Spor yazarları Beşiktaş - Yeni Malatyaspor maçını yorumladı!
Düşünürken kolay ama - Metin Tekin / Sabah
Beşiktaş'ın hafta içinde Fenerbahçe ile oynadığı kupa maçında çıkan olaylar ve karşılaşmanın tatil edilmesinin bu maça etkisi olduğunu zannetmiyorum. Beşiktaş, Yeni Malatyaspor karşısında maça çok iyi bir oyun başlangıcı yaptı, yüksek tempo sonunda da 13. dakikada da Negredo'nun golüyle 1-0'ı buldu. Sonrasında 7-8 dakika bu etkili oyununu devam etti. Bir futbol klişesidir ama 'İkiyi bulamazsanız işiniz zorlaşır.' İşte Beşiktaş da tam bunu yaşadı. İkiyi bulup oyunu farklı bir yere taşıyamadığı gibi Malatya aynı disiplinle oyunda kaldı. Oyun etkinliğini ilk yarının bir bölümünde eline geçirdi ve akabinde de golü buldu. İkinci yarıda Beşiktaş'tan hızlı bir çıkış bekliyorduk ama sendeledi...
Sonrasında yakalanan 2-3 pozisyonda son dakikaların telaşı, 'İç sahada puan kaybı yaşanır mı?' diye düşünmesini beraberinde getirdi. Ama yine Talisca, Beşiktaş'ın gerildiği maçta işi çözen isim oldu. Belki gole kadar istediklerini yapamayan bir Talisca vardı ama yine kafayla golünü atıp takımını yarışta tuttu. Dün gece bireysel performanslar tatmin edici değildi... Babel'in inanılmaz top kayıpları, her zaman etkili ve verimli etkiler yapan Caner'in yan topları ve kenar ortaları istediği gibi kullanamayışı, haftalar sonra iç sahaya çıkan Quaresma da istediği işleri yapamadı ta ki son dakikadaki golüne kadar.
Yüzde 50'si Talisca - Erman Toroğlu / Fotomaç
Beşiktaş, Malatyaspor karşısında ilk 45 dakika tempo yapmadı. Ama topla fazla oynadılar, fazla şut attılar, oyunu kontrol ettiler. Tamam da rakibi boğacak bir baskı, tempo yoktu sahada. Oğuzhan çıkıp, Tolgay girene kadar bu oyun aynı şekilde sürdü. Tolgay oyuna dahil olduktan sonra oyun biraz hareketlendi. Beşiktaş bu yıl eski Beşiktaş değil, bunu bir defa kabullenelim! Şunu diyebilirsiniz; Yahu Erman hoca, Beşiktaş kazandı yine eleştiriyorsun! Bakınız! Kazanıyor ama nasıl kazanıyor? Üst düzey oyuncuları var. Tamamen bireysel becerilerle kazanıyorlar. Bir gün Babel çıkıyor, bir gün Talisca, bir gün Quaresma. Zaten bu üçünden biri yetiyor. İkisi olduğu zaman zaten kolay hallediyorlar. Üçü de tam kapasiteyle oynadığı zaman bayıltıyorlar. Peki rakibe pozisyon veriyorlar mı? Evet...
Beşiktaş son çeyrekte uyandı - Ziya Şengül / Star
Beşiktaş oyuna başlar başlamaz önde çok adamla baskı kurdu. Quaresma’nın bir korner atışında Yeni Malatyaspor savunma oyuncuları adam paylaşımını iyi yapamadıkları için ayağına gelen pozisyonu Negredo iyi gole çevirerek Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi. Pereira ile pozisyon bulan konuk takım ilk önce golü bulamadı ama ikinci girdiği pozisyonu iyi değerlendirerek golü kaydedip maçı eşitliğe getirdi. Beşiktaş erken gol bulduktan sonra anlamsız rahatlığa girip bu maçı erken zamanda “çantada keklik” görmeye başladı. Hiç ummadığı şekilde kalesinde golü gördü. Eğer bir takım büyükse, öyle anılıyorsa, oyun ciddiyetinden asla uzaklaşmaması lazım. Öylesine pozisyonda yakalanırlar ki, hiç ummadıkları sonuçla baş başa kalırlar. Talisca’nın yakından kaçırdığı kafa golünde top kalecinin üzerine geldi. Boutaib ise yakaladığı bir fırsatı, Fabri kalesini terketmesine rağmen pozisyonu kötü değerlendirerek Malatya’nın öne geçmesine mani oldu. Beşiktaş geç uyandı.
