Spor yazarları Antalyaspor- Fenerbahçe maçını yorumladı!
Spor yazarları Antalyaspor- Fenerbahçe maçını yorumladı!
İlk yayınlanma tarihi: Son Güncelleme:
İkinci yarının başında Eto'o'nun kaçırdığı öyle bir gol var ki... Fenerbahçe adına tam bir şans anıydı. Antalyaspor'un ikinci yarıdaki yoğun baskılı futbolu karşısında Josef ve Mehmet Topal da savunmaya gelip çok top çıkardı.
Fenerbahçe geriye yaslandıkça Antalyaspor'un pozisyon zenginliği de arttı. Bunu gören Aykut Kocaman, Aatıf'ın yerine Soldado'yu sahaya sürerek daha fazla hücum bölgesinde kalmayı hedefledi. Ancak Soldado'nun pas atarken sakatlanması yine planları bozdu. Bu kez Valbuena oyuna girdi.
Çok fazla gol pozisyonunun yaşandığı, seyir zevki yüksek olan tempolu bir maç izledik.
Fenerbahçe bu kritik maçı kazanarak zirve yarışına iyice ağırlığını koydu.
Dün Fenerbahçe'nin en iyisi Volkan Demirel'di. Önündeki savunmayı çok iyi yönetti, müthiş kurtarışlar yaptı ve galibiyette başrol oynadı.
Mert Aydın: Altın değerinde
Fenerbahçe için yaşam kolay değil. İki sezondur bu haftalarda hep kazanmak zorunda oldukları maçlara çıkıyorlar.
Demek ki bir yerlerde hata yapılıyor.
Neyse biz dün geceye dönelim.
Fenerbahçe'deki en önemli gelişme takımın iştahının yüksek olması. Bu sezon öyle maçlar oynandı ki artık bu bile Fenerbahçeliler için sevinme nedeni.
Bu iştahla ve tabii ki Janssen'in özel performansıyla topu fazlasıyla ileride tutabildi sarı-lacivertliler.
Harika bir futbol yoktu ortada ama puan kaybedilen haftaların aksine hücum alanında daha fazla topla buluşan bir Fenerbahçe vardı.
Aatıf sürpriz adam olarak oyunun merkezinin önde olmasını sağlayan isimlerden biriydi. Antalyaspor ise zaman zaman rakip ceza alanına girse de istediği kadar üretemedi.
Savunma hatalarından ağzı yanan Kocaman'ın Topal-Josef çözümü işe yaramış gibiydi. Giuliano bir kez ortaya çıktı onda da klas bir gol attı.
Onun daha fazla oyunun içinde olması gerekiyor.
F.Bahçe lige tutundu
İkinci yarıda Fenerbahçe'nin art arda iç saha beraberlikleri getiren kötü huyu ortaya çıktı. Geriye çekildiler.
Bunu yaparken kontraya da çıkamadılar.
Aykut Hoca, buna çare olabilmesi için Soldado'yu oyuna aldı. Onun hemen sakatlanması büyük bir şanssızlıktı. Fenerbahçe bir türlü o ikinci golü atamayınca rakibin heyecanını arttırdı. Etkisiz kalan Antalya'da Leonardo, değişikliklerle takımını öne taşımaya çalıştı.
Ancak bu konuda çok zayıf kaldılar. Fenerbahçe lige yeniden tutunmuş görünüyor. Ama her maç üzerine koyarak oynamıyor. İkinci yarıda istenen kontraları yapamadılar.
Topun arkasına geçildiğinde baskı yeniyor.
Antalya deplasmanında kazanmak az buz iş değil. Eğer devre sonuna kadar puan kayıpları minimumda tutulursa transfer heyecanı yaşanacak. Antalya tarafında ise başkanın açıklamalarının da ışığında hayırlı sinyaller gelmiyor.
Erman Toroğlu: Altın değerinde 3 puan
Son zamanlarda moda bir cümle var;
"Bu maçı versek ne olur veya berabere kalsak ne olur? Dünyanın sonu değil" diye... Ama dün akşamki Fenerbahçe- Antalya maçı, Fenerbahçe açısından dünyanın sonu olabilecek bir maçtı.
