Spor yazarları, Göztepe - Fenerbahçe maçını değerlendirdi
Trendyol Süper Lig'in ikinci haftasında Göztepe, konuk ettiği Fenerbahçe karşısında 2-0 geriye düşmesine rağmen sahadan 2-2'lik beraberlikle ayrıldı. Spor yazarları maçı değerlendirdi. Detaylar...
''En Nesyri'yi işhahlıydı''
İleri uçta da bir üçlü görev yaptı: Maximin solda, En Nesyri sağda, Dzeko ise en uçta... Tabii ki bu dizilişte dikkat çekici detay, En Nesyri’nin sağ açık rolü idi. Geçmişte Malaga ve Sevilla’da birkaç maç sağ açık oynadıysa da, kariyerinin yüzde 95’ini hedef santrfor rolünde geçirmiş bir isim. Ancak En Nesyri’yi yine de dünkü samimi çabası için tebrik etmek gerek. Maçın başlarında yerini yadırgasa da 70 dakika çabaladı. Hareketliydi, çok top istedi. Bu iştahının ödülünü de iki gole katkı yaparak aldı. İlk gol öncesi penaltıda Osayi Samuel’e ara pasını atan oydu. İkinci golü de sağdan gelerek kendisi kaydetti. (Uğur Meleke | Hürriyet)
''Fenerbahçe stoperleri üst üste hatalar yaptı''
İzmir ekibinin, skor olarak gerideyken aynı fiziksel direnci ikinci yarıda göstermesi kolay değildi. Maç adım adım sarı lacivertlilerin istediği yapıya dönerken kornerden gelen Koray Günter golü, oyunun şeklini değiştirdi. Stoilov hamleleriyle tüm riskleri aldı, Mourinho’nun buna cevabı savunmayı güçlendirmek oldu. Son anda ceza sahasına atılan bir serseri topta Fenerbahçe stoperleri üst üste hatalar yapınca, Romulo’nun köşeye bıraktığı top skora dengeyi getirdi ve maçın sonucunu belirledi. (Engin Kehale | Hürriyet)
''Ferdi belli ki bırakmış. Transferini düşünüyor''
Livakoviç olmasa Fenerbahçe bu maçı bile kaybedebilirdi. Zaten bu futbola üç puan fazlaydı. Bu maç baştan sona kadar Mou’ya yazar. Hadi ilk yarı çift forveti anlamak bir yere kadar. Ama farklı önde olmana rağmen oyunu tutmak için hiçbir doğru hamle yapmadı. İrfan Can’ı kulübede tuttu. Ferdi belli ki bırakmış. Transferini düşünüyor. Adam bir yerde de haklı. Tekmeye kafa koymaz. Nitekim öyle oldu. Sanki hoca bu ligi biraz küçümsüyor gibi. Ben hallederim havasında. Ama öyle olmuyor işte. En azından dersini erken aldı. (Halil Özer | Milliyet)
''Ciddi mesaj var''
Böyle bir deplasmanda çift forvet ile başlamanın sırları var elbette. Göztepe beşli oynuyor defansta; o bölgede kafa karıştırmak –kalabalık olmak.. Ya da; Ferdi – Fred yok… Dolayısı ile rakibin ön baskısından pasla çıkmak risk olabilir. Uzun oynamak seçenek, iki uzun santrafor da pas noktası… İkisi birden de olabilir. Diziliş herkesin merakı. 4-2-1-3 diyebiliriz. Üçlü forvetin arkasında Tadic. Szymanski ve İsmail iki altı numara. Bu manevra ilk yarıda 65'e 35 top hakimiyetini de getirdi Fenerbahçe'ye Mourinho döneminde bir ilk aslında. Yine de etkili, tuttuğunu koparan bir oyun olmadı. Son altı dakikayı saymayalım. İki golün geldiği bu uzatma bölümü, Fenerbahçe'nin ofansif istatistiklerini de yukarı taşıdı. En Nesyri skorların kahramanı. Penaltı öncesinde Osayi'yi pozisyona sokan O… Symanski'nin ortasını estetik bir kafa vuruşuyla ağlara gönderen de o. Pas oyununda da var, gol noktalarında da.Sezonun ilk puan kaybı uzatma dakikalarında yenilen golle geldi. Sezon matematiğinde bu goller iyi haber değildir. Sonlarda atarsan şampiyon olursun, yersen olamazsın… Fenerbahçe takımı 2-0'dan puan kaybetmez, hele Mourinho'nun takımı… Oturtsun Fred'i, soksun Krunic'i… Sonra "Nerede hata yaptım" diye düşünürsün. (Gürcan Bilgiç- A Spor)