Zor oldu ama oldu - Cem Dizdar / Fanatik
Şampiyonluk yarışındaki Beşiktaş özellikle hücumda ciddi başlayıp devam etse bile planlı ve doğru oynama konusunda sıkıntı yaşıyor. Bu nedenle bu kadar berabere kalıp (8) bu kadar mağlup oldu (4). Dün akşam ilk devre boyunca oyunu Quaresma/Caner üzerinden enine genişletmekte sorun yaşamadılar lakin devamı gelmedi. Yüksek topta güçlü bir takım topu bu kadar yüksek oynayıp uzun süre sonuç alamıyorsa ne demeli? İlk gol de yüksek toptan değil ‘seken top’tan nefis bir bitirici vuruşla geldi. Devamında topu elde tutsalar da rakibi gözlemekte sorun yaşadılar. Bu nedenle lig sıralamasındaki yeri rahat olan Malatya üst üste yakaladığı iki pozisyondan kolayında atamadığı golü daha zor olanında buldu. Baskıya bağlı Beraberlik sonrası Malatya’nın bir ‘Türk klasiği’ olan ‘kontra’ya dönmesi nedeniyle oyun (11 artı en az yedi) maç boyu tek yarı alanda oynanmaya başladı. Bu nedenle Beşiktaş için iş organizasyona değil baskıya bağlı ‘kaza’ya kaldı. Oyun iyice ‘dert dakikaları’na girerken maç boyu ortalıkta görünmeyen Babel’in yerine Adriano ortasında Talisca problem çözdü.
Hakem de Kartal da kurtuldu - Attila Gökçe / Milliyet
Neresinden bakarsanız bakın, Beşiktaş travmalı. Ziraat Türkiye Kupası yarı final maçında yaşanan olaylar sadece Fenerbahçe’yi değil, Beşiktaş’ı da sarstı. Şimdi her iki taraf “mağdur” olduğunu iddia ediyor ... İşte bu “mağduriyet” hali, siyah-beyazlı takımın ligdeki oyununu da etkiliyor ister istemez. Travmayı henüz atlatamayan takımın arıza üstüne arıza çıkardığını görüyoruz. İşte onlardan birincisi: Beşiktaşlı hücum oyuncuları, rakip ceza alanı ve ceza yayının üzerinde sürekli top kaybediyorlar. Oğuzhan, Talisca, Babel ‘in kaybettiği, kullanamadığı, kaptırdığı toplar, dakikalar geçtikçe Malatyaspor’un iştahını ve motivasyonunu artırıyor. Quaresma’nın kullandığı korner atışında rakipten seken topla buluşan Negredo, beklenen golü atıyor ama, öne geçmenin sefası sadece 20 dakika sürüyor. Onca kaptırılan toptan sonra Malatyaspor oyuna ortak oluyor. Dahası, Fabri kurtarmasa fazlasını da yapacak fırsatlar yakalıyorlar. Efendim ikinci arıza da şu: Beşiktaşlı futbolcular asla ikili mücadeleye girmiyorlar. Bu satırları yazmaya başladığımda Beşiktaş’ın yaptığı faul sayısı 5, Malatyaspor’unki 9’du. Bu çekingen, statik ve “gelgeç” oyunun nedeni ne acaba? Hafta sonunda oynanacak Galatasaray maçı öncesinde sakatlanmak ya da cezalı duruma düşmek korkusu olmasın sakın! Bilemem. Belki başka nedenleri vardır ama, risk almadan, mücadele etmeden, göğüs göğüse oynamadan maç kazanmanın garantisi yok. Beşiktaş,
