takımlarından milli takıma kadar, içinde bulunduğumuz futbol krizi sadece Şenol Güneş'in istifasıyla aşılmaz.
- TFF yönetiminin de istifa etmesi gerekir.
- Yapılacak yeni seçimde birden fazla adayın çıkmasına olanak sağlanmalı.
- Atanmış değil, seçilmiş liste başa geçmeli.
- Ve yeni yönetim, kulüpleri de içine alacak şekilde en az 10 yıllık bir plan çıkartıp bunu her kademede harfiyen uygulamalı. Almanya'nın daha önce, İtalya'nın son olarak yaptığı gibi...
Yoksa, aynı atanmış yönetimlerle Şenol Güneş gider, Mustafa Denizli gelir; Denizli gider Okan Buruk gelir. Ve bu tahterevalli oyunu sürer gider. Ve her daim çözüm önerimiz de şu olur: "Kahrolsun yabancı futbolcu." İyi, çözüm buysa ben de öneriyorum: Yabancı futbolcuyu hepten yasaklayalım!