Spor yazarları Fenerbahçe - Alanyaspor maçını yorumladı
Kocaman maçı cepte görüyordu - Sabah - Rıdvan Dilmen
Alanyaspor geçen sene zaten ligin en çok gol yiyen takımlarından bir tanesiydi.
Şimdi de ikinci sırada. Dolayısıyla Alanya'da teknik adamlar değişmiş olsa da atakta sıkıntı yok ama gol yeme problemi var. Geçen hafta Konyaspor'a takılmışlardı. 11 maçta 1 maç kazanabilmişler.
Fenerbahçe de genelde kazanarak, yenilmeden devam ediyor. Normalde 40 bin civarı seyirci bekliyordum ama o kadar kişinin gelmemesi ilginç.
Bu şartlarda hele... 30 bin 600'de kalmış.
Son Gençlerbirliği maçından 7-8 bin fazladır İlk yarıda bütün gol pozisyonları gol olsa 3-3'tü. 0-0'ken Alanya'nın kaçırdığı, Kameni'nin de çıkardığı toplam 3 pozisyon var. Kalecinin ayağının iyi olması güzel, ayağıyla pozisyon çıkardı.
Kameni oynadığı maçlarda güvensizlik vermedi. Fark nerede diğer maçlara göre? Vurucuda... Giuliano fark yarattı.
İkincisinde de pası attı. Isla üçüncü haftadır iyiye gidiyor. Isla iyi oynadığı için devam ediyor ve Şener'i yedeğe attı.
İkinci golün başlangıcında Isla vardı ama esas Giuliano araya nefis oynadı, öldürücü pası o attı.
Geçen hafta Başakşehir maçından sonra Aykut Hoca, "Lig yeniden başladı" demişti. Bu maçı cepte görüyordu bence. Zayıf karnı çok pozisyon vermek olan bir takıma karşı oynayacağı için Dirar'ı dinlendirdi. Giuliano'yu oyundan çıkardı. Valbuena'yla başlamasının sebebi de hem oyuncuyu kaybetmemek hem de "Haftaya yoksun, biliyorsun" demekti bence. Alanyaspor gerçekten çok pozisyon veren bir takım. İkinci yarı biraz daha pasla üstünlüğü ele aldı. Topal'ın 2 pozisyonu var. Josef'in 1 volesi var, bir de penaltı aldı. Bunlar önemli detaylar.
Osmanlıspor beraberliği sonrası oluşan görüntüden çok daha farklı noktadayız şu an. Kendi adıma hesaplarım, Beşiktaş'ın ekstra kayıpları dışında normal gidiyor. Galatasaray, Kasımpaşa'yı da yenerse, "Siz ne yaparsanız yapın" diyecektir.
4 haftalık periyodu baya uygun Galatasaray'ın. Fenerbahçe'nin de son 4 maçı böyle...
Son olarak averajlar dikkatimi çekti.
Genel averajlara iş kalırsa bir gol bile bela açabilir takımlara. Fenerbahçe +20, Beşiktaş +20, Galatasaray +21.
Bunlara dikkat etmek şart.
Benim adım Hıdır! - Erman Toroğlu - Sabah
MAÇ 3-0.. Yazıyı yazmaya başladım. Ne taraftan yazacağımı bilemiyorum. Hani biraz pompa yapayım diyorum, gaz vereyim diyorum, biraz süsleyeyim diyorum; ama bir türlü bulamıyorum ne söyleyeceğimi ve ne yazacağımı..
Bu dakikaya kadar Fenerbahçe 3 gol atmış, biri penaltı (ki pozisyon net penaltı), biri net ofsayt; maç da olmuş sana 3-0... İlk yarıda Fenerbahçe'nin bir de Mehmet Topal'la direğe nişanladığı top var. Yine ilk yarıda konuk ekip Alanyaspor'un kaçırdığı veya Fenerbahçe kalecisi Kameni'nin kurtardığı 3 net pozisyon var. İşte bütün maçın özeti bu kadar...
Ama sahada futbol oynatmaya çalışan, ufak tefek faulleri vermeyen, 'oyun durmasın' diyen bir hakem var; Ümit Öztürk...
