Spor yazarları Beşiktaş'ın farklı Göztepe galibiyetini değerlendirdi
Gecenin sorusu (Cem Dizdar)
Maçın starı (Cem Dizdar)
Maçın olayı (Cem Dizdar)
Kısa mesaj (Cem Dizdar)
Harika performans (Ali Ece) - Fanatik
Oğuzhan-Atiba-Tolgay orta üçlüsünün hiçbiri yokken, en akıllıca plan daha direkt futbol oynamaktı. Kendisi için önemli eksikleri olan Göztepe de benzer şekilde oynayarak başladı. Lakin Göztepe’nin bir Talisca’sı yoktu!
Gecenin sorusu (Ali Ece)
Maçın starı (Ali Ece)
Maçın olayı (Ali Ece)
Kısa mesaj (Ali Ece)
Şampiyonluğu haykırdı (Erman Özgür) Fanatik
Maçın ilk yarısında Beşiktaş’ın özel oyuncularının sahada olmayışının farklı getirileri oldu. Beşiktaş tarafında oyun kuruculuk sorumluluğunu Caner, Medel, Adriano gibi oyuncuları üstlenip set oyunundan ziyade çabuk kaleye gitme çabaları Talisca ve Babel’in etkili oyunları sayesinde tutunca ibre daha ilk yarıdan kendilerine dönmüş oldu.
Gecenin sorusu (Erman Özgür)
Maçın starı (Erman Özgür)
Maçın olayı (Erman Özgür)
Kısa mesaj (Erman Özgür)
Galatasaray gibi coşkulu (Rıdvan Dilmen)
21 puan duruyordu maçtan önce Beşiktaş için... Başakşehir için de 18... Fenerbahçe ve Galatasaray için de 21... Önümüzdeki hafta da Galatasaray- Başakşehir maçı var. Beşiktaş da o maçtan faydalanmak için bu maçı almak zorundaydı ve geçen hafta da kazanmıştı. Evet, Göztepe'nin önemli eksikleri vardı. Beşiktaş'ta da üç önemli orta saha cezalıydı. Pazartesi günü 'Kim oynar?' diye konuştuğumuzda 'Necip ve Medel' diyorduk. Onlar oynadı. Şenol hoca bu eksikler varken maceraya gitmedi. Yani forvetten ön libero yaratmadı veya 4-1-4-1 oynamadı. Ama Gökhan iyi olsaydı yine böyle mi çıkardı 11..Onu bilemiyorum. Göztepe gibi İstanbul'a gelen takımların oyuna ortak olmaları için gol atmaları lazım. Hele hele 0-0 iken atarlarsa dirençleri artıyor. Bunu yakaladı mı? Yakaladı ama Demba Ba ile de bu fırsatı kaçırdılar.
Sonra da Talisca golü attı. Talisca çok etkili.. Bir forvet arkası hücum anlamında bu kadar etkili olabilir. Kafa vuruyor, şut atıyor, çalım atıyor, faul alıyor. Genç olması da avantaj. Gol attıkça güven gelir. Quaresma gibi Talisca da Vodafone'da seviye atlıyor. Seyirciyi görünce coşuyor. Doğru bir kulübe geldi. Benfica'da kalsa veya başka bir kulübe gitse bu kadar gelişim gösteremeyebilirdi. İlk geldiğinde çekingen, kafa toplarına çıkmayan biriydi ama şimdi bakıyorsunuz 10 kafa şutunda 6 gol bulmuş. Lens de biraz daha kıpırdamış durumda. Caner'i de beğendim. Fabri de inanılmazdı.
Göztepe'nin eksik kadrosu ilk yarı itibarı ile Beşiktaş'ın eksik kadrosu ile baş edemedi. Aslında o şaşkın başlayan Beşiktaş'a karşı Göztepe ilk golü atabilse oyuna ortak olabilirdi.
İlk yarı itibarı ile enteresan bir pozisyon vardı. Oyun 0-0 iken ara pası atılan Lens'in pozisyonunu çözemedim. Hakeme de baktım. Görüş açısını önce Selçuk kapatıyor, sonra da bir başka futbolcu. Belki yardımcı hakem etkili olabilir. Ama pozisyon faulse kırmızı... Defalarca baktım, var mı yok mu anlayamadım. Bunun için hakem Ümit Öztürk'e bir şey söyleyemem. Ama bana yüzde 60 faul gibi geldi.
