Spor yazarlarından değerlendirmeler: 'Endişe vermeyen takım olmaz.'
Serdar Ali Çelikler, Ersin Düzen, Ahmet Çakar, Erman Toroğlu, Ömer Üründül, Rıdvan Dilmen Çaykur Rizespor - Fenerbahçe maçını değerlendirdiler.
Nakavt - Ersin Düzen / Vatan
F.BAHÇE, 7 lig maçının 5’inde geriye düştü. Avrupa’yı da hesaba katarsak bu sayı 8. Üstelik bu istatistik savunmanın önünde iki defansif oyuncuyla ortaya çıktı. Hücum tarafında ise elle tutulur hiç bir şey yok. Derbinin ilk yarısında iyi oynuyor görünen F.Bahçe’ydi. Soyunma odasına mağlup gitti. Rize, Beşiktaş kadar pasif kalmadı. Okan Buruk’un gelişi, Mehmet, Musa ve Ali gibi tecrübeli oyuncuların girişi fark yarattı. Soğukkanlı kalan, müthiş mücadele eden, pas yapıp, dikine oynayan Rize, bir boks maçından yola çıkarsak Ayew’in direkten dönen topu ile yalpalasa da, 10 dakika içindeki art arda yumruklarla F.Bahçe’yi yere serdi, nakavt etti!
F.BAHÇE’NİN o 10 dakikalık bölümdeki hali içler acısıydı. Bu filmi Zagreb’de izledik. Tekrar yazmaya gerek yok. Her maç aynı yanlışlar, aynı hamleler! En ufak bir önlem ve düzelme yok.
KARŞILIK VEREMEDİ!
BU takımın geçen sezondan farkı, kırılgan olması. Kocaman’ın oynattığı oyun zevk vermese de karakterli bir takım vardı. Cocu, F.Bahçe’yi hem küçük düşürüyor hem de teknik direktörlük adına tek olumlu hamle yapamıyor.
BAŞTAN beri söylüyorum. Cocu ile bu iş gitmez, gitmemeli! İlk zamanlar, camianın büyük bölümü ve spor yazarları ‘beklenen oyunu’ göremeyişimizi kadroya bağladı, sabır dedi. Sonra transferler yapıldı, ne değişti? Daha kötü oldu… Hollanda Ligi’nde PSV’nin başında kim olursa olsun Breda, Den Haag, hatta neredeyse tüm takımlara karşı 3-0 geriye düşsün, maçı 4-3 kazanır. Zaten 7’de 7 yaptılar. Burası Hollanda değil. Karşınızdaki takımlar ne o kadar zayıf, ne de lig o kadar kolay.
SAYIN Ali Koç, Aykut Kocaman’ı gönderme nedenini “taraftarın oyun beklentisine karşılık verememesi” diye açıklamıştı. Bir gerçek var ki, Cocu hiç bir şeye karşılık veremedi. Liderle fark şimdilik 8, belki 9 olacak. Daha Başakşehir ve G.Saray derbisi oynanmadan!
LİGDE 3 maç üst üste kaybeden, Konya’da direkten dönen, Zagreb’de tel tel dökülen, Beşiktaş derbisi ile idare eden bir takımın teknik direktörü F.Bahçe’nin teknik direktörü olmamalı!
"Konkordato" lazım!.. - Ercan Güven / Milliyet
Sonunda “facia” da yaşandı işte... Ne olacak şimdi? Devam mı Cocu ile? Yoksa zaman mı lazım Fenerbahçe’ye yine?
Olmuyor... Tek tek kalitesinden şüphe duyulmayacak adamların 11’ini seçip sahaya sürünce bırakın keyfi, skoru, taraftarı; futbolu utandırıyor Sarı-Lacivert takım.
O zaman hata nerede?
Paradan anlamam ama 7. haftada Cocu’yu göndermek ayıp geliyorsa futbol adına “iflas” etmeden acilen “konkordato” ilan etsin Fenerbahçe... Takımın başına kayyum tayin edilsin. İsterse Maliye’den bir bürokrat gelsin, birazcık da Fenerbahçeli olursa mutlaka Cocu’dan daha çok işe yarar.
Fenerbahçe’deki “facia” bir hafta önceki Beşiktaş maçında başladı aslında...