Quaresma’nın ortalarına kafa ile vuramadığı, ayağında topla adam geçip ceza alanına giremediği, yeterince şut atamadığı için oyunu adeta rehine verdi. Pereira’nın attığı gole bakalım. Pas arasından yararlanıp ceza alanında topla buluşan Malatyasporlu futbolcu, Tosiç ve Vida’ya rağmen beraberliği sağlıyor. Sonrası adeta kâbus... Talisca’nın, Babel’in, Negredo’nun şaka şutları hep Fabien’de kalıyor. Dakikalar ilerledikçe başka hasletler (!) de çıkıyor ortaya. Beşiktaşlı futbolcular “çökmeye” ve “çözülmeye” başlıyorlar. Öfkelerini, morallerini, enerjilerini koruyup gerekli reaksiyonu gösteremiyorlar. Vodafone Park’taki on binler tam aksine takımdan daha umutlu, daha istekli, daha enerjik... İşte o enerji, sonunda Adriano’nun asistiyle Talisca’nın kafasından beklenen golü getiriyor. Talisca, attığı golle sadece Beşiktaş’ı değil, hakem Halis Özkahya’yı da kurtarıyor. 47’de Murat Yıldırım, topu kazanıyor ama Quaresma’ya da uçan tekme atmaktan geri durmuyor. Doğrudan kırmızı kart gerek.. Gösterilmiyor. Belki de hareketi yapan Pepe olmadığı (!) için... 67’de Pereira Vida’nın suratına koluyla darbeyi indiriyor. Sarı kart ve penaltı olmalı. Hayır, olmuyor! Serbest vuruşlara el ve ayak koyan Quaresma nihayet amacına ulaşıyor. Eh, geçmiş olsun... Beşiktaş’a da Halis Özkahya’ya da. İki golcü felaketi önlüyor. Not: Malatyasporlu oyuncular, maaş ve transfer taksitlerini alamadıkları için antrenmanları da boykot etmişler. Ona rağmen Beşiktaş’a karşı yiğitçe oynadılar, bravo!
Yıldızlarıyla kazandı - Oktay Derelioğlu / Takvim
Beşiktaş dün kolay geçmesi beklenen bir maçtan zorlanarak galip ayrıldı. Maça iyi başlayan Siyah-Beyazlılar Negredo ile öne geçmesine rağmen ardından istediği oyunu sahaya yansıtmakta zorlandı ve Yeni Malatya'yı maça ortak etti. Takım oyununu iyi oynayan konuk ekip ilk yarıda kontra ataklarla gol aradı. Oyunu çirkinleştirmeyen Yeni Malatya takımı Pereira ile golü buldu ve skora denge geldi. Bu gol sonrası bir süre şok yaşayan Kartal, ardından oyunun kontrolünü eline aldı.
MORAL KAZANDI
İkinci yarıda oyunun tek hakimi olan Siyah-Beyazlılar bitiricilik konusunda ise etkisiz kaldı. 81'de Talisca bireysel yeteneğiyle Kartal'ı öne geçirdi. Son anlarda sahneye çıkan günün çalışkan ismi Quaresma da harika bir golle maçı kopardı. Beşiktaş sonuç olarak zorlansa da kazanmayı bildi ve puan kaybının telafisi olmadığı bu süreçte önemli bir 3 puan aldı. Son 4 haftaya girilirken hata yapmayan Beşiktaş, haftaya Galatasaray ile Türk Telekom Stadı'nda bir final maçı oynayacak. Kara Kartal'ın Galatasaray karşısında elde edeceği sonuç belki de Süper Lig'de sezonu şekillendirecek. ,
MAÇIN iYiSİ: QUARESMA Güzel oyununu şık bir golle süsledi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ: MURAT Malatyalı oyuncu çok agresifti..
EŞİĞİ GEÇEMİYOR
Oğuzhan'a bir parantez açmak gerekirse; sinirli ve gergin... Tam olgunluk döneminde. Kuvvetlendi ilerledi ama bir eşik var onu atlayamıyor. Geldiğinde yeteneğini görüyorduk ama malzemesini daha yukarlara çekemiyor. Güven problemi var. Hep kuvvetli olmak zorunda. Bu tip oyuncular antrenöre değil, sadece ve sadece aynaya bakacaklar. Talisca'dan sonra ceza sahasından uzaklaştı..
