Sırtımdaki maymunlar
Acı gerçek; hala bu ülkede sırtımda taşıdığım Maymunlar var ve hala beni tanımayanlar, tanıma zahmetine katlanmayanların karşı duruşları!
Başlık bir ölçüde ağır anlam taşıyabilir. Ancak yaşamını eğitime adayan bir futbol adamı olarak, arı kovanından çalar gibi balımı almaya çalışan ve alan birçok sözde öğrencilerim ve dostlarım oldu. Kavun değil ki koklayasın!
Hayat artık çıkar ve yalanların karışımı bir potada sürüp gidiyor. Hepimiz öğrenmeye mahkumuz. Ders veren kişi ve örneklere her zaman sahip çıkıp saygı duydum. Kimi birlikte, kimi de çok uzaklarda ama yakın fikirlerle donanmış örneklerini takip ederek etkilenmişimdir. Hepsine sonsuz inceliklerle değer verip kendi yaratıcılığımı ve özelliğimi katarak verdiğim eğitimle ülke insanıma sundum. Hiçbir zaman siyasi ve sosyolojik bir ayrım yapmadım. Ne yazık ki dünya bu ayrımı yaparken acımasızca insan hayatına kadar uzanan bir ayrıntıyı çıkar uğruna cana dahi kıyarak sürdürmeye devam ediyor!
Yaşamın içinde moral faktörler ilaç gibi kullanılır oldu. Kısa ve etkili olması beklendi. Teselli adına sığınılacak limanlar aranır oldu! İnsanlık özellikle bizim coğrafyamızda ve de özellikle bizim ülkemizde çağdaş yenilikleri kullanarak çağ dışı acımasız uygulamalara zorlanır oldu. Hak, hukuk, Allah korkusu ve insanın kendisine olan saygısını tüketen canavarlar türedi. Belki de bizler alet olduk buna!? Çünkü artık sadece kendiniz olamıyorsunuz. Artık ayağa kalkmak isterken yükünüzün karşı engel olduğunu yaşıyorsunuz! Kimi mesleklerin özelliklerine bilgi katarken daima uygulamada dürüst yolu öğrenirsiniz. Ne var ki kazanmak için şeytan içinizde kenar kuytu bir yerde durmakta ve sizi daha kolay ve haksız şartlarla uzun dürüst emek verdiğiniz yere ulaştırmayı farklı biçimde üstlenmekte… Hep görüntüye bakanlar hayranlık uyandıran eserlerinizin çalanlar tarafından kuşatılıp, sonra da tahrip edilip yok edilmenizi isteyenleri görmez veya geremezler!
Benim bu konuda şerbetli olduğum bir gerçek! Kime destek versem beklentimin olmama rahatlığım vardır. Şikayetim aşırı yük olmaları ve sırtımdan inmemeleridir. !İstisnalar var yaşamımda! Ama bir elin parmakları dahi olmayacak kadar az!
Yeni boyutlarda geçmişte ayıp sayılan birliktelikler artık ihanet ve çıkar uğuruna doğal hale geldi. Anında satışlar var! Elimizin altındaki teknolojik veriler pazar ve insan kıyma sanatını, fikir çalma hünerini geliştirdi. Hatta içine haram icatlar koydu! Bu sonuçta yine de indirgenen gerçek insan karakterinde kilitlenir kalır.
Türkiye'de emek vermediğim hiç ama hiç bir futbol alanı kalmadı!
Sahada müthiş yaratıcılık ve şaşırtan mucizevi başarılar, tabandan tavana kadar! Askerlikten Akademik yapıya ve Amatörden Profesyonel kulüp düzeyi ve gol dahi yemeyen Ulusal takımlara kadar!
Zor denilen tüm yerlerde önemli başarılar kazanarak.
Kazancımı, bilgilerimi ülkem ve kültürüm adına geliştirmek için kullanarak. Kimseye muhtaç olmadan gerektiğinde maddi varlığımı satarak!
Çünkü o kadar çok maddi alacaklarım oldu ki ödenmeyen!?
Baktığım gerçek bilimsel doğrular ve başarı için amansız bir irade ile çalışma. Hatta bu anlamda geçirdiğim büyük rahatsızlıkları dahi hiçe sayarak dimdik ayakta kalmak adına.
Çağdaş teknoloji takibi ile hep önde gitmeye çalıştım.
Öğrendim, öğrettim ve öğreniyorum.
Futbol ve eğitim adına en küçük bir eğitim buluşmasına katılımcı olarak saygı duyarak. Gazete, TV, Radyo, dergi ve sosyal medyada her an var olarak.
Devleti yöneten yetkililerin de hocası ve birlikte çalışanı olarak.
Yurt içi ve dışı mesleki temaslar, dostluklar kurarak ülkeme bilgi taşıma gayretleri ile.
Tüm bunları niye anlattım biliyor musunuz!?..
Acı gerçek; hala bu ülkede sırtımda taşıdığım Maymunlar var ve hala beni tanımayanlar, tanıma zahmetine katlanmayanların karşı duruşları!
Yetmiş yaşında teknik adamların peşinde koşanların bana selam dahi vermeden geçme ve tanımama rolleri nedeniyle! Futbol adına "tın tın" olanların ayakçılık yaparak ve onun bunun adamı olarak! Şimdiden bir futbolcumuza yeni kulübünde altı ay varken kadroda yer bulmak için gösterdiği içi boş gayreti birinci sayfasına taşırken, ihanet çarkındaki yerini unutması ve sırtımda onu taşırken verdiği yorgunluğu unutması gibi !..
Örnekler çok, kendisine yer bulmam için yalvaran ve orada hala yazan öğrencimin duyarsızlığı gibi! Yıllarca sahip çıkıp başkanını sahiplendiğim sahibi olduğum dergi ile tribünlere hitap ettiğim dernekteki zor görevim unutularak tepeden inen sırtımdakiler gibi!
İşte benim adıma bu dramatik tabloda meslektaşlarımın paylaştığı kulüplerin ligi başlıyor! Tarihimizin en büyük maliyetli transferlerine bel bağlanarak geçecek ve bir şampiyon kulübün serüveniyle donatılacak yeni bir lig başlayacak! Değişen hiç bir şey olmayacak. Düğünde havaya atılan ama gelinle damada hiç bir katkısı olmayan süs konfetisi gibi kullanılacak ortamda figüran olanların bir bölümü yine sırtımda olacak! Kimileri onları koşturarak kendimizi ve milyonları oyalayacağız. Ne görev ama ! Hayırlı olsun yine de…