“Eze eze” beraberlikle!
Ne demekse...
Başkandan teknik sorumluya kadar “karar vericilerin” geçen hafta soyunma odasına 1-0 mağlup giden takımdan memnun kalması, daha doğrusu o futbola bile razı olmaları, Rize’ye aynı takımı taşıdı ama bu sefer karşılarında kötü bir Beşiktaş değil yeni hocasıyla vites yükseltmiş Rizespor vardı.
Fenerbahçe aynıydı... Zaten geride kalan dokuz maçtan beri hiç değişmedi Fenerbahçe. Tatsız, tuzsuz, çaresizdi. Sadece formaları giyenler farklıydı ama futbolu Aykut Kocaman takımının karikatürü olmaktan öteye gidememişti.
Maç başladığında yine fena gözükmüyordu Fenerbahçe. Ancak Rizespor’un orta alandaki Musa, Ali, Boldrin üçlüsü önce ikiye böldü Fenerbahçe’yi, sonra boyunu uzattı, Fenerbahçe ileri çıkmaya başladığında iki uzun topla işini bitirdi. Tam anlamıyla sağ gösterdi sol vurdu Rizespor. Hücumları sağdandı, gol ortaları soldan geldi. Moral sıfırlandığında ilk yarıyı bitiren üçüncü Rizespor golü kornerden geldi ki, kaleye giden Samudio’nun kafasını Muriç kale içinde tamamlamaya çalışırken çevrede bir tek Fenerbahçeli yoktu. Fenerbahçe’nin güvendiği savunması Neustadter ve Reyes ile iyice yumuşadıktan sonra resmen çökmüştü. Orta saha zaten Rizesporundu. Forvet’e gelince, Slimani sanki santrafor değil arkasındaki Benzia’nın destekçisi gibi gol atabileceği mesafe dışında her şeyi yapıyordu. Ayew’in ise yüzünü kaleye döndürmüyordu Rizespor. Aatıf etkisiz, Benzia orta alanda atraksiyon yapıyordu.
İkinci yarı maçı çevirmek için ne yapacağını şaşırdı Cocu... Frey’i oyuna aldı Slimani’nin yanına ikinci santrafor yaptı. O Frey ki, futboldan anlayan herkesin Fenerbahçe’ye “nasıl alındığını” sorguladığı adamdı.
Kanat beklerini orta sahaya kadar ilerletti, savunmayı Topal dahil üç kişiye bıraktı.
Fenerbahçe bu yapısıyla ailecek öndeydi... Rakip ceza sahasında en az üç kişi oluyordu ama Rizespor’un savunması sağlamdı ve Fenerbahçe arkasında büyük boşluklar bırakıyordu. Yani dördüncü golü yemek ihtimali bir gol atmakla eşitti en azından.
Cocu’nun ikinci hamlesi “takıma skor lazımken ezilmesin” diye kenarda bekletilen gençlerden Barış’ı Şener’in yerine sokmak, üçüncüsü ise Eljif’i Benzia’nın yerine oyuna katmaktı.
Ne perhiz kalmıştı ne lahana turşusu... Onbire giremeyen gençler kurtarıcı olmuştu.
Yahu bu Benzia takımın en iyisi değil miydi?
Ne yapsa gol atamadı Fenerbahçe. İsabetsiz şutlar, devleşen Rize kalecisi Gökhan bir yana, Fenerbahçeli futbolcular atacakları golün yetmeyeceğini, yetse de geleceği düzeltmeyeceğini en az Cocu kadar iyi biliyorlardı.
Şimdi soru şu:
Bu bir facia mı... Cocu ile devam mı?
Niye geldiler? - Ahmet Çakar / Sabah
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, "Büyük bir facia olmazsa devre arasına kadar Cocu ile devam edeceğim" demişti ama dün gece Rize'de yaşananlar büyük faciadan da öte belki de Fenerbahçe'nin ligden kopuş gecesi oldu. Bu işin silsile yoluyla tabii ki sorumluları var. İlk sorumlu Ali Koç...