Bunun için de Aykut Kocaman, her şeyi sağlama almış özellikle rakiple dişe diş mücadele edecek, koşacak, rakibe basacak oyuncuları seçmiş kadrosuna.
Soldado, geçen hafta 3 tane atmasına rağmen yine yedekte. Valbuena desen, o da yedek...
Bir futbolcunun üç gol atması demek bir hafta sonra oynaması da demek değil.
O geçen haftanın şartlarıydı. Nitekim Fenerbahçe dün gece iyi futbol oynamadı. Ama iyi mücadele etti ve altın değerinde 3 puanı aldı.
Bundan sonra ne olur?
Önümüzdeki hafta Beşiktaş-Galatasaray oynayacak. Yani şampiyonluk yarışındaki rakipleri birbirleriyle oynuyor.
Bakınız! Fenerbahçe, şampiyonluğa giden tencerenin içine girip orada kavrulmak istiyor.
Antalyaspor karşısında sarı-lacivertliler mağlup olsaydı veya berabere kalsaydı şampiyonluk tenceresinin dışında kalacaktı.
Belki de ateşin içine düşecekti!
Fenerbahçe, dün akşam kazanarak o tencerenin içinde kavrulmaya devam ediyor.
Peki Fenerbahçe bu oyunuyla ne yapar? Şampiyonluk yarışında işi sona kadar götürür mü?
Şunu açıkça söyleyeyim; İşi zor...
Beşiktaş sıkıştığı zaman iyi oynayabiliyor, Galatasaray teknik direktörü Tudor şımarmazsa, sihirbazlık yapmaya kalkmazsa iyi işler yapıyor, Başakşehir zaten iyi...
Fenerbahçe'de kadro sıkıntısı var mı? Var...
Hani bir laf var ya; Kör topal gidiyorlar şu anda! Ama nereye kadar?
Kaliteli maç olmadı. Fenerbahçe istediğini aldı.
İki takım da vasatın üzerine çıkamadılar.
Mücadele var mıydı? Vardı ama hikaye.
Futbol keyfi var mıydı? Yoktu...
Bu kadar net!
Bir KÜMESTE iKi HOROZ!
Antalyaspor, sezon başında Nasri'yi aldı, takımda Eto'o da var...
İyi güzel de takım var mı? Yok! Yıldızları almakla, transfer yapmakla takım olunmuyor! Antalya'da bir horoz varken, yani Eto'o varken Antalyaspor daha iyiydi. İki horozu sahanın içi kaldırmıyor.
Çünkü tavuklar hangisine oynayacaklarını şaşırıyorlar! Futbol takımında saha içinde bir tane baş olur, lider olur, iki tane olmaz!
Ertem Şener: Gereği yapıldı
Daha aklı başında ve ne yapacağını, yapması gerektiğini bilen bir Fenerbahçe olarak başladı maça sarı lacıvertliler. Tempolu ve kontrollüydü Aykut Kocaman'ın öğrencileri. İki hafta önce istifası konuşulan Koacaman yeniden şampiyonluk yarışına girdi. Giuliano çok iyi hazırlanmış ya da hazırlatılmış. Janssen ve Giuliano ikilisi göz doldurdu maçın genelinde.
Takımın lideri Valbuena değil benim dedi 'Giuliano' adeta.
Bir alkış da Volkan Demirel'e ıslıklandı, yedek kaldı, bitti dendi ama eldivenleri geri aldı. Yetmedi dün akşam abartamıyorum 'galibiyetin mimarlarından biri' oldu. Skrtel uçana kaçana terlik fırlattı sanki. Geçit vermedi. Top geçer adam geçmezi oynadı. Skertel bu takımın vazgeçilmezidir. İskeletin iyi olacak derler ya hani; Volkan, Skertel, Giuliano ve Janssen. Dördü de iyi oynadı diğerleri teferruat oldu.
