Spor yazarları Trabzonspor Beşiktaş maçı için neler dedi? 'Bu Negredo, Cenk'ten...'
Fark kadroda ve kafada! - Cemal Ersen (Milliyet)
Geçen sezon bu statta iki takım arasında nefes kesen bir maç izlemiştik. Futbol adına her şey vardı. Üst düzey bir mücadele ve şık goller gözümüzün pasını silmişti. Belli ki tadı damağımızda kalmıştı. Dün akşam da başlama düdüğüyle birlikte aynı lezzeti alabilir miyiz sorusu vardı kafamızda. Şenol hoca sakat ve cezalı oyuncuları da dikkate alarak rotasyon yapmıştı. Aslında Beşiktaş için bu cümleyi kurmak yanlış. Gerçekten aynı kalitede ve düzeyde bir kadroya sahip.
Yoğun maç trafiğinde fizik olarak diri kalmanın yanı sıra, üst düzey konsantrasyona ihtiyacı vardı. İlk yarı dağınık ve kopuk kopuk bir görüntü verdi. Buna rağmen Love ve Talisca ile ikişer pozisyon bulması, orta alanda Trabzonspor’un kaptırdığı kritik toplar ve rakip savunmanın derinliğinin kaybolduğu anlardı. Trabzonspor iştahlı başlasa da, kanatları yeterince etkili kullanamadı. Üçüncü bölgeye top taşıyamadı. Medel ve Tosicli savunma göbeğini hiç rahatsız edemedi. N’Doye öyle yalnız kaldı ki, onun çaresizliği hak etmediği ıslıklarla protesto edildi. Son derece yanlış oldu.
Uzun zamandır bu takıma bir lider lazım deniyor ve Rıza hoca haftalardır Sosa’yı bu role hazırlamaya çalışıyor. Ama Arjantinli oyuncunun böyle bir sorumluluk almaya gönlü yok gibi. Buna bir de hâlâ anlayamadığımız Kucka ısrarı eklenince, hücum ile savunma arasında ortaya çıkan boşluk Beşiktaş’ın ekmeğine yağ sürdü. Okay olmasa, yol geçen hanına dönecekti orta alan. Onazi ve Yusuf’un hâlâ alternatif olarak kalması da ilginçti! Ne diyelim, hoca tercihi.. İkinci yarının ilk on dakikasında da bu can sıkıcı tablo değişmeyince oyuna ilk müdahale kazanmak isteyen tarafın hocası, Şenol Güneş’ten geldi. Love- Negredo değişikliğine Rıza Çalımbay’ın tepkisi Olcay’ın yerine Yusuf, Kucka’nın yerine ise Rodallega’yı almak oldu. Güneş durur mu? Bu defa Caner kozunu sürdü sol kanadı harekete geçirmek için.
Bu hamlelerden sonra oyunun da şekli değişti doğal olarak. Tabii Beşiktaş’ın lehine! Ofansif anlamda sayıca çoğalan siyah-beyazlı ekibin golü gecikmedi. Caner ile başlayan, Negredo ile olgunlaşan atağı bitirmek Babel’e kaldı kalmasına da, Trabzonspor savunmasının yerleşimi neydi öyle? Böyle durumlarda kalite farkı ve akıl faktörü ortaya çıkıyor işte. Rakibin zayıf karnını saha kenarındaki hoca değil, saha içindeki futbolcular fark edince, yine bir Negredo-Babel klasiği Karadeniz ekibinin gardını düşürdü. Trabzonspor’un mevcut kadro yapısı ile kazanması zordu. Sezonun üçte ikisi geride kaldı, ne bir sistem ne istikrar var. Beşiktaş belki kolay olmayacağını biliyordu ama Negredo, Babel, Tolgay, Talisca ve Atiba gibi hem oyunu tutacak, hem her an skoru değiştirecek oyuncuların varsa, bu tarz rakipler karşısında fark yaratmak için olağanüstü bir çabaya ihtiyacı olmuyor!
