Sergen Yalçın, taraftarın protestosuna gülerek karşılık veren Masuaku için kendinden örnek verdi

"Ben protesto yapıldığında hiçbir tepki vermiyordum"

Kafa Sports youtule kanalında katıldığı programda Arthur Masuaku olayını değerlendiren Sergen Yalçın, "Ben de hem oyunculuk hem teknik direktörlük dönemimde bunları yaşadım. İşimizin gerçeği bu. İşler kötü gittiği zaman taraftar protesto eder. 40 bin kişi alkışlayıp, tezahürat yaptığı zaman güzel de, protesto ettiği zaman mı kötü! Ben protesto yapıldığında hiçbir tepki vermiyordum. İşimi yapıyordum. Protestolar beni daha da hırslandırıyordu. Protesto oyuncuyu daha da hırslandırır zaten. Öyle bir şeydir. O protestoya saha içinde oynayarak tepki vermek istersin. Şimdiki oyuncuları bilmiyorum ama en azından biz öyle yapardık. Olaya bakış açımız buydu. Protesto olduğunda sahada daha hırslı, daha agresif oynardık. Biraz daha amatör gibi görünse de biz öyle bakıyorduk." dedi.

"Evlendin say, bitti işin"

Günümüzde oyuncuların çok daha profesyonel olduğunu kaydeden Yalçın, "Tamamen kontratlara endeksli bir sistem. Oyuncuyu kadro dışı bırakamıyorsun, oyuncuya ceza veremiyorsun kontratlardan dolayı. O yüzden çok akıllı hareket etmek lazım. Biz oyuncuyu kadro dışı bırakıyoruz, maaşını da ödüyoruz, menajeri ihtar çekiyor. 'Oyuncumun futbol oynama hakkını elinden alıyorsunuz. Kontratını iptal ederim, parasını da ödersiniz' diyor. Doğru söylüyor. Oyuncuyu kadro dışı bırakırsın, menajeri kontratı iptal eder UEFA'dan, parayı da ödersin. Bütün kontratı ödersin. Oyuncuların öyle bir hakkı var. O yüzden kulüplerin çok daha mantıklı hareket etmesi gerek. Kontrat yaparken, oyuncu alırken çok iyi araştırın. Karakterini, ailesini her şeyini araştırın. Çünkü 3 yıllık kontrat yaptın dimi, evleniyorsun oyuncuyla. Evlendin say, bitti işin. Para gitti. 3 sene imzayı attın, 3 senelik o parayı oyuncuya ödeyeceksin. Oyuncu gider evde televizyon izler, sen ödersin o parayı oyuncuya. Çünkü UEFA'da kurallar tamamen oyuncunun lehine. 'Yok oyuncu antrenmana gelmedi, yok oyuncu disiplinsiz davrandı' hiç yemez o işler UEFA'da. Oyuncunun parasını ödersin. O yüzden ben oyuncu alırken çok iyi araştırın diyorum." ifadelerini kullandı.

"Taraftarla iş bitti"

Masuaku'nun 70. dakikada protesto yiyeceğini bilerek oyuna sokulmasının yanlış bir değişiklik olduğunu vurgulayan Yalçın, "Serdar hocanın Masuaku'yu oyuna sokmaması gerekirdi. Bırak gitsin evinde maç seyretsin, bir hafta dinlensin. Biz buna oyuncuyu korumak diyoruz. Oyuncu zaten başkan tarafından, medya tarafından taraftarın önüne atılmış. Oyuncuyu birinin koruması lazım. Oyuncuyu koruyacak kişi de teknik direktördür. Teknik direktör oyuncuyu korumalı. Ben olsam o maçta Masuaku'yu hiç kadroya almazdım. Evinde otursun dinlensin, olay biraz soğusun, herkes unutsun. Ondan sonra tekrar bakarsın. Taraftarla iş bitti. Taraftarlarla işin biterse o camia ile işin biter. Masuaku'nun taraftarla işi bitti." şeklinde konuştu.

"O gülme alaycı bir gülme değil"

Masuaku'nun taraftarın protestosuna gülmesinin dalga geçme anlamı taşımadığını kaydeden tecrübeli teknik adam şunları söyledi:

"O gülmeyle oyuncu 'Nasıl böyle bir şey olabilir' diyor. Dalga geçmiyor oyuncu aslında. Mesela ben gol kaçırdıktan sonra bazen gülerdim kendi kendime. Dalga geçmek mi bu. Yüzde yüz golü kaçırmışım gülüyorum. O psikolojiyi çok iyi bilmek lazım. O gülme alaycı bir gülme değil, tepki gülmesi. Masuaku mesela taç atarken de gülüyordu. Neden biliyor musun? Adam anlam veremiyor olanlara. Adam olana bitene anlam veremiyor çünkü böyle bir şey görmemiş daha önce. Şaşırıyor yani niye bu kadar tepki var diye. Ben şaşırmam buna. Türkiye'de yaşıyorum, Türkiye'deki ortamı, şartları çok iyi biliyorum. Ama o adam Türk değil, o adam yabancı. Ordan bakmak lazım birazda. Bunun ona enteresan gelmesi çok normal. Çünkü o adam sadece profesyonellik boyutunda işin. Başka yerden bakıyor. Bizim gibi bakmıyor olaya. Ben Serdar hocayı da eleştirmiyorum. Benim söylediğim tavsiye."

"Orada yazılan şeyleri okuyorsa zaten geçmiş olsun, yandı"

Futolcuların sosyal medyadan uzak durması gerektiğini kaydeden Sergen Yalçın, "Çünkü futbolcular sosyal medyadan çok etkileniyorlar. Milletin yazdığı şeyleri okuyup etkileniyorlar ve nerede olduklarının farkında olamayabiliyorlar bazen. Oyuncu Twitter'dan bir mesaj vermesin. Vermesin, yazmasın bir şey. Niye oyuncu Twitter'dan bir şey yazsın. Bu adam futbolcu, işini yapsın, işine konsantre olsun. Twitter'dan mesaj vermekle ne işi var. Orada yazılan şeyleri okuyorsa zaten geçmiş olsun, yandı. Twitter, Türkiye'de hiç kullanılacak bir şey değil. Bel altı vurulan en güzel yer Twitter'dır. Kimin yazdığını bilmiyorsun zaten." ifadelerini kullandı.