Janssen'in eleştirileceği tek noktası, sınırda olduğunu bildiği halde sarı kart gördü ve takımını Kasımpaşa maçı için forvetsiz bıraktı.
Uyanıklık yaptı sarı karttan sonra 'atılayım da cezamı kupada çekeyim' diye ama Mete Kalkavan yemedi. Janssen olmayacak haftaya! Hem de çok formdayken. Van Persie önğnde bir hafta var. Koskoca bir hafta.
Alışkanlık mı?
Çalış ve çık sahaya. Van Persie gibi ol ve kurtar takımını. Fenerbahçe'nin golünde herkes Diego'ya yükleniyor, hata yaptı diyor ama Giuliano'nun hırsı ve hızı muazzamdı. Janssen'in de hakkını verelim.
Fenerbahçe eğer kalan dört haftada 12 puan toplarsa şampiyonluk yarışında ben de varım diyecek.
Önümüzdeki hafta görev Fenerbahçe taraftarında. Statta iğne atılacak yer kalmaması gerekir. Aziz Yıldırım'ın eli değimiş belli. Geçen hafta da yazmıştım;
Başkan motive ediyor, yalnız bırakmıyor ve Aykut Kocaman'a da arkanızdayım diyor. Mesaj belli; Şampiyon olalım, hep beraber devam edelim!
Aziz Yıldırım belki de şöyle bir mesaj vermişte olabilir; Aykut hocanızı değil faturayı size keserim! Geçtiğimiz haftalarda 'gereğini yapacağım' diyen Kocaman Antalya'da da gereğini yaptı.
F.Bahçe gibi bir takımın 1-0 öne geçtikten sonra geriye yaslanma hastalığı ise devam ediyor. Aykut Kocaman buna bir çare bulamıyor mı yoksa Konyaspor'dan kalan alışkanlık mı?
Rıdvan Dilmen: Kocaman esnek olmalı
F.Bahçe, kurulduğundan bu yana belki deplasmanda 200 veya 2 bininci zaferini kazanmıştır. Bu zaferden çok oyuncuların maç sonu bir görüntüsü vardı o çok önemli. Ellerini havaya kaldırdılar ve sevindiler.
Çünkü bu maçın önemini biliyorlardı. Bir fırsat maçı olduğunu biliyorlardı. İlk kez Fenerbahçe, 'Ben bu işte olurum' dedi.
'Ben bu işte olabilirim' mantığı vardı ama şimdi 'Bu işte olurum' diyor. Ayrıca Fenerbahçe yönetimi, primi maç başına değil, 6 maçlık periyot için koydu. Çok çok önemli bir galibiyet. Taraftar içinde önemli bir zafer oldu. Basketbolun yanı sıra futbolda da varım diyor artık taraftar. Ligin ilk yarısında Fenerbahçe'nin hesaplarının tutma ihtimali var. Olursa transferler de olabilir. İş farklı boyuta gidebilir. Hava şartları ne olursa olsun, haftaya Kasımpaşa maçında Fenerbahçe 40 bin taraftar basar.
Fenerbahçe için kredisi var
Fenerbahçe mücadele ederek kazandı. Buna oyun oynamayı da katarsa bu işte ciddi bir şekilde olur. Antalyaspor'a bir bakalım... Ben teknik direktör Leonardo'nun nerede antrenörlük yaptığını merak ediyorum. Başkan Ali Öztürk'ün en büyük hatası Çalımbay ile yolları ayırmak oldu.
Önemli isimler alırsınız ama şu hataya düşmeyeceksin;
"Bu takıma Leonardo yakışır..." Ligi bilmiyor, oyuncuları tanımıyor, bir uyuşmazlık var. Bu açık... Fenerbahçe kontraları doğru yapsa maç 3-4 biterdi. Aykut Kocaman, Antalya'da olsa en az üç oyuncu gönderir! Bir de zemine değinmek lazım. Çözüm bulunması gerek...