''İlginç insanlar''
Oysa Fenerbahçeli için, çok güçlü ve sıra dışı rakipler hariç sadece “maç kazanan iyi ve güçlü oyunlar” yeterliydi!.. Çok mu? Fenerbahçe’nin sadece teknik direktörü değil başkanı da ilginç insanlardı. Ali Koç’un misafir takım tribününe giremeyen Fenerbahçelilere destek için uzatmalarda iki gol yiyip sinir küpüne dönen Göztepe’nin taraftarlarına göz teması mesafesine yaklaşmasına ne gerek vardı acaba? İkince yarı Ali Başkan’ın zor durumdan polis marifetiyle alınıp koruma altında yerine oturtulmasıyla başladı. Hiç yoktan gerilim yani. (Ercan Güven | Milliyet)
''Hoca ülkemize çabuk adapte oldu''
Ali Koç’un futbol takımını şampiyon yapma çabaları bir kez daha sonuçsuz kalır mı diye düşünmeye başlamadım değil. 7 yılda gelen futbolcuları, teknik direktörleri sayarken artık karıştırıyorum. Kimler geldi kimler geçti. Her defasında hüsran ve hayal kırıklığı. Ligden öte 15 yıldır Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyiş. Sıkıntı büyük! Bir diğer husus Fenerbahçe sadece Ferdi ile Fred’e bağlı kalmamalı. Ferdi gidecek gibi. Lille maçı sonrası stat dışında homurdanmaları fazlasıyla duydum. Mourinho, başkan Ali Koç’un son umudu. Hoca ülkemize çabuk adapte oldu. Lille maçını konuşacağına Okan Buruk’a atıfta bulunması beni şaşırttı. Şimdiden söylüyorum; Kadıköy’de 6. hafta oynanacak G.Saray derbisi ileriyi görme adına çok şeye gebe. (Hilmi Türkay | Cumhuriyet)
''1 milyon Euro'luk hocalar da yapar''
Dzeko'yu da çıkarmalıydı bence. Tadic ve Dzeko'nun baskı yerken ve dakika 82 olmuşken sahada kalması manasız bir saçmalıktı. Fizik gücü de iyice düşmüş haldeki takıma neden pas yapabilecek kimseyi almadığı açıklanmaya muhtaç. Anadolu takımı hocaları gibi kenardan Göztepe baskısını izleyen Mou'yu 2 kez Livakovic kurtardı. 88'de Dzeko sahada kaldı ve Nesyri çıktı. Cenk ve Krunic girdi. Baskı kırılamadı. 68'deki Göztepe golünden sonraki F.Bahçe rezil bir haldeydi. "2-1'e yatalım" demek için Mourinho'ya 10.5 milyon Euro vermeye gerek yok. Nihayet olması gereken oldu ve 95'te Göztepe oyununun karşılığını aldı. Bu kadar kaşınmaya olacağı buydu. Ali Koç'un Mourinho'ya bu ligin dinamiklerini ve Fenerbahçe gerçeklerini anlatması lazım. 2-0'dan maç verilecekse 1 milyon Euro'luk hocalar da yapar. (Serdar Ali Çelikler | HaberTürk)
''Stoilov’un hamlesi oyunu aldı''
Göztepe Teknik Direktörü Stoilov’un 3’lü savunma tercihi 45. dakikaya kadar Fenerbahçe’ye koridor baskısı olarak yansıdı. İkinci yarıda Fenerbahçe’nin fizik olarak düşeceğini tahmin eden Stoilov’un 66’ya kadar 4 değişiklik birden yapması oyunu Göztepe lehine çeviren hamleydi. Sahada hayli uzun bir oyuncu grubuyla bulunan Fenerbahçe’nin Koray Günter’den korner golü yemesi manidardı. Üstüne baskı Göztepe lehine öylesine arttı ki, skorun 2-2’ye gelmemesi mucize olurdu. (Serkan Akcan | Fanatik)
''Anlat bakalım Mourinho...''
