Beşiktaş’ta Divan Kurulu Başkanlığı için adaylığını açıklayan Şeref Nasır, Tevfik Yamantürk’ün legal olmayan bir şekilde başkan olduğunu iddia etti
Beşiktaş’ta yaklaşan Divan Kurulu Başkanlığı seçimi öncesi adaylığını açıklayan Şeref Nasır, tecrübesiyle Beşiktaş’ın arkasındaki güç olmak istediğini ifade etti. Nasır ayrıca, Tevfik Yamantürk’ün, Yalçın Karadeniz’in cezası belli olmadan Divan Kurulu Başkanı olması için de, "Bana göre legal olmayan bir şekilde başkan oldu" ifadelerini kullandı.
Beşiktaş’ta önümüzdeki ay yapılacak olan Divan Kurulu Başkanlığı seçimi öncesinde aday olduğunu açıklayan Şeref Nasır, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuştu. Divan Kurulu Başkanlığı için aday olma sürecini anlatarak sözlerine başlayan Nasır, “Ben tamamen divan arkadaşlarımın ısrarı üzerine adaylığımı açıkladı. Çünkü divan kurulu, gördüğüm kadarıyla şu andaki yönetim tarafından biraz pasifleştirildi ve mevcut divan kurulu da bu duruma biraz meydan bıraktı. Divan kurulu, kulübümüzün senatosudur. Yönetim kurulunun kararlarını denetleyen ve icabında uyaran bir fonksiyonu vardır. Genel kurul yetkisi olmasa da, tüzükte bu durum mevcut. Maalesef biraz pasif kalan yan kurullarımızın da etkisiyle 116 yıllık Beşiktaş’ımız mali açıdan çok zor durumda. Ben arkadaşlarımla, tecrübemle bu işe talip oluyorum. Yönetimi derleyecek, toparlayacak ve yönetime güç verecek tecrübemle talibim" diye konuştu.
"Ben de ceza almıştım"
Divan kurulunun uyarıcı bir görevi olduğunu ifade ederek sözlerini sürdüren Şeref Nasır, "Divan kurulunun uyarıcı görevi vardır. Bu görevi maalesef Divan kurulu yapmadı. Yalçın Karadeniz bunu yapmıştı ve ’Borcumuz 2 milyara yaklaşıyor, önümüzü göremiyoruz, dikkatli olalım’ demişti. Sadece bunu söylemişti toplantıda. Akabinde, denetleme kurulu, tahmin ediyorum ki bir zorlamayla ’Bizim işimize karışıyorsunuz’ diyerek disiplin kuruluna sevk ettirdi. Aslında kesinlikle onların işine karışmıyordu, bu durum divanın asli görevidir. Yönetimin icraatlarını denetliyor ve divan kurulu üyeleriyle bunu paylaşıyor. Uyarıcı niteliğini kullandığı için bir ceza aldı. Beşiktaş tarihinde bir ilk oldu ve bir divan başkanını haksız şekilde aşağıya çektiler" dedi. Kendisinin de daha önce haksız şekilde ceza aldığını ifade eden Nasır, "Ben de ceza almıştım. 2014’te başkanın Amerika seyahatindeki bir hareketinden dolayı, ’Siz orada çok neşelisiniz ama bizim borçlarımız yükselmekte. Sıkıntıların geleceğini hissediyorum’ dedim ve beni de disipline sevk ettirdi. Bana da kınama cezası verdiler. Kınama cezası da maalesef, 5 sene seçilme hakkınızı elinden alıyor. Ancak bu ocak ayında 5 yıl doldu. Bizim rakiplerimizden Galatasaray her ay divan kurulu toplantısı yapıyor, Fenerbahçe 3 ayda 1 toplantı yapıyor. Bizde ise 3 ayda bir olan toplantımız, son tüzükte 4 ayda 1’e çekildi. Pasifleştirilmeye çalışılıyor. Bence çok yanlış bir yol" açıklamasını yaptı.