Golün iptal kararı doğru - Ahmet Çakar (Sabah)
Beşiktaş, şampiyonluk yarışında 'Tamam mı devam mı' denebilecek maçlarından birini oynadı... Çok ama çok iyi oynamasa da rakip kötü de olsa Trabzonspor sonuç olarak Trabzonspor'dur. Aldığı 3 puan Beşiktaş'a çok şeyler kazandırdı. Öncelikle şundan bahsedelim ki dün gecenin en önemli kahramanları iki oyuncu oldu: Negredo ve Babel...
Maçın kilitlendiği dakikalarda, Negredo-Babel ortaklığı, Beşiktaş'a art arda iki gol getirdi. Keşke Negredo, '30 küsur gol atarım' diyeceğine '30 küsur asist yaparım' deseymiş. İlk yarıda Love, ciddi anlamda Beşiktaş'a gol silahı olarak alındı ama çok kötüydü. Vücut koordinasyonu bitmiş. Çok top kaybetti, sürekli ayakları birbirine dolaştı. Bunlara Beşiktaş'ın ilk yarıda forvet oyuncularının beceriksizlikleri de eklendi. Önce Lens, sonra da Talisca ile iki önemli fırsatı harcadılar. Hele hele Talisca'nın yakaladığı yüzde yüzün üzerinde gol pozisyonuydu.
İkinci yarı Şenol Hoca doğruyu yaptı... Love-Negredo değişikliği, Beşiktaş'a çok şey kazandırdı. Bitime 20 dakika vardı ki Negredo çok akıllı bir şekilde topu çizgide yakaladı, asla egoist davranmadı, Babel'in önüne bıraktı o da golü yaptı. Bu golden hemen sonra da yine bu beraberlik Beşiktaş'a ikinci golü diğer bir deyimle de üç puanı getirdi. Trabzon, tanınmayacak kadar kötü oynuyor. Zaten haftalardır kötü oynuyorlar.
Dün baktığımızda Trabzonspor'un net pozisyonu var mı belki ilk yarıda N'Doye ile buldukları pozisyon. Onun dışında sahada Trabzonspor'un sadece adı vardı. Bundan sonra Beşiktaş için söylenecek tek şey bu yarışın içinde mutlak var olduklarıdır. Hem de hak ederek hem de önemli galibiyetler alarak. Halis Özkahya, bir-iki faul ve elle oynamayı yanlış değerlendirdi ama böylesine ciddi bir maçta sadece bu hataları yaptı. Diğer yönleriyle de çok iyi bir performans gösterdi diyebiliriz. İkinci yarıda Trabzonspor'un iptal edilen golündeki faul kararı doğru. Yüksek topta Rodallega arka yandan gelip kaleci Fabri'yi bozuyor. Gol iptal kararı doğru.
İkinci kritik viraj dönüldü - Güntekin Onay (Vatan)
BEŞİKTAŞ için zorluk derecesi son derece yüksek bir maçtı. Çünkü Trabzonpor sadece savunmayı düşünen ve bozmaya yönelik bir anlayışla sahaya çıkmıştı. Böyle bir rakibe karşı deplasmanda oynarken ilk golü bulmak çok önemlidir. Beşiktaş kadro kalitesi ile maçın tabii ki favorisi ancak Trabzonspor’un da evinde bu kadar pasif kalması ve sadece gol yememeyi düşünmesini yadırgadım. Trabzonspor rakip kim olursa olsun evinde her zaman golü düşünerek oynamalı.
BEŞİKTAŞ ilk yarıda Talisca ve Vagner Love ile 2 kez gole yaklaştı. Ancak fırsatları kaçırdı. Lens’in kötü oyunu. Vagner Love’ın sırtı dönük bocalaması, Talisca’nın oyunun içine girememesi Beşiktaş’ı olumsuz etkiledi. Brezilyalı yıldız, orta sahayla bütünleşmiyor. Tolgay ve Atiba ile daha fazla yardımlaşmalı. Kanat oyuncularıyla iletişim halinde olmalı. Ayrıca top rakipteyken de daha çok çalışmalı.
LENS DAHA İYİ OLMALI
DÜN gece Medel, Tolgay ve oyuna sonradan giren Negredo, Beşiktaş’ın en iyileriydi. Babel ise attığı 2 gol dışında hücumda en çok sorumluluk alan isimdi. Negredo’nun oyun zekası son derece yüksek ve asist özelliği var. Dünkü maçta skoru getiren de Negredo ve Babel’in işbirliği oldu.