Doğrusunu isterseniz o da olmasa, maç daha da kötüleşecek. Bu yazıyı yazarken gerçekten zorlanıyorum.
Düşünün bu Fenerbahçe şu anda averajla ve maç fazlasıyla lig ikincisi..
Peki, yalnız Fenerbahçe mi kötü oynuyor?
Beşiktaş'a bakıyorsun aynı...
Başakşehir, eski Başakşehir değil...
Galatasaray biraz göze hoş gelen işler yapıyor, o kadar. O da tam olarak ideal değil.
Dün akşam oynanan 90 dakikadan aklımda kalan 1 tane pozisyon var. O da Giuliano'nun attığı ilk goldeki yaptığı klas hareketler.
Kaleciyi geçişi ve vuruşu.. Bunlar, sadece üst düzey futbolcuların yapacağı hareketler.
Onun haricinde koca maç, 90 dakika bir sıkıntı. Kusura bakmayın, daha iyi şeyler yazmayı inanın isterdim. Ama benim adım Hıdır, yazabileceğim budur. Doğru mudur?
Giuli fark yaratıyor - Mehmet Demirkol - Fanatik
Bu maçı Başakşehir maçının devamı olarak göremeyiz. O topa sahip olmak isteyen bir takıma karşı bir deplasman oyunuydu. Bu direkt oynamaya çalışan bir takıma karşı iç saha oyunu. Fenerbahçe geçen hafta o klasman oyunun zirvesini yaptı. Fenerbahçe’nin bu oyunun mükemmelini oynaması zor. Çok zor. Aykut Kocaman geçen haftaki oyuna bakarak dünkü oyunu beğenmiyor. Bu doğru değil. Bunlar elmayla armut. Fenerbahçe dün zaman zaman geçen haftaki pres oyununa yaklaştı. İki bekin hücumun parçası oluşu Valbuena ve Aatıf’ın içe dönerek oynamasıyla pas opsiyonlarını artırdı. Giuli ilk golü atarken yanında olan ve ona ‘hadi sen vur tamam’ diyen Isla. Fernandao golü atarken daha iyi pozisyonda olan da o. İşte konu bu. Aykut Kocaman bu sahnelerde rakibini akını tamamlamasını dert ediyor. Ancak Roman ve Neto’yla oynarken bu normal. Kjaer tarzı bir savunmayla bu olmaz ya da daha az olur. İç sahada bu kadro için bu normal ve kötü değil.
Gecenin sorusu
Valbueana oyuna ikna olmuş gibiydi. Bakalım yıldız performansını bu yapının içinde de daha fazla sergileyebilecek mi?
Maçın starı
Giuliano sakatlıktan Dünya Kupası aşkı ve iş ahlakı sayesinde fit döndü. Bu sene Fenerbahçe’de fark yaratan oyuncu o. Dün Valbuena’nın pasında topu alışı klas. Kaleciye zor çalımı kolaylıkla atıp bileşik hareketle saniyeler içinde düşünmeden yaptığı vuruş işi çözdü.
Maçın olayı
Fernandao’nun santrfor oyununun dışına çıkması. Guiliano’yla birlikte bir tandem yarattı. Savunmada yardımın dışında akın sırasında zaman zaman geriye gelip oyunu genişletmesi yeniydi. Bazen oyuncuya güven geldiğinde böyle etkiler ortaya çıkabiliyor.
Kısa mesaj
Pres ‘hadi sen oyna’ deyip topu Fenerbahçe’ye veren bir rakibe karşı da etkili oldu bu kez.
Giuliano varsa sorun yok! - Ali Ece - Fanatik
Fenerbahçe ilk düdükten itibaren önde tam saha prese başladı. Arkada da ofsayt taktiğiyle rakibin oyun alanını maksimum daraltma planını sahaya yansıttı. Ancak Fenerbahçe topu ayağına aldığında pas temposunu yükseltemeyince kendi oynama alanını da ilk yarıda bir süre daralttı. Lakin iki takım arasındaki bireysel kalite farkı ilk yarının skorunu belirledi. Kameni iki karşı karşıya pozisyonda Espanyol-Barcelona derbilerindeki klas kaleciliğinden örnekler sergiledi. Rakip kale önünde de Giuliano top tekniği şovu sergiledi. Derslik hareketler Maçı 1-0’a getiren pozisyonda Giuliano’nun kontrolü, çalımı, çalım sonrası plase hızı hepsi birbirinden klastı. 2. golde de Giuliano’dan asistin asisti dersi izledik. 2. yarıda ilk yarıya göre daha iyi oynayan bir Fenerbahçe vardı. Maçı erkenden kopardığı için derbi öncesindeki maçın son çeyreğini aktif dinlenmeyle geçirdi.