Beşiktaş 3-1'den sonra oyunu kontrol edebilmek için Vida'yı aldı ve sağ beke koydu. Ama kırmızı kart gelince işler değişti. Beşiktaş zaten hızlı oynayan, hücuma çabuk çıkan bir takım.
Göztepe buraya kazanmak için gelmiş beraberliğe değil. Ha böyle çok pozisyona mı girdi? Hayır. Ama o kadar kontrolsüz çıktılar ki her kaybettikleri top pozisyon oldu. Sonra da beşlik oldular. Çünkü büyük takımlar kontrolü kaybettiğinizde sizi affetmezler, pozisyonları değerlendirirler. Tamer hoca da ikinci yarıda 2-2'yi yakalamak için Selçuk'u çıkardı.
Ümit Öztürk kırmızı kartta haklıydı. Ne olursa olsun hakeme dokunamazsınız. Ümit Öztürk de Premier Lig maçlarındaki hakemler gibi yönetti maçı. Fazla durdurmadı.
Beşiktaş 'Ben bu yarışta varım' dedi. 6'da 6 da yapabilir. Ama Galatasaray, Başakşehir'e yenilmez ve diğer 7 maçı kazanırsa şampiyon. Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışını kaçırmaması için en kötü Türk Telekom'a bu şartlarda gitmesi lazım ve onların da tıpkı Galatasaray gibi coşkusu inanılmaz artmış.
Atanamamış büyük takım! (Uğur Meleke) Hürriyet
Beşiktaş-Göztepe maçı hikâyesini doğru okuyabilmek için muhakkak misafir ekibin sezon çizgisini de göz önüne almak gerek: Göztepe, bu sezon ligin zirve dörtlüsü Başakşehir-GS-BJK-FB ile 7 maç oynadı, tek bir puan alabildi. Bu yedi maçın her birinde en az 2’şer gol yedi. Ve bu alanda Süper Lig’de Karabükspor’dan bile kötü. En dipte.
Halen Avrupa kupaları mücadelesi veren, sezonun flaş ekiplerinden Göztepe’nin ligin alt sınıf takımlarına karşı gösterdiği performansı büyüklere karşı sergileyememesinin sebebi sanırım şu: Göztepe, bir tür “atanamamış büyük” gibi oynuyor her seferinde... Tempoya tempoyla, hücuma hücumla cevap veriyor ve genelde kalitesi yetersiz geldiği için maçları kaybediyor! Dün gecenin analizi için elbette birçok detayı dikkate alabilirsiniz: Stoperleri Kadu-Kosanovic eksikti, Poko’yu sağ açıkta başlatmak hataydı gibi. Ama bence büyük projeksiyonda temel etken, Göztepe’nin büyük maçlarda gerçekçilikten uzak oyunu. Dünün de esas özeti bu.
Beşiktaş cephesi için de elbette son derece olumlu veriler var: Maçın beklenenden kolay geçmesini sadece Göztepe’nin realist olmaktan uzak oyunuyla açıklayamayız. Atiba-Tolgay-Oğuzhan’ın cezalı olduğu bir günde Medel’in golle, Necip’in asistle oynaması, herhalde Şenol Güneş için rüya gibi bir şey. Özellikle Medel için ayrı bir parantez açmak gerek: Beşiktaş’ın Şilili oyuncuyu transfer etmek istediğinde Güneş’in kısa boyundan dolayı ona pek sıcak bakmadığını biliyorum. O Medel, forma şansını da hak ettiğinden oldukça geç bulmasına rağmen, ligin ikinci yarısına imza atmaya devam ediyor. Beşiktaş’ta daha önce stoper oynadı, sağ bek oynadı, ön libero oynadı. Dünse ilk defa Necip’in bir tık önünde, “8 numara” rolündeydi. Onu da mükemmel yaptı. 25’te golü atmasına santimler izin vermedi, 26’da hak ettiği golü attı. Lige değer katan, çok büyük bir profesyonel gerçekten.