Aykut Kocaman'ın doğrusu ile Şenol Güneş'in doğrusu her zaman farklıdır... Aykut hoca 'Ben buyum. İster beğenin ister beğenmeyin' diyor. 'Benim yoğurt yemem böyle' diyor.
Geçen bir açıklaması var... "Ben kişiler üzerinden değil, oyun üzerinden bakarım" dedi. Merkezi tutmak istiyor. Kocaman ile sohbet ederken, "Benim futbolum bu Rıdvan.. Ben bunu oynayacağım, ben güçle kazanacağım" dedi. Aykut Kocaman, F.Bahçe için kredisi olan bir teknik adam. Fizik kalitesi yüksek bir takım istiyor.
Futbolda akademik bilgiler çok önemli. Bilimsiz olmaz ama pratik ve gözlemsiz de olmaz.
Aykut hoca çok katı. Biraz esnek olması gerek.
Volkan'a yaramış
Volkan Demirel'in müthiş konsantrasyonu vardı. Volkan'ın oyunda olması lazım. Çok top geldiği zaman iyi oynuyor. Bakın oyunda lider gibiydi, konsantrasyonu çok iyiydi kendine güveniyordu. Atladı, zıpladı, kendinden emin oynadı. Bakın bir nokta önemli, kalede Kameni'nin oynaması, Kameni'nin forma yansı bulması Volkan'a yaramış! Dünkü görüntüsünü çok beğendim.
Emre Bol: İnat mı duruş mu?
Maç öncesi Antalyaspor'un lig istatistiklerine baktım. Koşu mesafeleri, kaybedilen topu geri kazanma süresi, pas isabeti anlamında çok kötüler. Anlayacağınız fizik gücü iyi olmayan bir takım...
Deniz Kadah, Eto'o, Nasri gibi özel oyuncuların, özel yetenekleriyle oynamaya çalışıyorlar. Aykut Kocaman kondisyon anlamında böylesine düşük bir takım karşısında hücum etmeyi değil, rakibin yorulmasını bekleyerek oynamayı tercih etti! Oyunu kendi sahanda kabul etmenin bazı gerekleri var. Mesela ön tarafta hızlı, adam eksilten bir oyuncun olacak. Ama bu dediğimiz oyuncu Fenerbahçe'de yok!
Düşünün, Guilliano ve Janssen yani sadece iki oyuncu rakibin üzerine gittiğinde bile golü buldu. Bu takımın skor korumayı beceremediğini artık hepimiz biliyoruz. Yani atıyor, tutamıyor! Bu arada "tutmaya" çalışırken verilen pozisyonlar Volkan Demirel'in harika oyunuyla skora yansımadı.
Herşeye rağmen Aykut hocaya saygı duyuyorum.
Janssen maçın en iyisi
Bunca yazılan çizilene, sosyal medyadaki taraftarların baskısına rağmen kendi doğrularından vazgeçmiyor.
Buna ister inat deyin ister duruş!
Sonuç olarak çok eleştirilse de takımı hala şampiyonluk potasında ve çok övülen Beşiktaş'ın üzerinde! Teknik direktörlük kalibresinin notunu herkes sezon sonu verecek. Hep birlikte kimin haklı olduğunu göreceğiz! Janssen geçtiğimiz hafta sakatlığı dolayısıyla takımla çok fazla çalışamadı.
Buna rağmen yine sahanın en iyilerinden birisiydi. Kiralık olmasına rağmen özveriyle oynuyor, sahada basmadık yer bırakmıyor. İş ahlaki üst düzeyde...
Geldiğinden bu yana ne oynadığını pek anlayamadığımız Giulliano'da yavaş yavaş kendini göstermeye başladı.
Rakip sahada yüzde 92 pas isabetini yakalayabilmek kolay bir iş değil. Tabi ki hala bir Alex değil ama skorlara yaptığı katkılar 10'u hatırlatmıyor mu?
Fenerbahçe devre arasına kadar kazanarak gitmeyi başarabilirse ilk yarıyı lider bitirmesi muhtemel görünüyor..