Fred kulübede iken orta alanda müthiş savaşan bir İsmail Yüksek seyrettik. Fenerbahçe’de Tadiç (85 dakika oyunda kaldı) eski günlerini aratıyor. Belki yerini yadırgıyor ama ayaklarından çok çenesini ve ellerini konuşturuyor. Maximin’in ofansif oyuna katkısı çok fazla. Mourinho’nun devre arası hamle yapma alışkanlığı yok. Maçı kazandım zannediyor ve sahadaki aksaklıklara tedbir almıyor. Oyunun ikinci bölümünde Fenerbahçe topu rakibe verip geriye yaslandı, ani ataklar kovaladı, gol bulamadı. Son 20 dakikada ev sahibi Koray’la golü bulunca maça heyecan geldi. Bitime 15 dakika kala Fenerbahçe’de Osayi ve Maximin çıktı, yerlerine Mert Müldür ve Ferdi girdi. Niye? Ferdi girecekse devrede niye girmedi? İrfan Can Kahveci, dökülen Tadiç’in yerine niye şans bulamadı? Fenerbahçe maçı kazanıyorum derken uzatma dakikalarında yediği golle adeta intihar etti. Bu beraberliğin izahı yok. Varsa da onu Portekizli hoca anlatacak. Anlat bakalım Mourinho... (Faik Çetiner | Fanatik)
''Magazin malzemesine dönüştü''
İkinci devresinde bu ‘zor lig’in kolay bir maçını izleyeceğimiz, dengede giden devrenin uzatmalarında gelen biri hücum, diğeri uzun erimli yüksek pastan gelen iki golden belliydi. Ancak birden daha da anlaşılmaz şeyler oldu... Fenerbahçe Başkanı Ali Koç sorun olarak gördüğü bir durumun çözümü için arayabileceği onca önemli kişi, yapabileceği onca şey varken fırladı ve sahaya girdi! Ne akredite alan kuralı ne oyun nizamına saygı! Geçen sezon kazandıkları Galatasaray maçının bitiminden çok sonra sahaya girmesi gibi... Fakat bu kez maç oynanırken... Ne var ki, bu kez çevresine saran kalabalık arasından kendine yapılan bir müdahale nedeniyle bir de yere düştü! Ve bu sayede -ya da bu nedenle- sıradan bir maç, oyun açısından ayrıntılandırılacağına doğrudan magazin malzemesine dönüştü. (Cem Dizdar | Fanatik)
''Şimdi bakalım Mourinho nasıl bir açıklama yapacak''
Fenerbahçe’ye gelince… Madem ki Ferdi oynayabilecek durumdaydı o zaman niye ilk 11’de yer almıyordu? Orta sahası İsmail’in karşılayıcılığına ve Szymanski’nin de tek başına kuruculuğuna kalmış ise o zaman önde oynayan oyuncuların da kolay pozisyon bulmaları zorlaşıyordu. Bu arada Livakovic’in kalitesini sergilediği iki önemli pozisyon bu maçın bence en çok dikkati çeken oluşumuydu. Sonuçta maçı ikinci yarıda tehlikeye sokmasına rağmen Göztepe ancak bu kadarını yapabilecek bir kapasiteye sahipti ama futbol bu işte, bir dönen topa harika son vuruş Romulo’dan geldi ve skor eşitlendi. Şimdi bakalım Mourinho nasıl bir açıklama yapacak çok merak ediyorum doğrusu. (Kemal Belgin | Türkiye Gazetesi)
''Saint Maximin yine çok heyecan yaratan oyuncuydu''
Saint Maximin yine çok heyecan yaratan oyuncuydu. Aldığı her topta büyük keyif yaşattı.. Açıkçası 2. yarıda hocanın orta alana bir takviye ile başlaması daha doğru olurdu. Çünkü bütün orta alan Szymanski ve İsmail'e kalmıştı. Mourinho uzun süre değişiklik yapmadı ve oyun önce 2-1'e ve son dakikada gelen golle de 2-2'ye geldi. Portekizli teknik adam skor 2-1'ken orta sahayı kuvvetlendirecek hamleyi yapsa maçı rahat bir şekilde kazanacaktı. (İlker Yağcıoğlu | Takvim)
''Bence kaybedilen 2 puandan çok daha fazlası''
Topla rakip savunmanın üzerine gidip, savunma düzeninin bozulmasına etki etmek doğru bir taktik ama bunu abartmamak gerekiyor. Toplu oyunda olduğu kadar topsuz oyunda da katkı sağlamayı öğrenmeli. Bir başka konu da Fenerbahçe'nin kulübesinde oturanlar. Fred ve Ferdi Kadıoğlu'nun kulübede oturmasına anlam veremedim. Yıllarca futbol oynamış biri olarak şunu biliyorum ki sakat oyuncu kadroya giremez, hocanın yanında kulübede oturmaz. Hadi diyelim ki Fred sakatlıktan döndü, hazır değil. Peki Ferdi... Kadroda olmasına rağmen oynamıyorsa bu ne anlama geliyor. Fenerbahçe'nin İzmir'de puan kaybetmesi çok anormal bir sonuç değil. Ama böyle bir maçtan sonra puan kaybetmek, üstelik 2-0'ı yakalamışken kazanamamak takımda büyük moral çöküntüsüne neden olacaktır. Bence kaybedilen 2 puandan çok daha fazlası. Camiada bu kadar şampiyonluk gerginliği varken, bunu ne kadar sağduyulu yapabileceklerini bilemiyorum. Bu arada Göztepe'nin de emeğini ve mücadelesini tebrik etmek lazım. Çok iyi takım. 2-0'da bile umudunu kesmediler, 1 puanı kurtardılar. (Engin Verel | Akşam)