Larin daha erken girebilirdi
Beşiktaş 65’te 3-0’ı bulup maçı koparmış. Negredo hem çok etkili değil, hem de zaten maske gibi bir engeli var. Vagner Love da kulübede yok. Acaba o dakikalarda Güneş, Negredo’yu çıkarıp, Larin’i oyuna sokamaz mıydı? Kanadalı oyuncunun MLS performanslarını biliyorum, hatta Eylül 2015’te Socrates’teki yazımda ona yer vermiştim. Eğer fiziksel seviyesini koruyorsa, Süper Lig’e uygun bir santrfor olduğunu düşünüyorum. Çok kuvvetli, ayakları yere çok sağlam basan, gol vuruşları da fena olmayan bir genç. Dün onu biraz daha fazla izlemek isterdim doğrusu.
Leo kırmızı görmeliydi! (Deniz Çoban) Fanatik
Beşiktaş’ın farklı galibiyeti Ümit Öztürk için büyük şans oldu. Aksi bir sonuçta, vermediği kartlar dolayısıyla ağır eleştirilere maruz kalabilirdi. Henüz 3.dakikada Leo’nun Lens’e hareketine devam dedi.
Ümit Öztürk-Rotman diyaloğu
Ümit Öztürk, yeni nesilden en beğendiğim hakemlerden biri. Hata yapabilir, yanlış karar verebilir, ama her zaman gördüğünü çaldığına inanıyorum. Dün de Rotman’a “omzundan itildiği için” haklı bir kırmızı kart gösterdi. Ama bu kartta benim esas hoşuma giden detay, sonrasında ikilinin diyaloğu idi. Hakemler genelde bu tarz kartlardan sonra sakin kalamıyorlar, diyalogdan kaçıyorlar. Öztürk, Rotman’la konuştu, anlattı, açıkladı ve hatta ikna etti Sloven oyuncuyu. Bravo Ümit Öztürk...
Beş eksik, beş gol!.. - (Bilal Meşe) Milliyet
Göztepe maçı öncesi cezalı oyuncular nedeniyle kafalarda soru işaretleri vardı. Güneş’in bu eksikleri nasıl kapatacağı merak konusuydu. Ne var ki herkesin unuttuğu bir şey vardı, o da Kartal’daki kadro derinliği idi. Nitekim tecrübeli çalıştırıcı, Medel ve Necip’i onbirde sahaya sürdü, oyun sistemini de 4-2-3-1 olarak belirleyince, sorun otomatikman ortadan kalktı. Güneş, Gönül’ün sakatlığı nedeniyle Adriano’yu alternatif olarak kullandı, iyi de yaptı. Bu maç öncesinde Dem Baba polemiği yaşandı, karşılıklı açıklamalar kafa karıştırdı. Fırsat varken almadınız, şimdi mi aklınız başınıza geldi? Bu tür açıklamaların etik olduğunu da bize kimse savunamaz!
Senegalli oyuncunun bu tartışmalardan etkileneceğini açıkcası düşünmedim, çünkü iyi bir profesyonel. Ne var ki ilk dakikalarda yakaladığı bir pozisyondaki kötü vuruşu acaba mı, dedik. Göztepe’nin ofansif oyun anlayışı elbette Beşiktaş için avantajdı, nitekim Kartal bunu ilk yarıda harika değerlendirdi, iki farkı yakaladı. Cenk Tosun’un ayrılığından bu yana gözler tamamen Negredo’ya çevrildi. Ne var ki İspanyol golcü arzulanan hedefin hâlâ bir hayli uzağında. Buna uyum süreci gibi mazeretler üretmenin anlamı yok. Olmayınca olmuyor, belki de yalnız kalıyor. Ancak rakip savunmayı rahatsız ettiği de bir gerçek, bunu da görmemezlikten gelemeyiz. Neyse ki Kartal’da bir Talisca gerçeği var, hatta Babel var, Medel var... Dememiz o ki, Negredo duruyor ama onlar asla boş durmuyor, özellikle Talisca gollerini sıralıyor, Kartal’ı sırtlamaya devam ediyor.