Avrupa'nın en yumuşak, en az defans yapılan, en gollü liginde PSV'de antrenörlük kariyeri olan bir şahsı Fenerbahçe'ye niye getirmiştir? Üstelik Hollandalılar Türkiye'de hiç başarılı olamamışken bu karar niye verilmiştir? Sayın Koç'un bir diğer sorumluluğu Comolli. Comolli kimdir? En azından bana hiçbir güven telkin etmeyen bir şahıstır. Bugünden tezi yok Fenerbahçe'nin başına yeni bir hoca gelmelidir. Ama asıl sıkıntı şu, bu hoca kim olacak? Türkiye'yi hiç bilmeyen bir yabancının olma olasılığı hemen hemen yok. Cocu'dan beter olur. Peki yerli kim olacak. Ersun Yanal gelirse 'Hani böyle bir vizyon yoktu?' Aykut Kocaman tekrar gelirse bunun adı tükürdüğünü yalamak olur. Sonuçta nereden bakarsanız bakın, Fenerbahçe'yi ve başkan Ali Koç'u çok zor günler değil belki de çok zor saatler bekliyor. Camia bunu hak etmedi, kolay kolay da kaldıramaz ve taşıyamaz.
Maça gelince; ilk devre atılan bütün uzun toplar gol oldu desek yalan söylememiş oluruz. Rizespor'un maestrosu Boldrin ilk devre oynadı, oynattı. Harika ortalarla goller üretildi ve Rizespor, Fenerbahçe'yi bu yarıda sahadan sildi. İkinci yarıda da Fenerbahçe bir şey üretemedi. Aslında maç ilk yarıda bitmişti zaten. Rizespor'u tebrik etmek lazım. Belki hâlâ düşme potasındalar ama özellikle bazı futbolcuların dün gece Okan Buruk gibi iyi bir hocanın elinde neler yapabileceklerini herkes görmüş oldu.
Gerçekler acıdır / Faik Çetiner - Vatan
BEŞİKTAŞ maçından sonra bu sayfalarda “F.Bahçe günü kurtardı” diye yazmıştık. Ve de demiştik ki, Cocu ve bu yabancı oyuncularla F.Bahçe’nin büyük hedefler kovalamasını beklemeyiniz. Biz bunları yazarken bazıları belki de şirin gözükmek adına F.Bahçe’yi göklere çıkarmışlardı. Şimdi gelelim gerçeklere...
JOSEF de Souza gitmiş, yerine Jailson gelmiş. Mehmet Topal’ın yanına yine çift ön libero. Gelen, gideni yarısı etmez. Aatif Chahechouhe yine ilk 11’de, Valbeuna, Eljif Elmas, Mehmet Ekici kulübede! Rizespor ilk yarıda üç defa kaleye geliyor, üç gol buluyor. Çünkü F.Bahçe’de ne orta saha var, ne de defans. Neustadter, Dünya Kupası’nda Rus Milli Takımı’nın kadrosuna giremiyor, burada banko oynuyor! Diğer stoper Reyes ise tartışılır.
AYEW ve Slimani’ye “İyi oyuncu” diyorlar, sahada etkileri yok. Umutlar iki bek, Şener ve Hasan Ali’nin getireceği toplar ve şişireceği ortalara bağlanmış. İnanılır gibi değil! İlk yarıda Ayew’in direkten dönen bir topu var, hepsi bu! Kaleci Harun’un da yediği gollerde hatasız olduğunu söyleyemeyiz.
COCU’NUN KURTARICISI FREY!
DEVRE 3-0 kapanınca Cocu ikinci yarıya kurtarıcı olarak, Aatif’in yerine Frey’i alıyor! Bu yarıda Mehmet Topal stopere geçip takım 3-5-2 oynamaya başlıyor. Ama gel gör ki F.Bahçe’nin kadrosunda oyunun gidişatını değiştirecek, maça ağırlığını koyacak, ne bir yabancı ne de yerli bir oyuncu var.
COCU’NUN bu yarıdaki hamleleri de müthiş! Son 20 dakikada Şener’in yerine Barış’ı, bitime 10 dakika kala da Benzia’nın yerine Eljif Elmas’ı alıyor. Bu değişikliklerden ne bekliyor ve ne planlıyor, biz anlayamadık!
