Spor yazarları Bursaspor - Beşiktaş maçını yorumladı
Nerede bu adamlar? Attila Gökçe (Milliyet)
Önce namevcutları yazalım... Babel yok, Atiba yok. (Tosiç bile yok!) Evet, ev sahibi Bursaspor’un da -en başta Batalla- bir çok sakatı var, haksızlık etmeyelim. Ama yine de Beşiktaş’ın namevcutları daha fazla. Çünkü saha içinde görünüp de oyuna girmeyen, ortada görünmeyen, “yokları oynayan” çok adam var. Gökhan Gönül... Pepe, Vida, Oğuzhan... Lens... İlle de Talisca! Bırakın, kulüp muhasebesi “maç başı” ücretlerini günü gününe ödesin. Ama bu saydıklarımın maça olumlu bir katkısını gören varsa beri gelsin! Bu oyunda Fabri’nin - yediği gollere rağmen - yoklar hanesine yazılması yanlış olur. Asıl hesap vermesi gerekenler, şaşkın ve dağınık savunma oyuncularıdır. Tüm iyi niyetine rağmen Negredo kendi kalesinin ağzına geliyor ve -ters bir vuruşla - Bursaspor adına gol atıyorsa kendi takımına... Bırakın kızmayı, protestoyu. Şu hazin duruma bakın, yeter! Beşiktaş 13. dakikada Adriano’nun sağıyla 30 metreden Harun Sevinç’i avladıysa, alkışlamalısınız. Zaten attığı açılış golünün sonrasında da var gücüyle sağda - solda elinden geleni yaptı. Oğuzhan o kadar verimsiz ve yavaştı ki daha pasını vermeden, rakipleri gelip ayağından aldılar topu. Kullandığı paslar da adresi bulamadı. Oyunun asker kaçağı da Talisca’ydı. Ne niyetini, ne sorumluluğunu, ne de disiplinini görebildik. Bu garip ve tuhaf durumu anlatırken Bursaspor’un hakkını da yemeyelim...
En başta Yusuf Erdoğan, tıkır tıkır akıp gittiler Beşiktaş yarı alanında. Delarge’nin attığı golde Gökhan Gönül ve Pepe o alanı nasıl boş bırakır, anlaşılır gibi değil. Hem savundular hem hücum ettiler, hem de olağanüstü mücadele ettiler. Bu arada Beşiktaş’ın ikinci yarıda girdiği dört pozisyondan gol çıkaramaması da ayrı bir beceri yetersizliği. Bu maçta Şenol Güneş’in hamlelerini de sorgulamak gerekir. Lens’le Love’ı değiştirmesi beklenen bir şey. Gökhan’ı oyundan çıkarması gecikmiş bir hamle. Caner’in oyuna girişi bir asist getirdi. Oğuzhan - Pektemek değişikliği ise Şenol Güneş’in çaresizliğini ortaya koyan bir uygulama. Bu oyuna beraberlik bile fazla. Bakarsınız sezon sonunda yararı olur... Kim bilir!
Akılları Bayern'de - Erman Toroğlu (Fotomaç)
Beşiktaş kan kaybetmeye devam ediyor, çünkü iyi oynamıyor.
Bakmayın siz.... Şimdi Şenol Güneş yine çıkıp anlatacak, "Biz kazanabilirdik, onlar da kazanabilirdi. İki pozisyonumuz şansa çıktı. Hava pusluydu, yer çamurluydu, gök gürlüyordu, yıldızlar gözükmüyordu, ay da yarım aydı" falan diyecek. Çünkü ben bu yazıyı yazarken Şenol Güneş henüz basın toplantısı yapmamış, konuşmamıştı. 90 dakika bittiğinde bu yazıyı yazdırıyorum.
Maçın genel özeti; sahaya daha iyi yayılan, daha iyi mücadele eden, daha iyi yardımlaşan taraf Bursaspor'du. Beşiktaş ilk golünü güzel bir vuruşla kazandı. Hazırlanma falan yok… İkinci yarıda iki tane pozisyon kaçırdı yan toptan, kalecinin üzerine vurdular. Bursa kalecisi Harun'un zamanlaması iyiydi. Vurulan toplarda kollarını ve ayaklarını açarak gitti, top da vücuduna çarpıp gitti. Negredo'nun kafa vuruşunu da neredeyse çıkarıyordu.
Bakınız… Bursaspor oyunu bir an olsun çirkinleştirmedi. Yediği beraberlik golünde bile defansına bakın öyle kalabalık, ceza sahasına gömülmüş bir savunma yapmıyordu. Futbol oynamaya ve oyunu güzelleştirmeye çalıştılar.