BEŞİKTAŞ, F.Bahçe’den sonra Trabzonspor’u da geçerek 2. krtik virajı da döndü. Bu yüksek konsantrasyon devam ederse siyah-beyazlıların her maçı kazanacak gücü var. Ancak Quaresma yokken Lens’in kesinlikle formunu yukarıya taşıması şart.
Negredo ve Babel’i izlediler - Aksal Yavuz (Milliyet)
Trabzonspor-Beşiktaş maçları hep keçiboynuzu tadında/kıvamında olmuştur, keyfine doyum olmayan! Geçen yıl 3-4’lük maçın tadı hala futbolseverlerin damağındadır! İki takımın oynadığı her maçın heyecanı, temposu yüksek olacak diye kaide, kural ve ayet yok diyelim… Mesela ilk 30 dakika iki takımın geçmiş maçlarından eser yoktu; albenisiz ve renksiz futbol… Öyle ki iki takımın kaleyi bulan topu yoktu… Orta sahayı kalabalık tutan Trabzonspor, Olcay Şahan’dan mahrum oynayan Trabzonspor, Beşiktaş’a oranla topa daha az sahip olan Trabzonspor…
Uyku getirten maçta ilk gol pozisyonuna giren takım N’Doye ile Trabzonspor’du ama net pozisyonu kaçıran Talisca, bir başka ifadeyle gol olmasına müsaade etmeyenin Onur olduğunu, uyku kaçıran pozisyonların ilk yarının son 15 dakikada geliştiğini söyleyelim… Rıza Çalımbay’ın Olcay Şahan ısrarını, Rodallega’nın da oyuna geç sokulmasını anlamak mümkün değil…
Beşiktaş’ın mutlak kazanması gereken maçta defans arkasına atılacak uzun toplardan Rodallega ile yararlanılabilinirdi oysa… Trabzonspor’a bu fırsat doğdu ama nerede bordo-mavili takımda öyle hızlı oyuncu? Beşiktaş öne geçtikten sonra kim kaybetti de bulacaksın boş alanı!.. Bir takımın defansı et tırnak birlikteliği taşımıyorsa o takım futbolun kolektif boyutunu sahaya yansıtması mümkün değildir…
Beşiktaş’ın attığı ilk golde Trabzonspor defansı sadece Negredo’yu izlemekle yetindi, Onur Kıvrak da izleyenler kervanında olanlardandı… Beşiktaş golü bulduktan sonra boş alanlar da bulmaya başladı bu da gecenin yıldızı Babel için bulunmak Hint kumaşı demekti…
Nitekim öyle oldu; Beşiktaş’ın attığı gollerde başrol oyuncunun Negredo olduğunu bir kenara not düşelim… Uzun lafın kısası, Beşiktaş dün akşam Trabzon’da önemli bir virajı zorlanmadan geçti. Futbol adına geçmişte oynanan maçların heyecanı-temposu yoktu, olamazdı da, olması için Rıza Çalımbay’ın “ya hep ya hiç” deyip, Trabzonspor’u daha cesaretli oynatmalıydı… Hal böyle olunca, dün gece Trabzonsporlu futbolcular Negredo ve Babel’i izlemekle yetindiler, milyonlarca futbolseverin izlediği gibi…
Halis Özkahya’ya gelince… Medel’in, N’Doye ile girdiği pozisyonu “ es” geçmesi, Talisca’nın ceza sahası içinde eline çarpan topu görmemesi, maçın kırılma anının ağababasıydı..
Babel ve Negredo - Bilal Meşe (Milliyet)
Beşiktaş’ta Pepe sakat, Quaresma cezalı, Trabzonspor’da ise Burak Yılmaz kart cezalısı... Üçü de takımları adına önemli silahlar... Özellikle Burak Yılmaz, bordo-mavili ekip için büyük kayıptır... Bugüne kadar 18 golü var Burak’ın... Dememiz o ki Burak golleriyle takımını bugünkü tabloya taşımıştır. Pepe ve Quaresma biri savunmayı ayakta tutan, diğeri Kartal’ı ofansa taşıyan, ortalarıyla rakip savunmaların korkulu rüyasıdır. Eksiklikler tamam, ama Lens’in onbirde oynatılmasına anlam veremiyorum. Adam ofansa her çıkışta top kaybediyor, iki metreye pas atamıyor! Haaa ilk yarıda savunmaya kadar indi, çok kritik pozisyonda olası bir gole set çekti. Lens’i savunmaya mı çeksen acaba hocam?