Kartal'da anahtar çok - Rıdvan Dilmen / Fotomaç
Beşiktaş ısrar etti ve kazandı... Malatya karşısında oyun temposunu artırdı ve kazandı. Adriano'nun gerçek yerine dönmesi de bunda etkili oldu. Çünkü soldaki etkinliği daha fazla bu oyuncunun... Gökhan oyuna girince, Oğuzhan-Tolgay değişikliğiyle orta sahadan da dönen topları aldılar ve sonuca gittiler. 80'den sonra Erol Bulut, Beşiktaş'ın hamlelerinden sonra 1 puana oynamaya başladı... 5'li savunmaya dönerken, Adriano devreye girdi kesti ve gol yaptırdı. Başakşehir ve Galatasaray'ın kazanması, Beşiktaş'ın bir hafta sonra TT Stadyumu'na gidecek olması kazanmasını mecbur kılıyordu. Kolay maç yok... Düştü denilen Osmanlı, Gençlerbirliği'ni potaya attı. Bu Osmanlı, Başakşehir ve Beşiktaş'la oynayacak... Fenerbahçe'nin de Antalya maçı kolay olmayacak. Beşiktaş oyunun büyük bölümünde favori gibi oynadı ama bazen anlamsız şekilde oyundan koptular. İki takım arasında yıldızlar ve kalite açısından büyük fark var zaten... Malatya için kolay bir sezon değil... Erol hoca ilk kez teknik direktörlük deneyiminde, bitime 4 hafta kala tehlikeli bölgede olmaması pozitif bir durum... 80'den sonra kafada bir puan vardı. Adriano gibi iki ayağıyla kesebilen, Talisca gibi müthiş koşular yapan bir oyuncu, duran topları da iyi kullanan Beşiktaş var karşında. Yani, anahtarları çok olduğu için kilidi açtı... Önümüzdeki hafta da finale çıkacak. Beşiktaş kazanırsa dev bir adım atacak. Kaybederse yarıştan kopar ama berabere kalırsa yarışta kalır. Sinan Gümüş ile Talisca'nın attığı goller dengeleri değiştirdi... Fenerbahçe- Antalya maçı da son 4 haftaya girilirken olayı renklendirecek gibi görünüyor tabii Fenerbahçe kazanırsa...
Hakem de Kartal da kurtuldu - Ali Sami ALKIŞ / Star
Yarıda kalan gerilimli derbinin, hemen 3 gün sonrasındaki maçta olası etkileri görülebilirdi. Ama Beşiktaş’ın, Yeni Malatya karşısında durumu 1-1’e getirmesi; o talihsiz günün uzantısı değildi. Çünkü golü yiyene kadar sergilediği tavır, arızalı bir görüntü içermiyordu. Yeterli tempoda, yeterli iştahda ve yeterli kıvamdaydı. Zaten golünü de attı. Fark, Malatya’nın oyundan düşmek istemeyen inatçı tavrından ve amatör bir heyecanla maça asılmasından kaynaklanan saf coşkusuna dayanıyordu.
Şaşılacak bir durum yok. Yani Beşiktaş şampiyon olacak diye, başkalarının gol atma hakkı ya da becerisi yok mu? Bunlar işin doğasında var. Kabullenmek zorundasın. Beşiktaş ikinci yarıya yüksek tempoyla, etkili ve Talisca’ın iki önemli pozisyonuyla can alıcı girdi. Ama Malatya’nın “Fazla açılmadan ve fazla kapanmadan” sergilediği açık/temiz/net futbol; arka arkaya gelen Beşiktaş’a, hem huzur hem fırsat vermedi. Zaman hızla akıp gidiyordu... Gol gelmiyordu. Buna rağmen; “Futbolcular ve Şenol Güneş şu şu hataları yaptı” diyecek bir kusur ya da mazeret de yoktu ortada... Herkes elinden geleni yapıyordu, olmuyordu. Oğuzhan-Tolgay değişikliği de belirgin bir fark getirmedi. O ana kadar neler oluyorsa, aynısı devam ediyordu. Malatya atak anlamında pek zorlamıyordu ama, soğukkanlı savunma kurgusu; baskılardan etkilenme zaafından takımı uzak tutuyordu. Hata yapmıyorlardı. En büyük şansı ve başarısı buydu. Babel-Lens değişikliği de pek bir anlam taşımadı. Takım gene çok bastırıyor, gene eli boş dönüyordu. Her zaman, her yerde, her şartta olduğu gibi; gene imdada Talisca ve Q7 yetişti.