Beşiktaş'ın başkanı başka işlerle uğraşıyor… Kulüpler Birliği ile meşgul oluyor. Futbolcuların kafası da Bayern Münih maçında… O maç iyi giderse Beşiktaşlı futbolcular hayat bulacaklar, kötü giderse bence şu andaki Beşiktaş bile aranır gibime geliyor. Çünkü Beşiktaş istenilen düzeyde futbol oynamıyor, birbiriyle yardımlaşmıyor.
Quaresma yapacak ortayı, Talisca vuracak kafayı, Babel adam geçip vuracak şutu, oluşturacak pozisyonu… Ama bunlar nereye kadar! Medel mi? Orta sahada iyi mücadele ediyor, fakat rahat ve kolay sarı kart görüyor.
Kartı gördükten sonra da artık o rakibi yıldırıcı hamlelerini yapamıyor. Çünkü ikinci sarı korkusu var. Bir de gereksiz yere hakemle konuşuyor hala dır dır dır… Ama hakem Medel'den gözünü kaçırıyor.
Onun gözüne baksa, o futbolcu ona o kelimeleri söyleyemeyecek.
Halil Umut Meler zaman zaman iyi işler yapıyor ama zaman zaman inanılmaz hatalar yapıyor. Oyunun, futbolcuların ve topun içine giriyor. Futbolcuların kaleye şut vurmasını bile engelliyor.
Bırakın paslaşmalarını… Yazık futbolcular "Çekil önümden de biraz oynayalım" diyorlar. Hani derler ya; Gölge etme başka ihsan istemez! O misal… Şu bir gerçek… Kalite olarak aman aman bir maç değildi. Mücadele olarak da eh işte… Pozisyonlar vardı, heyecanlı maçtı.
PATLICAN TARLASI!
Bursaspor seyircisinin korner atılırken Quaresma'ya attığı yabancı maddeler hiç de hoş değil. Bakınız! Bunları yapıyorsunuz ama yarın hakemin biri çıkar daha az müsamaha gösterir o zaman maç yarıda kalır. O hakem soyunma odasına giderse bir daha çıkmaz!
Bursa'nın stadı yeni… Bursa toprağı da çok mümbit! Sopayı diksen ağaç olur… Dünkü zemine bakıyorum, bence tam zamanı! Biraz patlıcan tohumu ekerlerse yazın çok güzel karnıyarık yapılır bu sahadan yetişen patlıcanlarla!
1 puan bu ligde kayıptır - Rıdvan Dilmen (Fotomaç)
Bir rakibin olsaydı kazanç derdim, üç rakibin varken bu beraberlik 2 puan kayıptır. Bence oyuna baktığımızda normal bir sonuç çıktı. Şu bir gerçek ki Beşiktaş deplasmanlarda 17 puan kaybetti. Beşiktaş her maça rakibi ortak ediyor. Eskiden yanına yaklaştırmazdı. Bu puan şampiyon yapar derler ama mesafe daraldı, 14 maç var. Galatasaray, Fenerbahçe ve Başakşehir kazanırsa ne olacak? Beşiktaş ikinci yarıda 4'e 2 falan yakalanıyordu. Beşiktaş'ın lisanslı 4 forvetinin 3'ü sahadaydı.
Sadece Larin kadroda yoktu. Bu büyük kayıptır. Kazanç olarak görülemez bu vakitten sonra beraberlikler. İstersen Trabzon'a, istersen Bursa'ya git, bu böyledir. Hatta Beşiktaş için Fenerbahçe'yle beraberliği bile kayıptır. Galatasaray ve Başakşehir de işin içinde.
Yarın bir gün averajla 1 puanla şampiyon olabilir mi, olabilir ama Beşiktaş 2 yıllık performansına göre iyi bir sezon geçirmiyor kesinlikle. Sakatlıklar da başladı.
Medel'i stopere çekebilir miydi diye maç içinde düşünenler olabilir ama Medel orta sahada 3 kişilik oynadı, sarı kartı cebinde olmasına rağmen...
Medel her pozisyona yama yapabilecek gibi oynuyor, her yere yetişiyor. Quaresma falan gelmemeye başlamıştı.
Gökhan Gönül kötü sezon geçiriyor, seyirci gayretiyle içeride falan oynuyor ama sakatlıklar etkilemiş görünüyor.
Gökhan çıkıp Caner girince Adriano sağa geldi ama bu değişiklik yüzünden Tolgay'ı da kullanamadın. Ne yapıp edip Gökhan'ın kuvvetlenmesi lazım...
Açıkçası adaletli bir sonuç çıktı. Beşiktaş mesafeleri çok uzatıyor, gittili geldili maçlar oynuyor. Beşiktaş kalitesiyle gol atıyor. Çok yumuşak gelen topa sert vurabiliyor Talisca, Adriano acayip bir şut çıkarabiliyor ama bütünlüğünü kaybetmiş durumda, iyi olmadığı gün puan kaybediyor. Yaş ortalaması 31.7 derken bunun altını özellikle çiziyorum hep.
