Spora "kadın" eli değdi!
Oryantiring, satranç ve yelken federasyonlarının kadın başkanları, Türk sporunda kadın yönetici sayısının artmasına gerektiğine dikkati çekerek, bu hedefe ilerleyen yolun kadın sporcu sayısının yükselmesiyle olacağını söyledi.
Kadınlar Günü kapsamında konuştular
Oryantiring Federasyonu Başkanı Hacer Akyüz, Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay ve Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.
Hacer Akyüz, kadınların yönetici konumunda genellikle sorunlarla ilgilenebilen, anlayışlı davranma becerisi gösterebilen bir profil sergilediğini belirterek, "Ancak kadınların, yönetici konumuna ulaşabilmek için vereceği mücadele ve kendini ispatlama zorunluluğu, erkek meslektaşlarına nazaran daha yoğun." dedi.
Sporda yönetici kadın sayısı…
Kadın yöneticilerin çalışma yaşamıyla aile hayatını dengelemek zorunda olduğunun altını çizen Akyüz, "Sporda yönetici kadın sayısı, tüm spor branşlarında kadın sporcu sayısının artmasıyla doğru orantılıdır. Kadın sporcular, etkin olduğu branşta sporculuk dışında her kademesinde yer alarak ve kendini yetiştirerek yönetici pozisyonuna kadar gelecektir." ifadelerini kullandı.
Federasyonların yönetiminde, kurullarında, kulüplerinde etkin görev alan kadınların sayısı arttıkça bunun yönetici sayısına da etki edeceğine değinen Akyüz, "Kadınların her şeyden önce kendilerine inanması, seslerini yükseltmesi, risk almaları, birbirlerini desteklemeleri ve kendilerine güvenmeleri gerekmektedir. Başkanlığım döneminde federasyonumuzun yönetiminde, kurullarımızda, il temsilciliklerinde kadın temsilci sayısı artmıştır. Kadın sporcularımızda da artış gözlemlenmiştir." diye konuştu.
Akyüz, dünyanın gelişmiş ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye'de kadın spor yönetici sayısının daha az olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Başarılı bir kadın spor yöneticisi olmanın yolunun, işini çok iyi takip etmekten ve başından itibaren her kademesinde bulunmaktan geçtiğine inanıyorum. Çağımızda bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Bu noktadan sonra başarmak için her alanda olduğu gibi sadece kaliteyi yakalamak ve bu kaliteyi sürdürmek gerekiyor. Sonuç olarak donanımlı ve öz güveni yüksek tüm kadın sporcuların, her türlü zorluğu avantaja çevirerek başarılı olacağına ve kendi branşlarında en üst seviyeye kadar ulaşabileceklerine inancım tamdır."
Tulay: "Çok sayıda kız çocuğu örnek alabilecek insanlara ihtiyaç duyuyor"
Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay ise satranç branşında kadınların varlığını güçlendirmek için çok sayıda çalışmaya imza attıklarını belirterek, "Kadınlarımızın yaptığı her hamle daha güçlü, daha umutlu yarınlara yatırımdır." dedi.