Var mısın? Yok musun? - Gökhan Dinç / Vatan
OLAYLI F.Bahçe derbisi sonrası daha iştahlı bir Beşiktaş bekliyordum. Ancak attığı ilk golden sonra vitesi düşüren Beşiktaş kalesinde beraberlik golünü gördükten sonra yeniden oynamaya başladı. ÖZELLİKLE Quaresma’nın inisiyatif alması siyah-beyazlıları başka bir takıma dönüşüyor. Sezon başından bu yana Beşiktaş’ın ileri ucundaki tüm oyuncuların iyi oynadığı çok az gördük zaten. O da Şampiyonlar Ligi maçlarıydı. Lig’de Negredo, Q7, Babel ve Talisca’dan oluşan mahşerin 4 atlısının aynı maçta üstün performansını izlemedik. Birisi sazı eline alıyor, maçı kurtarıyordu. Son haftalarda bu Talisca’ydı mesela. Şubattan bu yana ilk kez taraftarın karşısına çıkan Q7, hücum anlamında zaman zaman ses çıkardı. Savunmada hiç kimsenin beklentisi olmayan Kart sınırında olduğu için çok dikkatli davrandı. Yanına hücum anlamında bir oyuncu eklense daha farklı bir maç izleyecektik. Öyle de oldu. GEÇEN haftalarda yaptığını yine yaptı. Adriano’nun sağ kanattan yaptığı mükemmel ortanın da hakkını vermek lazım. Sahneyi boş bulunca Talisca, baktı olmuyor yine “ben yapayım yapmam gerekeni” dedi. Sonrasında da Quaresma “seni yalnız bırakmam evlat” diyerek sahnedeki yerini aldı. Kendisine özel bir hayranlığımın olduğunu söylemekten çekinmiyorum. Sen çok özel bir oyuncusun Quaresma. HARİKA BİR MAÇ OLSUN MAÇIN 2. yarısında takım halinde oyunun tamamı ile rakip yarı sahaya yıkan Beşiktaş taraftarının da desteği ile inanılmaz pozisyonlar buldu. Sezonun boyunun kısaldığı bu haftalarda, her ne yaşarsan yaşa her maçı kazanmak zorundasın. Bulduğun her fırsatı da gol yapacaksın. Yapacaksın ki haftaya oynayacağın G.Saray derbisinin bir anlamı olsun.
Oğuzhan'ın iyi başlayıp kötü gidişi... Vida, 'Top kaleye yaklaştıkça rakibin içine girmelisiniz' mantığından ters davranıp Pereira'ya atışı yaptırdı ve tabii ki Fabri'nin de büyük hatası vardı. Bu kıyasıya yarışta herkes gibi biz de kalan maçları önümüze alıp, ahkamlar kesebiliyoruz... 'Beşiktaş'ın tek maçı kaldı, o da Galatasaray', 'Galatasaray'ın tek zorlanacağı maç Beşiktaş', 'Başakşehir kimseye şampiyonluğu vermez', 'Fenerbahçe kaybetmez'... Ama bu işin içinde yaşayanlar biliyor ki kazanmak için gol atmak gerekir ve bu da kolay değil. Galatasaray'ın Alanya maçı ve dünkü Beşiktaş karşılaşması kolay mücadele olmadığını kanıtladı. Kimse Beşiktaş'ın, Malatya karşısında bu kadar zorlanacağı tahmin etmiyordu. Yarış kıyasıya devam.