Tosiç, 33. saniyede kart gördü, rekor kırdı(!) Buna ne demeli? Sakatlıklar bir yandan, kartlar diğer yandan! Böylesi tabloda Kartal’ın zirveyi kovalaması elbette zordur. Tamam, Kartal’ın iç hatlarda deplasman korkusu var deniyor, buna asla katılamıyorum. Maçın ilk yarısına bakın, onca eksiğine karşın, en fazla pozisyona giren Beşiktaş ise neyin korkusu arkadaş? Vagner Love ve Talisca yüzde yüzlük pozisyonları golle taçlandıramadılar. Hele Talisca, kaleci ile karşı karşıya, Onur’u geçmeyi beceremedi! Buna karşın Trabzon sadece N’Doye ile bir pozisyon buldu, hepsi o kadar. Şenol hoca ilk hamlesini 58’de yaptı, Vagner Love çıktı, Negredo girdi... Doğru bir tercih mi, valla tartışılır! Lens varken, Vagner Love niye alınır ki arkadaş? Baktın olmuyor, 4-4-2 ye dön, çift forvetle oynasan fena mı olur? Artı bu uygulama ile Fenerbahçe’yi ligde yendiğinizi ne çabuk unuttunuz? Elbette Vagner Love’ın iyi olduğunu iddia etmiyoruz. Çünkü, Love Alanya’da bulduğu serbestliği ve huzuru burada bulamaz, büyük takımda oynamanın zorluğu da burada yatıyor.
Negrado, giderek Kartal’a ısınıyor, belki goller kaçırıyor, atamıyor olabilir, ancak rakip savunmayı koşularıyla rahatsız ediyor. Nitekim 71’de Babel, attığı iki golle maçın skorunu belirleyen isim oldu. Ancak Negrado’da iki asistini es geçemeyiz.Ayağına aldığı her topta, rakip savunmacıların başını döndürdü, kalitesini ortaya koydu, Babel ile birlikte Kartal’ı üç puan uçururken, yedek oturtulmasını bir anlamda veto etti, haklı. Yani Vagner mi, Negrado’mu, valla sabaha kadar Negredo. Babel’in attığı ikinci gol öncesinde Halis Özkahya’nın N’Doye’nin attığı golü Fabri’ye faul gerekçesiyle iptal etmesini kokartına yakıştıramadık! Çünkü N’Doye topa yükselirken Fabri arkadan geldi, yani faul-maul yok, maçın kırılma anıydı bizce.
Trabzon sınıfta kaldı - Hami Mandıralı (Takvim)
Son yıllarda bu kadar kötü bir ilk yarı izlememiştim. İki takımda da bir şey yoktu. Koca 45 dakikada sadece Talisca'nın girdiği pozisyon ve Onur'un yaptığı kurtarış vardı. Trabzonspor'a baktığımda oyuncuların ne yaptığı belli değildi. Sahada kim ne yapmak istiyor anlayamadım. Futbol adına hiçbir şey yapmadılar. İkinci yarıda Beşiktaş oyuna ağırlığı koydu ve maçı kazandı. Babel futbol hayatının ikinci baharını yaşıyor. Çok rahat iki şık gol attı. Buna Trabzonspor defansı da göz yumdu. Golleri adeta seyrettiler.
