Sofya'da sofradan kalkmadık: Milli Takım'ın gösterdiği kararlılık ve zaferin hikayesi

İlk yarı: Denge ve direniş

Maçın henüz başında Arda Güler ve Hakan Çalhanoğlu’nun organizasyonunda gelen gol, millilerimizi öne geçirdi. Ancak futbolun cilvesi bir dakika sonra kendini gösterdi. Zeki Çelik’in şanssızlığı, çimin azizliği ve topun oyunla alay edercesine ağlarımıza çarpmasıyla skor eşitlendi. İlk yarı boyunca Bulgaristan sıkı savunmasıyla direnç gösterdi, soyunma odasına 1-1’lik skorla gidildi.

İkinci yarı: Yıdlızlar ve "Kenan Yıldız" sahneye çıktı

Montella’nın ikinci yarı hamleleriyle sahada pres yapan, araya toplar atan ve rakibi boğan bir Türkiye vardı. Kenan Yıldız, adeta isminin hakkını verircesine yıldızlaştı. Sağ alt köşeye gönderdiği plaseyle örümcek ağlarını aldı, ardından Bulgar futbolcunun kendi kalesine attığı golle skor 2-1’e geldi. Arda’nın köşe vuruşunda Zeki’nin ön direkte yaptığı kafa vuruşu ise skoru 3-1’e taşıdı.

Lejyoner ayaklarımız takıma can suyu oldu. İrfan Can’ın adam eksiltme becerisi, Can Uzun’un dinamizmi ve İsmail Yüksek’in orta sahadaki toparlayıcı rolüyle takım adeta yeniden doğdu. Montella, Gürcistan maçını düşünerek Arda, Hakan ve Kenan’ı kenara alarak hem dinlendirdi hem de rotasyonun gücünü gösterdi.

Takım ruhu ve liderlik

Bu maç, sadece skorla değil, ruhla kazanıldı. Hakan Çalhanoğlu’nun 100. maçına kaptan olarak çıkması, onun liderliğini ve istikrarını taçlandırdı. Kendisini yürekten tebrik ediyorum. Melih’in savunmadaki mücadeleci tavrı, Gürcistan maçı için güven verdi. Sofya’da “sofradan kalkmayan” bir milli takım vardı; açlığını, kararlılığını ve hedefini sahaya yansıttı.

Şimdi Gürcistan düşünsün

İspanya karşısında alınan farklı mağlubiyetin ardından Bulgaristan’a karşı 6-1’lik galibiyet, hem moral hem de enerji olarak takımın yeniden ayağa kalktığını gösterdi. Kocaeli’de oynanacak Gürcistan maçı öncesi bu zafer, hem teknik heyete hem de taraftara umut verdi.

Milli Takım, Sofya’da sadece bir maç kazanmadı; bir duruş sergiledi. Artık sahada bilmek yetmiyor, uygulamak gerekiyor. İstemek yetmiyor, yapmak gerekiyor. Ve biz yaptık.

Hayatta da en kısa cevap, onu yapmaktır. Tebrikler bizim çocuklar. Bu galibiyetin anlam taşıması için Salı günü Gürcistan’ı yenmek zorundasınız…