SONUÇTA sahada doldur-boşalt ile gol arayan F.Bahçe hiç beklemediği bir sonuç ve skorla maçı bitiriyor. Kaleci Gökhan, Umar Aminu ve Boldrin başta olmak üzere Rizespor’u, büyüklere karşı dersini çok iyi çalışan Okan Buruk’u alkışlayalım. Dünkü maçtan sonra Cocu gider mi bilmem ama, acı gerçek şu ki, lig gidiyor lig...
Yine tuz koktu - Gürcan Bilgiç / Fotomaç
Maç öncesinde, Beşiktaş derbisinin ilk 45 dakikasındaki oyunu örnekliyordu Philip Cocu. "Böyle oynarsak" diye başladığı bir deplasman planından bahsetti.
Dönelim altı gün öncesine, 1-1 biten maçın yorumundan üç cümle seçelim size; "Bu maçın özel motivasyonu, oyuncularının çok özverili oynaması, Cocu performansını doğru değerlendirmemizi engeller. Çünkü bu baskıyı yaratan seyirciyi, derbiler dışında daha fazla bulamaz. Artık bir oyun aklına, oyun şablonuna ve özel oyuncu görevlerine ihtiyacı var." Cocu'yu sert eleştirdim. Özellikle Zagrep maçı sonrasında da "tuz koktu" diye yazdım. Uyum sorunuydu, yeni takımdı gibi sorunlar dile getirilebilir, ama düzensizlik, sistemsizlik veya oyun plansızlığı gibi ana unsurlar esas "acı" veren saptamalardır.
Sadece saha diziliş değildir sistem.
Bu planın içindeki oyuncuların ne yapacaklarının belirlenmesi, iyi uygulanamasa da bir oyun ezberinin olması gerekir. İşte Cocu bu noktada sahada neredeyse yok gibi.
Bütün üst düzey takımlar gibi Fenerbahçe'de duran toplarda alan savunması yapıyordu. Hangi gerekçe ile adam adamaya döndüğünü bilmiyorum ama yapılan her ortada salıncak gibi sallanan takıma neden oldu. İkinci yarıda Atıf – Frey değişikliği ilk çift forvete, Mehmet Topal'ın geriye çekilmesi ile üçlü defansa dönmek, belki de maça asılma adına doğru bir riskti.
60'a kadar da yakalanan fırsatlar, kaçan pozisyonlar ile verimini gösterdi. Ancak Rizespor'un artan direnci, her şey bir tarafa taktik disiplin içinde oyuncuların en yüksek eforla oynaması da vardı.
Önde baskı yaparak, ilk yarıda rekor top kaybı sağlayıp, F.Bahçe'ye hücum yapmak adına fikir bile vermediler.
Golü buldukları üç pozisyonu da önceden hesapladıkları ortadaydı.
Takım gençleşmedi, atak oynamıyor, kazanamıyor, umut vermiyor; kısacası Cocu ile yapılması planlanan hiçbir şey yok. Kötüsü; umut da yok.
İstek ve hırs yok - Ömer Üründül / Sabah
Her maça 4-5 oyuncu değişik tertiplerle çıkan Cocu, bu defa derbinin kadrosunu değiştirmedi. Fenerbahçe, ilk devre Rizespor karşısında oyunu bir türlü domine edemedi. Takımın derbideki motivasyonu ve fizik direncinden eser yoktu. 30. dakikaya kadar rakibin hatasından Ayew ile tek pozisyon vardı. Sonrasında ise tam bir şok yaşandı. Devre 3 farklı skor dezavantajıyla bitti.
Cocu, ikinci devre oyuna Frey'i alıp çift santrfora döndü. Bu devredeki görüntüyü tahmin etmek zor değildi. Rizespor takım halinde topun arkasına geçip alanı daraltacak, kontratak peşinde koşacak, Fenerbahçe ise yüksek toplarla gol arayacaktı. Nitekim de öyle oldu. Fenerbahçe yoğun baskı kurdu, sayısız orta yaptı ama bir türlü gol gelmiyordu. Sonuçta bir üç puan daha yitirildi.