BİR TEK ABDÜLKADİR
Kucka, Milan'dan geldi. Sosa da yine Milan'da oynamış bir oyuncu. Ama ikisinde de bir şey yoktu. Bordo-Mavili takımda bloklar arasındaki kopukluk devam ediyor. Bu kadar birbirine uzak oynarlarsa karşısınızda sonuçta Beşiktaş var. Bunun neticesinde de böyle etkisiz kötü bir futbol ortaya çıkar. Beşiktaş da bunun bedeleni size ödetir. Kendi evinde, taraftarı önünde, baskısız, arzusuz, isteksiz bir Trabzonspor'u ilk defa izledim. Sadece Abdülkadir'in ayağına gelince bir şey oluyor. Onun dışında bir şey yok. Sonuçta Beşiktaş ikinci yarı iyi oynayarak istediğini aldı. Zorlu deplasmandan 3 puanla dönerek zirve yarışına devam etti.
MAÇIN İYİSİ BABEL: İki golle takımına 3 puan kazandırdı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ KUCKA: Slovak oyuncu dün de vasatı aşamadı.
Risk alan kaybetti - Gökhan Dinç (Vatan)
Temposu yüksek ama gol pozisyonları ile adına yakışmayan bir maç oldu. 2 hocanın da 55’e kadar oyunu beklediğini maçta, kazananı riski alacak olanın belirleyeceği gerçeği ile karşı karşıya kaldık. İLK riski alan Trabzonspor teknik direktörü Rıza Çalımbay oldu. Eleştirilen Kucka kazanmak adına çıkınca orta saha üstünlüğü Beşiktaş’a geçti ve siyah-beyazlılar rakibin bu hamlesini iyi değerlendirdi. Ardı arkasına bulduğu iki golle zorlu deplasmandan üç puanla döndü.
EKSİĞİ çok ve önemliydi Beşiktaş’ın. Pepe ve Quaresma takımın %35’i. Onların yerine oynayan Medel değil belki ama Lens yine kendisine zorunlu olarak verilen şansı elinin tersi ile itti. Galiba Lens Beşiktaş’ta olmaktan dolayı mutlu değil. F.Bahçe eski teknik direktörü Advocaat, Lens için “Bu adamla uzun süreli sözleşme yapmayın” demişti. Türkiye’de olduğu süre boyunca yaptığı tek doğru açıklama bu oldu gibi.
BEŞİKTAŞ oynaması gerektiği gibi oynamayı kendisine düstur edinmiş bir takım. Bunu sağlayan da Şenol Güneş. “Rakip kim olursa olsun kendi oyunumuzu rakibe kabullendireceğiz” sistemi yerine doğru oynamaya başladı. Ancak bu doğru oyun her zaman 3 puan getirmez. Beşiktaş’ı Beşiktaş gibi izleyemedik. Ama ligin boyunun bu kadar kısaldığı bir zamanda, F.Bahçe’nin kaybettiği haftada, Trabzon deplasmanında kazanıyorsan, gerisi boş.
SAHNEYE NEGREDO ÇIKTI
BEŞİKTAŞ adına olumsuzluklar silsilesine Lens ile başlamak, Tolgay ve Love ile devam etmek mümkün. Ancak güzel şeyler de olmadı değil. Mesela Negredo çıktı ortaya. Hem de ne çıkış! Attırdığının aynısını yaptı ancak Babel atamadı.
ZİRVEDE tablo artık belirlenmeye başladı. Başakşehir, G.Saray ve Beşiktaş zirvede yalnız kalacak. F.Bahçe ve Trabzon sezon sonunu görmeden hoca değişikliğine bile gidecek duruma geldi. Rıza hoca ile olmadı Trabzon. Her ne kadar Ersun Yanal döneminde Trabzonspor taraftarı sabretmeyi öğrendiyse de Rıza hoca ile bir türlü uyum sağlayamadı.
Negredo, Cenk’in bile çok önünde! - Rıdvan Dilmen (Fotomaç)
Dünün iki oyuncusu Babel'le Negredo'ydu. Herkes Negredo ile Vagner Love'ı kıyaslıyor, o konuda şöyle bir benzetme yapabilirim; şu iki oyuncuyu ele alalım, Jardel'le Tanju… Jardel çok iyi gol vuruşlarıyla hatırlanır ama hareketleriyle ya da asistleriyle hatırlanmaz. Fakat Tanju, golcülüğünün yanı sıra asist de yapabilen bir oyuncuydu. Negredo ile Love'ın gol sayıları onlara göre daha düşük ama oyunu oynama biçimi bakımından benzetme yapabiliriz. Vagner Love'da top kalmaz, ya golü çakar ya da abuk subuk bir şey yapar. Elli-elli… Negredo öyle değil... Negredo iyi futbolcu. İngiltere'ye giden Cenk'e göre dahi santrfor özellikleri daha fazla.
