Spor yazarları Türkiye - İrlanda maçını yorumladı
Atilla Türker - Gençler ve ustalar - Habertürk
2 gün önce şunu söyledi Lucescu:
- “Herkes 10 numara oynamak istiyor... Hakan, Emre, Yusuf...”
Galiba istekleri kıramadı Lucescu... Bu 3 oyuncuyu ilk 11’de sahaya sürdü dün... Yani 10 numara özellikle 3 oyuncu aynı anda oynadı.
Peki, kanatlarda kim görev yaptı? Yok.
Durum böyle olunca bazı sıkıntılar yaşandı elbet. Kanatlardan etkili olamadık. İyi orta yapamadık. Orta bölgede sıkıştık. Uzaktan atılan şutlarla etkili olmaya çalıştık. Duvar paslarıyla savunmayı geçmek istedik.
Topal’ın attığı gol ise bir korner çalışması sonucu geldi.
Bardağın dolu tarafından bakalım biz yine de... Ne de olsa bir hazırlık maçıydı... Genç ve yeni isimlerle mücadele verdik.
Çok mu iyi oynadık? Hayır. Ama istekliydik. Elimizden geleni yaptık. Üstünlüğü sağladık. Orta sahada topa iyi bastık.
Savunmamız az sayıda hatayla 90 dakikayı tamamladı. Ama yine de belirtelim. Serdar Aziz’in kademede daha dikkatli olması gerekirdi. Adamını iki kez kaçırdı.
Orta sahada Mehmet Topal ve Okay iyi mücadele verdi. Okay her geçen gün yükselen çizgisiyle neler yapabileceğini yine gösterdi. Yarınlarda en etkili gençlerimizden biri olacağını bir kez daha sergiledi. Gökhan Gönül’le birlikte takımın ağabeyi pozisyonundaki Mehmet Topal da güzel performansını golle süslemeyi bildi.
Çalhanoğlu, Emre Akbaba ve Yusuf Yazıcı’nın her biri ayrı birer yetenek. Her biri ayrı star. Ama benzer özellikli üç oyuncu aynı anda bir arada oynayınca ön bölgede bazı yetersizlikler yaşandı.
Cenk’e yok denecek kadar az top geldi. İyi marke edildi. Arada sıkıştı. Kanatlardan yeteri kadar top gelebilseydi, Cenk de yine gerekeni yapardı elbet.
Fazla da haksızlık yapmayalım. Bu tür karşılaşmalarda önemli olan eksiklikleri görmek... Kaynaşmak. Tecrübe kazanmak.
Artık yeni bir sayfa açtık. Pırıl pırıl gençlerimizle yola çıktık.
Sabırlı olmalıyız. İnançlı bir şekilde yarınlara bakmalıyız.
Şunu da yazalım. Lucescu hemen her demecinde çeşitli şikayetlerde bulunuyor. Sürekli yakınıyor. Tuhaf eleştiriler yapıyor. Bir bakıyorsunuz, yabancı oyuncu sayısının fazlalığından dem vuruyor.
Bir bakıyorsunuz, 17 ayrı takımdan oyuncu çağırdığını belirtiyor. Pek çok konuda dert yanıyor. Hiç bitmiyor.
Hani demem o ki, kendisinin de yapıcı olmasında büyük fayda var. Bilmelidir ki, kadroyu doğru belirlerse, güzel motive ederse, başarı da kendiliğinden gelir.
Biz bu gençlere güveniyoruz.
Fazla geç kalmadan, Lucescu da güvensin.
Hırslı ve disiplinli oynadık, güzel bir prova yaptık.
AY-YILDIZLI EKİP
Bu gençlere destek vermemiz gerekiyor
OKAY YOKUŞLU
Sahanın yıldızıydı.
Ali Ece - Biz neye hazırlanıyoruz? - Fanatik
Avrupa Uluslar Ligi’ndeki rakiplerimiz Rusya ve İsveç. Rusya’ya yakın oynayan Ukrayna bilemedin daha zayıfı Belarus var. İsveç’e karşı hazırlanmak için Danimarka var. Ancak biz en yakın resmi maçlardaki rakiplerimiz İngiltere ya da İskoçya’ymış gibi İrlanda Cumhuriyeti’yle hazırlık maçı yapıyoruz! İrlanda halen teknik direktörü Martin O’Neill’ın futbolculuğundaki gibi havadan uzun top oynuyor. Peki, Türkiyemiz neden ilk 11’de Hakan-Emre-Yusuf-Okay- Mehmet gibi 5’i de merkez orta saha olan oyuncumuz varken yerden kısa seri pas oynamıyor? Kalecimiz neden degajla oyun başlatıyor? Halbuki yerden ne zaman hızlı oynadıysak etkili olduk. Peki, neden ısrarla yerden hızlı oynamadık? Sonradan dahil olan Yunus ve İrfan Can’dan da belli ki Lucescu’nun daha önceki maçlarda da zaman zaman yaptığı gibi kenarlarda merkez orta saha oynatma planı var. O zaman yerden kısa seri pas oyunu A planımız olmalı. Sahici kenar forvetimiz Cengiz gelince de bu oyunda Roma’daki kadar katkı yapabilir.
Gecenin sorusu
İlk 45’te neden sürekli degajla topu oyuna soktuk? İrlanda stoperleri sadece havadan savunuken iyi zaten.