Takımda çok olumsuz görüntüler var. Futbolcular arasındaki uyum çok yetersiz. Kaleye bir devrede rekor sayıda orta yapılıyor... Ayew, Slimani, Frey ve Mehmet Topal gibi yüksek toplara vuran oyuncular var ama tek gol gelmiyor. İstek ve hırs yok. İki stoper Muriqi'e bütün yüksek toplarda mahkum oldu. Jailson, Souza ile mukayese dahi edilemez. Hasan Ali dün defansif olarak çok büyük hatalar yaptı, derbideki kredisini azalttı. Frey hayalet gibi. Slimani, uzun maç eksiğine rağmen geldiğinde hemen kalitesini göstermişti. Şimdi ise ayakta duramıyor. Bir tek Ayew elinden geleni yaptı. Fenerbahçe ligde galibiyeti olmayan Çaykur Rize'ye farklı kaybederek, Ali Koç'un dediği "Facia olursa" lafını da hatırlattı.
Okan Buruk'u kutlamak istiyorum. Ligde galibiyeti bulunmayan bu durumda ve bazısı ilk defa oynayan oyuncularla ilk 11 kurup, tarihi bir galibiyetle sahadan ayrıldı. Kaleciden en uç oyuncusuna kadar herkes görevini yaptı.
Tam zamanı şimdi! - Engin Verel / Akşam
Süper Lig’de 7. haftaya girilirken sondan ikinci Rize’nin 3 mağlubiyeti vardı. 13. sıradaki F.Bahçe’nin de mağlubiyet sayısı 3’tü. Bu tablo ister istemez biz spor adamlarının kafasını bulandırıyordu. Rize deplasmanında rahat kazanabileceği düşünülen Sarı-Lacivertliler, Beşiktaş derbisindeki kadroyla sahaya çıkmış, bizler de sayın Cocu için, “Hele şükür ilk 11’i belirledi” demiştik. Gelin görün ki bu ilk 11’de oynayan yabancısı-Türk’ü, bilhassa ilk yarı Karadeniz seyahati yapılan bir jübile maçı havasındaydı. Geçen hafta sahanın en iyisi Hasan Ali, yenilen gollerde yerinde değildi. Zamanlama hataları yaptı. Özellikle 1 ve 2. golde inanılmaz işler yaptı. 3. golde ise Samudio’nun vurduğu kafada Reyes ve Roman, rakibini fi lm seyreder gibi rahat bıraktı. F.Bahçe’nin başarısızlığının nedenlerindan bazıları bunlardı. Jailson ve Topal orta sahada birşeyler yapmaya çalışıyordu. Ama ne yapmaya çalıştıklarını anlamak Rize tepelerinde çay toplamaktan zordu. Oyun kurucu diye alınan Benzia için “Kime BENZİ’YO” diye düşündüm. Açıkçası kimseye benzetemedim. Cocu nedense her zaman olduğu gibi Aatif dışında kötü yokmuş gibi onu çıkardı. Kendisini bu göreve getiren Comolli’nin aldığı futbolcularda ise böyle bir şey yapamadı. Onlar adeta dokunulmazdı. Ayew hücumda hareketli gözüken tek isimdi. Ama son vuruşları kaleci çalıştırır gibiydi. Ayrıca sürekli hakemi kandırmak için kendini yere atması, F.Bahçeli bir futbolcuya yakışmıyor. Slimani ise iyi niyetli sağa sola koşuyor. Ama yalnızları oynuyordu. İkinci yarı oyuna giren Frey de diğer transferler gibi “Free (boş)” idi. Harun’a gelirsek yediği gollerde hatası yoktu. İlk yarı F.Bahçe’nin 4 şutunda 0 isabet olurken, Rize 5’te 3 yapıp 3 golü bulmuştu. Samudio bir kenarda, “SAMU’DİO ki, 1 gol atıp, 1 gol attırım. Maçın da adamı olurum” mesajını verdi. Sevgili Okan Buruk, geçen sezon Akhisar’ın başındayken F.Bahçe’yi hem Türkiye Kupası’ndan ettin hem de şampiyonluktan. Şimdi de geldin daha ilk maçında ilk galibiyetini F.Bahçe’den aldın. Yine 3 gol atmayı başardın. Sayın Cocu, “PSV’den ayrıldın ama ayrıldığın takım 7’de 7 yaptı. 21 puan topladı. Sen F.Bahçe gibi bir kulübü, küme düşme hattı civarında tutmaya devam ediyorsun.” Eh be Comolli... Seni kim nasıl buldu bilmiyorum ama eğer F.Bahçe bu hale gelmişse, ne Cocu’nun ne de futbolcuların kabahati var. Çünkü bunların hepsini sen aldın. Hem de 1.5 sene hazırlık devresinde çalışarak. Nasıl çalışmışsan artık!!! Son sözüm Ali Koç’a, “Tam zamanı şimdi!!!”