Talisca ilk yarıda iki kez kaleyi kafa şutuyla yokladı, birini gole çevirdi. Çok adamlı hücumda ise Medel, bir uzaktan boş kaleyi göremedi, ama ikincisinde affetmedi. Haa Babel’i de unutmamak gerekir, şahane bir şut attı, Beto güçlükle kornere tokatladı. Ön yargılı değilim, olmam da... Ne var ki şu Lens var ya Lens! Adamı çileden çıkarır! 53’te atamadığı golü gördünüz mü, insanın saçını başını yolası geliyor! Bizler onun kumaşını tartışmıyoruz, ama geldiği günden bu yana dişe dokunur bir iş yaptığını gören var mı? Neyse ki onun açıklarını kapatan var, örneğin duran topta ileri çıkan Tosic farkı üçe çıkarırken, Kartal’ı rahatlattı. Bu oyunda işi sıkı tutacaksınız, farka güvenmeyeceksiniz. 71’de Halil farkı ikiye indirirken, Demba Ba’nın şutu direk yerine fileleri bulsa, al başına iş! 78’de Rotman çift sarıdan kızarırken, Beşiktaş’ın ekmeğine yağ sürdü. Ve Larin sahne aldı. 86’da Pektemek’in asistine, şık bir vuruşla karşılık verdi, skoru 4-1 yaptı. 87’de bu kez Babel sahneye çıktı ve maçın skorunu belirledi.
Bu Beşiktaş çok farklı - (Güntekin Onay) Vatan
ATIBA, Oğuzhan ve Tolgay’sız Beşiktaş’ın nasıl bir oyun ortaya koyacağı merak konusuydu. Medel-Necip ile acaba yaratıcılık anlamında sorun yaşanır mıydı? Açıkçası topa daha az sahip olan ancak daha direkt oynayan bir Beşiktaş gördük. Talisca, orta sahayla ilk kez bütünleşti. Sorumluluk aldı. Etkili ve hareketli oynadı. Hem de her zaman yaptığı gibi golünü attı. Attığı goller tabii ki çok değerli ancak dünkü etkili oyunu paha biçilemez.
SADECE NEGREDO KÖTÜYDÜ
CANER bu ligin en iyi orta yapan beki. Dün bunu bir kez daha gösterdi ve maç boyunca çok aktifti. Oğuzhan, Atiba ve Tolgay’ın sezon başından beri ceza sahası dışından yapamadığını Medel yaptı ve nefis bir şutla farkı 2’ye çıkardı. Siyah-beyazlı takımda dün Negredo hariç tüm oyuncular iyi futbol oynadı. Necip çalışkan ve güçlüydü. Zaten orta saha oynadığı zaman belli bir standartı var. Medel topu ayağından hızlı çıkartan ve tempoyu yükselten bir futbolcu. Beşiktaş dün özellikle 2. yarıda Göztepe’nin bıraktığı alanları kullandı ama farkı arttırma şanslarını değerlendiremedi. Tosic ile gelen 3. gol sonrası maçı bitirdim duygusuyla hareket edince Göztepe pozisyonlar ve gol buldu.
BEŞİKTAŞ, teknik-taktik-fizik herşeyin ötesinde dün, önceki haftalardan daha iştahlıydı. Yüksek arzu ve konsantrasyon bundan sonraki haftalarda en önemlisi. Çünkü zaten kalitesi tartışılmayacak bir kadro. Dünkü gibi kazanma arzusu gösteren bir Beşiktaş, kalan maçların hepsini kazanabilir. Quaresma da cezasını bitirdi ancak Negredo’nun son 2 maçtaki olumsuz görüntüsü Kartal açısından tek olumsuzluk olarak görünüyor.
Beşiktaş kendine geldi - (Ömer Güvenç) Vatan
KÖTÜ oynadığı haftaları geride bırakan Beşiktaş geçen hafta Aytemiz Alanya’yı bu hafta da Göztepe’yi yenerek rakiplerine hiç bir yere kaçamazsınız ensenizdeyim dedi. Atiba,Oğuzhan, Tolgay ve Quaresma gibi önemli oyunculardan yoksun olan Beşiktaş’ın ne yapacağı merak ediliyordu. Göztepe’ye 5 gol atarak yapacağını yaptı. Bence Caner hariç çok fazla öne çıkan oyuncusu yoktu, takım olarak iyiydiler. Bu arada Talisca’ya inanılmaz bir gol attıran, onun dışında da iyi oynayan Caner’in çıkarılışına aklım ermedi.