Gecenin sorusu
Fenerbahçe’de Skrtel yokken rakip kim olursa olsun savunma hattı hava toplarında çok zorlanıyor. Skrtel olmadıkça bu böyle mi devam edecek?
Maçın starı
Giuliano, bu haftaya kadar Fenerbahçe’yi şampiyonluk yarışında tutan isimdi. Dün gece de şampiyonluk şansını yükselten isim oldu. Top tekniği ve oyun vizyonu lig ortalamasının çok üstünde.
Maçın olayı
Valbuena’nın 90 dakika sahada kalması. Bunun Beşiktaş derbisi ilk 11 tercihini nasıl etkileyeceğini herkes gibi ben de merak ediyorum.
Kısa mesaj
Fenerbahçe savunmada hava topları karşılama hataları hariç derbiye hazır gözüküyor.
İşte Fernandao - Ömer Üründül - Sabah
Dün gece Kadıköy'de çok ilginç bir ilk yarı izledik. Fenerbahçe mücadeleciydi ama 45 dakika boyunca oyuna hükmedemedi, hücum zenginliği sağlayamadı, takım savunması da arızalar gösterdi. Buna rağmen Fenerbahçe etkili biçimde 3 kere karşı kaleye geldi, ikisinde gol attı. Giuliano'nun attığı ilk gol çok kaliteydi. Sonra da ikinci golü atan Fernandao bir başka fırsatı kaçırdı.
Bunların dışında da pozisyon yoktu.
Alanyaspor'un ise ikisi çok net 4 pozisyonu vardı. Bana göre bunun en önemli nedeni Alanya'nın hızlı gelişen ataklarında takımın en önemli kesici sigortaları olan Mehmet Topal ve Souza'nın alışılmış motivasyonlarında olmayışıydı.
İkinci yarı ise roller tamamen değişti. İlk yarının aksine artık sahanın tek hakimi vardı, o da Fenerbahçe. Takım olarak disiplini ön plana alıp çok da etkili ofansif girişimlerde bulundular. İlk yarıdaki savunma sıkıntıları da gündemden kalkmıştı. Kaçanlarla birlikte penaltıdan üçüncü gol de geldi. Sonuçta Fenerbahçe çok kritik derbi öncesi hem 3 puan hem de moral kazanmış oldu. Valbuena da maç eksikliğini gidermeye çalıştı.
Aatif'ın fizik gücü 10 numara. Bu da Fenerbahçe'ye önemli katkı getiriyor. Tabii bu arada Fernandao katkısı da çok önemli. İyice güçlenmiş ve de çok faydalı işler yapıyor. Gol atıyor, pozisyon arıyor, pres yapıyor.
Yüsek topları kafayla aşırıyor. Bütün bunları dün gece gördükten sonra yine ister istemez aklıma Van Persie geliyor! Böyle tükenmiş bir futbolcu yüzünden 2 sene evvel en iyi zamanında Fernandao resmen harcandı.
Bu arada Volkan'ın rahatsızlığıyla sürpriz bir şekilde görev alan Kameni de maç eksikliğine rağmen yüksek deneyimiyle iki çok önemli kurtarışa imza attı. Hem de skorda henüz denge varken...
Alanyaspor koşuyor, mücadele ediyor ama Love'ın gitmesiyle gol sıkıntıları var. Bu yüzden defansif rahatsızlıklarına çözüm üretmeliler.
Ümit Öztürk'ün genel yönetimi başarılıydı ama Fenerbahçe'nin ikinci golünde Fernandao ofsayttı. İkinci yarıda Fernandao'nun vuruşunda da top çizgiyi geçmişti.