"Bizi seçime Yalçın Karadeniz götürmeli"
Divan başkanı olması halinde, ceza alma gibi bir durumun söz konusu olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Şeref Nasır, "Dikkat ederseniz, Yalçın Karadeniz mahkemeye bir dava açmıştı ve dava neticelendi. Bundan 2 ay evvel yapılan mali genel kuruldan 10 gün önce mahkeme karar vererek, genel kurul, bu cezanın kaldırılmasına karar versin. Bunu Beşiktaş’ın genel kuruluna bırakıyorum. İlk genel kurul toplantısında ilk madde olarak bu konunun görüşülmesi’ yönünde de karar verdi. Ancak maalesef yönetim kurulu bu konuyu, genel kurulun ilk maddesi olarak değil, 10. maddesi olarak ’Disiplin kurulunda tekrar görüşülmesi’ yönünde değiştirerek uyguladı. Üzmek istemiyoruz kulübümüzü. Yalçın Başkan da bu işi tahmin ediyorum ki fazla kurcalamadı. Haksız bir şekilde disiplin kurulundan karar bekliyorlar. Yalçın Karadeniz, şu anda aslında, mahkemenin kararı kesinleşmediği için, başkan sıfatındaydı. Bu seçimi de bizi Yalçın Karadeniz’in götürmesi görüşündeyim. Zaten şimdiki Divan Kurulu Yönetimi, oraya oturmakla bizi üzdü" diyerek, yapılacak olan seçimde Divan Başkanı olarak Yalçın Karadeniz’in tarafları seçime götürmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Hürser Tekinoktay yüreğini koyarak aday oldu"
Beşiktaş Başkan Adayı Hürser Tekinoktay’ın topladığı imzaların geçersiz sayılması ve ardından Tekinoktay için imza verenlerin kulübe giderek ıslak imza atmaları konusunda düşüncelerini söyleyen Şeref Nasır, "Seçim için tüzüğümüze bana göre yanlış bir madde konuldu. 250 ıslak imza ya da noter onaylı imza diye bir madde var. Bu gereksiz bir madde. Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk ve arkadaşları, bu konuyu yumuşatarak hareket edebilirlerdi ancak zor yolu seçtiler ve Hürser Tekinoktay hocamızı da biraz üzdüler. O seçim de çok enteresan oldu. Hürser hoca 1617 oy aldı. Büyük bir fark yoktu. Hürser Tekinoktay’ı çoğu kişi yakinen tanımıyordu. Yüreğini ortaya koydu ve ’Ben bu işe varım, bu göreve soyunuyorum’ dedi. 1617 oy alması da biraz düşündürücü bir rakam. Başkan ve yönetim kurulunun biraz daha genel kurullara temkinli olarak yaklaşmasında yarar görüyorum" dedi.
"Beşiktaş’ın arkasındaki güç olmak istiyorum"
5 yıllık Divan Kurulu Başkanlığı tecrübesi olduğunu aktararak sözlerine devam eden Nasır, "Göreve gelmem halinde, tüzüğümüze dayanarak komiteler kurmak istiyorum. Bizim çok kaliteli, Maliye Bakanlığı yapmış, hesap uzmanı arkadaşlarımız var. Bu isimlerden bir kurul oluşturarak hesapları yönetim kuruluyla beraber ele almayı düşünüyorum. Hukuk komitesi kurmak istiyorum. Tamamen yönetime arka olmayı düşünerek bu göreve soyundum. Beşiktaş’ın arkasında bir güç olmak istiyorum. Çok zor bir dönem geliyor ve çok yanlış evrelerden geçtik, yanlış kararlarla Beşiktaş bu günlere geldi maalesef" ifadelerini kullandı.
"Bana göre legal olmayan bir şekilde başkan oldu"
Daha önce yapılan Divan Kurulu Başkanlığı seçiminde yaşananlara değinen Beşiktaş Divan Kurulu Başkan Adayı Şeref Nasır, "17 sene yöneticilik yaptım. Bir Beşiktaşlı olarak benim adıma çok üzüntülü bir gün olarak geliyor bana. Yalçın Karadeniz bir dava açmıştı. Tetkik ettiğimize göre, Tevfik Yamantürk ve arkadaşları, kesinleşmemiş bir kararın neticesinde zorla gelip o makama oturdular. Çok yanlış görüyorum ben bu durumu. Tevfik Yamantürk gibi tecrübeli bir arkadaşımızdan ben bu hareketi beklemiyordum. Ama maalesef, bana göre legal olmayan bir durumla Divan Kurulu Başkanı olarak devam etti. Seçime girme hakkı tabii ki var, şimdi yine aday olabilir. Kendi yaptığı çalışmalar onu tatmin ettiyse, mutluysa ki ben bu çalışmalarda biraz da divan kurulunun hatalarını görüyorum. İkaz edeceklerdi, borç yükseliyordu. Niçin yardımcı olmadılar? Yönetimin hiç arkasında durmadılar” dedi. Son olarak Tevfik Yamantürk dönemiyle ilgili sorulan soruyu yanıtlayan Şeref Nasır, “Divan Kurulu seçiminde oy verecek arkadaşlarımız, herhalde bunu düşünerek karar vereceklerdir. Divan üyelerimiz oylarıyla bunu gösterecek" diyerek sözlerini tamamladı.