Spor yazarları, Beşiktaş - Konyaspor maçını yazdı: "Ayıp olmuyor mu arkadaşlar?"
Maçın skoru bir yana, yediği ilk goldeki hatasıyla Karius’u eleştirebilirsiniz. Ona güven duygunuz da sarsılmış olabilir ama, onu aşağılamak, maç boyunca protesto etmek kime ne kazandırır, düşünmek gerek… Ayrıca Güneş’in takımca taraftarları alkışlatması sırasında da “yuh” sesleri ve “istifa” istekleri duyuldu. Ayıp olmadı mı arkadaşlar? Size göre helalleşme böyle mi olur! (Attila Gökçe / Milliyet)
Dağılmanın baş gösterdiği anlarda sahneyi ilk maçında olduğu gibi yine Kagawa aldı. Tıpkı, GORA’daki Arif uzaydaki mapushane arkadaşı Zeytinburnu çocuğu Memet’e söylediği gibi; “Seni seçtim çünkü Japon’sun”!.. İşi o bitirdi... (Cem Dizdar / Fanatik)
Beşiktaş ikinci yarıda da uzun süre üstündü ancak gol pozisyonlarını müsrif bir mirasyedinin bozuk paraları gibi harcadı. Fofana güzel aşırdı, Karius tarla korkuluğundan hallice çaresiz kaldı. Son sözü Kagawa “Sahanın en teknik harikası benim” dercesine vurarak söyledi. (Ali Ece / Fanatik)
Şenol Güneş gibi siyah-beyazlılara hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde tarihinin belki de en başarılı dönemini yaşatan bir teknik adamı itibarsızlaştırmaya çalışmak Beşiktaş taraftarına hiçbir şey kazandırmaz. Şampiyon olmasa bile Şampiyonlar Ligi’ni yakalayabilecek takımın hocasını ve futbolcusunu yuhalamanın, böyle olgun ve bilinçli bir taraftar kitlesine yakıştığını söyleyemeyiz. (Lemi Çelik/ Sözcü)
Neyse ki doksan artı üçte, Kagawa, Adriano’nun asistini gole çevirirken, Kartal’ı ipten alırken, taraftarın tepkilerine hedef olan Şenol Güneş’in tribünleri alkışlaması acaba erken bir veda mıydı? (Bilal Meşe / Milliyet)
Beşiktaş iki kez öne geçmesine rağmen zaman zaman oyundan koptu ve maç 2-2'ye geldi. Ali Turan'ın son dakikada yaptığı çok büyük hatayı iyi değerlendiren Kagawa, Kartal'a altın değerinde bir 3 puan kazandırdı. Maçtan sonra Şenol Güneş'in tüm takımı sahanın ortasına toplayıp tribünleri selamlaması da "Veda" olarak algılandı. Bu esnada ıslıklanan Güneş'in yüz ifadesi de "Böyle mi veda ediyorsunuz?" der gibiydi. Ancak Şenol hoca şimdilik yola devam kararı aldı. Beşiktaş hikayesi farklı olan bir maç oynasa da sahadan 3 puanla ayrılarak ikincilik iddiasını sürdürmeyi bildi. Şampiyonluk treni kaçmış olsa da Şampiyonlar Ligi bileti Beşiktaş için çok önemli. (Oktay Derelioğlu / Takvim)
Yazık ettiler Beşiktaş taraftarına… Bu nasıl bir egodur! Burada siz mi önemlisiniz, Beşiktaş mı? Bakmayın Beşiktaş maçı son anda kazandı. Ama sonucu gene iyi olmayacak böyle devam ederlerse. Beşiktaş seyircisi, çok net mesaj verdi. Şenol'a "Git", Guti'ye "Gel" dedi. Yönetime de "Gidin" dedi. Bakalım filmin ikinci sahnesi ne olacak? Beşiktaş takımı iyi mücadele etti ama kopuk kopuk oynadılar. Konyaspor'un golcüleri yoktu. Yani bu maçı biraz sağlam takımla oynasalar iş çok farklı boyutlara giderdi. Konya takımı, hücumcuları olmasa bile yürüye yürüye Beşiktaş ceza alanına girdi. Konya kalecisi Serkan iyi maç çıkardın ama... Kardeşim dakika olmuş 90+5, Beşiktaş ne var ne yok saldırıyor, eğer kaleni korumak istiyorsan futbol topunu kalenin en uzak yerinde tutacaksın. Beşiktaş Ali Palabıyık'ı istemiyordu, verdiler. Ali Palabıyık da acaba ona göre mi maç idare etti? Kendisini sorgulasın. Şimdi bu cümleleri neden kurdum? Aslında birkaç pozisyon var ama ben size palamut gibisini anlatayım. Dakika 90 artılarda Konyalı futbolcu sağ kanattan ceza sahasına giriyor, tam orta yapacak ayağına tekmeyi yiyor. Zor ayakta duruyor yine de ortayı atıyor. Tabii eğer hakemsen avantaja bırakırsın gol olursa verirsin, olmazsa penaltıyı verirsin. Ne dersin Palabıyık? Soyadın sana hiç yakışmıyor. (Erman Toroğlu / Sabah)