Serdar Ali Çelikler: "Fatih Terim'in cezasına şaşırdım"
Serdar Ali Çelikler, verilen cezaların düşeceğini sanmadığını belirtti ve şunları söyledi:
Demek ki bundan sonra bu tip meseleler ve olaylarla ilgili nirengi noktamız bu kadar ağır cezalar olacak. Dün Bakan Beyin açıklaması ve bu kadar büyük bir toplam bir yükün oluşması, topyekün mücadeleyi gösterir. Cezalar, Federasyon'la birlikte tüm futbol camiasının topyekün iradesini gösterir.
Cezaların düşeceğini de sanmıyorum. Fatih Terim'in cezasına şaşırdım, zannediyorum iki açıklamayı birleştirmişler. Jailson'un aldığı ceza normal. Donk ve Rodrigues'i anlamamıştım. Ama demek ki bizim görmediğimiz görüntülerde 6 maç ceza alacak bir takım olaylar olmuş. Ben olsam Hasan Şaş'a 10 maç verirdim.
"TFF baskıdan korktu"
İbrahim Yıldız, TFF'nin cezaları verirken elini yüzüne bulaştırdığını belirtti ve "Federasyon ceza konusunu elini yüzüne bulaştırdı. Çok net görüntüler vardı. Özellikle Hasan Şaş'ın cezası oldukça az. Ayrıca olayların içerisinde yer alan Belhanda'nın ceza almaması da şaşırtıcı. Bir şeyleri düzeltmek istiyorsa gerekli cezaların verilmesi lazım. Bu cezaların yeterli olmadığı ortada. Olayların içerisinde yer alan birçok futbolcu görüntülere rağmen ceza almadı. Anlaşılan TFF, ceza verirken kulüplerin baskısından korktu" ifadelerini kullandı.
"Kimsenin gözünün yaşına bakılmadı"
Disiplin Kurulları'nın önceki dönemde eyyam niteliğinde kararlar verildiğine vurgu yapan Atilla Türker, bu cezalarda ise kimsenin gözünün yaşına bakılmadığını dile getirdi ve şunları söyledi:
Açık söylemek gerekirse cezalar beni fazla şaşırtmadı. Kara kaplı deftere baktığınızda zaten ne cezaların verileceği ortaya çıkıyor. Fatih Terim'in niçin Disiplin Kurulu'na gönderildiği biliniyor. Ortada Fatih Terim'le ilgili tehdit, hakaret ve sportmenliğe aykırı açıklama var.
Bunun karşılığında da 7 maçlık ceza normal görünüyor. Hasan Şaş ise yaptığı saldırıdan dolayı Disiplin Talimatı'na göre 5 ila 10 arasında ceza alması gerekiyordu nitekim 8 maç aldı. Önceki yıllarda Disiplin Kurulları, açık söylemek gerekirse sık sık eyyam niteliğinde kararlar veriyorlardı.
Bu yüzden çoğu futbolcu ya da yönetici az cezaya çarptırılıyordu. Bu karardan anlaşılacağı üzere kimsenin gözünün yaşına bakmadı. Ama yine de bazı futbolculara verilen ceza elbette ki çok tartışılacak.
Verilen 5, 6 ve 8 maçlık cezalar neredeyse futbolcunun verimini tamamen ortadan kaldıracak ama yine de ne olursa olsun kurallara her zaman uymak zorundadır, kurallar karşısında verilecek cezalara da kimsenin tepki göstermemesi gerekmektedir. Yeter ki Disiplin Kurulu bundan sonra da aynı cesareti ve dürüstlüğü göstersin.
HABERTÜRK