2018 yılında da kadınların satranç camiasında daha etkin ve görünür olacağını müjdeleyen Tulay, "Bu ülkede çok sayıda kadın, çok sayıda kız çocuğu örnek alabilecek insanlara ihtiyaç duyuyor. Ben bu yola, diğer kadınlarımıza da örnek olmak, bir kadın olarak neleri başarabileceğimizi göstermek ve kadının toplumun her alanında nasıl etkin rol oynadığını ispat etmek için çıktım. Bu amaçlar doğrultusunda, hep beraber nice zaferlere nice başarılara imza attık. Milyonlarca kadın, kız çocuğu satrançla tanıştı. Yine satrançla hayatları değişti. Benim hayatımda olduğu gibi satranç birçok kadının hayatında bir dönüm noktası oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Başkanlığa seçildiği günden bu yana kadınların branşlarında varlık gösterebilmesi için çalıştığına işaret eden Tulay, şunları kaydetti:
"Federasyon başkanı olduğumda kadın sporcu sayısı 45 bin, kadın hakem sayısı 681, kadın antrenör sayısı 12 bin ve kadın il temsilcisi sayısı 3 idi. Son 6 yılda gerçekleştirdiğimiz yatırımlar ve çalışmalarla kadın sporcu sayısını 284 bine, kadın hakem sayısını bin 808, kadın antrenör sayısını 23 bine ve kadın il temsilci sayısını 9'a yükselttik. Önümüzdeki süreçte Türk satrancında kadın sporcu sayısının daha da artırılması ve başarılı olmaları için özel çalışmalar yapılmasını hedefliyoruz. Kadınların satrançtaki varlığını artırabilmek için okul öncesi dönemden başlayarak Türkiye genelinde proje ve etkinliklerimizle onları desteklemeye de devam edeceğiz. Kadınlar satranç sporuna ilgili, kadınlar hırslı ve kadınlar mücadeleci... Kadınlarımızın yaptığı her hamle, daha güçlü daha umutlu yarınlara yatırımdır. Dünyayı güzelleştiren tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum."
Akdurak: "Kadınların daha çok söz sahibi olacağına inancım tam"
Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak, çalışma hayatı boyunca üreten insanda cinsiyet ayrımı gözetmediğini dile getirerek, "Gelecekte kadınların daha çok söz sahibi olacağına inancım tam." ifadesini kullandı.
Türkiye'de kadın yöneticilere çok fazla fırsat tanınmadığını vurgulayan Akdurak, "Erkek egemen bir toplumun kadın ön yargısına rağmen yine de çok başarılı kadın yöneticiler, siyasetçiler, sanatçılar ve sporcularımız var. Gelecekte kadınların daha çok söz sahibi olacağına inancım tam. Tüm zorlukları göze alıp kadınlarımızın üst görevler konusunda daha istekli ve iddialı olmaları gerekiyor." diye konuştu.
“Cesaretle gireceğini düşünüyorum”
Akdurak, spor federasyonları içinde sadece 3 kadın başkanın olduğunun altını çizerek, "Genel olarak sivil toplum kuruluşlarının yönetimlerinde kadın adayların sayısının artırılmasına çalışılması, kadın aday çıktığında ise ne gibi engellerle karşılaşıyorlar incelenmesi gerektiğine inanıyorum. Doğru rekabet ortamının sağlanması durumunda daha fazla kadının görev almakta istekli olacağını, seçim ortamlarına cesaretle gireceğini düşünüyorum." değerlendirmesi yaptı.
Diğer sektörlerde olduğu gibi yelken sporunda da kadın yönetici sayısının azlığına işaret eden Akdurak, kendisinin yanı sıra Selma Rodopman ve Pınar Coşkuner'un de uluslararası alanda Türk yelkenini temsil ettiğini söyledi.
Aktif sporcuların yüzde 42'sini kadınların oluşturduğunu vurgulayan Akdurak, "Kadının kolaylıkla çok daha fazla görev alabileceği camiamızda eşitliğe giden yolda katetmemiz gereken çok uzun bir yolumuz var." dedi.
Her alanda, kadının üretimin içinde, karar merkezlerinin başında özgürce var olabilmesi gerektiğini dile getiren Akdurak, şunları kaydetti:
"Yelken sporu küçük yaşlardan itibaren doğayla mücadele, sorumluluk alma, hızlı karar verebilme, analiz yeteneği, çok kapsamlı yarış kuralları içinde hakkını arama gibi konularda kişiyi geleceğe hazırlıyor. Özellikle kızlarımızın kültürel olarak erkek egemen bir toplumda özgür bireyler olarak yetişmelerini sağlamak açısından son derece faydalı ve gerekli. Geleceğimizin, özgür düşünen, özgürce üreten, toplumsal değerlerini gelecek nesillere aktarırken toplumun en üst kademelerinde görev yapan kadınlarımızın çoğalmasıyla mümkün olabileceğine inanıyorum."