Şenol hoca daha hareketli bir oyuncuyla oynamak istediği için Trabzon'da Love'ı tercih etti. Negredo'nun üzerine giderse daha fazla verim alabilir. Vagner'in iyi top atacak oyunculara ihtiyacı var. Elbette bu kadar karamsar olmamak lazım onun hakkında da ama Negredo oynarsa farklı bir şey olur, hem Talisca'nın hem Babel'in gol iştahını artırır. Rakiplere göre tercihler söz konusu olabilir, bazen Love'ın da farklı işleri olabilir. Bayern'i 1-0 yapabilirdi. Cenk bile olsa ben Negredo'yu tercih ederim. Şansını insanlar kendisi yaratır, Babel 20'li yaşlarda çok büyük yeteneklerden biriyken yavaş yavaş kaybetti ama Beşiktaş'ta kendini buldu. Şu gün Barcelona'nın sol kenarında oynayabilecek bir oyuncu.
İkinci yarıya iyi başlamamıştı aslında ama toparladı kendini. Beşiktaş kazanmak zorundaydı. Nereye geleceğini çok iyi biliyordu ve final gibi gördüğü maçta haklı bir galibiyet elde etti. Beşiktaş 24. haftayı bitirdi. 8 haftada İstanbul dışında sadece Akhisar'a gidiyorlar. Çok uzun bir süre seyahat yok onlar için. TEM'den, E5'ten giderler ancak Başakşehir ve Galatasaray deplasmanlarına…
Fikstür öyle ki Galatasaraylı Fenerli, Fenerli Beşiktaşlı, Beşiktaşlı Başakşehirli olacak.
Trabzon sanki deplasmandaydı - Lütfü Özel (Vatan)
TARAFTARI herhalde kendi sahasında, özellikle diğer büyüklere zamanında kök söktüren bir efsanenin sıradan görüntüsü çok üzüyordur. Yoksa maç kazanılır kaybedilir. Trabzon’un artık kesesinden yiyecek bir şeyi de kalmadı! Her şeyini kaybetmiş ama lafta havasını kaybetmemiş durumu!
ZORLANDILAR
‘DENK’ rakipler açısından baktığımız zaman dün de sıkıntılı bir görüntü vardı. Trabzonspor, evinde, şüphesiz pozisyonlar buldu ama deplasmanda gibi Beşiktaş’ı sahasında kabul etti. Fırsatını bulduğunda kontratakla gol bulmaya çalıştı. Rıza hoca, Burak’sız, N’Doye’la, Yusuf’u kenarda tutarak başladı. İlk 10 dakika kora kor mücadele, işte böyle, dedirtme tadındaydı ama rakibin oyununu kabul etmek fazla sürmedi. Kanat canavarı Beşiktaş’ta hem kimse Quaresma’yı aramadı hem de 4 hücüm oyuncusu desteğiyle gelen bindirmelere karşılık vermekte zorlandı Trabzon. Topu kazandıkları anlarda Okay, ileriye hamlede iy iş çıkardıysa da Olcay, Abdülkadir’e eşlik etmede zorlandılar. İkili hatta üçlü sıkıştırmalarda yalnız kaldılar.
YİNE KAOS KALDI
SOSA ve Olcay’ın yine rakibin takım savunması içerisinde erimesiyle de gol için uzun toplara kalan Karadeniz ekibi, Novak ve N’Doye ile fırsat buldu ama olmadı. Beşiktaş’ın sadece ilk yarıda göbekten sızdırdığı toplarda da 3 net pozisyon bulduğunu da hatırlatalım.
TABLOYA 60’da Rodellega ve Yusuf Yazıcı hamlesiyle dokunan Rıza Çalımbay hoca, gol beklerken Beşiktaş’ta sonradan giren Negredo sonucu etkiledi. Negredo, Babel’e 2 gol attırırken Trabzon’a yine kaos kaldı.