AKLIMIN ermediği bir diğer konu da maç 3 olmuş, Gökhan Töre gibi bir oyuncu neden oyuna girmez? Hazır değilse neden kulübede? Gökhan kazanılması gereken bir oyuncu. Medel’in golünde Babel’in asisti mükemmeldi. Babel’in attığı golde de Talisca’nın egoist davranmaması futbol ahlakıydı. Özetle Beşiktaş, bundan sonraki maçlarının hepsini kazanmak mecburiyetinde. Kazanacak ve Başakşehir ile G.saray’ın tökezlemesini bekleyecek.
SELÇUK ŞAŞIRTTI!
GÖZTEPE’YE gelince hiç de tahmin etmediğim bir performans gösterdiler. Bir tek Halil bir şeyler yapmaya çalışan oyuncuydu.. O da tek başına yetmedi. Selçuk benim özellikle profesyonelliğini çok beğendiğim bir oyuncu. Ama oyundan çıkarken yaptığı tavırlar hiç hoş değildi. Rotman’ın kırmızı kartına gelince zorla kendini attırdı...
Talisca varsa eksiği yok - (Sabah) Erman Toroğlu
Galatasaray ile Beşiktaş'ın, bundan sonra şampiyonluğa oynamayan takımlarla yapacağı maçları çok zor geçmez. İki takım da şampiyonluk havasına girmişler. Düşme hattında da olsa, orta sıralarda da olsa; diğer rakiplerini yenerler. İş; kendi aralarında ve Galatasaray'ın Başakşehir ile oynayacağı maça kalır diye tahmin ediyorum. Beşiktaş dün 5 gol attı. Eksikleri var deniyor! Zaten Oğuzhan da Atiba da bir şey oynamıyor. Eksik olarak Quaresma ile Tolgay var. Ama Beşiktaş'ta net bir gerçek var. Siyah-beyazlılar Talisca oynamazsa olmuyor; kısaca Talisca olmazsa olmaz! Çünkü Beşiktaş'ta gole en yakın adam Talisca.
Gol atmasa da, asit yapmasa da, bütün dikkatler onda. Al Talisca'yı Beşiktaş'tan... Gücü yüzde 40 azalır. Ne kadar iddialı söylüyorum. Talisca'nın varlığıyla diğerleri de hareket ediyor. Çakmak gibi. Ateşliyor takımı. İnşallah seneye gitmez. Giderse de görürsünüz. Talisca ile Beşiktaş'ın aşısı tuttu. Başkası yerini dolduramaz, olmaz. Karşı takıma tehlike üreten adam Talisca. Diğerleri etrafında iş yapıp, oynuyorlar. Talisca ve saz arkadaşları. Öyle diyelim. Üzerine çekerek arkadaşlarına boş alan yaratıyor. En tehlikeli adam! Bir bakın.. Siyah-beyazlılar göze hoş gelen bir futbol oynadılar mı, hayır.. 90 dakika sonunda futbol olarak bir şey var mı, hayır.. Ama 5 tane gol var. Buna da 'evet' diyeceksiniz, başka şansınız yok. Göztepe ise bir yere kadar, bundan fazlasını zaten yapamazlardı. 2 sene evvel herkes Beşiktaş şampiyon olsun diyordu. Şimdi Beşiktaşlılar hariç kimse Beşiktaş şampiyon olsun demiyor. O zaman aynaya bakacaksın. Demba Ba konusu konuşuldu. Ciklet verirsen çiğnerler. Demba Ba'nın karaktersiz bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Pozisyon icabı o pozisyonu kaçırdı diye gördüm. Konuşulacak konu mudur? Direkten dönen topu da var. Futbolun dışındaki adamlar geliyor sonra futbol bu hale geliyor. Hakem, kendisine dokunan oyuncuyu ikinci sarı karttan attı.