İstanbul'dan büyüklerden puan alacaksan veya yeneceksen bir gol de kafi gelmez artık, iki gol atman lazım. İki gol atarsan rakibin dengesini bozarsın ve işi halledebilirsin. İlk yarıda bir Malatyasporlu hücumdaydı, üç Beşiktaşlı geride, bazen de dört… Böyle olduğu halde bile gol pozisyonu yakaladı Yeni Malatyaspor. Hele ikinci yakaladığı pozisyonu atsalar maç ne hale gelir? Ama şu bir gerçek öyle veya böyle Beşiktaş'ın en tehlikeli adamı Talisca. Onu Beşiktaş'tan çıkarırsanız siyah-beyazlıların gücü yüzde 50 düşer. Quaresma ve Babel kurtaramazlar o zaman Beşiktaş'ı. Malatyaspor elinden geleni yaptı. Ama bir laf vardır ya; Benim adım hıdır, yapabileceğim budur. İşin özü de budur!.
Oyunun son dakikalarına kadar baskı kurmaya tekrar başladı. Çok zorlandığı Yeni Malatyaspor karşısında maçın sonlarına doğru Talica ile galibiyet golünü buldu. Eğer bu maç kendi evinde olmamış olsaydı, Beşiktaş bu mücadeleyi kazanamayabilirdi. Malatya disiplinli bir takım. Fazla hücum aksiyonları içinde bulunmaya nekez davranıyor. Bir gol bulduktan sonra gol pozisyonuna girmeye fazla itibar etmiyor. Varsa yoksa maçı berabere bitirmeye çalıştı. Seyircinin de desteği arkasına alan Beşiktaş maçın son çeyreğinde uyanışa geçerek baskı üzerine baskı kurup kazanılan bir frikik vuruşunda Quaresma’nın atmış olduğu üçüncü Beşiktaş golüyle olağanüstü rahatlayan oldu
Ardından Quaresma da risk ihtimalini ortadan kaldırdı. Gecenin sorusu Babel’in gönülsüzlüğü gözle görülürken bu kadar sahada kalması nedendi? Ayrıca bu ülkede deplasman takımları sürekli beraberlik oyunu mu oynayacak? Malatya 1-0’dan 1-1 getiren oyununu neden sürdürmek/yükseltmek istemez? Maçın starı Rakibin oyunu bu kadar sıkıştırmasına izin verilen maça ‘yıldız’ yazmak zor. Kritik kurtarışlar yapan Fabri ve maçı çözen kenar oyuncuları Quaresma ile Adriano’ya haksızlık etmek olmaz: Onlar... Maçın olayı Akıl edenlerin aklına sağlık! 10 yaşındaki Elif Naz’ın gol anonsu yapması. Bu vesileyle Hisarlı Ahmet’i de analım; “Elif dedim be dedim, kız sen ne güzel iş ettin!” Kim ne derse desin, bu oyunu çocuk saflığı ve kadın duygusu kurtaracak. Kısa mesaj Öne geçtiğin oyunu gösterini yükselterek eline alamazsan devamı ‘can havli’ oyunla geçer. Bu da seni ‘kazanma garanti’li oyundan uzaklaştırır.
BEŞİKTAŞ’IN ikinci golü geciktikçe oyun Yeni Malatya’nın en iyi bildiği işi yapması için fırsat haline döndü. Özellikle Erol Bulut’un gelmesinin ardından defansif oyunu iyi yapan Malatya 70’de Gilberto hamlesiyle kazanmak için hamle yaptı. Ancak gol hamlesinin sonrasında kalesinde golleri gördü. DEDİK ya ne yaşarsan yaşa, nasıl oynarsan oyna kazan. İşte şimdi sezonun maçına merhaba deme zamanı. Kulüp yöneticileri için bir fırsat daha ne olur sezonun maçı öncesinde kimse kimseyi germesin, kimse kimse hakkında atıp tutmasın da harika bir maç izleyelim. Ben şimdiden heyecanlandım. (Skorer)