Çalımbay'ın hatası - Ömer Üründül (Sabah)
Dün Trabzon'da iki takımın da birbirlerine üstünlük kuramadığı bir ilk yarı izledik. Rakibine oranla dinlenmiş ve bu maça kendisini ciddi hazırlamış Trabzonspor, agresif presle Beşiktaş'ın pas trafiğini ve ofansif etkinliğini önemli biçimde kısıtladı. Kopuk kopuk ataklarda da tehlikeli oldular. Bir duran topta ön direkte Novak ile pozisyona girildi. Ardından Sosa'nın gollük pasında Lens kayarak net pozisyonu kestiğinde ve N'Doye'un kontrol edemediği topta da çok önemli fırsatları kaçırdılar. Beşiktaş takım olarak ağır maç trafiğinden dolayı yorgun olduğundan oyunu domine edemiyordu. Biri Talisca ile çok net biri de Love ile iki pozisyon buldular. Bunlar da devrenin son 7 dakikasında oluştu.
Takım savunması da garantili değildi Beşiktaş'ın. Rakibin atak girişimlerini ikinci bölgede karşılayamayınca Tosic-Medel ikilisinin işleri zorlaştı. İkinci yarıda Beşiktaş rakibine olan kolektif üstünlüğü ile kontrolü eline aldı.
Bu arada Şenol Güneş, nihayet Vagner Love'ın fiziki güçsüzlükten yetersizliğini görüp Negredo'yu oyuna sürdü. Bu arada da Çalımbay'ın hatası gündeme geldi. Rodallega ile çift santrfora döndü, iyi çalışan Olcay'ı çıkardı. Bu Beşiktaş için çok elverişli bir ortam doğurdu. Sonra Adriano çıkınca, Caner'in girmesi de Beşiktaş için artı oldu. Bunun sonucunda kaliteli forvet Negredo'nun hazırladığı pozisyonlarda Babel, iki gol atarak çok önemli üç puan ı getirdi.
Bu galibiyet ile Beşiktaş şampiyonluk yarışında ciddi bir yol aldı. Quaresma'nın oynamadığı bu maçta Lens çok başarılı olmasa da bana göre faydalı oldu. Çünkü bu tip deplasmanlarda Quaresma gerekli randımanı veremiyordu. Beşiktaş'ta Babel ve Negredo dışında Medel ile Tolgay çok iyi oynadı. Trabzonspor, 55. dakikaya kadar fizik olarak çok iyi mücadele etti ama ondan sonra kalite farkı ortaya çıktı. Rakibin de daha iyi oynadığı bir bölümde Çalımbay'ın da büyük yanlışı buna eklenince, yenilgi kaçınılmaz oldu. Trabzonspor'da en çok müthiş bir mücadale sergileyen Okay'ı beğendim.
Lens bu değil - Metin Tekin (Sabah)
Fenerbahçe ile oynanan iki zorlu maçtan sonra Beşiktaş'ın kadrosunu ve performansını nasıl buldunuz?
Beşiktaş'tan bir gün önce oynayan Fenerbahçe'nin çok etkilendiğini gördük bu iki maçtan. Ama dün akşamki maçın hiçbir anında Beşiktaş'ın bununla ilgili problem yaşamadığını söyleyebiliriz. Bunun da takımın oyun gücünden geldiğini düşünüyorum. Çünkü yeterliliğiniz, oyun ve oyuncu kaliteniz varsa yoğun bir fikstür temposunda oynasanız dahi işi kotarabiliyorsunuz. Bunu dün akşam Beşiktaş'ta bir kere daha gördük. Oyunun hiçbir anında ne fiziksel ne de kafa olarak bu iki maçın zaaflarını yaşadı.
Lens için görüşünüz?
Tabii ki Lens'in bundan daha iyi oynayabileceğini düşünüyorum, özellikle üretmek anlamında. Ama şunu gördük ki taktik disipline, oyun devamlılığına sadık bir Lens vardı dün akşam. Evet, Quaresma kadar yaratıcı ve hücumda etkili değildi ama 4-5 pozisyon hatırlıyorum ki; kendi yarı sahasına gelmiş, ikili mücadele kazanmış bir Lens görüntüsü kafamda. Bu da önemli. Ama hayal edilen Lens bundan daha fazlası tabii. 3-4 haftadır eleştirdiğimiz Babel ise işi bitiren isim oldu.