Doğru karar! Diğer eyyamcılar için ne demek lazım. Hakem üniforması giyip, o üniformayı futbolcular karşısında ayaklar altına alanlara ne demek lazım? Hakem oyun kuralı değildir, kişiliktir. Oyun kuralını her hakeme verirsiniz ama kişilik veremezsiniz. O, o kadardır. Onu da zorlayamazsınız. Fikret Orman, "Her ihtimale karşı bir Demba Ba açıklaması yaparak, ortalığı karıştırayım" dedi. Sonra da zeytinyağı gibi üste çıkmaya kalktı. Bu şunu gösterir; "Takımıma pek güvenmiyorum. Ben gene de ortalığı biraz karıştırayım ki bundan fayda sağlayalım, ortalığı biraz gereyim ki bundan faydalanayım!" Türkiye'deki genel yönetici zihniyeti bu! Hiç değişmiyorlar, hepsi tornadan çıkmış gibi aynılar. Hiç birinin, diğerine tek bir söz söylemeye hakkı yok. Nasıl bir Türk futbolu bu yahu? Muharrem Usta ağlıyor. Giden başkan ağlıyor, hakem ağlıyor, futbolcu ağlıyor, öteki başkan "En büyük Galatasaray" diyor. Arabesk gibi. Orhan Gencebay çıkıp söyleyecek, batsın bu dünya diye...
Sadece Negredo - (Sabah) Metin Tekin
Atiba, Tolgay, Oğuzhan ve Quaresma gibi eksiklere rağmen Beşiktaş kazandı. Güneş'in kadro tercihini ve maçı nasıl yorumluyorsunuz? Bu eksikleri göz önüne aldığımızda Şenol Güneş'in dün tercih ettiği kadro zorunlu bir kadroydu.. Özellikle Tolgay, Atiba ve Oğuzhan gibi orta saha oyuncularının olmaması, Beşiktaş'ın nasıl bir oyunu tercih edeceği merak ediliyordu. Şenol Güneş, takım şeklini değiştirmeden orta ikiliyi Medel ve Necip'le kurdu. Takım şekli aynı ama oyun anlayışı farklıydı. Kontrollü oyun ve pas marifetiyle değil direkt oyunu tercih ederek bunu yaptı. Topa çok sahip olmayı, çok pas yapmayı tercih etmedi Beşiktaş. Direkt oynayarak, hücum üretkenliğini ve skoru böyle buldu ve bana göre işin doğrusu buydu.
Sezonun ilk yarısında 3 gol atan Talisca, dünkü golüyle ikinci yarı 9 gol kaydetti. Talisca'nın bu performansını nasıl yorumluyorsunuz? Talisca skoru belirmede çok etkin bir oyuncu. Santrfor arkasında oynarken servisçi olarak bakmamak lazım ki onu da yapar, özellikle gol atmada ve skoru değiştirme katkısı çok değerli. Dünkü maçta daha çok oyuna giren ve daha çok topu isteyen bir Talisca vardı. Talisca bir vuruş ustası... Yapacağı servislerden çok skor değiştirmedeki ustalığı Beşiktaş'a çok şey kazandırıyor. Dün öne çıkan oyuncular kimlerdi? Beşiktaş'ın geneline baktığımız zaman Negredo hariç ortalamanın altında kalan bir oyuncu yoktu. Beşiktaş, bir türlü Negredo'dan faydalanamıyor. Lens çok istekli ama teknik ve beceri anlamında yetersiz. Beşiktaş, orta sahadan ne zaman pasla çıkmayı denedi 3-4 net pozisyon verdi. Bunların biri golle sonuçlandı. Siyahbeyazlılar, doğru ve direkt oyunla farklı bir galibiyet aldı. Şampiyonluk yarışındaki tabloya baktığımızda Beşiktaş üst üste oynadığı iki iç saha avantajını iki galibiyetle çok iyi kullandı. Haftaya Akhisar deplasmanına gidecek. Galatasaray ve Başakşehir birlikte oynarken buradan çıkan sonuç Beşiktaş'ın da son virajdaki şansının ne olacağını şekillendirecektir.
Spor yazarları, Beşiktaş'ın 5-1 kazandığı Göztepe maçını değerlendirdi.