Maç trafiğine bakar mısın? Kupada turu geçerler, Fenerbahçe de geçer, iki tane derbi. Bayern Münih maçları da var. Öyle bir fikstürü var ki Beşiktaş'ın, buna vücut dayanır mı? U-34 ligiyiz zaten. Adebayor'un sözleşmesi 37, Eto'o'nun sözleşmesi 40 yaşında bitiyor.
33 yaşında Vagner Love transfer yaptı. Bu oyuncular için son durak, satışı da yok. Fiziksel olarak da lig olarak düşüş yaşayacağız bu gidişle.
Vida'ya en fazla 'fena değil' derim
Oğuzhan 19 maçın belki 3'te 1'inde iyi top oynamıştır. Oğuzhan iyi başladı ama kötü bitirdi, düştü oyundan. 3 maçın 2'sinde iyi oynayan bir tek Pepe var. Geçen sezonlarda takımın tamamı buna yakındı. "Nasılsa şampiyon oluruz" düşüncesi vardı takımda, Şampiyonlar Ligi'nin de etkisiyle. Vida'ya en fazla "fena değil" diyebilirim, eh. Kontrollü oynayan bir takımdan geldi ama Beşiktaş direkt oynuyor..
Rakip analizinde sorun var - Uğur Meleke (Hürriyet)
Talisca gol noktalarına pivot santrfor kadar giriyor, orta mesafe şutu iyi, boyu uzun olduğu için kafa golleri de atıyor. Sezonda tabelaya 15 gol yazan çok başarılı bir “ikinci santrfor”... Ancak gerçek bir on numara gibi pas trafiğine sürekli katılmadığı, çok fazla asist özelliği olmadığı için onunla oynuyorsanız aslında siz 4-2-3-1 değil, 4-4-2’siniz. Bunu kabul edip, orta sahanızı ona göre şekillendirmeniz gerek.
“GÖRÜNEN KÖY”
Üstelik Türkiye Ligi, bir 4-3-3 ligi... Bu yıl Beşiktaş’ın zorlandığı maçlara bakın, genelde orta saha savaşında 3’e 2 ile eksik kaldıkları müsabakalar olduğunu görürsünüz. Malatya’da Aytaç-Azubuike-Murat, Akhisar’da Sissoko-Aykut-Soner’den sonra Bursa’da da Shehu-Badu-Bostock üçlüsü, enerjileri ve dinamizmleriyle Beşiktaş orta sahasına üstünlük kurdular. Aslında Şenol Güneş gibi deneyimli bir teknik adamın Bursaspor 11’ini görür görmez bunu sezmesi gerek. Bu sorunları neden öngöremiyor, teknik ekibinin rakip analizlerinde mi bir sıkıntı var, anlayamıyorum doğrusu. Eğer rakibiniz böyle sert bir üçlüyle oynayacaksa, Medel-Oğuzhan-Talisca üçlüsünün fiziksel olarak ezileceği, bir tür “görünen köy.”
Beşiktaş’ta tek sorun başlangıç 11’inde de değil. Değişiklikler de verimsiz... Güneş bu tarz maçlarda ısrarla Talisca’yı sağa gönderiyor. Oysa devrede yapılması gereken Talisca/Love ve Lens/Orkan değişiklikleri. Ama bir dakika, Orkan Konya’ya kiralandı değil mi? Sahi, kenar rotasyonunda bir sakatınız olduğunda kulübede hiç kenar adamınız kalmayacaksa Orkan’ı niye kiraladınız ki siz? Anlamak çok güç doğrusu.
MAÇIN ADAMI: HARUN TEKİN
54’te Lens’in, 59’da da Love’ın şutlarında kurtarış değil, sihir yaptı adeta! Bursa iyi mücadele etti, Beşiktaş da gününde değildi ama 1 puanın esas kahramanı kaleci Harun.
Kredisi bitti - Metin Tekin (Sabah)
Puan kaybı Beşiktaş'ı bundan sonraki haftalarda nasıl etkiler? Lig yarışında büyük bir darbe aldı Beşiktaş. Çünkü olası bir Başakşehir, Galatasaray ve hatta Fenerbahçe galibiyetleri Beşiktaş'ı lig yarışında çok geride bırakacaktır. Tamam, hep Beşiktaş'ın gücünden bahsediyoruz ama bir şekilde bunu sahada oyuna ve skora da yansıtmaları lazım ki lige sarılabilsin. Ben artık bu maçtan sonra Beşiktaş için lig seyrinin, ligdeki hedefinin zora girdiğini düşünüyorum. Çünkü hiçbir kredisi kalmadı bu yarışta. Jeremain Lens ile Negredo neden 'Biz bu takımın oyuncusuyuz' performansını gösteremiyorlar? Evet Lens ile Negredo'nun performansı yeterli değildi ama dün akşamki Beşiktaş'ın oyunu bundan önemliydi. Maçtan önceki öngörüm Bursaspor'un bir şekilde yenilmemeyi başaracağıydı. Ve bunu beceri ile yapmadılar. Tempo ve mücadele ile topu öne taşıdılar.
