Spor yazarlarından Galatasaray yorumları!
GOMİS NORMAL DEĞİL!
Gomis normal bir insan gibi oynamıyor. Fizik yapısı da zaten normal bir insandan çok daha üstün. Çok da zeki. Gideceği yeri biliyor, mükemmel duvar oluyor, takıma uyarak oynuyor. Fazla bencil de değil. Arkadaşlarını saha içinde yönlendiriyor, ikazlar yapıyor. Sempatik de olunca seyircinin sevdiği bir tip oldu. G.Saray taraftarı ona aşık oldu o da karşılık veriyor..
Zeki UZUNDURUKAN - Bire bin verdi ürün!
Yanardağ Ordusu gibi coşkuluydu dün akşam Galatasaray... Sanki şampiyonluk maçına çıkıyorlardı... İştahlı, şahane futbolu ve adeta ateşlere basarak yürüyen takım ruhu ile Kasımpaşa'nın puan umutlarını yakıp kül etti Cimbom... Binbir Gece Masalları'nı aratmayacak güzellikte bir tribün coşkusu... Türk Telekom Stadı'nın tribünlerinden dalga dalga yükselen sarı-kırmızı renklere olan aşk, adeta bir ipeksi şelaleye dönüşerek Galatasaraylı futbolcuları ateşliyordu... Yer sarı, gök kırmızıydı sanki... Bu kadar güzel bir atmosferde başlayan maça, iki takım futbolcuları da duyarsız kalmadı. Kemal Özdeş'in öğrencileri, oyunu hiç çirkinleştirmeden açık bir futbolu tercih edince; Premier Lig tadında bir karşılaşma izledik ilk yarıda. Gomis'in ilk yarının son bölümlerinde attığı bir gol var ki, tam bir forvet vuruşu... 'Gol Canavarı' Gomis, topu alır almaz Kasımpaşa defansındaki oyuncuları dağıttı, golcülük kitabını o anda yazdı ve kaleci Ramazan'ın canına okudu adeta... İlk golü de ikinci golü de şahaneydi Gomis'in... İrma Kasırgası bile solda sıfır kalırdı dün gece Gomis'in futbolunun yanında... Geride kalan 5 maçta 7 gol, 2 asist! Bu nasıl bir kükremedir Gomis! Vay rakip kalecilerin, vay rakip savunmaların haline! Sarı-kırmızılılar, daha maçın ilk 45'lik bölümünde farka gidip, 3 puanı cebine koyabilirdi... Çünkü Tolga, Belhanda, Gomis, Mariano ve Rodrigues ile çok net fırsatları gole çeviremedi.
Ertem ŞENER - Golmis!
Tribünlerden 'Büyük Kaptan' mesajı ile başladı maç. Yani diyordu ki; G.Saray taraftarı Muslera'ya 'Kaptan sensin Selçuk değil, bir daha pazubandı ona verme!'. 'Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla' dediler Selçuk'a. Çok hızlı başladı G.Saray. Boğdu rakibini adeta. Önde bastı hep. Tudor belli ki Tolga'yı gol kralı yapmak istiyor. Genelde sağdan ve nadiren soldan gelen ortalarda, paslarda Tolga sürekli golü aradı. Böyle olunca G.Saray'a karşı oynayan takımların defansı Gomis'i unutuyor. Gomis'e odaklanınca da Tolga unutuluyor. Pas yapmayı bilen ya da oyun bozan takımlar G.Saray'a karşı üstün gelebilir. G.Saray'ı pas yaparak ve top çevirerek durdurabilirsin ancak. Geçen hafta Antalyaspor'un yaptığı gibi mesela. G.Saray'a karşı ceza sahasına kadar çekilirsen yandın! İçeride temposu ve iştahıyla kolay kaybetmez ama dışarıda bu futbol sıkıntıya sebep olur Tudor'a.
Rıdvan DİLMEN - Disiplin ve ahlak futbolu
Galatasaray'ın 11'ine bakıyorum. İleride ofansif bir 3'lü var, Belhanda ve Ndiaye de ofansif. Bekler ofansif. Bu yüzden G.Saray'ın olmazsa olmazı önde oynaması… Antalya'da bekledi, pozisyon dahi bulamadı. Önde baskı yapmak zorunda... Hakan, Hagi, Arif, Okan, Hasan, Suat, Emre. Önde pres yapardı. Bu takım da böyle oynamalı. Ne zaman pozisyon verdi G.Saray? Yorulduğunda ve geriye çekildiğinde... Sert oynamak istiyorlar doğal olarak. Eğer hakem de izin veriyorsa bu sertliğe oyuncu da buna devam eder. Gelelim Gomis'e… Özel bir oyuncu… 30 dakika boyunca en az 3 ofsayta düştü, bir o kadar pozisyonda hatalı pas yaptı ama iştahını bırakmıyor. Tekte vuruyormuş gibi yapıp iki kişiyi atlattı, şaşırttı ve golü yaptı sonra. Olağanüstü bir oyuncu değil ama arzusu olağanüstü. Futbolun iş disiplini, iş ahlakı vardır.