Beşiktaş yarışta psikolojik avantajı ele geçirdi diyebilir miyiz?
Fikstüre baktığımız zaman Fenerbahçe ile içeride Trabzonspor ile deplasmanda üst üste oynuyorsunuz. Araya bir de Fenerbahçe ile kupa maçı sıkıştırdığınızda gerçekten zorlu bir süreçti Beşiktaş için. Ama bu iki maçta alınan galibiyetler, şampiyonluk yarışında gerçekten çok önemli. Beşiktaş, belki üç puan geride ama oyun anlamında, oyuncu gücü anlamında en iyi takım Beşiktaş söylemleri yapılıyorsa, bu demek değildir ki şampiyon Beşiktaş ama bunun psikolojik bir avantaj olduğu aşikar bence. Ama dediğimiz gibi daha 10 haftalık bir bölüm var ki; klişe bir deyişle köprünün altından daha çok sular akar şampiyonluk yarışında. Beşiktaş'ın Galatasaray ve Başakşehir deplasmanlarında alacağı sonuçlar şampiyonluk yarışında belirleyici olacaktır.
Bütünlük yok - İskender Günen (Sabah)
Trabzonspor'un en önemli sorunlarının başında hücum organizasyonunda yetersizlikler öne çıkıyor. Bunun en önemli nedeni ise orta alanda oynayan oyuncuların yapısından kaynaklı. Okay ve Kucka savunmanın önündeki iki isim. Fakat hep savunmanın içine girerek oynamaya çalıştılar. Bu yüzden savunma ile en öndeki N'Doye arasında büyük bir boşluk oluştu. Sosa'nın rakip alanda topla buluştuğu pozisyonlar var ama hücumu organize etmesi gerekirken akıl almaz pas hataları yaptığını gördük. Solda Olcay, sağda Abdülkadir oynadı. En uçta ise N'Doye kalabalık Beşiktaş savunması arasında yalnız bir isimdi. Özellikle maçın ilk yarısında Beşiktaş'ın Trabzonspor yarı alanında kaptırdığı toplar var. Gerek Okay gerekse Kucka çabuk ve öne oynamaları gerekirken geriye ve yana pas tercihleri pozisyonların başlamadan bitmesinin en önemli nedeni olarak öne çıktı. İlk yarıda Trabzonspor'un duran toplar dışında top üçüncü bölgeye geldiği zaman tribünleri heyecanlandıracak atak girişimi bile yoktu.
Bu arada Beşiktaş'ın Talisca ile girdiği net gol pozisyonunda kaleci Onur soyunma odasına takımının yenik gitmemesini önleyen isim oldu. İkinci yarı başında Medel'in N'Doye ile girdiği ikili mücadele var ki bana göre maçın kırılma noktası olarak yorumlanabilir. Medel'in yaptığı faule hakemin kırmızı kart göstermesi gerekirdi. Rıza Çalımbay hücumda daha etkin olmak adına Olcay'ı çıkarıp Yusuf'u ve Kucka'nın yerine Rodallega'yı soktu. Sonrasında ise Negredo'nun geliştirdiği atakta Beşiktaş, Babel ile öne geçen taraf oldu. Birkaç dakika sonra da yine Negredo'nun harika pası sonucu Babel'in attığı ikinci gol maçın sonucunu tayin etti. Her ne kadar iki takım arasında gerek oyuncu gerekse oyun anlayışı olarak farklılıklar olsa da Trabzonspor'un dünkü maçtaki görüntüsü takım bütünselliğinin olmayışından kaynaklı. Takım olmak demek birlikte hareket etmek demektir. Trabzonspor ise ne yazık ki kopuk kopuk bir oyun anlayışı içerisinde. Skoru ancak bireysel becerilere bağlı alabilecek bir takım görüntüsünde. Yıllardır yapılan yanlışları her yıl tekrar edip farklı sonuçlar beklenmemeli.