Hücum zenginliklerini bununla yarattılar. En olmayacak senaryo ise Beşiktaş'ın öne geçip Bursaspor'un buradan ayağa kalkmasıydı ve bu oldu. Golü bulan Beşiktaş mücadelenin hiçbir bölümünde pas oyunu ile kontrolü ele alamadı ve maçı tempo ile kora kor mücadeleye bıraktı. Böyle olunca da Beşiktaş, Bursaspor seyircisini de maçın içine çekti. Burada da özellikle ikinci yarıda Lens ve Love ile kaçan goller de Beşiktaş'ın erken geri dönüşüne engel oldu. Şenol Güneş'in oyuna müdahaleleri sizce yerinde miydi? Bu oyunda Tolgay'a çok ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum Beşiktaş'ın. Bana göre kenar ortalarından çok merkezde pas işi ile yapacağı organizasyonlara ihtiyacı vardı Beşiktaş'ın ve bunun için Tolgay gerekliydi ama onu düşünmedi Şenol hoca. Caner, Love ve Mustafa Pektemek ile oyuna müdahale etti. Uzatmada da olsa Negredo ile golü buldu Beşiktaş ancak 1 puan da çok yeterli değil. Çünkü ligin seyri yukarıyı yakalamasını zorlaştırıyor Beşiktaş'ın. Özellikle defansta Vida bende büyük soru işaretleri yarattı. Beşiktaş seviyesinde olup olmadığı çok tartışılır.
Eski Beşiktaş - Ahmet Çakar (Sabah)
Beşiktaş ipten döndü... Kaybetselerdi hem puan hem de camiadaki huzur açısından birçok çivi yerinden oynayacaktı... Dün gece iki puan kaybettiler belki ama şimdi birçok Beşiktaşlı "Bursa çok iyi oynadı, bir puan da iyidir" diyecektir.
Maça baktığımızda ilk yarıda çok kötü bir Beşiktaş vardı. Adriano'nun belki de yılın golüne aday golünden başka olumlu hiçbir şey yok... İlk yarının son bölümünde art arda yedikleri gollerle mağlup duruma düştüler. Hele devrenin son dakikasında yedikleri gol inanılır gibi değil. Yusuf Erdoğan soldan iki Beşiktaşlı'nın arasından topu atıp, elini kolunu sallayarak geçip, göstere göstere golü attırıyor...
İkinci yarı Beşiktaş biraz kıpırdadı. Lens çıktı, Love girdi sonrasında Caner girdi hatta son bölümde Mustafa Pektemek bile girdi... Beraberlik belki birçok yanlışın üstünü örtebilir ama gözler eski Beşiktaş'ı arıyor. Takım oyunu iyi, disiplinli oynayan sağdan soldan gelen Beşiktaş yok. Bunun sinyalleri geçen hafta da vardı ama Talisca'nın kalitesi ve attığı goller birçok şeyin üstünü kapatmıştı. Aslında ikinci yarı Beşiktaş, beraberliği son dakikada değil daha önce de yakalayabilirdi. Lens 3 metreden kaçırdı... Ardından Love'ın yine 3 metreden vurduğu kafa, maçın yıldızı Harun'a takıldı. Ama ilk yarıda kendi kalesine gol atan Negredo uzatma dakikalarında Beşiktaş'ı ipten aldı. Eski Beşiktaş'ın kanat bekleri çok şey üretirdi. Eski Beşiktaş böylesine tuhaf golleri çok az yerdi... Eski Beşiktaş özellikle orta sahada rakibe bu kadar boş alan yaratmazdı. Ama dedik ya; eski Beşiktaş yok artık.
Üstteki rakipler kazanırsa fark iki puan daha açılacak ve her geçen hafta böyle kayıplar Beşiktaş'ı şampiyonluktan uzaklaştıracak. Bursaspor seyircisini kınıyoruz. Biraz daha devam etselerdi maç tatil olabilirdi. Anlamsız, manasız ve zarar verici. Hakem Meler, birkaç hatası dışında bence çok iyi maç yönetti. Maç asla kolay değildi ama genel olarak gösterdiği performansla maçı elinde tutmayı başardı.
Spor yazarları, 2-2 biten Bursaspor - Beşiktaş maçını değerlendirdi.