KALEDEN UZAKTA
Başta söyleyeceğimi en sona bıraktım. Sağ açık bölgesinde Tolga Ciğerci yerine Badu Ndiaye oynamalı diye düşünüyorum. Ndiaye merkezde mücadele ediyor olabilir, driplingi var ama pas yüzdesi yüksek bir oyuncu değil. Kaleden uzaklaştırmamak lazım. Şimdi önce koruyucu oldu. Önceki karşılaşmalarda ön libero Fernando'nun önündeki 4'lünün bir parçasıydı. Şimdi daha geriye çekildi ve adeta Fernando'nun yanından ayrılmıyor..
Levent TÜZEMEN - Galatasaray'ın kalbi Gomis
Galatasaraylı oyuncular Antalya'da unuttukları özellikleri yeniden kazanmış olarak mücadele etti. G.Saraylı oyuncuların, coşkulu, istekli, yüksek tempolu ve en önemlisi inatla önde yaptığı baskıyı izlerken inanın gözlerim yoruldu. 50 bin kişinin desteğiyle Kasımpaşa'yı sahasına hapseden Galatasaray'ın Gomis'in attığı gol dışında net 8 tane pozisyonu vardı. Bu pozisyonları durdursak ve "Sonuç ne oldu?" diye sorsak çoğu izleyen "Gol oldu" cevabını verirdi. Ancak Rodriguez-Tolga ikilisi, "Biran önce golü atalım" telaşı yüzünden düşünmeden yaptıkları vuruşlarla karşı karşıya inanılmaz golleri harcadılar. Ayrıca Rodriguez ile Tolga Ciğerci top gelmeden önce çevre kontrolü yapmasını öğrenmeli.. Halk arasında, "Bu sıcağa kar dayanmaz" diye bir söz vardır. Ligin dengeli ve etkili takımlarından Kasımpaşa direnç göstermesine rağmen kalesinden top çıkarmakta zorlandı. Ndaiye, Fernando orta alanda çok top kazandı. Latovlevici sol tarafa denge ve akıl getirdi.. Rumen oyuncu nerede duracağını ve rakibi nasıl karşılayacağını biliyor, üstelik kazandığı topları kaybetmiyor. Etkili ortalar yapmasına taktığı maskenin engel olduğunu düşünüyorum.
Serkan KORKMAZ - Aslan kanatlanırsa
Geçen hafta Antalya'daki müsabaka sonrası Fotomaç'taki yazımı; ''Bu maçın tamamen skorundan bağımsız konuşuyorum; şampiyonluk 34'te 34 maç kazanarak gelmiyor. Bazı maçlar berabere, bazı maçlar mağlüp bitiyor normal olarak. Ama şu gerçek değişmiyor; Galatasaray rayına oturdu, doğru yolda ilerliyor. Birkaç küçük dokunuşla 'şampiyonluğun en güçlü adayı' olarak konumlanacak güçte…'' diyerek bitirmiştim. Kaldığımız yerden devam edelim… Tudor'un en az Rodrigues kadar katkı yapacak bir kanat oyuncusu daha motive etmesi müthiş olur. Bu bağlamda; Tolga-Feghouli değişikliği, Hırvat hocanın bugüne kadar maç içinde yaptığı en doğru değişiklik olmaya aday. Fakat bunun için Hırvat teknik adamın takımın boyunu maksimum 40 metreye indirmesi ve biraz daha sert bir oyun kabulü de gerekiyor. Belki o denli iyi oynamak için hayli erken. Belhanda, -özellikle- Mariano her geçen maç performanslarının üzerine koyuyor. Hele hele Mariano gerçekten harika oynuyor.
Gomis altyapıda ders olur Tolga Ciğerci ve Rodriguez'deyse hafif bir gerileme var gibiydi. Linnes'in sakatlığı nedeniyle beklenenden erken forma şansı bulan Latovleviçi –ilk maç için- fena değildi. Fiziksel olarak yükseldiğinde ve yeni takımına alıştığında önemli işler yapacağından kuşku duymuyorum. O da Mariano'nun performansına yaklaşırsa ''kanatlı bir aslan'' izleriz. Bu sezon boyunca Galatasaray'ın en büyük problemleri rakibin kullanacağı duran toplar ve savunmasının göbeği olacak kuşkusuz. Para kaldıysa, devre arası bir stoper transferine tanıklık edebiliriz. Ben her yazıda Gomis'i övmekten sıkıldım. Fakat şunu söylemeden geçemeyeceğim; Bafetimbi Gomis, altyapılarda ders olarak okutulmalı. Hem savunmacı, hem de hücumcu futbolcu adaylarına.(Fotomaç)