Yolun sonuna gelindi - Oktay Derelioğlu / Takvim
FENERBAHÇE'NİN derbide Beşiktaş'la berabere kalması sonrası tam takım oturuyor diye düşünmeye başlarken, dün Rize'de alınan sonuç "Eski tas, eski hamam" dedirtti. Bu sezon deplasmanlarda sıradan bir takım görüntüsü çizen Sarı-Lacivertliler, Rize karşısında ilk yarıda adeta döküldü.
Phillip Cocu derbideki kadroyu bozmamıştı ancak rakibini yeteri kadar ciddiye almadığı göze çarptı. Rize de bunun faturasını ağır bir şekilde kesti.
Cocu'nun Süper Lig'i çözemediği ve Fenerbahçe seviyesinde olmadığı kesin.
KALİTESİ GERİDE
Fenerbahçe'de Cocu en çok tartışılan isim olsa da takımın tek sorunu Hollandalı hoca değil.
7 haftada rakiplerin bu denli gerisinde kalan Sarı-Lacivertliler'in kadro kalitesi de Galatasaray, Beşiktaş ve Başakşehir'den geride.
Özellikle sezon başladıktan sonra satılan Josef ile Giuliano'nun gidişi takımın aşağı çekti. Cocu'nun dün akşamki ağır yenilgiden sonra Fenerbahçe'deki günlerinin artık sayılı olduğunu ve yolun sonuna gelindiğini düşünüyorum.
MAÇIN EN iYİSi: VEDAT
Güzel bir gol attı. Çok iyi mücadele etti.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ: JAILSON
Orta alanda kritik hatalar yaptı..arak. Nasıl çalışmışsan artık!!! Son sözüm Ali Koç’a, “Tam zamanı şimdi!!!”
Tünelin ucunda ışık yoktu - Rıdvan Dilmen
FENERBAHÇE'NİN derbide Beşiktaş'la berabere kalması sonrası tam takım oturuyor diye düşünmeye başlarken, dün Rize'de alınan sonuç "Eski tas, eski hamam" dedirtti. Bu sezon deplasmanlarda sıradan bir takım görüntüsü çizen enerbahçe, bu sezon şampiyonluğa dair herhangi bir iddia taşıdığını göstermiyor. İddia bu yana, mücadele içerisinde olacağına dair bir ışık da göremiyorum. Üst üste kötü sonuçlardan sonra Fenerbahçe’de durumu değiştirmeye dair bir mücadeleden çok kabulleniş görüyorum ki Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durumun en kötü yanı bu.
SARI KARTSIZ SAVUNMA
Fenerbahçe, ofansif anlamda kötü gidiyor. Gol atamıyor, çok fazla pozisyona da girebildiği söylenemez. Ama bunun yanı sıra savunmada da hiç bir sertlik gösteremiyor. İlginç bir tablodan söz etmek istiyorum: Resmi maçlarda Fenerbahçe savunmacılarından Skrtel’in 1, Reyes’in 1, Neustadter’in 0, Hasan Ali’nin 0, Şener’in 0 M.Topal’ın 0, Jailson’un 0 sarı kartı var. Bence bu tablo bile Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durumu açık şekilde gösteriyor. Savunmada herhangi bir sertlik göstermeyen, rakibiyle temas kurmayan takımdan ancak bu tablo çıkar. Böyle olunca, rakip kim olursa olsun doğal olarak Fenerbahçe karşısında şov yapıyorlar.enerbahçe, bu sezon şampiyonluğa dair herhangi bir iddia taşıdığını göstermiyor. İddia bu yana, mücadele içerisinde olacağına dair bir ışık da göremiyorum. Üst üste kötü sonuçlardan sonra Fenerbahçe’de durumu değiştirmeye dair bir mücadeleden çok kabulleniş görüyorum ki Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durumun en kötü yanı bu.