İnatlar kırılınca - Serdar Ali Çelikler - Habertürk
Fenerbahçe sağ olsun, 2 haftadır bana 70. dakikada yazı yazdırıyor. Başakşehir maçında oyun olarak, Alanya maçında da hem oyun hem skor olarak rakibi ve işi bitirmişlerdi. Alanya maçında, benim gerek Başakşehir karşılaşması sonrasındaki kritiğimde gerekse hafta içindeki yazımda belirtip önerdiğim gibi bir 11 vardı sahada. F.Bahçe, içeride bu tür rakiplere karşı hem Valbuena hem Giuliano ile oynamalıydı bence. Nitekim Kocaman da inadını bırakıp böyle çıktı sahaya.
Çok kötü bir Valbuena sahadaydı. Ama şimdi duralım ve bir dakika düşünelim. Fenerbahçeliler 13 km koşan ama aldığı her topu ya geriye oynamak durumunda kalan ya da rakibe kaptıran Aatıf gibi koşugan yarı yeteneklileri mi sever, yoksa Valbuena-Giuliano ikilisinin paslaşması sonrası gelen kaliteli gol gibi enstantaneleri mi? Elbette ikincisini.
Aykut Kocaman’ın takıntılı bir kişiliği olduğu malum. Sene başından beri bir sürü hata yaptı. Misal Valbuena sol iç, Giuliano sağ iç oynuyordu ve verimli olamıyordu. Skrtel ve Topal ana kadroda düşünülmüyordu. Janssen yerine RvP ya da Soldado’ya meylediliyordu. Dirar ‘manevi evlat’ gibi muhakkak oynuyor, sezona iyi başlayan Alper kesik yiyordu.
Sonra bir takım telkinler ve bizim gibi eleştirmenlerin olumlu katkısı ile ve dahi kanka Rıdvan Dilmen’in bile uyarısıyla Giuliano 10 numaraya geçti, Topal ve Skrtel 11’e girdi, Demirel eldivenleri aldı, bu kez olan Ekici ile Ozan’a oldu ama sonuçlar gelmeye başladı. Sonra ne olduysa Valbuena kenara çekildi.
Ben bunun futbola dayalı bir sebeple olduğunu düşünmüyorum, hocanın egosuyla alakalı olabileceğini tahmin ediyorum ama emin olmadığımdan bir yargıya varamıyorum. Bu dönemde Karabük’ü bile açamayan sadece koşuşturan bir takım haline gelindi. Lakin ligin 2. yarısında Kocaman’ın bir takım inatları kırılıp takım da biraz daha oturunca işler raya girer gibi oldu. Göztepe karşısında son saniyede tesadüfen kazanılan 2 puan, ardından Trabzon’dan gelen 1 puan tartışmaları dindirmedi ama 2 puan yitirilmesine karşın Gençler maçındaki futbol ile Başakşehir maçındaki müthiş taktik plan havayı olumluya çevirdi.
İç saha maçlarındaki negatif görünüş de bundan sonra olumluya dönecektir. Çünkü son inat da kırıldı ve Valbuena ile Giuliano aynı anda sahaya çıktı. F.Bahçe böyle oynamalı. Dışarıda Başakşehir maçındaki gibi taktik planlarla, içeride bu tür rakiplere karşı ‘yetenekle..’ Hatta ilerleyen haftalarda Topal yerine Ekici de düşünülebilir.
Şimdi takımın önünde çok kritik bir Beşiktaş maçı var. Dolmabahçe’den 1 puanla bile dönülürse Beşiktaş saf dışı olur. Bu tür maçlar için Kocaman’a ve takıma genel olarak güvenirim. Sadece şu kadarını söyleyeyim 10 numarası ve santrforu gol atan F.Bahçe şampiyonluğun 1 numaralı adayı olur. Dün öyle oldu..
KAMENİ
Son anda kadroya giren Kameni 2 net golü çıkardı ve “Hazırım” mesajı verdi.
ALANYASPOR
Bu görüntüyle, bu hücum hattı ile 2. yarıda iyice sıfırlanan fizik gücü ile küme düşerler.