Sevimli gurur!
Arda gibi kendine özel bir yapının altı ay sadece antrenman ile Barcelona’da yakaladığı form ile kadroya girmesi zordur. Bu nedenle mutlaka ciddi bir takımda "Resmi müsabaka" yaşaması şarttır.
İlk Türk futbolcusu Talat Ersoy İngiltere'ye transfer olduğunda yıl 1905’ti. Futbol amatördü. Nejat Evliyazade Belçika'ya aynı yılda gitmişti... Yusuf Ziya Öniş Servette kulübüne transfer olduğunda ise yıl 1916 idi.
İlk unutulmayan ses ise topa sert vurup, danaları deviren futbolcu olarak anılan Bombacı Bekir Refet Teker'den gelmişti. 1921 ile 25 arası Karlsruhe takımında kendisi ile gurur duyduk!
Bu bilgilerin detayına hepimiz ulaşabiliriz…
Ama bizim jenerasyonun ve bugüne sarkan anılarında net yer alan; Şükrü Gülesin, Lefter, Can Bartu ve Metin Oktay derin izler bırakır…
Yakın süreçlerde bir çok futbolcumuz yurt dışına transfer yaptı.
Kimi iyi olarak anıldı gurur duyduk ve bazılarını da hayal kırıklığı da olsa unutmadık!
Nihat, Okan, Emre, Hakan, Rüştü, K.Hakan ve Tugay hemen aklımıza gelenler…
Dışarıda eğitim alarak bizi temsil eden gençlerimizin ötesinde daha çok transfer olanların aidiyetini yaşadık. Çünkü onlar profesyonel olarak giydikleri formaların yandaşları tarafından sürekli anıldılar.
Arda Turan gerçekten bir yıldız olarak parlarken gelişiminde önemli köşe başları var. G.saray alt yapısı, genç takımı ve ilk kez sağ bek oynadığı Manisaspor ve yükselen grafiği ile Galatasaray profesyonel kadrosu ile Ulusal takım başarısı… Genç kaptan olarak Atletico Madrid'e gitmeden önceki sezon kendisi için çok da parlak değildi. Özel yaşamı ve müzmin sakatlığı ile daha çok vitrinde olan Arda, Adnan Polat'ın kanatları altında olsa da formsuzluğu ile dikkat çekti…
Ateltico Madrid Teknik Direktörü Simeone ile bir anda büyüyen bir çıkış yaparak İspanya’da Barcelona, R.Madrid ile şampiyonluk kovalayan ve kazanan takım oldu. Başarısını Avrupa kupasına da taşıdı. Bu büyüme Arda'ya çok prim getirdi. Ama net olan gerçek şuydu ki Arda İspanya’ya gitmeseydi bizim için hayal kırıklığı olarak anılacaktı. Şimdi hak ettiği bir yerde ve gururumuz.
Bu çok iyi sentez edilmesi gerekli bir gerçektir futbol adına. Neden ve niçinleri dışında ülkemizde oynanan futbol kalitesi ile teknik adamları da sınamak gibi bir örnektir!
Bizim medyamızın çok sorunlu ve acımasız yorumlarına da meze olan Arda bugün "hayal dahi olamaz!" diye düşünenlere 41 milyon Euro gibi bir transfer değeri ile Barcelona’ya geçti. Endüstriyel futbolumuzun karmaşık dünyasına bakılması gereken yapı ile şimdi de Fenerbahçe ve belki de Galatasaray' la anılacak! Çünkü transfer cezası olan Barcelona Ocak ayına kadar Arda'ya forma giydiremeyecek!
Arda gibi kendine özel bir yapının altı ay sadece antrenman ile Barcelona’da yakaladığı form ile kadroya girmesi zordur. Bu nedenle mutlaka ciddi bir takımda "Resmi müsabaka" yaşaması şarttır. Bu nedenle bizim ülkemize gelebilme ihtimali mevcuttur! Daha sonraki yolun ne ölçüde gelişeceğini bize kanıtlayan tek gerçek Arda'nın Barcelona'nın formasını giymesi olacaktır. Neymar, Messi, Suarez, Iniesta'dan forma kapma savaşı hiç de kolay görülmüyor. Bunu başarırsa bizim dünya çapında gerileyen futbolumuza bir gurur olacaktır. Hatta geçmişte Rüştü'nun başarısızlığını da unutturacaktır…
Ben öğrencim Rüştü'nün bir telaş ve sıkıntı ile yaşadığı süreçte oyunda kötü bir degajı anında Riijkard'ın onu küçümseyen tebessümünü hala unutmuş değilim!
Özetlersem ülke sponsorlarının bir oyunu olmadığını kanıtlaması adına Barcelona’da oynayacak Arda Turan gerçeğini görmek için sabırsızlanıyorum. Kendisinin gücünü de aşan sahiplenmeye özen gösterilmesine ve doğruların azmini daha da çok yaşamasını bekliyorum. Bu benim ve ülkemiz için en sevimli gurur olacaktır!