Maçın starı
Okay Yokuşlu en güçlü özelliği fiziksel mücadele olan rakibe karşı bile fiziksel açıdan sahanın en iyisiydi.
Maçın olayı
Bu kadar kısıtlı gücü olan takıma karşı Cenk-Enes ikilisinin beraber 5 dakika bile denenmemesi.
Kısa mesaj
Galibiyet güzel ama bu oyun Rusya ve İsveç’i yenmeye yeter mi?
Erman Özgür - Organize değil mücadele odaklı - Fanatik
Savunma yapmak futbolda hücum etmekten çok daha kolaydır. Yeniden yapılanma sürecindeki, oynama pratiği bir yana dursun daha taktik anlamda ne yapacağını oyuncuların dahi henüz kavrayamadığı milli takımız işin savunma kısmını iyi yapan İrlanda’ya karşı ilk yarıda sadece 30 metrelerden şut deneyebildi. Cenk Tosun’un arkasında oynayan 3 oyuncumuzda topu ayağına aldığında koşan oyuncu arayan ancak bulamayınca topa hakim olsak da pozisyon çıkaramadığımız devrenin sebebi oldular. 2. yarıya duran top etkinliği ile başladık. Çağlar kaçırsa da Yusuf’un ortasında Mehmet Topal’la golü bulduk. Ancak yine organize değil mücadele odaklı bir oyunu becerebildik. Maçın geneli ya iyi şut ya da iyi duran top kullananın kazanabileceği bir maç oldu. Kazandık kazanmasına ama forvet hattındaki Hakan, Cenk, Yusuf, Emre ve Enes gibi tüm oyuncuların form durumu yüksek olmasına rağmen bu oyuncuları pozisyona dahi sokamamamız daha yolun çok başında olduğumuzun ispatı gibiydi.
Gecenin sorusu
Hangi pozisyonda eksiğimiz var? Özellikle yeniden yapılanma sürecinde oyunu ortasahada organize edebilecek Emre Belözoğlu gibi 2 yönlü bir oyuncu yakalamamız ya da elimizdekilerden o pozisyona oyuncu devşirmemiz şart.
Maçın starı
Mehmet Topal bana göre Türkiye’nin en iyi defansif orta sahası. Top rakibe geçtiği anlardaki müdahaleleri ve pozisyon bilgisinin yanı sıra attığı golle de maçın en iyisiydi.
Maçın olayı
Bir hazırlık maçı olduğundan skor değil oynanan oyun önemli ancak Lucescu’nun sahada galibiyete en fazla ihtiyacı olan kişi olduğunu düşünüyorum.
Kısa mesaj
Futbolda kalitenin ortaya çıkması günümüz futbolunda öncelikle fiziksel güçten geçiyor. Bu konuda hala eksiğimiz var.
Levent Tüzemen - Değişime sabır - Sabah
Yarışırken değişmek risklidir... Milli Takım'da öncelikle istikrarlı bir kadro yaratmamız gerekiyor. Lucescu'nun, 17 farklı kulüpte oynayan 26 oyuncudan uyumlu ve dengeli bir Milli Takım yaratmasını sabırla bekleyeceğiz.
Kasım ayından bu yana 50 maç izleyen Lucescu'nun İrlanda maçındaki doğrusu Hakan Çalhanoğlu ile Çağlar Söyüncü dışında kadroyu yakından tanıdığı Cenk Tosun dahil Türkiye'de oynayan oyunculardan kurmasıydı. Gökhan-Topal ikilisi de Milli Takım'ın tecrübesi ve ağabeyi oldu. Birbirleriyle oynama alışkanlığı olmayan oyuncuların İrlanda karşısında mücadeleleri, tempolu oyunları, coşkuları, arzuları ve istekleri göz doldurdu. Millilerin belki senkronu yoktu ama mücadele anlamında ortaya koydukları zihinsel ortaklık bu uyum eksikliğini kapattı. Milli Takımlar'ın yeniden yapılanmasında hep yerli hocalar vardır. Lucescu rekabeti doğru yönetir ve arkadaşlık ilişkilerini geliştirirse başarıyı yakalar. Milli Takım'ın kadro istikrarı dışında kalıcı bir sisteme de ihtiyacı var. İrlanda önünde kanatları kullanamamak eksiğimizdi.
Cengiz Ünder-Emre Mor ikilisi yok diye kanatları sadece Gökhan-Hasan Ali gibi hücum beklerine mi emanet edeceğiz?
Kanatsız oyunda iki bekimiz hücumu ve savunmayı birlikte yaparken çok enerji harcadılar.
Cengiz ile Emre'nin alternatiflerini Lucescu bulmalı..
Bu arada Rumen hocanın Emre Akbaba, Yusuf Yazıcı, Hakan Çalhanoğlu, Oğuzhan Özyakup gibi oyuncuları vurgulayarak, "Herkes 10 numara oynamak istiyor. Oysa sahanın başka yerlerinde oynayabileceklerini de göstermeleri gerek" söylemine katılmıyorum. Çünkü bu isimler kendi takımlarında 10 numara oynuyorlar.
İrlanda karşısında top tekniği yüksek, oyun kurma becerileri güçlü Emre-Hakan- Yusuf maç boyunca hep kişisel becerileriyle ön plana çıkmaya çalıştığı için yeterli gol pozisyonları üretemedik. Değişime ve yenilenmeye İrlanda galibiyetiyle başlamak Lucescu'ya da millilere de moral olacaktır.