Fenerbahçe gol atamıyor tamam, ama savunma da yapamıyor. Bunları yapmazken ne yapıyor, hiç bir şey. Teslim oluyor. Fenerbahçe’de bloklar arasında inanılmaz bir mesafe var, savunma ve hücumda etkinlik yok. Fenerbahçe’nin herhangi bir korner, duran top organizasyonu yok.
Cocu ikinci yarı Frey’i alarak iki forvetli sistemle 3-5-2’ye döndü. İlk yarısı 3-0 biten maçta risk aldığını düşünürken, aslında Fenerbahçe’de kaleci Harun’la birlikte 6 saf savunma oyuncusu sahadaydı. Bu yapıda doğal olarak 2 forvet yetmedi, Ayew de oyuna dahil oldu ve forvetler bir yana en çok pozisyon yakalayan o oldu. Bunun tek sebebi ise, karambolden seken topların pozisyona dönüşmesinden başkası değildi. Yani kaos futbolu vardı ortada.
SAHADA İSYAN EDEN YOK
Fenerbahçe mental olarak da problem yaşıyor. Sahada mağlubiyete isyan eden ve durumu değiştirmeye çalışıp takımını ayağa kaldırabilecek bir oyuncu yapısı yok. Hatta genç oyuncu Eljif Elmas dışında isyan edip kendini parçalayan kimseyi göremiyorum. Ancak bu duruma en çok isyan eden Fenerbahçe taraftarıdır. Onlar durumu görüyorlar, kabul etmiyorlar, isyan ediyorlar. Ali Koç’un bu isyanı duyması gerekiyor. Kendisinin taraftar nezdinde hala ciddi bir kredisi mevcut.
Fenerbahçe’de teknik ekibin başında Hollanda’lı Cocu var. Hollanda son Dünya ve Avrupa Şamipiyonasına katılamadı. Hollandalı teknik adamlardan dünyada ortalama üstü takımlarda çalışan herhangi bir hoca kalmadı. Hollanda futbolu geriliyor; Dünya’da mevcut Hollanda ekolüyle ilerlemeye karar veren herhangi bir anlayış yok. Türkiye’de son süreçte Hollandalı olarak Rijkaard, Riekerink, Hiddink, Advocaat gibi Hollanda’lı hocalar çalıştırdı ki içlerinde dünya futboluna malolmuş isimler de mevcuttu. Ama başarıdan çok başarısızlık gördük hepsiyle.
KİMYA UYUŞMADI
Benim Hollanda’yla, yabancı futbol insanlarıyla ya da Cocu’nun kendisiyle herhangi bir derdim yok, bunu tekrar tekrar söylüyorum herhangi bir yanlış anlaşılmaya mahal vermek istemem. Kendisine saygı da duyuyorum. Ama olmadı, kimyalar uyuşmadı bunu bilmesi lazım. Eğer onunla devam edilecekse, mutlaka Türkiye’deki futbolu bilen bir yardımcıya ihtiyacı var.
Fenerbahçe futbol şubesini ise 6 senedir herhangi bir takımda çalışmamış Fransız Comolli yönetiyor. Başkan Ali Koç’un futbol şubesini tek başına eline bıraktığı Comolli Fenerbahçe’ye, Türkiye’ye Fransız geldi, Fransız kalmaya devam ediyor. Fenerbahçe’de şu ana kadarki performansı ortada. Bu yapıyla birlikte devam edildiğinde ne olacağının kısa filmini ilk 10 resmi maçta izledik. Artık taraftarı ve camiayı böyle bir filmi izlemeye devam etmeye mecbur bırakmak doğru değildir.
HALA GEÇ DEĞİL
Fenerbahçe’de sportif direktör Fransız, Teknik Direktör ve yardımcısı Hollandalı, altyapı antrenörü İspanyol. Bu yapıdan herhangi bir ekol ya da herhangi bir bütünleşik yapı çıkması mümkün olur mu? Eğer geçiş süreciyse, başkanın da bu sürecin içine birebir dahil olması gerekmez mi?
Bu sene belki şampiyonluk kaybedilmiş olabilir ancak ilerisi açısından umut verecek bir yapı oluşturulabilir, tünelin ucu aydınlanabilir. Bu sezondan bir şey beklemeyerek sabır gösterilebilir ancak önümüzdeki dönemin planlaması şimdiden yapılmalıdır. Bu önlemleri almak Fenerbahçe açısından erken değil, ama zaman aktıkça geç kalınabilir. Hızlı karar almak gerekiyor.
Endişe vermeyen büyük takım olmaz - Uğur Meleke (Hürriyet)
F.Bahçe bu kaostan çıkmak için Okan Buruk'u dinlemeli!
Rizespor sezona feci bir başlangıç yapmış, 6 hafta galip gelememiş, üstelik oyun olarak da çok umut vermemişler. İbrahim Üzülmez, oyuncu kalitesi kısıtı nedeniyle klasik bir kontratak takımı yaratmış, umutları çoğunlukla Umar Aminu-Samudio’nun geniş alan bulmasına bağlamış. Sonra hoca değişmiş, Okan Buruk da bu kısıtlı yetenekteki kadrosuyla ilk maçında Fenerbahçe’yle oynamak zorunda. Ama maç öncesi Buruk’un açıklamalarını izliyorum, gözleri parlıyor Okan Hoca’nın: “Fenerbahçe’yi dikkatle izliyorum, Beşiktaş karşısında kazandıkları toplarla iyi hücum ettiler ama bir olumsuzluk söz konusuysa çabuk demoralize oluyorlar.”
BU KADRO iLE ZOR
Gerçekten de 29’da Ayew’in vuruşu direkten dönüyor, devamındaki atakta Muriqi golü buluyor. Ve sonrasında Fenerbahçe takımı maç bitmiş gibi davranıyor. Daha 30’da fişi çekiyor. Hayalet gibi saha dolaştıkları 10 dakika içinde 2 gol daha yiyorlar. Aynen Okan Hoca’nın maçın başında anlattığı gibi. Fenerbahçe’nin bu kaostan çıkabilmesi için Okan Buruk’a kulak kabartılması gerek. Zira dün sarı-lacivertlilerin Rize’de mağlup olması değil esas mesele. Rakiplerine endişe vermemesi... Sıfır galibiyetli Rizespor teknik direktörü Okan Buruk’u bile iştahlandırması. Oysa Türkiye’de bir büyük takım, Rize’ye, Malatya’ya, Ankara’ya, her nereye giderse gitsin endişe vermeli. En kötü gününde bile, “İşte bu bir büyük takım” dedirtmeli. Fenerbahçe bunu dedirtemiyor. Sağ bekte Şener, stoperde Reyes, orta ikilide Mehmet-Jailson, sol açıkta Aatif olan bir takımın rakibine endişe vermesi de zor iş zaten.
Özellikle dün merkezde Ali Çamdalı-Boldrin’in oyuna katkılarıyla Mehmet-Jailson’unki arasında dağlar, ovalar, okyanuslar kadar fark vardı doğrusu. Fenerbahçe taraftarı 1 yıl boyunca Mehmet-Souza sıkıcılığına sabretti. Bir yıl da Mehmet-Jailton’a sabredeceklerini sanmıyorum. Eğer Cocu, Fenerbahçe’yi bir büyük takım gibi kaliteli oyuncularla sahaya çıkarmanın bir yolunu bulamayacaksa, olası bir antrenör değişikliği kararına da saygı duymak zorunda kalacak maalesef.
Endişe vermeyen büyük takım olmaz
DÜNÜN ANLAŞILMAZI
- Fenerbahçe dün belki hareketli oyunda çok fazla pozisyon üretemedi ama bolca duran top fırsatı buldular. Benzia gibi yetenekli bir ismin bu toplarda kaleyi nadiren düşünmesi, sürekli orta yapması garip geldi bana doğrusu.
DÜNÜN GELİŞİMİ
-Fenerbahçe’nin Swansea’den kiraladığı Andre Ayew’i bu sezon ilk kez bu denli istekli, bu denli hareketli ve iştahlı gördük. Fenerbahçe’nin hemen her hücumu onun iştahıyla geldi dün. Direkten dönen topu da maçın kırılma anı oldu zaten.